Arapça:
وَمِنَ النَّاسِ مَن يَشْتَرِي لَهْوَ الْحَدِيثِ لِيُضِلَّ عَن سَبِيلِ اللَّهِ بِغَيْرِ عِلْمٍ وَيَتَّخِذَهَا هُزُوًا ۚ أُولَٰئِكَ لَهُمْ عَذَابٌ مُّهِينٌ
Çeviriyazı:
vemine-nnâsi mey yeşterî lehve-lḥadîŝi liyüḍille `an sebîli-llâhi bigayri `ilmiv veyetteḫiẕehâ hüzüvâ. ülâike lehüm `aẕâbüm mühîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Bayağı insanlardan kimi de vardır ki, bilgisizce Allah yolundan saptırmak ve onu eğlence yerine tutmak için laf eğlencesi (veya boş söz) satın alırlar. İşte onlar için aşağılayıcı bir azab vardır.
Diyanet İşleri:
İnsanlar arasında, bir bilgisi olmadığı halde Allah yolundan saptırmak için gerçeği boş sözlerle değişenler ve Allah yolunu alaya alanlar vardır. İşte alçaltıcı azap bunlar içindir.
Abdulbakî Gölpınarlı:
İnsanlardan, asılsız ve boş lafları satın alan var, halkı, bilgisi olmadığı halde Allah yolundan saptırmak ve Kur'an'ı alaya almak için; onlar, öyle kişilerdir ki onlaradır horhakir bir hale getiren azap.
Şaban Piriş:
İnsanlardan öyleleri var ki, ilimsizce sadece Allah yolundan saptırmak için boş sözleri satın alırlar ve onu eğlence edinirler. İşte onlara alçaltıcı bir azap vardır.
Edip Yüksel:
İnsanlardan bazısı var ki, halkı bilgisizce ALLAH'ın yolundan saptırmak ve onu hafife almak için temelsiz hadislere sarılırlar. Onlar için aşağılayıcı bir azap vardır.
Ali Bulaç:
İnsanlardan öyleleri vardır ki, bilgisizce Allah'ın yolundan saptırmak ve onu bir eğlence konusu edinmek için sözün 'boş ve amaçsız olanını' satın alırlar. İşte onlar için aşağılatıcı bir azap vardır.
Suat Yıldırım:
Öyle insanlar da vardır ki hiçbir delile dayanmaksızın,halkı Allah yolundan saptırmak ve onunla alay etmek için asılsız sözler ve hikâyelerle meşgul olurlar. İşte onları zelil ve perişan eden bir azap vardır. [39,23]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve insanlardan öylesi de vardır ki, lakırdının beyhûde eğlencesini satın alır ki, bilgisizlikle Allah´ın yolundan sapıtsın ve o yol ile alay ediniversin. İşte onlar için ihanet edici bir azap vardır.
Yaşar Nuri Öztürk:
İnsanlardan öylesi vardır ki, Allah yolundan bilgisizce saptırmak için hadis/laf eğlencesi satın alır ve onu alay konusu edinir. İşte böylelerine rezil edici bir azap vardır.
Bekir Sadak:
And olsun ki, Lokman´a, Allah´a sukretmesi icin hikmet verdik. sukreden kimse ancak kendisi icin sukretmis olur. Nankorluk eden ise, bilsin ki, Allah her seyden mustagnidir, ovulmege layik olandir.
İbni Kesir:
İnsanlar arasında bilgisizce Allah yolundan saptırmak için gerçeği boş sözlerle değişenler ve Allah yolunu alaya alanlar vardır. İşte horlayıcı azab onlar içindir.
Adem Uğur:
İnsanlardan öylesi var ki, herhangi bir ilmî delile dayanmadan Allah yolundan saptırmak ve sonra da onunla alay etmek için boş lafı satın alır. İşte onlara rüsvay edici bir azap vardır.
İskender Ali Mihr:
Ve insanlardan bir kısmı boş sözleri satın alırlar, ilimleri olmaksızın Allah´ın yolundan saptırmak için. Ve onu eğlence (alay konusu) edinirler. İşte onlar için muhin (aşağılayıcı) bir azap vardır.
Celal Yıldırım:
İnsanlardan bir kısmı bilgisizce Allah yolundan saptırmak ve onu eğlence edinmek için sözün alaylı (güldürücü) olanını edinir. İşte onlar için aşağılayıp rüsvay edici bir azâb vardır.
Tefhim ul Kuran:
İnsanlardan öyleleri vardır ki, hiç bir bilgiye dayanmaksızın, Allah´ın yolundan saptırmak için sözün boş olanını satın almaktadırlar ve onu bir eğlence konusu edinmektedirler. İşte onlar
Fransızca:
Et, parmi les hommes, il est [quelqu'un] qui, dénué de science, achète de plaisants discours pour égarer hors du chemin d'Allah et pour le prendre en raillerie. Ceux-là subiront un châtiment avilissant.
İspanyolca:
Hay entre los hombres quien compra historietas divertidas para, sin conocimiento, extraviar a otros del camino de Alá y para tomarlo a burla. Quienes tal hagan tendrán un castigo humillante.
İtalyanca:
Tra gli uomini vi è chi compra storie ridicole per traviare gli uomini dal sentiero di Allah e burlarsi di esso: quelli avranno un castigo umiliante.
Almanca:
Und unter den Menschen gibt es manch einen, der sich das Sinnlose vom Gerede ohne Wissen aneignet, damit er vom Wege ALLAHs abirren läßt, auch macht er ihn zum Spott. Für diese ist eine qualvolle Peinigung bestimmt.
Çince:
有人购买无谓的谈话,以便他无知无识地使人背离真主的正道,而且把它当作笑柄。这等人,将受凌辱的刑罚。
Hollandaca:
Er is een man die een beuzelachtig verhaal voortplant, om de menschen zonder kennis van Gods weg af te leiden, en hem te doen bespotten. De zoodanigen zullen eene schandelijke straf ondergaan.
Rusça:
Среди людей есть такой, который покупает праздные речи (песни и музыку), чтобы сбивать других с пути Аллаха безо всякого знания, и высмеивает их (знамения Аллаха). Таким уготованы унизительные мучения.
Somalice:
Dadka waxaa ka mid ah kuwo gadan hadal wax shuqliya si uu uga dhumiyo (Dadka) Jidka Eebe iyagoon wax ogayn, Jidka Eebene ku Jees jeesa, kuwaasi waxay mudan Cadaab Dulleeya.
Swahilice:
Na miongoni mwa watu wapo wanao nunua maneno ya upuuzi, ili wawapoteze watu na njia ya Mwenyezi Mungu pasipo kujua, na wanaichukulia ni maskhara. Hao watapata adhabu ya kuwafedhehesha.
Uygurca:
بەزى كىشىلەر بىلىمسىزلىكتىن، (كىشىلەرنى) اﷲ نىڭ يولىدىن ئازدۇرۇش ئۈچۈن بىھۇدە گەپلەرنى سېتىۋالىدۇ ۋە اﷲ نىڭ يولىنى مەسخىرە قىلىدۇ، ئەنە شۇلار خور قىلغۇچى ئازابقا دۇچار بولىدۇ
Japonca:
だが人びとの中には,無益の話を買い込んで,知識もないくせに(人びとを)アッラーの道から背かせ,(正しい道に)嘲笑を浴びせる者がある。これらの者には,恥ずべき懲罰が下るであろう。
Arapça (Ürdün):
«ومن الناس من يشتري لهو الحديث» أي ما يلهي منه عما يعني «ليضلَّ» بفتح الياء وضمها «عن سبيل الله» طريق الإسلام «بغير علمٍ ويتخذها» بالنصب عطفاً على يضل، وبالرفع عطفاً على يشتري «هزؤاً» مهزوءاً بها «أولئك لهم عذاب مهين» ذو إهانة.
Hintçe:
और लोगों में बाज़ (नज़र बिन हारिस) ऐसा है जो बेहूदा क़िस्से (कहानियाँ) ख़रीदता है ताकि बग़ैर समझे बूझे (लोगों को) ख़ुदा की (सीधी) राह से भड़का दे और आयातें ख़ुदा से मसख़रापन करे ऐसे ही लोगों के लिए बड़ा रुसवा करने वाला अज़ाब है
Tayca:
และในหมู่มนุษย์มีผู้ซื้อเอาเรื่องไร้สาระ เพื่อทำให้เขาหลงไปจากทางของอัลลอฮฺ โดยปราศจากความรู้ และถือเอามันเป็นเรื่องขบขัน ชนเหล่านี้พวกเขาจะได้รับการลงโทษอันอัปยศ
İbranice:
אך בין האנשים יש גם כאלה אשר מבזבזים את זמנם בדיבורי סרק והבל, אך ורק על מנת להסיט אנשים משביל אלוהים, ובלי לדעת הם מזלזלים בו. אך לאלה צפוי להם עונש משפיל
Hırvatça:
Ima ljudi koji kupuju zaludan govor, da bi, bez znanja, s Allahova puta odvodili i da bi ga za ismijavanje uzimali. Njima ponižavajuća patnja pripada.
Rumence:
Dintre oameni, cineva cumpără poveşti vesele cu care rătăceşte de la Calea Domnului cu neştiinţă şi spre a-şi bate joc. Aceştia vor avea o osândă umilitoare.
Transliteration:
Wamina alnnasi man yashtaree lahwa alhadeethi liyudilla AAan sabeeli Allahi bighayri AAilmin wayattakhithaha huzuwan olaika lahum AAathabun muheenun
Türkçe:
İnsanlardan öylesi vardır ki, Allah yolundan bilgisizce saptırmak için hadis/laf eğlencesi satın alır ve onu alay konusu edinir. İşte böylelerine rezil edici bir azap vardır.
Sahih International:
And of the people is he who buys the amusement of speech to mislead [others] from the way of Allah without knowledge and who takes it in ridicule. Those will have a humiliating punishment.
İngilizce:
But there are, among men, those who purchase idle tales, without knowledge (or meaning), to mislead (men) from the Path of Allah and throw ridicule (on the Path): for such there will be a Humiliating Penalty.
Azerbaycanca:
İnsanlar içərisində eləsi də vardır ki, nadanlığı üzündən (tutduğu işin günahını anlamadan xalqı) Allah yolundan (islam dinindən) döndərmək və bu minvalla onu məsxərəyə qoymaq üçün mə’nasız (oyun-oyuncaq) sözləri satın alarlar. Məhz belələrini alçaldıcı bir əzab gözləyir.
Süleyman Ateş:
İnsanlardan kimi var ki; bilgisizce (insanları) Allah'ın yolundan saptırmak ve onunla alay etmek için boş hadisi (eğlence sözünü) satın alır. İşte onlara küçük düşürücü bir azab vardır.
Diyanet Vakfı:
İnsanlardan öylesi var ki, herhangi bir ilmi delile dayanmadan Allah yolundan saptırmak ve sonra da onunla alay etmek için boş lafı satın alır. İşte onlara rüsvay edici bir azap vardır.
Erhan Aktaş:
İnsanlardan, bilgisi olmadığı halde; Allah’ın yolundan saptırmak ve onu alay konusu edinmek için gerçeği boş hadislerle(1) değiştirenler vardır. İşte onlar için aşağılayıcı bir azâp vardır.
Kral Fahd:
İnsanlardan öylesi var ki, herhangi bir ilmî delile dayanmadan Allah yolundan saptırmak ve sonra da onunla alay etmek için boş lafı satın alır. İşte onlara rüsva edici bir azap vardır.
Hasan Basri Çantay:
İnsanlar içinde, bilgisizce, Allah yolundan sapdırmak, o (yolu) bir eğlence edinmek için (icâd edilmiş) boş lâfa müşteri çıkan (nice) adam vardır. İşte onların, (evet) onların (hakkı) horlayıcı bir azâbdır.
Muhammed Esed:
Ama insanlar arasında öyleleri var ki, bilgisi olmayanları Allah yolundan saptırmak ve onu gülünç duruma düşürmek için (yol gösterici mesajlar üzerinde) kelime oyunu yapmaya kalkışırlar: böylelerini alçaltıcı bir azap bekliyor.
Gültekin Onan:
İnsanlardan öyleleri vardır ki, bilgisizce Tanrı´nın yolundan saptırmak ve onu bir eğlence konusu edinmek için sözün ´boş ve amaçsız olanını´ satın alırlar. İşte onlar için aşağılatıcı bir azab vardır.
Ali Fikri Yavuz:
İnsanlardan kimi de vardır ki, Allah yolundan bilgisizlik yüzünden saptırmak ve o yolu eğlence yerine tutmak için, bâtıl ve boş lâfa müşteri çıkar (kıymet verir). İşte bunlara, şiddetli bir azab vardır.
Portekizce:
Entre os humanos, há aqueles que entabula vãs conversas, para com isso desviar nesciamente (os seus semelhantes) dasenda de Deus, escarnecendo-a. Este sofrerá um castigo ignominioso!
İsveççe:
Men det finns människor som betalar [historieberättarna för deras] historier för att [med deras hjälp], utan egen kunskap, locka [andra att avvika] från Guds väg, och som [försöker] göra narr av [dem som följer] den. De skall få utstå ett förödmjukande straff.
Farsça:
و برخی از مردم اند که افسانه های بیهوده و سخنان یاوه و سرگرم کننده را می خرند تا از روی نادانی و بی دانشی [مردم را] از راه خدا گمراه کنند و آن را به مسخره بگیرند؛ اینانند که برای آنان عذابی خوارکننده خواهد بود.
Kürtçe:
ھەندێك لەخەڵکی ھەیە قسە و باسی بێھودە دەکڕێت (وەك ئەفسانە وگۆرانی و مۆسیقا) بۆ ئەوەی بەنەزانی خەڵك لەڕێگای خوا گومڕا بکات وە ڕێگای خوا دەکاتە جێگای گاڵتەو لاقرتی ئەوانە سزای ڕیسواکەر یان بۆ ھەیە
Özbekçe:
Одамлар орасида илмсиз равишда Аллоҳнинг йўлидан адаштириш учун ва у(йўл)ни истеҳзо қилиш учун беҳуда сўзни сотиб оладиган кимсалар ҳам бор. Ана ўшаларга ўзларига хорловчи азоб бордир. (Улар ҳикмат тўла Қуръони Каримни, Аллоҳнинг пурҳикмат сўзларини қабул қилмасдан, уларга бадалсиз тақдим этилаётган икки дунё саодатига элтувчи илоҳий дастурга бўйинсунмасдан, қандайдир беҳуда сўзларни кўтариб юрадилар. Ҳа, ўша беҳуда сўзлар эгаси бўлиш учун молу мулкни, ҳаётни, зеҳн-заковатни, бутун имкониятларни сарфлайдилар.)
Malayca:
Dan ada di antara manusia: orang yang memilih serta membelanjakan hartanya kepada cerita-cerita dan perkara-perkara hiburan yang melalaikan; yang berakibat menyesatkan (dirinya dan orang ramai) dari ugama Allah dengan tidak berdasarkan sebarang pengetahuan; dan ada pula orang yang menjadikan ugama Allah itu sebagai ejek-ejekan; merekalah orang-orang yang akan beroleh azab yang menghinakan.
Arnavutça:
E, ka disa nga njerëzit që besojnë në tregime të kota, për t’u shmangur nga rruga e Perëndisë, pa kurrfarë dijenie, duke e pandehur (rrugën e Zotit) qesharake. Të atillët i pret dënimi i poshtëruar.
Bulgarca:
А сред хората някой купува слова за забавление, за да отклонява в неведение от пътя на Аллах и да го взимат на присмех. За тези има унизително мъчение.
Sırpça:
Има људи који купују средства за забаву, да би, не знајући колики је то грех, с Аллаховог пута одводили и да би га предметом за исмејавање узимали. Њих чека срамна казна.
Çekçe:
Mezi lidmi je i jeden, jenž bez jakéhokoliv vědění zábavné povídání nakupuje, aby tak svedl lidi z cesty Boží, z níž posměšky si tropí - a to jsou ti, kteří se trestu zahanbujícího dočkají
Urduca:
اور انسانوں ہی میں سے کوئی ایسا بھی ہے جو کلام دلفریب خرید کر لاتا ہے تاکہ لوگوں کو اللہ کے راستہ سے علم کے بغیر بھٹکا دے اور اس راستے کی دعوت کو مذاق میں اڑا دے ایسے لوگوں کے لیے سخت ذلیل کرنے والا عذاب ہے
Tacikçe:
Баъзе аз мардум харидори суханони беҳудаанд, то ба нодонӣ мардумро аз роҳи Худо гумроҳ кунанд ва Қуръонро ба масхара мегиранд. Насиби инҳо азобост хоркунанда.
Tatarca:
Кешеләрнең бәгъзеләре Коръән сүзләрен ялган, файдасыз сүзләргә алмаштырыр, дәлилсез, белемсез сүз сөйләп кешеләрне Аллаһ юлыннан адаштырыр өчен, вә һәм Аллаһ аятьләрен кимсетмәк өчен, аларның үзләренә дә хур итүче каты ґәзаб булачак.
Endonezyaca:
Dan di antara manusia (ada) orang yang mempergunakan perkataan yang tidak berguna untuk menyesatkan (manusia) dari jalan Allah tanpa pengetahuan dan menjadikan jalan Allah itu olok-olokan. Mereka itu akan memperoleh azab yang menghinakan.
Amharca:
ከሰዎችም ያለ ዕውቀት ሆኖ ከአላህ መንገድ ሊያሳስትና ማላገጫ አድርጎ ሊይዛት አታላይ ወሬን የሚገዛ አልለ፡፡ እነዚያ ለእነርሱ አዋራጅ ቅጣት አላቸው፡፡
Tamilce:
அல்லாஹ்வின் பாதையிலிருந்து (மக்களை) வழிகெடுப்பதற்காகவும், அதை பரிகாசமாக எடுத்துக் கொள்வதற்காகவும் கல்வி இன்றி வீண் பேச்சை விலைக்கு வாங்குபவன் மக்களில் இருக்கிறான். இத்தகையவர்களுக்கு (அவர்களை) இழிவுபடுத்தும் தண்டனை உண்டு.
Korece:
그러나 사람들 중에는 무익한이야기로 아는 것 없이 하나님의 길을 탈선케 하거나 그것을 조롱 하는 자들이 있나니 그들은 굴욕 적인 벌을 받게 되리라
Vietnamca:
Trong nhân loại, có kẻ đã mua bán lời giải trí hầu lôi kéo những người thiếu hiểu biết lạc xa khỏi con đường của Allah, họ chọn đó làm cách phỉ báng chính đạo của Ngài. Đó là những kẻ sẽ phải gánh chịu sự trừng phạt nhục nhã.
Ayet Linkleri: