Arapça:
وَيَوْمَ تَقُومُ السَّاعَةُ يُبْلِسُ الْمُجْرِمُونَ
Çeviriyazı:
veyevme teḳûmü-ssâ`atü yüblisü-lmücrimûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Kıyamet saatinin gelip çattığı gün suçlular, her ümidi keserler.
Diyanet İşleri:
Kıyamet koptuğu gün suçlular umutsuz kalıverirler.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve kıyametin koptuğu gün, suçlular, rahmetten meyus olurlar.
Şaban Piriş:
Kıyametin koptuğu gün, suçlular ümitsizlik içinde susup kalacaklardır.
Edip Yüksel:
Saatin gerçekleştiği gün suçlular şoke olurlar.
Ali Bulaç:
Kıyamet-saatinin kopacağı gün, suçlu-günahkarlar umutsuzca yıkılırlar.
Suat Yıldırım:
Kıyamet koptuğu gün, o suçlu kâfirler ümitlerini tamamen kesip susarlar.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve o gün ki, Kıyamet kopar, günahkârlar susup duracaklardır.
Yaşar Nuri Öztürk:
Kıyametin kopacağı gün, günahkârlar sus-pus olacaklardır.
Bekir Sadak:
30:17
İbni Kesir:
Kıyametin kopacağı gün, suçlular susacaklardır.
Adem Uğur:
Kıyametin kopacağı gün, günahkârlar (ümitsizlik içinde) susacaklardır.
İskender Ali Mihr:
Ve o saatin (kıyâmetin) vuku bulduğu (koptuğu) gün, mücrimler cennetten ümitlerini keserler.
Celal Yıldırım:
Kıyamet saati gelip çattığı gün suçlu günahkârlar umutsuz olurlar.
Tefhim ul Kuran:
Kıyamet saatinin kopacağı gün, suçlu günahkârlar umutsuzca yıkılırlar.
Fransızca:
Et le jour où l'Heure arrivera, les criminels seront frappés de désespoir.
İspanyolca:
Cuando suene la Hora, los pecadores serán presa de la desesperación.
İtalyanca:
Il Giorno in cui si leverà l'Ora, saranno disperati i colpevoli.
Almanca:
Und an dem Tag, wenn die Stunde anschlägt, schweigen die schwer Verfehlenden.
Çince:
复活时来临之日,犯罪的人,将成沮丧的。
Hollandaca:
En op den dag waarop het uur zal komen, zullen de zondaren stom van wanhoop worden.
Rusça:
В тот день, когда наступит Час, грешники придут в отчаяние.
Somalice:
Maalintay kici Saacaddu (Qiyaamadu) way aamusi dambiilayaashu (ooy quusan).
Swahilice:
Na itapo simama Saa wakosefu watakata tamaa.
Uygurca:
قىيامەت قايىم بولغان كۈندە گۇناھكارلار ئۈمىدسىزلىنىپ كېتىدۇ
Japonca:
(審判の) 時が到来する日,罪のある者は絶望するであろう。
Arapça (Ürdün):
«ويوم تقوم الساعة يُبلس المجرمون» يسكت المشركون لانقطاع حجتهم.
Hintçe:
और जिस दिन क़यामत बरपा होगी (उस दिन) गुनेहगार लोग ना उम्मीद होकर रह जाएँगे
Tayca:
และวันที่วาระสุดท้ายจะเกิดขึ้น พวกทำผิดก็จะหมดหวัง
İbranice:
וביום אשר תגיע 'השעה' יתייאשו הכופרים המכחשים וישתתקו
Hırvatça:
Na Dan kad nastupi Čas suda, prestupnici će očajavati.
Rumence:
În Ziua în care va veni Ceasul, cei vinovaţi vor fi deznădăjduiţi.
Transliteration:
Wayawma taqoomu alssaAAatu yublisu almujrimoona
Türkçe:
Kıyametin kopacağı gün, günahkârlar sus-pus olacaklardır.
Sahih International:
And the Day the Hour appears the criminals will be in despair.
İngilizce:
On the Day that the Hour will be established, the guilty will be struck dumb with despair.
Azerbaycanca:
Qiyamət qopacağı gün günahkarlar mat-məətəl qalacaqlar. (Özlərini təmizə çıxarmaq üçün heç bir dəlil, sübut gətirə bilməyəcəklər).
Süleyman Ateş:
(Duruşma) Sa'at(i) başladığı gün, suçlular (umutsuzluk içinde) susarlar.
Diyanet Vakfı:
Kıyametin kopacağı gün, günahkarlar (ümitsizlik içinde) susacaklardır.
Erhan Aktaş:
Sâ’at’in gerçekleştiği O Gün(1), mücrimler(2) umutlarını kaybederler.
Kral Fahd:
Kıyametin kopacağı gün, günahkârlar (ümitsizlik içinde) susacaklardır.
Hasan Basri Çantay:
Kıyametin kopacağı gün günahkârlar (huccetden ümîdlerini keserek) susacak (lar) dır.
Muhammed Esed:
Ve Son Saat gelip çattığında günaha saplanmış olanlar hayal kırıklığına uğrayacaklardır:
Gültekin Onan:
Kıyamet saatinin kopacağı gün, suçlu günahkarlar umutsuzca yıkılırlar.
Ali Fikri Yavuz:
Kıyamet koptuğu gün, günahkârlar (hayretler içinde) ümidlerini kesib susarlar.
Portekizce:
E no dia em que chegar a Hora do Juízo, os pecadores se desesperarão.
İsveççe:
Och när den Yttersta stunden är inne får de obotfärdiga syndarna låta hoppet fara;
Farsça:
و روزی که قیامت برپا شود گنهکاران [از شدت سختی و هولناکی آن اندوهگین گردند و به علت پذیرفته نشدن بهانه و عذرشان از رحمت خدا] مأیوس شوند،
Kürtçe:
وە ئەو ڕۆژەی قیامەت ھەڵدەسێ تاوانباران غەمبار و نائومێد دەبن
Özbekçe:
Қиёмат қоим бўлган кунда жиноятчилар ноумид бўлурлар.
Malayca:
Dan semasa berlakunya hari kiamat, orang-orang yang berdosa akan dia membisu serta berputus asa.
Arnavutça:
E, atë ditë kur të arrijë Çasti (Dita e Kijametit), njerëzit e këqinj do të mbesin shpresëkëputur:
Bulgarca:
В Деня, когато настане Часът, отчаянието ще обхване престъпниците.
Sırpça:
На Дан кад наступи Час суда, незнанобошци ће очајавати.
Çekçe:
V den, kdy Hodina udeří, budou hříšníci v zoufalství přivedeni
Urduca:
اور جب وہ ساعت برپا ہو گی اس دن مجرم ہَک دَک رہ جائیں گے
Tacikçe:
Рӯзе, ки қиёмат барпо шавад, гуноҳкорон ҳайратзада бимонанд.
Tatarca:
Кыямәт көне булгач, кәферләр Аллаһуның рәхмәтеннән өмет, өзеп сөйләшмичә тик торырлар.
Endonezyaca:
Dan pada hari terjadinya kiamat, orang-orang yang berdosa terdiam berputus asa.
Amharca:
ሰዓቲቱም በምትቆምበት ቀን አመጸኞች ጭጭ ይላሉ፡፡
Tamilce:
இன்னும், மறுமை நிகழ்கின்ற நாளில் குற்றவாளிகள் பெரும் சிரமப்படுவார்கள்.
Korece:
심판의 날이 오는 날 죄인들은 절망 하리라
Vietnamca:
Và vào Ngày mà Giờ Tận Thế sẽ được thiết lập, những kẻ tội lỗi sẽ tuyệt vọng.
Ayet Linkleri: