Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

29

Sûredeki Ayet No: 

42

Ayet No: 

3382

Sayfa No: 

401

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

إِنَّ اللَّهَ يَعْلَمُ مَا يَدْعُونَ مِن دُونِهِ مِن شَيْءٍ ۚ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ

Çeviriyazı: 

inne-llâhe ya`lemü mâ yed`ûne min dûnihî min şey'. vehüve-l`azîzü-lḥakîm.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Allah, onların kendisini bırakıpta hangi şeye yalvardıklarını şüphesiz ki bilir. O mutlak güç ve hikmet sahibidir.

Diyanet İşleri: 

Doğrusu Allah, Kendini bırakıp da yalvardıkları şeyi bilir. O güçlüdür, Hakim'dir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Şüphe yok ki Allah, kendisinden başka neye tapıyorlarsa hepsini bilir ve odur üstün, hüküm ve hikmet sahibi.

Şaban Piriş: 

Allah, kendi dışında hangi şeye dua/ibadet etmekte olduklarını şüphesiz bilmektedir. O çok güçlüdür, Hakim'dir.

Edip Yüksel: 

ALLAH onların kendisinden başka taptıklarının aslında hiç bir şey olmadığını iyi bilir. O Üstündür, Bilgedir.

Ali Bulaç: 

Allah, Kendi dışında hangi şeye taptıklarını şüphesiz bilir. O, güçlü ve üstün olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.

Suat Yıldırım: 

Allah, onların Kendisinden başka hangi varlıkları tanrılaştırıp yalvardıklarını elbette bilir.O, aziz ve hakîmdir (mutlak galiptir, tam hüküm ve hikmet sahibidir).

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Şüphe yok ki, Allah kendisinden başka neye ibadet ettiklerini bilir. Halbuki azîz, hakîm olan O´dur.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Allah, onların, kendisinden başka ne gibi bir şeye yalvardıklarını/nasıl bir şey için çağrı yaptıklarını bilir. O'dur Azîz, O'dur, Hakîm.

Bekir Sadak: 

Sen daha once bir kitabtan okumus ve elinle de onu yazmis degildin. Oyle olsaydi, batil soze uyanlar supheye duserlerdi.

İbni Kesir: 

Muhakkak ki Allah

Adem Uğur: 

Allah, onların kendisini bırakıp da hangi şeye yalvardıklarını şüphesiz bilir. O, mutlak güç ve hikmet sahibidir.

İskender Ali Mihr: 

Muhakkak ki Allah, onların, O´ndan (Kendinden) başka taptıkları şeyleri bilir. Ve O

Celal Yıldırım: 

Şüphesiz ki Allah, onların kendisinden başka nelere taptıklarını bilir. O, çok üstündür, çok güçlüdür, yegâne hikmet sahibidir.

Tefhim ul Kuran: 

Allah, kendi dışında hangi şeye tapmakta olduklarını şüphesiz bilmektedir. O, güçlü ve üstün olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.

Fransızca: 

Allah connaît toute chose qu'ils invoquent en dehors de Lui. Et c'est Lui le Tout Puissant, le Sage.

İspanyolca: 

Alá sabe todo lo que invocan en lugar de invocarle a Él. Es el Poderoso, el Sabio.

İtalyanca: 

In verità Allah ben conosce tutto ciò che invocano all'infuori di Lui. Egli è l'Eccelso, il Saggio.

Almanca: 

Gewiß, ALLAH kennt alle diejenigen, an die sie anstelle von Ihm Bittgebete richten. Und ER ist Der Allwürdige, Der Allweise.

Çince: 

真主的确知道他们舍他而祈祷的任何物,他是万能的,是至睿的。

Hollandaca: 

God kent echter de dingen, welke zij buiten hem aanroepen, en hij is de Machtige, de Wijze.

Rusça: 

Воистину, Аллах знает всех тех, кому они поклоняются помимо Него (или знает, что те, кому они поклоняются помимо Него, являются ничем). Он - Могущественный, Мудрый.

Somalice: 

Eebe waa ogyahay waxay baryayaan (Caabudayaan) oo isaga kasoo hadhay, Eebana waa adkaade falsan.

Swahilice: 

Kwa hakika Mwenyezi Mungu anajua kila kitu wanacho kiomba badala yake Yeye. Na Yeye ndiye Mtukufu Mwenye nguvu Mwenye hikima.

Uygurca: 

اﷲ ئۇلار اﷲ نى تاشلاپ ئىبادەت قىلىۋاتقان نەرسىنى ئوبدان بىلىدۇ، اﷲ غالىبتۇر، ھېكمەت بىلەن ئىش قىلغۇچىدۇر

Japonca: 

本当にアッラーは,かれを差し置いてかれらが祈る,凡てのことを知っておられる。かれは偉力ならびなく英明であられる。

Arapça (Ürdün): 

«إن الله يعلم ما» بمعنى الذي «يدعون» يعبدون بالياء والتاء «من دونه» غيره «من شيء وهو العزيز» في ملكه «الحكيم» في صنعه.

Hintçe: 

ख़ुदा को छोड़कर ये लोग जिस चीज़ को पुकारते हैं उससे ख़ुदा यक़ीनी वाक़िफ है और वह तो (सब पर) ग़ालिब (और) हिकमत वाला है

Tayca: 

แท้จริงอัลลอฮ์ทรงรอบรู้สิ่งใด ๆ ที่พวกเขาวิงวอนขออื่นจากพระองค์ และพระองค์เป็นผู้ทรงอำนาจ ผู้ทรงปรีชาญาณ

İbranice: 

הן, אלוהים יודע שאין כל ערך אמתי לאלה (האלילים) שאליהם מתפללים מלבדו, והוא העזוז והחכם

Hırvatça: 

Allah, zaista, zna sve ono što oni mimo Njega zazivaju, a On je Silni i Mudri.

Rumence: 

Dumnezeu ştie că ceea ce cheamă în locul lui este nimicul. El este Puternicul, Înţeleptul!

Transliteration: 

Inna Allaha yaAAlamu ma yadAAoona min doonihi min shayin wahuwa alAAazeezu alhakeemu

Türkçe: 

Allah, onların, kendisinden başka ne gibi bir şeye yalvardıklarını/nasıl bir şey için çağrı yaptıklarını bilir. O'dur Azîz, O'dur, Hakîm.

Sahih International: 

Indeed, Allah knows whatever thing they call upon other than Him. And He is the Exalted in Might, the Wise.

İngilizce: 

Verily Allah doth know of (every thing) whatever that they call upon besides Him: and He is Exalted (in power), Wise.

Azerbaycanca: 

Şübhəsiz ki, Allah onların Allahı qoyub nəyə ibadət etdiklərini bilir. O, yenilməz qüvvət sahibi, hikmət sahibidir!

Süleyman Ateş: 

Allah, onların kendisinden başka ne gibi şeylere yalvardıklarını bilir, O üstündür, hüküm ve hikmet sahibidir.

Diyanet Vakfı: 

Allah, onlar'ın kendisini bırakıp da hangi şeye yalvardıklarını şüphesiz bilir. O, mutlak güç ve hikmet sahibidir.

Erhan Aktaş: 

Kuşkusuz Allah, onların Kendisinin yanı sıra yöneldikleri şeylerin ne olduğunu(1) bilir. O, Mutlak Üstün Olan’dır, En İyi Hüküm Veren’dir.

Kral Fahd: 

Allah, onların kendisini bırakıp da hangi şeye yalvardıklarını şüphesiz bilir. O, mutlak güç ve hikmet sahibidir.

Hasan Basri Çantay: 

Allah, kendinden başka hangi şey´e tapıyorlarsa şübhesiz ki biliyor. O, mutlak gaalibdir, tam hüküm ve hikmet saahibidir.

Muhammed Esed: 

Kuşkusuz Allah, insanların Kendisini bırakıp da yalvardıkları şeylerin ne olduğunu çok iyi bilir; yalnız O´dur kudret sahibi, hikmet sahibi.

Gültekin Onan: 

Tanrı, kendi dışında hangi şeye taptıklarını şüphesiz bilir. O, güçlü ve üstün olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.

Ali Fikri Yavuz: 

Onların Allah’dan başka hangi şeylere taptıklarını şübhesiz ki Allah biliyor. O, Azîz’dir= her şeye galibdir, Hakîm’dir= hükmünde hikmet sahibidir.

Portekizce: 

Em verdade, Deus sabe que nada significa o que invocam em vez d'Ele, e Ele é o Poderoso, o Prudentíssimo.

İsveççe: 

Gud vet vad de anropar i Hans ställe; Han är den Allsmäktige, den Vise.

Farsça: 

یقیناً خدا می داند به جای او چه چیزهایی را می پرستند [چیزهایی که نه دارای ارزش و اعتبارند و نه قدرت تصرف در کاری را دارند!!] و فقط او توانای شکست ناپذیر و حکیم است،

Kürtçe: 

بێگومان خوا دەزانێت ئەوان لەجیاتی خوا چی دەپەرستن و ھاوار ی لێدەکەن و ھەر ئەو (خوایە) زاڵ و بەدەسەڵات و کار دروستە

Özbekçe: 

Албатта, Аллоҳ улар ўзидан бошқа нима нарсага дуо қилаётганларини яхши биладир. Ва У азиз ва ҳаким зотдир.

Malayca: 

Sesungguhnya Allah mengetahui (kepalsuan) apa jua yang mereka sembah yang lain daripadaNya, dan Allah jualah Yang Maha Kuasa, lagi Maha Bijaksana.

Arnavutça: 

Me të vërtetë, Perëndia i di (të gjitha) ato që i adhurojnë ata, pos Atij; Ai është i Plotëfuqishëm dhe i Gjithëdijshëm.

Bulgarca: 

Каквото и да зовете вместо Него, Аллах го знае. Той е Всемогъщия, Премъдрия.

Sırpça: 

Аллах добро зна да ови које они, поред Њега, обожавају ништа не представљају; Он је Силни и Мудри!

Çekçe: 

Bůh nejlépe zná, jaké věci oni vzývají vedle Něho - a On mocný je i moudrý.

Urduca: 

یہ لوگ اللہ کو چھوڑ کر جس چیز کو بھی پکارتے ہیں اللہ اسے خوب جانتا ہے اور وہی زبردست اور حکیم ہے

Tacikçe: 

Худой якто медрнад, ки чӣ чизҳоро ба ҷои Ӯ ба худои мехонанд ва Ӯст ғолибу ҳаким!

Tatarca: 

Аллаһ, шиксез, беләдер аларның Аллаһудан башка нәрсәгә гыйбадәт кылганнарын, җәзасыз калдырмас, Ул җиңүче вә хикмәт иясе.

Endonezyaca: 

Sesungguhnya Allah mengetahui apa saja yang mereka seru selain Allah. Dan Dia Maha Perkasa lagi Maha Bijaksana.

Amharca: 

አላህ ያንን ከእርሱ ሌላ የሚግገዙትን ማንኛውንም ያውቃል፡፡ እርሱም አሸናፊው ጥበበኛው ነው፡፡

Tamilce: 

நிச்சயமாக அல்லாஹ், அவனை அன்றி அவர்கள் எதை அழைக்கிறார்களோ (-வணங்குகிறார்களோ) அது எதுவாக இருந்தாலும் அதை அல்லாஹ் நன்கறிவான். அவன்தான் மிகைத்தவன், மகா ஞானவான் ஆவான்.

Korece: 

하나님은 그들이 하나님 아 닌 다른 것을 숭배하는 것을 모두아시고 계시나니 그분은 권능과 지해로 충만하심이라

Vietnamca: 

Quả thật, Allah biết rõ về những gì bọn họ cầu nguyện ngoài Ngài, bởi Ngài là Đấng Quyền Năng, Sáng Suốt.