Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

29

Sûredeki Ayet No: 

16

Ayet No: 

3356

Sayfa No: 

398

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَإِبْرَاهِيمَ إِذْ قَالَ لِقَوْمِهِ اعْبُدُوا اللَّهَ وَاتَّقُوهُ ۖ ذَٰلِكُمْ خَيْرٌ لَّكُمْ إِن كُنتُمْ تَعْلَمُونَ

Çeviriyazı: 

veibrâhime iẕ ḳâle liḳavmihi-`büdü-llâhe vetteḳûh. ẕâliküm ḫayrul leküm in küntüm ta`lemûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

İbrahim'i de gönderdik. O kavmine şöyle demişti: "Allah'a kulluk edin, O'na karşı gelmekten sakının. Eğer bilmiş olsanız bu sizin için daha hayırlıdır."

Diyanet İşleri: 

İbrahim'i de gönderdik. Milletine: "Allah'a kulluk edin, O'ndan sakının; bilirseniz bu sizin için daha iyidir" dedi.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve İbrahim de hani kavmine demişti ki: Allah'a kulluk edin ve çekinin ondan; bilseniz bu, size daha hayırlıdır.

Şaban Piriş: 

Hani İbrahim de kavmine şöyle demişti: Allah’a ibadet edin ve O’ndan sakının! Eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır.

Edip Yüksel: 

İbrahimi de... Halkına demişti ki, "ALLAH'a kulluk edin ve O'nu saygıyla dinleyin. Bilirseniz, bu sizin için daha iyidir."

Ali Bulaç: 

İbrahim de; hani kavmine demişti ki: "Allah'a kulluk edin ve O'ndan sakının, eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır."

Suat Yıldırım: 

İbrâhim'i de resul olarak gönderdik.“Ey benim halkım, dedi, yalnız Allah’a ibadet edin ve O’na karşı gelmekten sakının.Eğer bilirseniz, böyle yapmanız sizin için daha hayırlıdır.”

Ömer Nasuhi Bilmen: 

İbrahim´i de (yâd et) O vakit ki, kavmine dedi: «Allah´a ibadet edin ve O´ndan korkun. Bu, sizin için eğer bilir kimseler oldunuz iseniz, pek hayırlıdır.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

İbrahim'i de gönderdik. Toplumuna şöyle demişti: "Allah'a kulluk/ibadet edin, O'ndan sakının. Eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır."

Bekir Sadak: 

Siz ne yeryuzunde ve ne de gokte Allah´i aciz birakabilirsiniz. Allah´tan baska bir dost ve yardimciniz da bulunmaz. *

İbni Kesir: 

İbrahim´i de. Hani kavmine demişti ki: Allah´a ibadet edin ve O´ndan sakının. Bilirseniz bu

Adem Uğur: 

İbrahim´i de gönderdik. O kavmine şöyle demişti: Allah´a kulluk edin. O´na karşı gelmekten sakının. Eğer bilmiş olsanız bu sizin için daha hayırlıdır.

İskender Ali Mihr: 

Ve İbrâhîm (A.S), kavmine: &quot

Celal Yıldırım: 

İbrahim´i de (uyarıcı olarak gönderdik). Hani bir vakit O, milletine demişti ki: «Allah´a ibâdet edin ve O´na karşı gelmekten sakının. Eğer bilirseniz bu sizin için hayırlıdır.

Tefhim ul Kuran: 

İbrahim de

Fransızca: 

Et Abraham, quand il dit à son peuple : "Adorez Allah, et craignez-Le : cela vous est bien meilleur si vous saviez".

İspanyolca: 

Y a Abraham. Cuando dijo a su pueblo: «¡Servid a Alá y temedle! Es mejor para vosotros. Si supierais...»

İtalyanca: 

E [ricorda] Abramo, quando disse al suo popolo: «Adorate Allah e temeteLo. E' il bene per voi, se lo sapeste!».

Almanca: 

Und Ibrahim als er seinen Leuten sagte: "Dient ALLAH und handelt Taqwa gemäß Ihm gegenüber! Dies ist besser für euch, solltet ihr es wissen.

Çince: 

(我确已派遣)易卜拉欣,当日,他对他的宗族说:你们应当崇拜真主,并当敬畏他,这对于你们是更好的。如果你们知道。

Hollandaca: 

Wij zonden ook Abraham. Hij zeide tot zijn volk: Dient God en vreest hem; dat zal beter voor u zijn, indien gij het begrijpt.

Rusça: 

А вот Ибрахим (Авраам) сказал своему народу: "Поклоняйтесь Аллаху и бойтесь Его! Так будет лучше для вас, если бы вы только знали.

Somalice: 

(Nabi) Ibraahimna (waa diray) wuxuuna ku yidhi qoomkiisii Cabuda Eebe akana dhawrsada saasaa idiin khayrbadane haddaad wax ogtihiin.

Swahilice: 

Na Ibrahim pale alipo waambia watu wake: Muabuduni Mwenyezi Mungu, na mcheni Yeye. Hiyo ndiyo kheri yenu, ikiwa nyinyi mnajua.

Uygurca: 

ئىبراھىمنىمۇ (قەۋمىگە پەيغەمبەر قىلىپ ئەۋەتتۇق)، ئۆز ۋاقتىدا ئۇ قەۋمىگە ئېيتتى: «بىر اﷲ قا ئىبادەت قىلىڭلارۋە ئۇنىڭدىن قورقۇڭلار، ئەگەر بىلسەڭلار مۇنداق قىلىش سىلەر ئۈچۈن ياخشىدۇر

Japonca: 

そしてイブラーヒームがその民にこう言った時を思え。「アッラーに仕え,かれを畏れなさい。それがあなたがたのために最も良い。もしあなたがたが理解するならば。

Arapça (Ürdün): 

«و» اذكر «إبراهيم إذ قال لقومه اعبدوا الله واتقوه» خافوا عقابه «ذلكم خير لكم» مما أنتم عليه من عبادة الأصنام «إن كنتم تعلمون» الخير من غيره.

Hintçe: 

और इबराहीम को (याद करो) जब उन्होंने कहा कि (भाईयों) ख़ुदा की इबादत करो और उससे डरो अगर तुम समझते बूझते हो तो यही तुम्हारे हक़ में बेहतर है

Tayca: 

และ (จงรำลึกถึง) อิบรอฮีม เมื่อเขากล่าวแก่หมู่ชนของเขาว่า จงเคารพภักดีต่ออัลลอฮ์และจงยำเกรงต่อพระองค์ นั่นแหละเป็นการดีว่าสำหรับพวกท่าน หากพวกท่านรู้อัลลอฮ์นั้น มันไม่มีอำนาจที่จะให้เครื่องยังชีพแก่พวกท่าน ดังนั้นจงขอเครื่องยังชีพจากอัลลอฮ์เถิด

İbranice: 

ואברהם כאשר אמר לבני עמו: 'עבדו את אלוהים ויראו אותו, זה עדיף לכם, ואם רק ידעתם כמה

Hırvatça: 

A sjeti se i Ibrahima, kad je rekao narodu svome: "Allahu ibadet činite i Njega se bojte, to vam je bolje, ako znate!"

Rumence: 

Apoi l-am trimis pe Abraham care spuse poporului său: “Închinaţi-vă lui Dumnezeu! Temeţi-vă de El! Acesta este spre binele vostru, o, dacă aţi şti!”

Transliteration: 

Waibraheema ith qala liqawmihi oAAbudoo Allaha waittaqoohu thalikum khayrun lakum in kuntum taAAlamoona

Türkçe: 

İbrahim'i de gönderdik. Toplumuna şöyle demişti: "Allah'a kulluk/ibadet edin, O'ndan sakının. Eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır."

Sahih International: 

And [We sent] Abraham, when he said to his people, "Worship Allah and fear Him. That is best for you, if you should know.

İngilizce: 

And (We also saved) Abraham: behold, he said to his people, "Serve Allah and fear Him: that will be best for you- If ye understand!

Azerbaycanca: 

(Ya Rəsulum!) İbrahimi də (yad et)! Bir zaman o öz tayfasına belə demişdi: “Allaha ibadət edin və Ondan qorxun. Heç bilirsiniz bu sizin üçün nə qədər xeyirlidir?!

Süleyman Ateş: 

İbrahim'i de (gönderdik). Kavmine dedi ki: "Allah'a kulluk edin, O'ndan korkun, bilirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır."

Diyanet Vakfı: 

İbrahim'i de gönderdik. O kavmine şöyle demişti: Allah'a kulluk edin. O'na karşı gelmekten sakının. Eğer bilmiş olsanız bu sizin için daha hayırlıdır.

Erhan Aktaş: 

İbrâhîm, halka: “Allah’a kul(1) olun ve O’na karşı takvâ sahibi olun. Eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır.” demişti.

Kral Fahd: 

İbrahim'i de gönderdik. O kavmine şöyle demişti: Allah’a kulluk edin. O'na karşı gelmekten sakının. Eğer bilmiş olsanız bu sizin için daha hayırlıdır.

Hasan Basri Çantay: 

İbrâhîmi de (hatırla). Hani O, kavmine (şöyle) demişdi: «Allaha ibâdet edin, On (un ikaabın) dan korkun. Bu, eğer bilirseniz, sizin için çok hayırlıdır».

Muhammed Esed: 

Ve İbrahim (de, Bizden aldığı ilhamla) kavmine dönerek: "Allah´a kulluk edin ve O´na karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun; bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır!" diye seslendi.

Gültekin Onan: 

İbrahim de

Ali Fikri Yavuz: 

İbrahîm’i de kavmine peygamber gönderdik. Hani kavmine şöyle demişti: “- Allah’a ibadet edin

Portekizce: 

E recorda-te de Abraão, quando disse ao seu povo: Adorai a Deus e temei-O! isso será melhor para vós, se ocompreendeis!

İsveççe: 

OCH [MINNS] Abraham som sade till sitt folk: "Dyrka Gud och frukta Honom! [Ni skulle inse att] detta är bäst för er, om ni visste [skillnaden mellan rätt och orätt]!

Farsça: 

و ابراهیم را [نیز فرستادیم] آن گاه به قومش گفت: خدا را بپرستید و از او پروا کنید، این برای شما بهتر است، اگر بدانید؛

Kürtçe: 

وە (ئەی موحەممەد ﷺ) باسی) ئیبراھیم بکە کاتێك بەگەلەکەی ووت خوا بپەرستن ولێی بترسن ئەوە چاکترە بۆ ئێوە ئەگەر ئێوە بزانن

Özbekçe: 

Ва Иброҳимни (юбордик). Ўшанда у ўз қавмига: «Аллоҳга ибодат қилинглар ва Унга тақво қилинглар. Бундай қилишингиз, агар билсангиз, сиз учун яхшидир. (Иброҳим алайҳиссалом қавмларига илоҳий даъватни жуда содда қилиб тушунтирдилар. Аллоҳга ибодат қилинглар, бошқага эмас, Аллоҳдан қўрқинглар, бошқадан эмас, дедилар. Демак, қиладиган ҳар бир ишингиз Аллоҳнинг розилигини топиш учун бўлсин. Ҳар лаҳзада Аллоҳга тақво қилиб туринг. Ана шунда мақсадга эришасиз.)

Malayca: 

Dan (sebutkanlah peristiwa) Nabi Ibrahim, ketika ia berkata kepada kaumnya: "Sembahlah kamu akan Allah dan bertaqwalah kepadaNya; yang demikian itu adalah baik bagi kamu jika kamu tahu (membezakan yang baik dari yang buruk).

Arnavutça: 

Dhe (kujtoje) Ibrahimin kur i pat thënë popullit të vet: “Adhuronie Perëndinë dhe druajuni Atij. Kjo është më së miri për ju, nëse e dini.

Bulgarca: 

И [изпратихме] Ибрахим, който рече на своя народ: “Служете на Аллах и бойте се от Него! Това е най-доброто за вас, ако проумявате.

Sırpça: 

А и Аврама, кад је своме народу рекао: „Аллаха обожавајте и Њега се бојте, то вам је боље, ако знате!

Çekçe: 

(A vyslali jsme) Abrahama, a hle, pravil k lidu svému: 'Uctívejte Boha a buďte bohabojní, to pro vás bude lepší, jste-li vědoucími.

Urduca: 

اور ابراہیمؑ کو بھیجا جبکہ اُس نے اپنی قوم سے کہا "اللہ کی بندگی کرو اور اُس سے ڈرو یہ تمہارے لیے بہتر ہے اگر تم جانو

Tacikçe: 

Ва низ Иброҳимро ба паёмбарӣ фиристодем, он гоҳ ки ба мардумаш гуфт: «Худои якторо бипарастед ва аз Ӯ битарсед. Ин бароятон беҳтар аст, агар мардуме доно бошед.

Tatarca: 

Вә Ибраһим г-м кавеменә: "Аллаһуга гына гыйбадәт кылыгыз, вә Аллаһудан куркыгыз, бу әйткәннәрне кылсагыз үзегез өчен хәерледер әгәр белсәгез", – диде.

Endonezyaca: 

Dan (ingatlah) Ibrahim, ketika ia berkata kepada kaumnya: "Sembahlah olehmu Allah dan bertakwalah kepada-Nya. Yang demikian itu adalah lebih baik bagimu, jika kamu mengetahui.

Amharca: 

ኢብራሂምንም ለሕዝቦቹ ባለ ጊዜ (አስታውስ)፡፡ «አላህን ተገዙ ፍሩትም፡፡ ይህ የምታውቁ ብትሆኑ ለእናንተ በላጭ ነው፡፡

Tamilce: 

இன்னும், இப்ராஹீம் அவர் தனது மக்களுக்கு (பின் வருமாறு உபதேசம்) கூறிய சமயத்தை நினைவு கூருங்கள்! (அவர் கூறினார்:) அல்லாஹ்வை வணங்குங்கள்; இன்னும், அவனை அஞ்சுங்கள். நீங்கள் (உண்மையை) அறிபவர்களாக இருந்தால் இதுதான் உங்களுக்கு சிறந்ததாகும்.

Korece: 

아브라함도 구했으니 그는 그의 백성에게 하나님을 경배하고 그분을 두려워 하라 너희가 아는 자들이라면 그것이 너희에게 복이 되리라 하였더라

Vietnamca: 

(Hỡi Thiên Sứ Muhammad, Ngươi hãy nhớ lại) khi (Ibrahim) bảo người dân của mình “Các người hãy thờ phượng Allah và hãy sợ Ngài. Điều đó tốt nhất cho các người nếu các người biết được.”