Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

33

Sûredeki Ayet No: 

31

Ayet No: 

3564

Sayfa No: 

422

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

۞ وَمَن يَقْنُتْ مِنكُنَّ لِلَّهِ وَرَسُولِهِ وَتَعْمَلْ صَالِحًا نُّؤْتِهَا أَجْرَهَا مَرَّتَيْنِ وَأَعْتَدْنَا لَهَا رِزْقًا كَرِيمًا

Çeviriyazı: 

vemey yaḳnüt minkünne lillâhi verasûlihî veta`mel ṣâliḥan nü'tihâ ecrahâ merrateyni vea`tednâ lehâ rizḳan kerîmâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Yine sizden her kim Allah'a ve Resulü'ne boyun eğer, salih bir amel işlerse, ona da mükâfatını iki kat veririz. Hem onun için bol bir rızık hazırlamışızdır.

Diyanet İşleri: 

Sizlerden Allah'a ve Peygamberine boyun eğip yararlı iş işleyenlere ecrini iki kat veririz; ona cömertçe rızık hazırlamışızdır.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve sizden kim, Allah'a ve Peygamberine itaat eder ve iyi işlerde bulunursa mükafatını iki kat veririz ve ona güzelim bir rızık da hazırlamışızdır.

Şaban Piriş: 

Sizden, Allah’a ve Rasûlüne itaat eden ve salih amel işleyen kimseye karşılığını iki misli vereceğiz. Onun için güzel bir rızk hazırladık.

Edip Yüksel: 

Sizden kim ALLAH'ın elçisine uyar ve erdemli davranırsa, onun da ödülünü iki kat veririz ve onun için bol bir rızık hazırlamışızdır.

Ali Bulaç: 

Ama sizden kim Allah'a ve Resûlü’ne gönülden -itaat eder ve salih bir amelde bulunursa, ona ecrini iki kat veririz. Ve Biz ona üstün bir rızık da hazırlamışızdır.

Suat Yıldırım: 

Ama kim Allah ve Resulüne itaat eder, güzel ve makbul işlere devam ederse ona da mükâfatını iki misli verir ve ona cennette kıymetli bir nasip hazırlarız.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve kim ki, sizden Allah için ve Peygamberi için itaat ederse ve sâlih amelde bulunursa ona mükâfaatını iki defa veririz ve onun için bir kerîm rızk hazırlamışızdır.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Sizden kim, Allah'a ve resulüne itaat eder, iyilik yaparsa, ona da ücretini iki kat olarak veririz. Kendisi için bol ve bereketli bir rızık da hazırlamışızdır.

Bekir Sadak: 

Allah´in nimet verdigi ve senin de nimetlendirdigin kimseye: «Esini birakma, Allah´tan sakin» diyor, Allah´in aciga vuracagi seyi icinde sakliyordun. Insanlardan cekiniyordun

İbni Kesir: 

Sizden her kim de Allah´a ve Rasulüne boyun eğip salih amel işlerse

Adem Uğur: 

Sizden kim, Allah´a ve Resûlüne itaat eder ve yararlı iş yaparsa ona mükâfatını iki kat veririz. Ve ona (cennette) bol rızık hazırlamışızdır.

İskender Ali Mihr: 

Ve sizden kim, Allah ve O´nun Resûl´üne kanitin olursa (huşû ile bağlanırsa) ve salih amel (nefs tezkiyesi) yaparsa ona, ecrini iki kat veririz. Ve onun için Biz, kerim rızık hazırladık.

Celal Yıldırım: 

Sizden kim Allah´a ve Peygamberine boyun eğip itaat eder, iyi-yararlı amelde bulunursa, onun mükâfatını iki defa veririz ve biz ona kadri yüce şerefli bir rızık da hazırlamışızdır.

Tefhim ul Kuran: 

Ama sizden kim de Allah´a ve Resulü´ne gönülden itaat eder ve salih bir amelde bulunursa, ona da ecrini iki kat veririz. Ve biz ona üstün bir rızık da hazırlamışızdır.

Fransızca: 

Et celle d'entre vous qui est entièrement soumise à Allah et à Son messager et qui fait le bien, Nous lui accorderons deux fois sa récompense, et Nous avons préparé pour elle une généreuse attribution.

İspanyolca: 

Pero a la que de vosotras obedezca a Alá y a Su Enviado y obre bien, le daremos doble remuneración y le prepararemos generoso sustento.

İtalyanca: 

Mentre a quella di voi che rimane devota ad Allah e al Suo Inviato, e compie il bene, concederemo ricompensa doppia: le abbiamo riservato generosa provvidenza.

Almanca: 

Und wer von euch ALLAH und Seinem Gesandten gehorcht und gottgefällig Gutes tut, (dieser) gewähren WIR ihr ihre Belohnung zweifach, und WIR bereiteten für sie ein edles Rizq.

Çince: 

你们中谁服从真主及其使者,而且行善,我将加倍报酬谁,我已为她预备了优厚的给养。

Hollandaca: 

Maar wie u gehoorzaam zal wezen aan God en zijn gezant, en doen wat recht is, deze zullen wij hare belooning tweemaal geven, en wij hebben een onbekrompen deel in het paradijs voor haar gereed gemaakt.

Rusça: 

А ту из вас, которая будет покорна Аллаху и Его Посланнику и будет поступать праведно, Мы одарим двойным вознаграждением, и Мы приготовили для нее щедрый удел.

Somalice: 

Tiise adeecda Eebe iyo Rasuulkiisa oo camal fiican fasha waxaan siinaynaa Labo ajir, waxaana u darbaynaa Rizqi wanaagsan.

Swahilice: 

NA MIONGONI mwenu atakeye mt'ii Mwenyezi Mungu na Mtume wake, na akatenda mema, tutampa malipo yake mara mbili, na tutamwandalia riziki ya ukarimu.

Uygurca: 

سىلەردىن كىمكى اﷲ قا ۋە ئۇنىڭ پەيغەمبىرىگە ئىتائەت قىلسا ۋە ياخشى ئەمەل قىلسا، ئۇنىڭغا ساۋابنى ئىككى قاتلاپ بېرىمىز، ئۇنىڭغا (جەننەتتە) ئېسىل رىزىق تەييارلىدۇق

Japonca: 

だがあなたがたの中,アッラーとその使徒に服従,崇敬して善行に励む者には,われはそれに対する報奨を倍加し,寛大な用度を準備するであろう。

Arapça (Ürdün): 

«ومن يقنت» يطع «منكن الله ورسوله وتعمل صالحا نؤتها أجرها مرتين» أي مثلي ثواب غيرهن من النساء، وفي قراءة بالتحتانية في تعمل ونؤتها «وأعتدنا لها رزقا كريما» في الجنة زيادة.

Hintçe: 

और तुममें से जो (बीवी) खुदा और उसके रसूल की ताबेदारी अच्छे (अच्छे) काम करेगी उसको हम उसका सवाब भी दोहरा अता करेगें और हमने उसके लिए (जन्नत में) इज्ज़त की रोज़ी तैयार कर रखी है

Tayca: 

และผู้ใดในหมู่พวกเธอภักดีต่ออัลลอฮฺและร่อซูลของพระองค์ และกระทำความดีเราจะให้รางวัลของนางแก่นางสองครั้ง และเราได้เตรียมปัจจัยยังชีพอันดีงามแก่นาง

İbranice: 

אבל אם יוכח שהיא מסורה לאלוהים ולשליחו ועושה את הטוב, יהיה גמולה כפול (בעולם-הבא,) עבורה הכנו פרנסה שופעת

Hırvatça: 

a onoj koja se bude Allahu i Poslaniku Njegovu pokoravala i dobra djela činila - dat ćemo nagradu dvostruku i njoj smo opskrbu plemenitu pripremili.

Rumence: 

Celei temătoare de Dumnezeu şi de trimisul Său, ce săvârşeşte şi fapte bune, îi vom mări răsplata de două ori, şi ei, Noi i-am pregătit o zestre îmbelşugată.

Transliteration: 

Waman yaqnut minkunna lillahi warasoolihi wataAAmal salihan nutiha ajraha marratayni waaAAtadna laha rizqan kareeman

Türkçe: 

Sizden kim, Allah'a ve resulüne itaat eder, iyilik yaparsa, ona da ücretini iki kat olarak veririz. Kendisi için bol ve bereketli bir rızık da hazırlamışızdır.

Sahih International: 

And whoever of you devoutly obeys Allah and His Messenger and does righteousness - We will give her her reward twice; and We have prepared for her a noble provision.

İngilizce: 

But any of you that is devout in the service of Allah and His Messenger, and works righteousness,- to her shall We grant her reward twice: and We have prepared for her a generous Sustenance.

Azerbaycanca: 

Sizdən hər kim Allaha və Rəsuluna itaət edib yaxşı işlər görsə, onun mükafatını ikiqat (başqa qadınların mükafatlarından iki dəfə artıq) verərik. Biz onun üçün (Cənnətdə) tükənməz (gözəl, minnətsiz) ruzi hazırlamışıq.

Süleyman Ateş: 

Fakat sizden kim Allah'a ve Resulüne ita'ate devam eder ve yararlı iş yaparsa ona da mükafatını iki kez veririz ve onun için bol bir rızık hazırlamışızdır.

Diyanet Vakfı: 

Sizden kim, Allah'a ve Resulüne itaat eder ve yararlı iş yaparsa ona mükafatını iki kat veririz. Ve ona (cennette) bol rızık hazırlamışızdır.

Erhan Aktaş: 

Ve sizden kim Allah ve Resûl’üne(1) içtenlikle uyar ve sâlih(2) olanı yaparsa ona da iki kat ödül veririz. Ayrıca ona cömertçe bir rızık hazırlamışızdır.

Kral Fahd: 

Sizden kim, Allah’a ve Rasûlüne itaat eder ve salih amel işlerse ona mükâfatını iki kat veririz. Ve ona (cennette) bol rızık hazırlamışızdır.

Hasan Basri Çantay: 

Sizden kim de Allaha ve peygamberine itaat eder, iyi amel (ve hareket) de bulunursa ona da mükâfatını iki kerre veririz. Hem biz ona çok şerefli bir rızık da hazırlamışızdır.

Muhammed Esed: 

Öte yandan, hanginiz Allah´a ve Elçisi´ne samimiyetle itaat eder ve doğru, yararlı işler yaparsa onu iki kat ödüllendiririz, onun için (öteki dünyada) en muhteşem rızıkları hazırlayacağız.

Gültekin Onan: 

Ama sizden kim Tanrı´ya ve Resulü´ne gönülden itaat eder ve salih bir amelde bulunursa, ona ecrini iki kat veririz. Ve biz ona üstün bir rızık da hazırlamışızdır.

Ali Fikri Yavuz: 

(Ey Peygamberin hanımları), yine sizden kim Allah’a ve Peygamberine itaat eder, salih amel işlerse, ona da mükâfatını iki kat veririz. Hem onun için (cennetde) güzel bir rızık hazırlamışızdır.

Portekizce: 

Por outra, àquela que se consagrar a Deus e a Seus Mensageiro, e praticar o bem, duplicaremos a recompensa e lhedestinaremos um generoso sustento.

İsveççe: 

Men den av er som visar ödmjukhet och lydnad för Gud och Hans Sändebud och som lever ett rättskaffens liv skall Vi ge dubbel lön och Vi har sörjt frikostigt för hennes framtida väl.

Farsça: 

و هرکس از شما برای خدا و پیامبرش اطاعت خاضعانه کند و کار شایسته انجام دهد، پاداشش را دو برابر به او می دهیم و برای او رزقی نیکو و با ارزش آماده کرده ایم.

Kürtçe: 

(ئەی خێزانەکانی پێغەمبەر ﷺ) ھەر کام لەئێوە لەسەر گوێرایەڵی خواو پێغەمبەرەکەی بەردەوام بێت وە کردەوەی چاکیش بکات دووجار پاداشتی پێ دەدەین وە ڕۆزییەکی چاك و خۆشمان بۆ ئامادە کردووە (لەبەھەشت دا)

Özbekçe: 

Сизлардан ким Аллоҳга ва Унинг Расулига мудом итоатда бўлса ва яхши амал қилса, унинг ажрини икки марта берамиз ва унинг учун гўзал ризқни тайёрлаганмиз.

Malayca: 

Dan sesiapa di antara kamu semua tetap taat kepada Allah dan RasulNya serta mengerjakan amal yang soleh, Kami akan beri kepadanya pahala amalnya itu dua kali ganda, dan Kami sediakan baginya limpah kurnia yang mulia.

Arnavutça: 

e ajo që i përulet Perëndisë dhe Pejgamberit të Tij dhe bënë vepra të mira, do t’i japim shpërblim të dyfishtë, e i kemi përgatitur furnizim fisnik.

Bulgarca: 

А която от вас се покори на Аллах и на Неговия Пратеник, и върши праведни дела, ще й въздадем двойна отплата. И сме приготвили за нея щедро препитание.

Sırpça: 

а оној која се буде покоравала Аллаху и Његовом Посланику и радила добра дела - даћемо двоструку награду и припремили смо јој племениту опскрбу.

Çekçe: 

Avšak té, jež z vás je pokorně oddána Bohu a poslu Jeho a zbožné skutky koná, té dáme odměnu dvojnásobnou a připravíme pro ni přiděl štědrý.

Urduca: 

اور تم میں سے جو اللہ اور اُس کے رسولؐ کی اطاعت کرے گی اور نیک عمل کرے گی اس کو ہم دوہرا اجر دیں گے اور ہم نے اس کے لیے رزق کریم مہیا کر رکھا ہے

Tacikçe: 

Ва ҳар кас аз шумо, ки ба фармонбардории Худо ва паёмбараш давом диҳад ва коре шоиста кунад, ду бор ба ӯ мукофот диҳем. Ва барои ӯ ризқе нек омода кардаем.

Tatarca: 

Сезләрдән берегез Аллаһуга һәм Аның рәсүленә итагать итсә, вә изге гамәлләр кылса, ул хатынга башка хатыннарга биреләчәк сәвабның ике өлешен бирербез, вә аңа җәннәттә күркәм ризыклар хәзерләдек.

Endonezyaca: 

Dan barang siapa diantara kamu sekalian (isteri-isteri nabi) tetap taat kepada Allah dan Rasul-Nya dan mengerjakan amal yang saleh, niscata Kami memberikan kepadanya pahala dua kali lipat dan Kami sediakan baginya rezeki yang mulia.

Amharca: 

ከእናንተም ለአላህና ለመልክተኛው የምትታዘዝ መልካም ሥራንም የምትሠራ ምንዳዋን ሁለት ጊዜ እንሰጣታለን፡፡ ለእርሷም የከበረን ሲሳይ አዘጋጅተንላታል፡፡

Tamilce: 

(நபியின் மனைவிகளே!) உங்களில் யார் அல்லாஹ்விற்கும் அவனது தூதருக்கும் பணிந்து (கீழ்ப்படிந்து) நடப்பாரோ, இன்னும் (மார்க்கம் கூறிய முறைப்படி) நன்மையை செய்வாரோ அவருக்கு அவரது கூலியை இருமுறை நாம் கொடுப்போம். இன்னும், அவருக்கு கண்ணியமான கூலியை (அவருக்காக) ஏற்படுத்தி வைத்திருக்கிறோம்.

Korece: 

그러나 너희 가운데 하나님 과 선지자께 순종하며 선을 행하 는 자에게 그분은 두배의 보상을 줄 것이요 또한 은해로운 양식을 그녀를 위해 준비하였노라

Vietnamca: 

Và ai trong các ngươi (hỡi những người vợ của Thiên Sứ) là người cung kính Allah và Thiên Sứ của Ngài đồng thời hành thiện thì TA sẽ thưởng cho người đó gấp đôi và TA chuẩn bị cho người đó bổng lộc dồi dào (nơi Thiên Đàng).