Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

28

Sûredeki Ayet No: 

42

Ayet No: 

3294

Sayfa No: 

390

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَأَتْبَعْنَاهُمْ فِي هَٰذِهِ الدُّنْيَا لَعْنَةً ۖ وَيَوْمَ الْقِيَامَةِ هُم مِّنَ الْمَقْبُوحِينَ

Çeviriyazı: 

veetba`nâhüm fî hâẕihi-ddünyâ la`neten. veyevme-lḳiyâmeti hüm mine-lmaḳbûḥîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Bu dünyada arkalarına lanet taktık. Onlar, kıyamet gününde de kötülenmişler arasındadır.

Diyanet İşleri: 

Bu dünyada laneti ardlarına taktık; onlar kıyamet gününde de iğrenç kimselerden olacaklardır.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve şu dünyada artlarından lanet ettik onlara ve kıyamet günü de onlar, çirkin bir azaba uğrayanlara katılacaklar.

Şaban Piriş: 

Bu dünyada da peşlerine lanet taktık. Kıyamet günü de onlar, kötülenmiş/uzaklaştırılmış kimselerden olacaklardır.

Edip Yüksel: 

Bu dünyada onları lanetle yaftaladık, diriliş gününde de aşağılanacaklardır.

Ali Bulaç: 

Bu dünya hayatında onların arkasına lanet düşürdük; kıyamet gününde ise, onlar çirkinleştirilmiş olanlardır.

Suat Yıldırım: 

Bu dünyada arkalarına bir lânet taktık, kendilerine lânet yağdırılıyor.Kıyamette, o büyük duruşma gününde ise, en çok nefret edilenlerden olacaklardır. [85,13-14; 47,13; 11,98-99]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve onlara bu dünyada bir lânet tâbi kıldık, Kıyamet gününde ise onlar çok çirkin kimselerdendirler.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Bu dünya hayatında da arkalarına bir lanet taktık. Kıyamet günü onlar, çirkinleştirilenler arasında olacaklar.

Bekir Sadak: 

Ama onlara katimizdan gercek gelince: «Musa´ya verildigi gibi buna da mucize verilmesi gerekmez mi?» dediler. Daha once Musa´ya verileni de inkar etmemisler miydi? «Yardimlasan iki sihir (Tevrat ve Kuran)

İbni Kesir: 

Bu dünyada arkalarına la´neti taktık. Kıyamet günü de onlar çirkinleştirilmiş olanlardır.

Adem Uğur: 

Bu dünyada arkalarına lânet taktık. Onlar, kıyamet gününde de kötülenmişler arasındadır.

İskender Ali Mihr: 

Ve bu dünyada arkalarından lâneti onlara ulaştırdık. Ve kıyâmet günü onlar, (Allah´ın rahmetinden) uzaklaştırılmış olanlardandır.

Celal Yıldırım: 

Bu Dünya´da peşlerinden lanet gönderdik

Tefhim ul Kuran: 

Bu dünya hayatında biz onların arkasına lanet düşürdük

Fransızca: 

Nous les fîmes suivre, dans cette vie ici-bas, d'une malédiction. Et au Jour de la Résurrection, ils seront parmi les honnis.

İspanyolca: 

Hemos hecho que sean perseguidos por una maldición en la vida de acá. Y el día de la Resurrección serán vilipendiados.

İtalyanca: 

Li perseguimmo con una maledizione in questo mondo e nel Giorno della Resurrezione saranno quelli di cui si avrà orrore.

Almanca: 

Und WIR ließen ihnen in diesem Diesseits einen Fluch folgen, und am Tag der Auferstehung sind sie von den Verdammten.

Çince: 

在今世我使诅骂追随他们;复活日,他们的面目将变成丑恶的。

Hollandaca: 

Wij vervolgen hen met een vloek in dit leven en, op den dag der opstanding zullen zij met schande worden verworpen.

Rusça: 

Мы сделали так, что проклятие следует за ними в этом мире, а в День воскресения они будут в числе отдаленных от милости.

Somalice: 

Waxaana Raacinay Adduunayadan Lacnad, Maalinta Qiyaamana waxay noqon kuwa la dheereeyey (La halaagay).

Swahilice: 

Na tukawafuatishia laana katika dunia hii, na Siku ya Kiyama watakuwa miongoni mwa wanao chusha.

Uygurca: 

ئۇلارغا بۇ دۇنيادا لەنەتنى ئەگەشتۈردۇق (يەنى ئۇلارغا بۇ دۇنيادا اﷲ، پەرىشتىلەر ۋە مۆمىنلەر لەنەت ئوقۇيدۇ)، قىيامەت كۈنى ئۇلار اﷲ نىڭ رەھمىتىدىن يىراق قىلىنغۇچىلاردۇر

Japonca: 

現世において,われはかれらに呪いを付き纒わせた。復活の日においても,かれらは嫌われるであろう。

Arapça (Ürdün): 

«وأتبعناهم في هذه الدنيا لعنة» خزياً «ويوم القيامة هم من المقبوحين» المبعدين.

Hintçe: 

और हमने दुनिया में भी तो लानत उन के पीछे लगा दी है और क़यामत के दिन उनके चेहरे बिगाड़ दिए जायेंगे

Tayca: 

และเราได้ให้การสาปแช่งตามติดพวกเขาในโลกนี้ และในวันกิยามะฮ์พวกเขาจะอยู่ในหมู่ผู้ถูกขับไล่ออกจากความเมตตา

İbranice: 

ושלחנו אחריהם קללה בעולם הזה, וביום תחיית-המתים יהיו מן הפסולים והבזויים

Hırvatça: 

I popratismo ih prokletstvom na ovom dunjaluku, a na Kijametskom danu bit će među onima koji su od svakog dobra udaljeni.

Rumence: 

Pe lumea aceasta i-am urmărit cu blestem, iar în Ziua Învierii vor fi dintre cei urâţiţi.

Transliteration: 

WaatbaAAnahum fee hathihi alddunya laAAnatan wayawma alqiyamati hum mina almaqbooheena

Türkçe: 

Bu dünya hayatında da arkalarına bir lanet taktık. Kıyamet günü onlar, çirkinleştirilenler arasında olacaklar.

Sahih International: 

And We caused to overtake them in this world a curse, and on the Day of Resurrection they will be of the despised.

İngilizce: 

in this world We made a curse to follow them and on the Day of Judgment they will be among the loathed (and despised).

Azerbaycanca: 

Bu dünyada onlara lə’nət damğası vurduq (hamı onlara lə’nət oxuyar), qiyamət günü isə onlar çirkin (iyrənc, Allahın rəhmətindən kənar edilmiş) kimsələr olacaqlar.

Süleyman Ateş: 

Bu dünya hayatında biz onların ardına bir la'net taktık (daima la'netle anılacaklardır). Kıyamet günü ise onlar çirkinleştirilenlerdendir.

Diyanet Vakfı: 

Bu dünyada arkalarına lanet taktık. Onlar, kıyamet gününde de kötülenmişler arasındadır.

Erhan Aktaş: 

Bu dünyada arkalarına bir lânet taktık.(1) Kıyâmet günü ise onlar çirkinleştirilmiş olanlardandır.

Kral Fahd: 

Bu dünyada arkalarına lânet taktık. Onlar, kıyamet gününde de kötülenmişler arasındadır.

Hasan Basri Çantay: 

Bununla beraber bu dünyâda biz onların arkalarına lâ´net de takdık. (Hele) kıyamet gününde onlar (suratları çirkinleşdirilen) çok menfur (adam) lordandır.

Muhammed Esed: 

çünkü Biz bu dünyada bir horlanma, aşağılanma taktık onların peşine; Kıyamet Günü´nde ise onlar iyice küçük düşmüş, bayağılaşmış kişiler arasında yer alacaklardır.

Gültekin Onan: 

Bu dünya hayatında, onların arkasına lanet düşürdük

Ali Fikri Yavuz: 

Hem kendilerine, bu dünyada, arkalarından bir lânet yağdırmaktayız, hem de kıyamet gününde onlar yüzleri çirkin olanlardandırlar.

Portekizce: 

E os perseguimos com a maldição, neste mundo, e, no Dia da Ressurreição, estarão entre os execrados.

İsveççe: 

Vår förbannelse följde dem i denna värld och på Uppståndelsens dag skall de vara bland dem som är utestängda från Vår nåd.

Farsça: 

و آنان را در این دنیا با لعنت بدرقه کردیم، و روز قیامت از زشت رویان [و مطرودان] از رحمت خدایند،

Kürtçe: 

لەم دونیایەشدا نەفرەتمان نارد بەدوایاندا وە لەڕۆژی قیامەتیشدا ئەوانە لەبێزراو و دورخراوەکانن

Özbekçe: 

Ва бу дунёда уларга лаънатни эргаштириб қўйдик. Қиёмат куни эса, улар (раҳматдан) йироқ қилинганлардандирлар.

Malayca: 

Dan Kami iringi mereka dengan laknat di dunia ini, dan pada hari kiamat pula adalah mereka dari orang-orang yang tersingkir (dari rahmat Kami) dengan sehina-hinanya.

Arnavutça: 

Dhe Na – i kemi përcjellë ata në këtë jetë, me mallkim, e në Ditën e Kijametit do të jenë të keqtrajtuar.

Bulgarca: 

И ги сподирихме на този свят с проклятие, а в Деня на възкресението ще са от презрените.

Sırpça: 

И попратисмо их проклетством на овом свету, а на Судњем дану биће међу онима који су удаљени од милости.

Çekçe: 

A způsobili jsme, aby je v životě pozemském pronásledovalo prokletí a v den zmrtvýchvstání budou mezi opovrženými.

Urduca: 

ہم نے اِس دنیا میں ان کے پیچھے لعنت لگا دی اور قیامت کے روز وہ بڑی قباحت میں مبتلا ہوں گے

Tacikçe: 

Дар ин дунё аз паяшон лаънат равона сохтем ва дар рӯзи қиёмат аз зиштрӯёнанд.

Tatarca: 

Аларга бу дөньяда ләгънәтне иярттек, һәм кыямәт көнендә алар хурлыкта һәм ґәзабта булырлар.

Endonezyaca: 

Dan Kami ikutkanlah laknat kepada mereka di dunia ini; dan pada hari kiamat mereka termasuk orang-orang yang dijauhkan (dari rahmat Allah).

Amharca: 

በይህችም በቅርቢቱም ዓለም ውስጥ እርግማንን አስከተልናቸው፡፡ በትንሣኤም ቀን እነሱ ከሚባረሩት ናቸው፡፡

Tamilce: 

இவ்வுலகத்திலும் மறுமையிலும் தொடர்ச்சியாக சாபம் அவர்களை சேரும்படி செய்தோம். இன்னும், (கடுமையான தண்டனையால்) அவர்கள் இழிவுபடுத்தப்பட்டவர்களில் இருப்பார்கள்.

Korece: 

하나님은 그들로 하여금 현 세에서 저주를 받게 하였으니 심 판의 날 그들은 경멸받는 자 가운데 있으리라

Vietnamca: 

TA đã để những lời nguyền rủa đi theo bọn họ suốt cuộc sống của thế gian; và vào Ngày Phán Xét, bọn họ sẽ là những kẻ xấu xa nhất.