Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

27

Sûredeki Ayet No: 

73

Ayet No: 

3232

Sayfa No: 

383

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَإِنَّ رَبَّكَ لَذُو فَضْلٍ عَلَى النَّاسِ وَلَٰكِنَّ أَكْثَرَهُمْ لَا يَشْكُرُونَ

Çeviriyazı: 

veinne rabbeke leẕû faḍlin `ale-nnâsi velâkinne ekŝerahüm lâ yeşkürûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Şüphesiz Rabbin, insanlara karşı lütuf sahibidir; fakat insanların çoğu şükretmezler.

Diyanet İşleri: 

Doğrusu Rabbin, insanlara karşı lütuf sahibidir. Fakat onların çoğu şükretmezler.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve şüphe yok ki Rabbin, insanlara lütuf ve ihsan sahibidir, fakat çoğu şükretmez.

Şaban Piriş: 

Şüphesiz Rabbin, insanlara karşı lütuf sahibidir. Fakat, onların çoğu şükretmezler.

Edip Yüksel: 

Kuşkusuz Rabbin halka karşı Lütuf Sahibidir, fakat çokları şükretmez.

Ali Bulaç: 

Şüphesiz, senin Rabbin, insanlara karşı büyük lütuf (fazl) sahibidir, ancak insanların çoğu şükretmiyorlar.

Suat Yıldırım: 

Doğrusu senin Rabbin, insanlara karşı büyük lütuf sahibidir.Fakat insanların çoğu O'na şükretmezler.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve şüphe yok ki, senin Rabbin nâsa karşı elbette kerem sahibidir. Fakat onların ekserisi şükretmezler.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Senin Rabbin, insanlara karşı gerçekten lütufkârdır; fakat çokları şükretmezler.

Bekir Sadak: 

Allah´a guven, suphesiz sen apacik gercek uzerindesin.

İbni Kesir: 

Muhakkak ki Rabbın

Adem Uğur: 

Şüphesiz Rabbin, insanlara karşı lütuf sahibidir

İskender Ali Mihr: 

Ve muhakkak ki senin Rabbin, insanlara karşı fazl (lütuf) sahibidir. Ve lâkin onların çoğu şükretmiyorlar.

Celal Yıldırım: 

Ve şüphesiz ki Rabbın, insanlara karşı lütuf, iyilik ve ihsan sahibidir

Tefhim ul Kuran: 

Hiç şüphesiz, senin Rabbin, insanlara karşı büyük lütuf (fazl) sahibidir, ancak insanların çoğu şükretmiyorlar.

Fransızca: 

Certes, ton Seigneur est pourvoyeur de grâce aux hommes, mais la plupart d'entre eux ne sont pas reconnaissants.

İspanyolca: 

Sí, tu Señor dispensa Su favor a los hombres, pero la mayoría no agradecen.

İtalyanca: 

In verità il tuo Signore è pieno di grazia per gli uomini, ma la maggior parte di loro non sono riconoscenti.

Almanca: 

Und gewiß, dein HERR erweist den Menschen Gunst! Doch die meisten erweisen sich nicht dankbar.

Çince: 

你的主对于世人,确是有大恩的,但他们大半是不感谢的。

Hollandaca: 

Waarlijk, de Heer is vol lankmoedigheid omtrent den mensch; maar het grootste gedeelte hunner is niet dankbaar.

Rusça: 

Воистину, твой Господь оказывает милость людям, но большинство их неблагодарны.

Somalice: 

Eebahaana waa Fadli Siiyaha Dadka, Laakiin Badankoodu kuma Mahdiyaan.

Swahilice: 

Na hakika Mola wako Mlezi ni Mwenye fadhila kwa watu, lakini wengi wao hawashukuru.

Uygurca: 

پەرۋەردىگارىڭ ئىنسانلارغا ھەقىقەتەن مەرھەمەتلىكتۇر، لېكىن ئۇلارنىڭ تولىسى (پەرۋەردىگارىغا) شۈكۈر قىلمايدۇ

Japonca: 

本当にあなたの主は,人間に対し恩恵を施す御方である。だが,かれらの多くは感謝もしていない。

Arapça (Ürdün): 

«وإن ربك لذو فضل على الناس» ومنه تأخير العذاب عن الكفار «ولكن أكثرهم لا يشكرون» فالكفار لا يشكرون تأخير العذاب لإنكارهم وقوعه.

Hintçe: 

और इसमें तो शक ही नहीं कि तुम्हारा परवरदिगार लोगों पर बड़ा फज़ल व करम करने वाला है मगर बहुतेरे लोग (उसका) शुक्र नहीं करते

Tayca: 

และแท้จริงพระเจ้าของเจ้านั้น แน่นอนพระองค์ทรงเป็นผู้โปรดปรานต่อปวงมนุษย์ แต่ส่วนมากของพวกเขาไม่เป็นผู้ขอบคุณ

İbranice: 

הן, ריבונך הוא שופע מחסדיו על האנשים, אך, רובם לא יודו

Hırvatça: 

A Gospodar tvoj je neizmjerno dobar prema ljudima, ali većina njih nije zahvalna.

Rumence: 

Domnul tău este Stăpânul harului asupra oamenilor, însă cei mai mulţi nu Îi mulţumesc.

Transliteration: 

Wainna rabbaka lathoo fadlin AAala alnnasi walakinna aktharahum la yashkuroona

Türkçe: 

Senin Rabbin, insanlara karşı gerçekten lütufkârdır; fakat çokları şükretmezler.

Sahih International: 

And indeed, your Lord is full of bounty for the people, but most of them do not show gratitude."

İngilizce: 

But verily thy Lord is full of grace to mankind: Yet most of them are ungrateful.

Azerbaycanca: 

(Ya Rəsulum!) Həqiqətən, sənin Rəbbin insanlara mərhəmətlidir, lakin onların əksəriyyəti (Allahın bu mərhəmətinə) şükür etməz.

Süleyman Ateş: 

Şüphesiz Rabbin, insanlara karşı lutuf sahibidir, fakat çokları şükretmezler.

Diyanet Vakfı: 

Şüphesiz Rabbin, insanlara karşı lütuf sahibidir; fakat insanların çoğu şükretmezler.

Erhan Aktaş: 

Senin Rabb’in İnsanlara karşı lütuf(1) sahibidir. Ne var ki onların çoğu şükretmiyorlar.(2)

Kral Fahd: 

Şüphesiz Rabbin, insanlara karşı lütuf sahibidir; fakat insanların çoğu şükretmezler.

Hasan Basri Çantay: 

Şüphesiz ki senin Rabbin insanlara karşı (mutlak) bir fazl (-u kerem) saahibidir. Fakat onların çoğu şükretmezler.

Muhammed Esed: 

İmdi, gerçek şu ki, senin Rabbin insanlara karşı sınırsız lütuf sahibidir; ne var ki onlardan çoğu şükretmez.

Gültekin Onan: 

Şüphesiz, senin rabbin, insanlara karşı büyük lütuf (fazl) sahibidir

Ali Fikri Yavuz: 

Muhakkak ki, senin Rabbin insanlara karşı bir ihsan sahibidir. Fakat, onların çoğu şükretmezler.

Portekizce: 

Por certo que teu Senhor é Agraciante para com os humanos; porém, a sua maioria é ingrata.

İsveççe: 

Guds nåd flödar över människorna, men de flesta av dem visar ingen tacksamhet.

Farsça: 

و یقیناً پروردگارت بر مردم دارای فضلی بزرگ است، ولی بیشترشان سپاس نمی گزارند،

Kürtçe: 

وەبەڕاستی پەروەردگارت خاوەن فەزڵ و چاکەیە بەسەرخەڵکەوە بەڵام زۆر بەیان سوپاسی(پەروەردگار) ناکەن

Özbekçe: 

Албатта, Роббинг одамларга нисбатан фазлу марҳамат соҳибидир. Лекин уларнинг кўплари шукр қилмаслар.

Malayca: 

Dan sesungguhnya Tuhanmu (wahai Muhammad) sentiasa melimpah-ruah kurniaNya kepada umat manusia seluruhnya tetapi kebanyakan mereka tidak bersyukur.

Arnavutça: 

Dhe, me të vërtetë, Zoti yt është bamirës i madh i njerëzve, por shumica e tyre nuk janë falenderues.

Bulgarca: 

Твоят Господ е владетел на благодат за хората, ала повечето от тях са непризнателни.

Sırpça: 

А твој Господар је неизмерно добар према људима, али већина њих није захвална.

Çekçe: 

Pán tvůj zajisté je vůči lidem pln dobrodiní, však většina z nich vděčná není.

Urduca: 

حقیقت یہ ہے کہ تیرا رب تو لوگوں پر بڑا فضل فرمانے والا ہے مگر اکثر لوگ شکر نہیں کرتے

Tacikçe: 

Ва Парвардигори ту фазли худро бар мардум ато мекунад, вале бештаринашон шукр намегӯянд!

Tatarca: 

Әлбәттә, синең Раббың кешеләргә рәхмәт һәм юмарт ияседер, ләкин кешеләрнең күбрәге шөкер итмиләр.

Endonezyaca: 

Dan sesungguhnya Tuhanmu benar-benar mempunyai kurnia yang besar (yang diberikan-Nya) kepada manusia, tetapi kebanyakan mereka tidak mensyukuri(nya).

Amharca: 

ጌታህም በሰዎች ላይ በእርግጥ የችሮታ ባለቤት ነው፡፡ ግን አብዛኛዎቻቸው አያመሰግኑም፡፡

Tamilce: 

நிச்சயமாக உமது இறைவன் மக்கள் மீது அருளுடையவன் ஆவான். எனினும், அவர்களில் அதிகமானவர்கள் (அல்லாஹ்வின் அருளுக்கு) நன்றி செலுத்த மாட்டார்கள்.

Korece: 

실로 그대의 주님은 인간을 위한 은혜로 충만하시나 그들 다 수는 감사할 줄 모르더라

Vietnamca: 

Quả thật, Thượng Đế của Ngươi đã đặc ân đối với loài người, nhưng đa số bọn họ thường không biết ơn.