Arapça:
۞ قَالَ سَنَنظُرُ أَصَدَقْتَ أَمْ كُنتَ مِنَ الْكَاذِبِينَ
Çeviriyazı:
ḳâle senenżuru eṣadaḳte em künte mine-lkâẕibîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
(Süleyman Hüdhüd'e) dedi ki: "Doğru mu söyledin, yoksa yalancılardan mısın, bakacağız."
Diyanet İşleri:
Süleyman şöyle söyledi: "Doğru mu söylüyorsun, yoksa yalancılardan mısın, bakacağız."
Abdulbakî Gölpınarlı:
Süleyman, bakayım dedi, doğru mu söyledin, yoksa yalancılardan mısın?
Şaban Piriş:
Süleyman:Doğru mu söylüyorsun, yoksa yalancılardan mısın, bakacağız dedi.
Edip Yüksel:
Dedi ki, "Doğru mu konuştun, yoksa yalancılardan mısın, göreceğiz."
Ali Bulaç:
(Süleyman:) "Durup bekleyeceğiz, doğruyu mu söyledin, yoksa yalancılardan mı oldun?" dedi.
Suat Yıldırım:
“Bakalım, dedi Süleyman, doğru mu söyledin, yoksa yalancının teki misin, bunu anlayacağız.Sen şimdi şu mektubumu götür, bırak onların yanına, sonra onlardan biraz uzaklaş ve ne yapacaklarını gözle.”
Ömer Nasuhi Bilmen:
Hazreti Süleyman Hüdhüd´e dedi ki: «Bakacağız, doğru mu söyledin yoksa yalancılardan mı oldun?»
Yaşar Nuri Öztürk:
Süleyman dedi: "Doğru mu söyledin yoksa yalancılardan mısın, göreceğiz!"
Bekir Sadak:
«Biz guclu kimseler ve zorlu savas adamlariyiz, emir senindir, sen emretmene bak.»
İbni Kesir:
Dedi ki: Bakalım, doğru mu söyledin, yoksa yalancılardan mı oldun?
Adem Uğur:
(Süleyman Hüdhüd´e) dedi ki: Doğru mu söyledin, yoksa yalancılardan mısın, bakacağız.
İskender Ali Mihr:
(Süleyman A.S): "
Celal Yıldırım:
Süleyman ona dedi ki: «Bir bakalım doğru mu söyledin, yoksa yalancılardan mı oldun?»
Tefhim ul Kuran:
(Süleyman:) «Durup bekleyeceğiz, doğruyu mu söyledin, yoksa yalancılardan mı oldun?» dedi.
Fransızca:
Alors, Salomon dit : "Nous allons voir si tu as dis la vérité ou si tu as menti.
İspanyolca:
Dijo él: «Vamos a ver si dices verdad o mientes.
İtalyanca:
Disse [Salomone]: «Presto vedremo se hai detto la verità o se hai mentito.
Almanca:
Er sagte: "Wir werden sehen, ob du wahrhaftig oder von den Lügnern warst.
Çince:
他说:我要看看你究竟是诚实的,还是说谎的。
Hollandaca:
Salomo zeide: wij zullen zien of gij de waarheid hebt gesproken, dan of gij een leugenaar zijt.
Rusça:
Он сказал: "Посмотрим, сказал ли ты правду или же являешься одним из лжецов.
Somalice:
Wuxuuna Yidhi Waannu Eegi inaad Run Sheegi iyo inaad ka mid Tahay Beenaalayaasha.
Swahilice:
Akasema (Sulaiman): Tutatazama umesema kweli au wewe ni miongoni mwa waongo.
Uygurca:
سۇلايمان ئېيتتى: «سەن راست دەۋاتامسەن، يا يالغانمۇ؟ قارايمىز
Japonca:
(スライマーン)は言った。「わたしはあなたが,真実を語ったのか,または嘘付きの徒なのか,直ぐ分るであろう。
Arapça (Ürdün):
«قال» سليمان للهدهد «سننظر أصدقت» فيما أخبرتنا به «أم كنت من الكاذبين» أي من هذا النوع فهو أبلغ من أم كذبت فيه، ثم دلهم على الماء فاستخرج وارتووا وتوضؤوا وصلوا ثم كتب سليمان كتاباً صورته (من عبد الله سليمان بن داود إلى بلقيس ملكة سبأ "بسم الله الرحمن الرحيم السلام على من اتبع الهدى أما بعد فلا تعلوا علي وأتوني مسلمين) ثم طبعه بالمسك وختمه بخاتمه ثم قال للهدهد:
Hintçe:
(ग़रज़) सुलेमान ने कहा हम अभी देखते हैं कि तूने सच सच कहा या तू झूठा है
Tayca:
เขากล่าวว่า “เราจะคอยดูว่าเจ้าพูดจริงหรือเจ้าอยู่ในหมู่ผู้กล่าวเท็จ”
İbranice:
אמר: ' נחזה (נבדוק,) אם דברי הצדק או שקר דיברת
Hırvatça:
"Vidjet ćemo", reče Sulejman, "da li govoriš istinu ili ne.
Rumence:
Solomon spuse: “Vom vedea dacă ai spus adevărul ori ai minţit.
Transliteration:
Qala sananthuru asadaqta am kunta mina alkathibeena
Türkçe:
Süleyman dedi: "Doğru mu söyledin yoksa yalancılardan mısın, göreceğiz!"
Sahih International:
[Solomon] said, "We will see whether you were truthful or were of the liars.
İngilizce:
(Solomon) said: "Soon shall we see whether thou hast told the truth or lied!
Azerbaycanca:
(Süleyman Hüdhüdə) dedi: “Baxaq görək doğru deyirsən, yoxsa yalançısan!
Süleyman Ateş:
(Süleyman): "Bakalım, dedi, doğru mu söyledin, yoksa yalancılardan mısın?"
Diyanet Vakfı:
(Süleyman Hüdhüd'e) dedi ki: Doğru mu söyledin, yoksa yalancılardan mısın, bakacağız.
Erhan Aktaş:
Süleymân, Hudhud’a: “Bakacağız! Doğru mu söyledin yoksa yalan mı!” dedi.
Kral Fahd:
(Süleyman Hüdhüd'e) dedi ki: Doğru mu söyledin, yoksa yalancılardan mısın, bakacağız.
Hasan Basri Çantay:
(Süleyman) dedi: «Bakalım, doğru mu söyledin, yoksa yalancılardan mı oldun»?
Muhammed Esed:
(Süleyman): "Doğru mu söylüyorsun, yoksa yalancılardan biri misin, bunu göreceğiz!" dedi,
Gültekin Onan:
(Süleyman:) "
Ali Fikri Yavuz:
(Süleyman Hüdhüd adlı kuşa şöyle) dedi: “- Bakalım doğru mu söyledin, yoksa yalancılardan mı oldun?
Portekizce:
Disse-lhe (Salomão): Já veremos se dizes a verdade ou se és mentirosa.
İsveççe:
[Salomo] sade: "Vi skall se om du har talat sanning eller om du är en lögnare.
Farsça:
[سلیمان به هدهد] گفت: به زودی [درباره ادعایت] تأمل و بررسی می کنم که آیا راست گفته ای یا از دروغگویانی،
Kürtçe:
(سولەیمان بەپەپووەکەی) ووت ئێمە لێکۆڵینەوە دەکەین (سەیر دەکەین) (تا بزانین) ڕاست دەکەیت (لەو ھەواڵەدا) یا لە درۆزنانیت
Özbekçe:
У: «Кўрамиз, рост сўзладингми ёки ёлғончилардан бўлдингми?
Malayca:
Nabi Sulaiman berkata: Kami akan fikirkan dengan sehalus-halusnya, adakah benar apa yang engkau katakan itu, ataupun engkau dari golongan yang berdusta.
Arnavutça:
(Sulejmani) tha: “Do të shohim se, a thua të vërtetën, apo je nga gënjeshtarët.
Bulgarca:
Рече [Сулайман]: “Ще видим истина ли говориш или си лъжец.
Sırpça:
„Видећемо“, рече Соломон, „да ли говориш истину или не.
Çekçe:
I pravil Šalomoun: 'Uvidíme, zda pravdu mluvil či zda z prolhaných jsi jen.
Urduca:
سلیمانؑ نے کہا "ابھی ہم دیکھے لیتے ہیں کہ تو نے سچ کہا ہے یا تو جھوٹ بولنے والوں میں سے ہے
Tacikçe:
Гуфт: «Акнун бингарем, ки рост гуфтаӣ ё дар шумори дурӯғгӯёнӣ.
Tatarca:
Сөләйман Бәлкыйскә хат язып Һүд-һүдкә бирде.
Endonezyaca:
Berkata Sulaiman: "Akan kami lihat, apa kamu benar, ataukah kamu termasuk orang-orang yang berdusta.
Amharca:
(ሱለይማንም) አለ «እውነት እንደ ተናገርክ ወይም ከውሸታሞቹ እንደ ኾንክ ወደፊት እናያለን፡፡
Tamilce:
(ஸுலைமான்) கூறினார்: “நீ உண்மை கூறினாயா, அல்லது பொய்யர்களில் ஆகிவிட்டாயா? என்று நாம் ஆராய்வோம்.
Korece:
솔로몬이 말하길 네가 사실 을 말했는지 아니면 거짓말을 했 는지 우리는 알게 되리라
Vietnamca:
(Sulayman) nói với (con Hudhud): “Ta sẽ xem nhà ngươi nói thật hay nhà ngươi là một tên nói dối.”
Ayet Linkleri: