Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

27

Sûredeki Ayet No: 

6

Ayet No: 

3165

Sayfa No: 

377

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَإِنَّكَ لَتُلَقَّى الْقُرْآنَ مِن لَّدُنْ حَكِيمٍ عَلِيمٍ

Çeviriyazı: 

veinneke letüleḳḳe-lḳur'âne mil ledün ḥakîmin `alîm.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

(Resulüm!) Şüphesiz ki bu Kur'ân, sana hikmet sahibi ve her şeyi bilen Allah tarafından indirilmektedir.

Diyanet İşleri: 

Şüphesiz, Kuran'ı, Hakim ve Alim olan Allah katından almaktasın.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve şüphe yok ki sen, Kur'an'ı, hüküm ve hikmet sahibinin, her şeyi bilenin katından almadasın.

Şaban Piriş: 

Şüphesiz sen, Hakim ve Alim olanın katından Kur’an’ı almaktasın!

Edip Yüksel: 

Kuşkusuz sen bu Kuran'ı, Bilge ve Bilen birisinden almaktasın.

Ali Bulaç: 

Hiç şüphesiz, bu Kur'an, sana, hüküm ve hikmet sahibi olan, (ve herşeyi gerçeğiyle) bilen (Allah'ın) Katından ilka edilmektedir.

Suat Yıldırım: 

Fakat sana gelince, ey Resulüm! Hiç şüphe yok ki Kur'ân sana; her işi hikmet dolu olan, her şeyi mükemmel olarak bilen Allah tarafından verilmektedir. [6,115]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve muhakkak ki Kur´an, bir hakîm, alîm (olan Allah Teâlâ) tarafından sana ulaştırılmaktadır.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Emin ol ki, sen bu Kur'an'a Hakîm ve Alîm bir kudret tarafından muhatap kılınıyorsun.

Bekir Sadak: 

27:10

İbni Kesir: 

Muhakkak ki sen

Adem Uğur: 

(Resûlüm!) Şüphesiz ki bu Kur´an, hikmet sahibi ve her şeyi bilen Allah tarafından sana verilmektedir.

İskender Ali Mihr: 

Muhakkak ki, (Bu) Kur´ân, sana mutlaka Hakîm (hüküm ve hikmet sahibi) ve Alîm Olan´ın katından (gizli ilminden) ilka ediliyor (ulaştırılıyor).

Celal Yıldırım: 

Şüphesiz ki sen (Ey Muhammed !) Kur´ân´ı O yegâne hikmet sahibi (her şeyi) bilenden alıyorsun.

Tefhim ul Kuran: 

Hiç şüphesiz, bu Kur´an, sana, hüküm ve hikmet sahibi olan, (ve her şeyi gerçeğiyle) bilen (Allah´ın) katından ilka edilmektedir.

Fransızca: 

Certes c'est toi qui reçois le Coran, de la part d'un Sage, d'un Savant.

İspanyolca: 

En verdad tú recibes el Corán de Uno que es sabio, omnisciente.

İtalyanca: 

Certo tu ricevi il Corano da parte di un Saggio, un Sapiente.

Almanca: 

Und gewiß, du empfängst doch den Quran von Einem Allweisen, Allwissenden.

Çince: 

你确已奉到从至睿全知的主降示的《古兰经》。

Hollandaca: 

Gij hebt den Koran voorzeker van een wijzen en alwetenden God ontvangen.

Rusça: 

Воистину, ты получаешь Коран от Мудрого, Знающего.

Somalice: 

Adiguna Nabiyow waxaad kala Kulmi Quraanka Falka San ee Og Agtiisa.

Swahilice: 

Na hakika wewe unafundishwa Qur'ani inayo tokana kwake Mwenye hikima Mwenye kujua.

Uygurca: 

ساڭا قۇرئان ئەلۋەتتە ھېكمەت بىلەن ئىش قىلغۇچى، ھەممىنى بىلگۈچى اﷲ تەرىپىدىن بېرىلىدۇ

Japonca: 

本当にあなたは,英明にして全知な御方の御許からクルアーンを授かっている。

Arapça (Ürdün): 

«وإنك» خطاب للنبي «لتلقَّى القرآن» يُلقى عليك بشدة «من لدن» من عند «حكيم عليم» في ذلك.

Hintçe: 

और (ऐ रसूल) तुमको तो क़ुरान एक बडे वाक़िफकार हकीम की बारगाह से अता किया जाता है

Tayca: 

และแท้จริง เจ้าจะได้รับอัลกุรอานอย่างแน่นอน จากพระผู้ทรงปรีชาญาณ ผู้ทรงรอบรู้

İbranice: 

ואכן הובא אליך הקוראן מלפני (אלוהים) החכם היודע הכול

Hırvatça: 

a ti, zaista, primaš Kur'an od Onog Koji je mudar i Koji sve zna!

Rumence: 

Tu primeşti Coranul de la un Înţelept, un Ştiutor.

Transliteration: 

Wainnaka latulaqqa alqurana min ladun hakeemin AAaleemin

Türkçe: 

Emin ol ki, sen bu Kur'an'a Hakîm ve Alîm bir kudret tarafından muhatap kılınıyorsun.

Sahih International: 

And indeed, [O Muhammad], you receive the Qur'an from one Wise and Knowing.

İngilizce: 

As to thee, the Qur'an is bestowed upon thee from the presence of one who is wise and all-knowing.

Azerbaycanca: 

(Ya Rəsulum!) Həqiqətən, Qur’an sənə hikmət sahibi olan, (hər şeyi) bilən Allah tərəfindən təlqin (vəhy tə’lim) olunur.

Süleyman Ateş: 

(Ey Muhammed) Sana bu Kur'an, hüküm ve hikmet sahibi, (herşeyi) bilen (Allah) katından verilmektedir.

Diyanet Vakfı: 

(Resulüm!) Şüphesiz ki bu Kur'an, hikmet sahibi ve her şeyi bilen Allah tarafından sana verilmektedir.

Erhan Aktaş: 

Kuşkusuz Sen En İyi Hüküm Veren ve Her Şeyi Bilen tarafından Kur’an verilensin.(1)

Kral Fahd: 

(Rasûlüm!) Şüphesiz ki bu Kur'an, hikmet sahibi ve her şeyi bilen Allah tarafından sana verilmektedir.

Hasan Basri Çantay: 

Şübhesiz ki (bu) Kur´an sana (her şey´i) hakkıyle bilen, yegâne hüküm ve hikmet saahibi (Allah) tarafından veriliyor.

Muhammed Esed: 

Fakat (sana gelince, ey inanan kişi,) sen bu Kuran´ı her şeyin aslını bilen (ve dolayısıyla) her konuda doğru hüküm ve hikmetle edip eyleyen (Allah) katından almaktasın.

Gültekin Onan: 

Hiç şüphesiz, bu Kuran, sana, hüküm ve hikmet sahibi olan, (ve her şeyi gerçeğiyle) bilen (Tanrı´nın) katından ilka edilmektedir.&quot

Ali Fikri Yavuz: 

Muhakkak ki bu Kur’an, sana, hükmünde hikmet sahibi olup her şeyi bilen Allah katından veriliyor.

Portekizce: 

Em verdade, ser-te-á concedido o Alcorão, da parte do Prudente, Sapientíssimo.

İsveççe: 

Du har [Muhammad] fått ta emot [uppenbarelsen av] Koranen av en vis, en allvetande [Herre].

Farsça: 

یقیناً تو قرآن را از نزد حکیمی دانا فرا می گیری.

Kürtçe: 

بەڕاستی تۆ (ئەی موحەممەد ﷺ) قورئانت پێدەدرێ (فێر دەکرێیت) لەلایەن خوای کار دروست و زاناوە

Özbekçe: 

Албатта, сенга бу Қуръон ўта ҳикматли ва ўта илмли зот томонидан берилур.

Malayca: 

Dan sesungguhnya engkau (wahai Muhammad) diberikan menyambut dan menerima Al- Quran dari sisi Allah Yang Maha Bijaksana, lagi Maha Mengetahui.

Arnavutça: 

Dhe, ty (o Muhammed!), me të vërtetë, po të shpallet Kur’ani nga i Gjithëdijshmi dhe i Plotëdijshmi!

Bulgarca: 

Наистина Коранът ти се дава [о, Мухаммад] от премъдър, всезнаещ.

Sırpça: 

а ти, заиста, примаш Кур'ан од Оног Који је мудар и Који све зна!

Çekçe: 

A ty zajisté Korán dostáváš od Pána moudrého, vševědoucího.

Urduca: 

اور (اے محمدؐ) بلاشبہ تم یہ قرآن ایک حکیم و علیم ہستی کی طرف سے پا رہے ہو

Tacikçe: 

Ту касе ҳастӣ, ки Қуръон аз ҷониби Худои ҳакиму доно ба ту нозил мешавад.

Tatarca: 

Ий Мухәммәд г-м, сиңа хикмәт вә белем иясе булган Аллаһудан Коръән бирелмешдер.

Endonezyaca: 

Dan sesungguhnya kamu benar-benar diberi Al Quran dari sisi (Allah) Yang Maha Bijaksana lagi Maha Mengetahui.

Amharca: 

አንተም ቁርኣንን ጥበበኛና ዐዋቂ ከኾነው (ጌታህ) ዘንድ በእርግጥ ትስሰጣለህ፡፡

Tamilce: 

நிச்சயமாக நன்கறிந்த மகா ஞானவானிடமிருந்து நீர் இந்த குர்ஆனை (கற்றுக் கொடுக்கப்பட்டு) மனனம் செய்து கொடுக்கப்படுவீர்.

Korece: 

그대는 지혜와 지식으로 충만하신 분으로부터 꾸란을 계시받게 되었노라

Vietnamca: 

Quả thật Ngươi (Thiên Sứ Muhammad) đã tiếp thu Qur’an từ Đấng Anh Minh, Toàn Tri.