Arapça:
إِنْ أَنَا إِلَّا نَذِيرٌ مُّبِينٌ
Çeviriyazı:
in ene illâ neẕîrum mübîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım.
Diyanet İşleri:
Nuh: "Onların yaptıkları hakkında bir bilgim yoktur; hesabları Rabbime aittir, düşünsenize! Ben inananları kovacak değilim. Ben sadece açıkça uyarıcıyım" dedi.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ben ancak, apaçık bir korkutucuyum.
Şaban Piriş:
Ben, ancak apaçık bir uyarıcıyım.
Edip Yüksel:
Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım.
Ali Bulaç:
Ben, yalnızca apaçık bir uyarıcıyım.
Suat Yıldırım:
Ben iman edenleri asla kovamam. Ben sadece açıkça uyaran bir elçiyim.”
Ömer Nasuhi Bilmen:
«Ben apaçık bir korkutandan başka değilim.»
Yaşar Nuri Öztürk:
Ben sadece açık bir biçimde uyarmaktayım.
Bekir Sadak:
Dogrusu bunda bir ders vardir, ama cogu inanmamistir.
İbni Kesir:
Ben, ancak apaçık bir uyarıcıyım.
Adem Uğur:
Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım.
İskender Ali Mihr:
Ben sadece apaçık bir nezirim (uyarıcıyım).
Celal Yıldırım:
Ben ancak açık-seçik (şekilde, gelecek olan tehlikeyi haber veren ve işlenilen kötülüklere karşı elîm bir azâbın hazırlandığını duyuran) bir uyarıcıyım.
Tefhim ul Kuran:
«Ben, yalnızca apaçık bir uyarıcı korkutucuyum.»
Fransızca:
Je ne suis qu'un avertisseur explicite".
İspanyolca:
¡Yo no soy más que un monitor que habla claro!»
İtalyanca:
Io non sono altro che un nunzio esplicito».
Almanca:
Ich bin doch nur ein erläuternder Warner!"
Çince:
我只是一个直率的警告者。
Hollandaca:
Ik ben slechts een openbaar prediker.
Rusça:
Я - всего лишь предостерегающий и разъясняющий увещеватель".
Somalice:
Waxaan u Dige Cad ahayna ma ihi.
Swahilice:
Mimi si cho chote ila ni Mwonyaji wa dhaahiri shaahiri.
Uygurca:
مەن پەقەت ئوچۇق - ئاشكارا ئاگاھلاندۇرغۇچىمەن»
Japonca:
わたしは公明な一人の警告者に過ぎないのです。」
Arapça (Ürdün):
«إن» ما «أنا إلا نذير مبين» بيَّن الإنذار.
Hintçe:
मै तो सिर्फ (अज़ाबे ख़ुदा से) साफ साफ डराने वाला हूँ
Tayca:
ฉันมิใช่ใครอื่นนอกจากเป็นผู้ตักเตือนอันชัดแจ้ง
İbranice:
אין אני אלא מזהיר בבהירות
Hırvatça:
ja sam samo upozoritelj jasni!"
Rumence:
căci eu nu sunt decât un predicator cu vorbă limpede.”
Transliteration:
In ana illa natheerun mubeenun
Türkçe:
"Ben sadece açık bir biçimde uyarmaktayım."
Sahih International:
I am only a clear warner."
İngilizce:
I am sent only to warn plainly in public.
Azerbaycanca:
Mən yalnız (günahkarları Allahın əzabı ilə) açıq-aşkar qorxudan bir peyğəmbərəm!”
Süleyman Ateş:
Ben sadece apaçık bir uyarıcıyım.
Diyanet Vakfı:
Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım.
Erhan Aktaş:
“Ben, yalnızca apaçık bir uyarıcıyım.”
Kral Fahd:
Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım.
Hasan Basri Çantay:
«Ben (gelecek tehlikelerle) apaçık korkutandan başka (bir kimse) de değilim».
Muhammed Esed:
ben sadece (gerçekleri) apaçık dile getiren bir uyarıcıyım."
Gültekin Onan:
26:113
Ali Fikri Yavuz:
Ben ancak açık bir korkutucuyum.”
Portekizce:
Porque não sou mais do que um elucidativo admoestador.
İsveççe:
Jag är endast en varnare, som varnar klart och entydigt."
Farsça:
من جز بیم دهنده ای آشکار نیستم.
Kürtçe:
من تەنیا ترسێنەرێکی ڕوونکەرەوەم
Özbekçe:
Мен фақат очиқ-ойдин огоҳлантиргувчиман, холос».
Malayca:
"Aku ini hanyalah seorang Rasul pemberi amaran yang jelas nyata (kepada semua - tidak kira hina mulia)".
Arnavutça:
unë jam vetëm paralajmërues i qartë”.
Bulgarca:
Аз съм само явен предупредител.”
Sırpça:
ја само јавно опомињем!”
Çekçe:
já jsem jen varovatel zjevný!'
Urduca:
میں تو بس ایک صاف صاف متنبہ کر دینے والا آدمی ہوں"
Tacikçe:
Бимдиҳандае ошкор ҳастам».
Tatarca:
Мин сезне иманга көчләүче түгелмен, мәгәр Аллаһ ґәзабы илә ачык куркытучымын."
Endonezyaca:
Aku (ini) tidak lain melainkan pemberi peringatan yang menjelaskan".
Amharca:
«እኔ ግልጽ አስፈራሪ እንጅ ሌላ አይደለሁም፡፡»
Tamilce:
நான் தெளிவான எச்சரிப்பாளராகவே தவிர இல்லை.”
Korece:
실로 나는 분명한 경고자라
Vietnamca:
“Quả thật Ta chỉ là một người cảnh báo công khai mà thôi.”
Ayet Linkleri: