Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

26

Sûredeki Ayet No: 

115

Ayet No: 

3047

Sayfa No: 

372

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

إِنْ أَنَا إِلَّا نَذِيرٌ مُّبِينٌ

Çeviriyazı: 

in ene illâ neẕîrum mübîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım.

Diyanet İşleri: 

Nuh: "Onların yaptıkları hakkında bir bilgim yoktur; hesabları Rabbime aittir, düşünsenize! Ben inananları kovacak değilim. Ben sadece açıkça uyarıcıyım" dedi.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ben ancak, apaçık bir korkutucuyum.

Şaban Piriş: 

Ben, ancak apaçık bir uyarıcıyım.

Edip Yüksel: 

Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım.

Ali Bulaç: 

Ben, yalnızca apaçık bir uyarıcıyım.

Suat Yıldırım: 

Ben iman edenleri asla kovamam. Ben sadece açıkça uyaran bir elçiyim.”

Ömer Nasuhi Bilmen: 

«Ben apaçık bir korkutandan başka değilim.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Ben sadece açık bir biçimde uyarmaktayım.

Bekir Sadak: 

Dogrusu bunda bir ders vardir, ama cogu inanmamistir.

İbni Kesir: 

Ben, ancak apaçık bir uyarıcıyım.

Adem Uğur: 

Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım.

İskender Ali Mihr: 

Ben sadece apaçık bir nezirim (uyarıcıyım).

Celal Yıldırım: 

Ben ancak açık-seçik (şekilde, gelecek olan tehlikeyi haber veren ve işlenilen kötülüklere karşı elîm bir azâbın hazırlandığını duyuran) bir uyarıcıyım.

Tefhim ul Kuran: 

«Ben, yalnızca apaçık bir uyarıcı korkutucuyum.»

Fransızca: 

Je ne suis qu'un avertisseur explicite".

İspanyolca: 

¡Yo no soy más que un monitor que habla claro!»

İtalyanca: 

Io non sono altro che un nunzio esplicito».

Almanca: 

Ich bin doch nur ein erläuternder Warner!"

Çince: 

我只是一个直率的警告者。

Hollandaca: 

Ik ben slechts een openbaar prediker.

Rusça: 

Я - всего лишь предостерегающий и разъясняющий увещеватель".

Somalice: 

Waxaan u Dige Cad ahayna ma ihi.

Swahilice: 

Mimi si cho chote ila ni Mwonyaji wa dhaahiri shaahiri.

Uygurca: 

مەن پەقەت ئوچۇق - ئاشكارا ئاگاھلاندۇرغۇچىمەن»

Japonca: 

わたしは公明な一人の警告者に過ぎないのです。」

Arapça (Ürdün): 

«إن» ما «أنا إلا نذير مبين» بيَّن الإنذار.

Hintçe: 

मै तो सिर्फ (अज़ाबे ख़ुदा से) साफ साफ डराने वाला हूँ

Tayca: 

ฉันมิใช่ใครอื่นนอกจากเป็นผู้ตักเตือนอันชัดแจ้ง

İbranice: 

אין אני אלא מזהיר בבהירות

Hırvatça: 

ja sam samo upozoritelj jasni!"

Rumence: 

căci eu nu sunt decât un predicator cu vorbă limpede.”

Transliteration: 

In ana illa natheerun mubeenun

Türkçe: 

"Ben sadece açık bir biçimde uyarmaktayım."

Sahih International: 

I am only a clear warner."

İngilizce: 

I am sent only to warn plainly in public.

Azerbaycanca: 

Mən yalnız (günahkarları Allahın əzabı ilə) açıq-aşkar qorxudan bir peyğəmbərəm!”

Süleyman Ateş: 

Ben sadece apaçık bir uyarıcıyım.

Diyanet Vakfı: 

Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım.

Erhan Aktaş: 

“Ben, yalnızca apaçık bir uyarıcıyım.”

Kral Fahd: 

Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım.

Hasan Basri Çantay: 

«Ben (gelecek tehlikelerle) apaçık korkutandan başka (bir kimse) de değilim».

Muhammed Esed: 

ben sadece (gerçekleri) apaçık dile getiren bir uyarıcıyım."

Gültekin Onan: 

26:113

Ali Fikri Yavuz: 

Ben ancak açık bir korkutucuyum.”

Portekizce: 

Porque não sou mais do que um elucidativo admoestador.

İsveççe: 

Jag är endast en varnare, som varnar klart och entydigt."

Farsça: 

من جز بیم دهنده ای آشکار نیستم.

Kürtçe: 

من تەنیا ترسێنەرێکی ڕوونکەرەوەم

Özbekçe: 

Мен фақат очиқ-ойдин огоҳлантиргувчиман, холос».

Malayca: 

"Aku ini hanyalah seorang Rasul pemberi amaran yang jelas nyata (kepada semua - tidak kira hina mulia)".

Arnavutça: 

unë jam vetëm paralajmërues i qartë”.

Bulgarca: 

Аз съм само явен предупредител.”

Sırpça: 

ја само јавно опомињем!”

Çekçe: 

já jsem jen varovatel zjevný!'

Urduca: 

میں تو بس ایک صاف صاف متنبہ کر دینے والا آدمی ہوں"

Tacikçe: 

Бимдиҳандае ошкор ҳастам».

Tatarca: 

Мин сезне иманга көчләүче түгелмен, мәгәр Аллаһ ґәзабы илә ачык куркытучымын."

Endonezyaca: 

Aku (ini) tidak lain melainkan pemberi peringatan yang menjelaskan".

Amharca: 

«እኔ ግልጽ አስፈራሪ እንጅ ሌላ አይደለሁም፡፡»

Tamilce: 

நான் தெளிவான எச்சரிப்பாளராகவே தவிர இல்லை.”

Korece: 

실로 나는 분명한 경고자라

Vietnamca: 

“Quả thật Ta chỉ là một người cảnh báo công khai mà thôi.”