Arapça:
قَالُوا أَرْجِهْ وَأَخَاهُ وَابْعَثْ فِي الْمَدَائِنِ حَاشِرِينَ
Çeviriyazı:
ḳâlû ercih veeḫâhü veb`aŝ fi-lmedâini ḥâşirîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Dediler ki: "Bunu ve kardeşini eğle, şehirlere de toplayıcılar gönder."
Diyanet İşleri:
Onu ve kardeşini alıkoy, şehirlere, sana bütün bilgin sihirbazları getirecek toplayıcılar gönder dediler.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ona ve kardeşine bir zaman mühlet ver dediler ve şehirlere, büyücüleri toplayıp getirecek adamlar yolla da.
Şaban Piriş:
Onu ve kardeşini beklet. Şehirlere de toplayıcılar gönder, dediler.
Edip Yüksel:
Dediler ki, "Onu ve kardeşini alıkoy ve kentlere toplayıcılar gönder de,"
Ali Bulaç:
Dediler ki: "Bunu ve kardeşini oyala, şehirlere de toplayıcılar gönder,"
Suat Yıldırım:
“Bunu ve kardeşini biraz burada beklet, bütün şehirlere haber gönder, sonra ne kadar usta sihirbaz varsa alıp gelsinler!” dediler.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Dediler ki: «Onu ve kardeşini alıkoy. Şehirlere toplayıcılar yolla.»
Yaşar Nuri Öztürk:
Dediler: "Onu kardeşiyle birlikte alıkoy ve kentlere toplayıcılar gönder,
Bekir Sadak:
Firavun: «Evet
İbni Kesir:
Dediler ki: Onu ve kardeşini alıkoy. Şehirlere toplayıcılar gönder.
Adem Uğur:
Dediler ki: Onu ve kardeşini eğle ve şehirlere toplayıcı görevliler gönder
İskender Ali Mihr:
“Onu ve kardeşini beklet. Ve şehirlere toplayıcılar gönder!” dediler.
Celal Yıldırım:
Onlar, «bununla kardeşini gözaltında tut ve (sonra da) şehirlere toplayıcılar gönder de,
Tefhim ul Kuran:
Dediler ki: «Bunu ve kardeşini oyala, şehirlere de toplayıcılar gönder,»
Fransızca:
Ils dirent : "Remets-les à plus tard, [lui] et son frère, et envoie des gens dans les villes, pour rassembler,
İspanyolca:
Dijeron: «Dales largas, a él y a su hermano, y envía a las ciudades a agentes que convoquen,
İtalyanca:
Dissero: «Rimanda lui e suo fratello e invia messi nelle città,
Almanca:
Sie sagten: "Vertage (die Angelegenheit) von ihm und seinem Bruder, und schicke in die Städte Versammelnde,
Çince:
他们说:请你宽限他和他哥哥,并派征募员到各城市去,
Hollandaca:
Zij antwoordden: Stel hem en zijn broeder door goede woorden voor eenigen tijd uit, en zend mannen in de steden, die verzamelen.
Rusça:
Они сказали: "Повремени с ним и его братом и разошли по городам сборщиков,
Somalice:
Waxay Dheheen Dib u Dhig Isaga iyo Walaalkiis (Xaalkooda) una Dir Magaalooyinka kuwo soo Kulmiya.
Swahilice:
Wakasema: Mpe muda yeye na nduguye na uwatume mijini wapigao mbiu ya mgambo.
Uygurca:
ئۇلار ئېيتتى: «(ئۇلارنىڭ ئىشىنى) تەخىر قىلغىن، شەھەرلەرگە (سېھىرگەرلەرنى) يىققۇچى كىشىلەرنى ئەۋەتكىن
Japonca:
かれらは言った。「(久しく)かれとその兄弟を待機させ,使いの者を諸都市に遺わし,
Arapça (Ürdün):
«قالوا أرجه وأخاه» أخّر أمرهما «وابعث في المدائن حاشرين» جامعين.
Hintçe:
दरबारियों ने कहा अभी इसको और इसके भाई को (चन्द) मोहलत दीजिए
Tayca:
พวกเขากล่าวว่า “จงหน่วงเหนี่ยวเขาและพี่ชายของเขาไว้ก่อน และจงส่งคนไปตามหัวเมืองให้มาชุมนุมกัน
İbranice:
אמרו: 'עכב אותו ואת אחיו לזמן-מה, ושלח בערים מקבצים
Hırvatça:
"Ostavi njega i brata njegova!", rekoše, "a u gradove pošalji sakupljače,
Rumence:
Ei au răspuns: “Spune-le să aştepte, el şi fratele său şi trimite solii în cetăţi să-i adune
Transliteration:
Qaloo arjih waakhahu waibAAath fee almadaini hashireena
Türkçe:
Dediler: "Onu kardeşiyle birlikte alıkoy ve kentlere toplayıcılar gönder,
Sahih International:
They said, "Postpone [the matter of] him and his brother and send among the cities gatherers
İngilizce:
They said: "Keep him and his brother in suspense (for a while), and dispatch to the Cities heralds to collect-
Azerbaycanca:
Onlar dedilər: “Onu və qardaşını bir qədər gizlət və şəhərlərə də adamlar (yığanlar) göndər ki,
Süleyman Ateş:
Dediler ki: "Onu ve kardeşini eğle, kentlere toplayıcılar gönder."
Diyanet Vakfı:
Dediler ki: Onu ve kardeşini eğle ve şehirlere toplayıcı görevliler gönder;
Erhan Aktaş:
“Onu ve kardeşini alıkoy. Şehirlere sihirbazları toplamaya birilerini gönder.” dediler.
Kral Fahd:
Etrafındakiler de ona şöyle demişlerdi: "Onu ve kardeşini alıkoy ve şehirlere toplayıcı görevliler gönder.
Hasan Basri Çantay:
«Bunu ve kardeşini, dediler, gecikdir (eğle), şehirlere toplayıcılar yolla da»,
Muhammed Esed:
"Onu ve kardeşini bir süre alıkoy" dediler, "bu arada, şehirlere haberciler gönder,
Gültekin Onan:
Dediler ki: "
Ali Fikri Yavuz:
Dediler ki: “- Onu ve kardeşini tut eğle
Portekizce:
Responderam-lhe: Detém-no, e a seu irmão, e envia recrutadores pelas cidades.
İsveççe:
De svarade: "Låt honom och hans broder vänta medan du sänder bud till städerna
Farsça:
گفتند: کار او و برادرش را به تأخیر انداز و گروهی گردآورنده را به شهرها روانه کن،
Kürtçe:
ووتیان جارێ موسا و براکەی واز لێ بھێنە (دوایانخە) سەربازەکانت کۆ بکەرەوە وبیانێرە بۆ ھەموو شارەکان
Özbekçe:
Улар: «Уни ва акасини қўйиб тургин-да, шаҳарларга тўпловчиларни юбор.
Malayca:
Mereka berkata: "Tangguhkanlah dahulu (sebarang tindakan) terhadapnya dan terhadap saudaranya, serta hantarkanlah ke bandar-bandar (negeri Mesir) orang- orang yang mengumpulkan (ahli-ahli sihir),
Arnavutça:
(Ata) u përgjegjën: “Lëre këtë dhe vëllain e tij, e dërgoni nëpër qytete që t’i tubojnë,
Bulgarca:
Казаха: “Дай отсрочка на него и брат му, и прати по градовете събирачи,
Sırpça:
„Остави њега и његовог брата!“ Рекоше, „а у градове пошаљи да сакупљају,
Çekçe:
I pravili: 'Odkaž jej i bratra jeho na později a do všech měst shromažďovatele vyšli,
Urduca:
انہوں نے کہا "اسے اور اس کے بھائی کو روک لیجیے اور شہروں میں ہرکارے بھیج دیجیے
Tacikçe:
Гуфтанд: «Аз ӯ ва ба бародараш мӯҳлат бихоҳ ва касон ба шаҳрҳо бифирист,
Tatarca:
Олугълары әйтте: "Мусаны вә кардәше Һарунны бикләп куй, вә сихерчеләрне чакырырга кешеләр җибәр.
Endonezyaca:
Mereka menjawab: "Tundalah (urusan) dia dan saudaranya dan kirimkanlah ke seluruh negeri orang-orang yang akan mengumpulkan (ahli sihir),
Amharca:
አሉት «እርሱን ወንድሙንም አቆይና በየከተሞቹ ሰብሳቢዎችን ላክ፡፡
Tamilce:
(அந்த பிரமுகர்கள்) கூறினார்கள்: “அவருக்கும் அவரது சகோதரருக்கும் நீ அவகாசம் அளி! இன்னும், (எகிப்தின் எல்லா) நகரங்களில் (இருக்கிற சூனியக்காரர்களை) ஒன்றுதிரட்டி அழைத்து வருபவர்களை அனுப்பிவை!”
Korece:
그들이 대답하길 그와 그리고 그의 형제에게 벌을 잠시 보류하고 여러 도시로 모든 마술사들 을 집합하도록 전령관을 파견하여
Vietnamca:
(Các cận thần của Pha-ra-ông) thưa: “Hãy tạm tha cho hắn và người anh em của hắn, chúng ta sẽ tập hợp các pháp sư trong các thành phố lại.”
Ayet Linkleri: