Arapça:
وَتِلْكَ نِعْمَةٌ تَمُنُّهَا عَلَيَّ أَنْ عَبَّدتَّ بَنِي إِسْرَائِيلَ
Çeviriyazı:
vetilke ni`metün temünnühâ `aleyye en `abbette benî isrâîl.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
O başıma kaktığın nimet de (aslında) İsrail oğullarını kendine köle edinmiş olmandır.
Diyanet İşleri:
Musa: "O işi kasden yaptımsa sapıklardan biri sayılırım. Bu yüzden sizden korkunca aranızdan kaçtım. Sonra, Rabbim bana hikmet verip, beni peygamber yaptı. Başıma kaktığın bu nimet, İsrailoğullarını kendine köle ettiğinden ötürüdür" dedi.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Verdiğin nimeti başıma kakıyorsun ama bu da, İsrailoğullarını kendine kul edindiğinden meydana gelen bir şeydi.
Şaban Piriş:
Başıma kaktığın bu nimet, (aslında) İsrailoğulları’nı kendine köle edinmendir.
Edip Yüksel:
Başıma kaktığın bu iyilik de, İsrail oğullarını köleleştirmen yüzündendir!
Ali Bulaç:
Bana karşı lütuf-dediğin nimet de, İsrailoğulları'nı köle kılmandan dolayıdır.
Suat Yıldırım:
“O başıma kaktığın iyilik ise, İsrailoğullarını köleleştirmenin bir sonucu değil miydi?”
Ömer Nasuhi Bilmen:
«Ve o da bir nîmettir ki, benim üzerime minnet ediyorsun, İsrailoğullarından köle edinmiş olduğundan dolayıdır.»
Yaşar Nuri Öztürk:
O başıma kaktığın nimet, İsrailoğullarını köle yapmana karşılıktı.
Bekir Sadak:
Musa: «Eger akledebilen kimselerseniz bilin ki O, dogunun, batinin ve ikisinin arasinda bulananlarin Rabbidir» dedi.
İbni Kesir:
İşte, başıma kaktığın o nimet, İsrailoğullarını köle ettiğin içindir.
Adem Uğur:
O nimet diye başıma kaktığın ise, (aslında) İsrailoğullarını kendine kul köle etmendir.
İskender Ali Mihr:
Ve bu bana lütufta bulunduğun ni´met, Benî İsrail´i (İsrailoğulları´nı) senin köle yapmandır.
Celal Yıldırım:
Sizde büyütülmemi başıma kakılan bir nîmet (görüyorsan bu), israil oğulları´nı kulköle edinmendendir.»
Tefhim ul Kuran:
«Bana karşı lütuf dediğin nimet de, İsrailoğullarını köle kılmandan dolayıdır.»
Fransızca:
Est-ce là un bienfait de ta part [que tu me rappelles] avec reproche, alors que tu as asservi les Enfants d'Israël ? "
İspanyolca:
¿Es ésta una gracia que me echas en cara, tú que has esclavizado a los Hijos de Israel?»
İtalyanca:
Mi vuoi forse rinfacciare questo favore, mentre schiavizzi i Figli di Israele?»
Almanca:
Und ist dies eine Wohltat, die du mir vorhältst, daß du die Kinder Israils zu Dienern machtest?!"
Çince:
你责备我忘恩,你所谓的恩是你曾奴役以色列的后裔。
Hollandaca:
En is de gunst, welke gij mij hebt geschonken, dat gij de kinderen Israëls tot slaven maaktet?
Rusça:
А та милость, в которой ты меня попрекаешь, состоит в том, что ты поработил сынов Исраила (Израиля)".
Somalice:
Taasise ma Nicma aad igu Mannaysanbaa Haddaad Addoonsatay Banii Israa'iil.
Swahilice:
Na hiyo ndiyo neema ya kunisumbulia, na wewe umewatia utumwani Wana wa Israili?
Uygurca:
سەن ئىسرائىل ئەۋلادىنى قۇل قىلدىڭ، سېنىڭ ماڭا مىننەت قىلغان نېمىتىڭ ئەنە شۇدۇر»
Japonca:
あなたはイスラエルの子孫を奴隷としておきながら,それがわたしに好意を示す恩恵であるとでもいうのですか。」
Arapça (Ürdün):
«وتلك نعمةٌ تمنُّها عليَّ» أصله تمن بها عليَّ «أن عبدت بني إسرائيل» بيان لتلك: أي اتخذتهم عبيدا ولم تستعبدني لا نعمة لك بذلك لظلمك باستعبادهم وقدر بعضهم أول الكلام همزة استفهام للإنكار.
Hintçe:
और ये भी कोई एहसान हे जिसे आप मुझ पर जता रहे है कि आप ने बनी इसराईल को ग़ुलाम बना रखा है
Tayca:
และนี่คือบุญคุณที่ท่านรำเลิกมันต่อฉันโดยท่านทำให้วงศืวานอิสรออีลเป็นทาส
İbranice:
וזה חסד שעשית לי , (בזמן) ששעבדת את בני-ישראל
Hırvatça:
A dobročinstvo koje mi prebacuješ – da nije to što si sinove Israilove robljem učinio?"
Rumence:
Oare binefacerea pe care mi-ai arătat-o să fie aceea că ai robit pe fiii lui Israel?”
Transliteration:
Watilka niAAmatun tamunnuha AAalayya an AAabbadta banee israeela
Türkçe:
"O başıma kaktığın nimet, İsrailoğullarını köle yapmana karşılıktı."
Sahih International:
And is this a favor of which you remind me - that you have enslaved the Children of Israel?"
İngilizce:
And this is the favour with which thou dost reproach me,- that thou hast enslaved the Children of Israel!
Azerbaycanca:
Boynuma minnət qoyduğun bu ne’mət də (məni sərbəst buraxıb) İsrail oğullarını (özünə) qul etdiyinə görədir. (İsrail övladını kölə etdiyin halda, məni öz yanına alıb böyütdüyünü başımamı qaxırsan?)”
Süleyman Ateş:
O başıma kaktığın ni'met de İsrail oğullarını köle yapman(yüzünden)dir. (Onları köle diye kullanıp erkek çocuklarını kesmeseydin, senin eline düşmezdim)
Diyanet Vakfı:
O nimet diye başıma kaktığın ise, (aslında) İsrailoğullarını kendine kul köle etmendir.
Erhan Aktaş:
İsrâîloğulları’nı kendine kul edinmiş olmayı bir nimetmiş gibi başıma kakıyorsun.(1)” dedi.
Kral Fahd:
O nimet diye başıma kaktığın ise, (aslında) İsrailoğullarını kendine kul köle etmendir.
Hasan Basri Çantay:
«Bana karşı imtinân etdiğin (başıma kakdığın) o ni´met, Isrâîl oğullarını kendine kul (köle) edindiğin içindi».
Muhammed Esed:
Ve o başıma kaktığın iyiliğe gelince, bu İsrailoğulları´nı köleleştirmenin bir sonucu (değil mi)ydi?"
Gültekin Onan:
26:21
Ali Fikri Yavuz:
Zahiren başıma kaktığın o nimet de, gerçekte İsrail oğullarını kendine köle edinmiş olman içindi.”
Portekizce:
E por esse favor, do qual me exprobras, escravizaste os israelitas?
İsveççe:
Och din godhet mot mig - består den i att du har gjort israeliterna till dina slavar?"
Farsça:
آیا اینکه بنی اسرائیل را به بردگی گرفته ای نعمتی است که منتش را بر من می نهی؟!
Kürtçe:
وە ئەو (بەخێو کردنە) کە تۆ دەیکەیت بەمنەت بەسەرمەوە بەھۆی ئەوەوە بووە کەتۆ نەوەی ئیسرائیلت کردبووە کۆیلە و ژێردەستەی خۆت (لەترسا دایکی موسا موسای بەخێو نەکرد)
Özbekçe:
Ўша менга қилаётган миннатинг Бани Исроилни қул қилиб олганингдандир», деди.
Malayca:
"Dan budimu memeliharaku yang engkau bangkit-bangkitkan itu adalah kerana engkau telah bertindak memperhambakan kaum Bani Israil.
Arnavutça:
A është mirësi ajo që po më bëni vetëm mua, ndërsa Israelitët i bëre skllavë?”
Bulgarca:
И каква е тази благодат, за която ме упрекваш, щом ти си поробил синовете на Исраил?”
Sırpça:
А доброчинство које ми пребацујеш - да није то што си Израиљеве синове поробио?“
Çekçe:
A dobrodiní, jež mi předhazuješ, je v tom snad, žes dítka Izraele zotročil?'
Urduca:
رہا تیرا احسان جو تو نے مجھ پر جتایا ہے تو اس کی حقیقت یہ ہے کہ تو نے بنی اسرائیل کو غلام بنا لیا تھا"
Tacikçe:
Ва миннати ин неъматро бар ман мекунӣ, ки банӣ-Исроилро ғулом сохтаӣ?»
Tatarca:
Син мина миннәт иткән нигъмәт, ул шундый нигъмәттер, Ягькуб балаларын үзеңә кол ясап, ир балаларны бугазлаудыр, үлемнән калу өчен мин синең тәрбияңә төшкәнмен".
Endonezyaca:
Budi yang kamu limpahkan kepadaku itu adalah (disebabkan) kamu telah memperbudak Bani Israil".
Amharca:
«ይህችም የእስራኤልን ልጆች ባሪያ በማድረግህ በእኔ ላይ የምትመጻደቅባት ጸጋ ነት፡፡»
Tamilce:
இன்னும், அ(ப்படி என்னை நீ வளர்த்த)து நீ என் மீது சொல்லிக் காட்டுகிற ஓர் உபகாரம்தான். அதாவது, நீ (என் சமுதாயமான) இஸ்ரவேலர்களை அடிமையாக்கி வைத்திருக்கிறாய். (ஆனால், என்னை அடிமையாக்கவில்லை. அதற்காக நான் உன்னை சத்தியத்தின் பக்கம் அழைப்பதை விட முடியாது.)
Korece:
이스라엘 백성을 노예로 취 급하고 있으면서 그것이 내게 베 푸는 은혜입니까 라고 하니
Vietnamca:
“Đấy là ân xưa mà ngài đã nại ra để khiển trách Tôi rồi đã bắt người dân Israel làm nô lệ.”
Ayet Linkleri: