Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

25

Sûredeki Ayet No: 

31

Ayet No: 

2886

Sayfa No: 

362

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَكَذَٰلِكَ جَعَلْنَا لِكُلِّ نَبِيٍّ عَدُوًّا مِّنَ الْمُجْرِمِينَ ۗ وَكَفَىٰ بِرَبِّكَ هَادِيًا وَنَصِيرًا

Çeviriyazı: 

vekeẕâlike ce`alnâ likülli nebiyyin `adüvvem mine-lmücrimîn. vekefâ birabbike hâdiyev veneṣîrâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

(Resulüm!) Ve işte biz böyle her peygamber için günahkarlardan bir düşman yapmışızdır. Bununla beraber hidayet verici ve yardımcı olarak Rabbin yeter.

Diyanet İşleri: 

Her peygamber için, böylece suçlulardan bir düşman ortaya koyarız. Doğruyu gösterici ve yardımcı olarak, Rabbin yeter.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve biz böylece her peygambere, mücrimlerden düşmanlar halkettik ve doğru yolu göstermek için de Rabbin yeter sana, yardım etmek için de.

Şaban Piriş: 

İşte böyle her peygamber için günahkarlardan birer düşman kıldık. Yol gösterici ve yardımcı olarak Rabbin yeter.

Edip Yüksel: 

Biz ayrıca her peygambere suçlulardan bir düşman var ettik. Yol gösterici ve yardımcı olarak Rabbin yeter.

Ali Bulaç: 

İşte böyle; Biz, her peygambere suçlu-günahkarlardan bir düşman kıldık. Yol gösterici ve yardımcı olarak Rabbin yeter.

Suat Yıldırım: 

İşte böylece Biz her Peygamber için suçlulardan bir düşman ortaya çıkardık. Ama tasalanma! Senin Rabbin yol gösterici ve yardımcı olarak yeter mi yeter! [6,112-113]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve işte Biz böyle herbir peygamber için günahkârlardan bir düşman kılmışızdır. Ve sana bir hidâyet ve nusret edici olarak Rabbin kifâyet eder.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Biz böylece her peygambere, suçlulardan bir düşman musallat ettik. Kılavuz ve yardımcı olarak Rabbin yeter.

Bekir Sadak: 

Nuh milletini de, peygamberleri yalanladiklari zaman suda bogduk ve kendilerini insanlar icin bir ibret kildik. Zalimlere can yakici azap hazirlamisizdir.

İbni Kesir: 

İşte böylece Biz

Adem Uğur: 

(Resûlüm!) İşte biz böylece her peygamber için suçlulardan düşmanlar peydâ ettik. Hidayet verici ve yardımcı olarak Rabbin yeter.

İskender Ali Mihr: 

Ve işte böylece nebîlerin hepsine mücrimlerden düşman kıldık. Ve senin Rabbin, hidayete erdiren ve yardımcı olarak kâfidir.

Celal Yıldırım: 

İşte bunun gibi her peygamber için suçlu günahkârlardan bir düşman ortaya çıkardık. Doğru yolu gösterici ve yardım (elini) uzatıcı olarak Rabbin yeter.

Tefhim ul Kuran: 

İşte böyle

Fransızca: 

C'est ainsi que Nous fîmes à chaque prophète un ennemi parmi les criminels. Mais ton Seigneur suffit comme guide et comme soutien.

İspanyolca: 

Así hemos asignado a cada profeta un enemigo de entre los pecadores. Pero tu Señor basta como guía y auxilio.

İtalyanca: 

Ad ogni profeta assegnammo un nemico scelto tra i malvagi. Ti basti il tuo Signore come guida e ausilio!

Almanca: 

Und solcherart machten WIR für jeden Propheten Erzfeinde von den schwer Verfehlenden. Und dein HERR genügt als Rechtleitender und als Beistehender.

Çince: 

我这样使每个先知,都有一些罪人做他的仇敌,你的主足为引导者和援助者。

Hollandaca: 

Op dezelfde wijze hebben wij iederen profeet de zondaren tot vijanden gegeven. Maar uw Heer is een voldoend leider en verdediger.

Rusça: 

Так для каждого пророка Мы создали врагов из числа грешников, но довольно того, что твой Господь наставляет на прямой путь и помогает.

Somalice: 

Saasaan ugu Yeellay Nabi kasta Col Dambiilayaal ah, Eebana ku Filan Hanuuniye iyo Gargaare.

Swahilice: 

Na vivi hivi tumemfanyia kila Nabii adui miongoni mwa wakosefu, na Mola wako Mlezi anatosha kuwa Mwenye kuongoa na Mwenye kunusuru.

Uygurca: 

شۇنىڭدەك (يەنى ساڭا قەۋمىڭنىڭ مۇشرىكلىرىدىن دۈشمەنلەرنى قىلغاندەك) ھەربىر پەيغەمبەرگە بىر قىسىم گۇناھكارلارنى ئۇنىڭ دۈشمىنى قىلدۇق، پەرۋەردىگارىڭ يول كۆرسەتكۈچى ۋە ياردەمچى بولۇشقا ساڭا يېتەرلىكتۇر

Japonca: 

われはこのように,それぞれの預言者に,罪深き者たちの中から敵を創る。だが指導者,援助者としてはあなたの主だけで十分である。

Arapça (Ürdün): 

«وكذلك» كما جعلنا لك عدوّا من مشركي قومك «جعلنا لكل نبي» قبلك «عدوا من المجرمين» المشركين فاصبر كما صبروا «وكفى بربك هاديا» لك «ونصيرا» ناصرا لك على أعدائك.

Hintçe: 

और हमने (गोया ख़ुद) गुनाहगारों में से हर नबी के दुश्मन बना दिए हैं और तुम्हारा परवरदिगार हिदायत और मददगारी के लिए काफी है

Tayca: 

และเช่นนั้นแหละ เราได้ทำได้ทำได้มีศัตรูผู้กระทำผิดแก่นะบีทุกคน และพอเพียงแล้วที่พระเจ้าของเจ้าเป็นผู้แนะทางฮิดายะฮ์ และทรงเป็นผู้ช่วยเหลือ

İbranice: 

כך הצבנו לכל המבחין בין אמת לשקר נביא לפניך אויב מבין הכופרים המכחשים, אולם ריבונך דיו לך כמדריך ומגן

Hırvatça: 

Isto tako smo Mi dali da svakom vjerovjesniku prestupnici neprijatelji budu. A tebi je Gospodar tvoj dovoljan kao uputitelj i pomagač!

Rumence: 

Astfel Noi am făcut fiecărui profet un vrăjmaş printre nelegiuiţi. Domnul tău este de ajuns ca ajutor şi călăuzitor!

Transliteration: 

Wakathalika jaAAalna likulli nabiyyin AAaduwwan mina almujrimeena wakafa birabbika hadiyan wanaseeran

Türkçe: 

Biz böylece her peygambere, suçlulardan bir düşman musallat ettik. Kılavuz ve yardımcı olarak Rabbin yeter.

Sahih International: 

And thus have We made for every prophet an enemy from among the criminals. But sufficient is your Lord as a guide and a helper.

İngilizce: 

Thus have We made for every prophet an enemy among the sinners: but enough is thy Lord to guide and to help.

Azerbaycanca: 

(Ya Rəsulum! Bu Məkkə müşriklərini sənə düşmən etdiyimiz kimi) eləcə də (səndən əvvəl) hər peyğəmbər üçün günahkarlardan bir düşmən etmişdik. Rəbbinin sənə bir rəhbər, bir mədədkar olması kifayət edər!

Süleyman Ateş: 

Biz böylece her elçiye suçlulardan bir düşman var ettik. Yol gösterici ve yardımcı olarak Rabbin yeter.

Diyanet Vakfı: 

(Resulüm!) İşte biz böylece her peygamber için suçlulardan düşmanlar peyda ettik. Hidayet verici ve yardımcı olarak Rabbin yeter.

Erhan Aktaş: 

Bu hep böyle olmuştur. Biz her Nebi’ye, mücrimlerden(1) bir düşman kıldık. Yol gösterici ve yardım edici olarak Rabb’in sana yeter.

Kral Fahd: 

(Rasûlüm ) İşte biz böylece her peygamber için suçlulardan düşmanlar peydâ ettik. Hidayet verici ve yardımcı olarak Rabbin yeter.

Hasan Basri Çantay: 

Biz her peygambere günahkârlardan böyle düşman (lar) peyda etdik. Hidâyet verici olarak da, hakıykî yardımcı olarak da senin Rabbin yeter.

Muhammed Esed: 

İşte bu (senin çağında olduğu) gibi, biz her nebiye günaha gömülüp gitmiş kimseler içinden düşmanlar çıkardık; bununla birlikte, sana yol gösterici ve yardımcı olarak Rabbin yeter.

Gültekin Onan: 

İşte böyle

Ali Fikri Yavuz: 

İşte (Ey Rasûlüm, sana Mekke müşriklerini) böylece düşman yaptığımız gibi, senden önce de her peygamber için mücrimlerden bir düşman yaptık. Bununla beraber (düşmanların kahrından) koruyucu ve (onlara karşı) zafer verici olarak Rabbin sana yeter.

Portekizce: 

Assim destinamos a casa profeta um adversário entre os pecadores; porém, baste teu Senhor por Guia e Socorredor.

İsveççe: 

På samma sätt har Vi låtit varje profet mötas av fientlighet från de obotfärdiga syndarnas sida; men du behöver ingen annan vägvisare eller hjälpare än din Herre.

Farsça: 

و ما این گونه برای هر پیامبری دشمنانی از می رمان قرار دادیم، و کافی است که پروردگارت [برای تو] راهنما و یاری دهنده باشد.

Kürtçe: 

ئا بەو جۆرە (موحەممەد ﷺ کەدژایەتی تۆ دەکرێت) دامان ناوە بۆ ھەموو پێغەمبەرێک دوژمنێک لەتاوانباران، بەسە پەروەردگارت ڕێنمونیکەر و یارمەتیدەرت بێت

Özbekçe: 

Ана шундай. Ҳар Пайғамбар учун жиноятчилардан душман қилганмиз. Ҳидоят ва ёрдамчиликда Роббинг Ўзи кифоя қилур.

Malayca: 

Dan demikianlah Kami jadikan bagi tiap-tiap Nabi, musuh dari kalangan orang- orang yang bersalah; dan cukuplah Tuhanmu (wahai Muhammad) menjadi Pemimpin (ke jalan mengalahkan mereka) serta menjadi Penolong (bagimu terhadap mereka).

Arnavutça: 

Dhe, kështu Na, çdo pejgamberi i kemi kundërvënë armiqët mohues. E, ty të mjafton Zoti yt – udhërrëfyes dhe ndihmës!

Bulgarca: 

И така на всеки пророк сторихме враг от престъпниците. Достатъчен е твоят Господ за водител и закрилник.

Sırpça: 

Исто тако смо Ми дали да сваком веровеснику зликовци непријатељи буду. А теби је Господар твој довољан као водич и као помагач!

Çekçe: 

A takto jsme udělali každému proroku nepřítele z hříšníků vzešlého, leč Pán tvůj ti zcela jako vůdce i pomocník stačí.

Urduca: 

اے محمدؐ، ہم نے تو اسی طرح مجرموں کو ہر نبی کا دشمن بنایا ہے اور تمہارے لیے تمہارا رب ہی رہنمائی اور مدد کو کافی ہے

Tacikçe: 

Инчунин ҳар паёмбареро аз миёни кофирон душмане падид овардем. Ва Парвардигори ту барои роҳнамоиву ёрии ту кофист!

Tatarca: 

Синең дошманнарың булган кеби имансызлардан һәр пәйгамбәргә дошманнар кылдык, алар сабыр иттеләр, син да сабыр ит, сине һидәяткә күндерергә һәм дошманнарыңа каршы ярдәм бирергә Раббың җитәдер.

Endonezyaca: 

Dan seperti itulah, telah Kami adakan bagi tiap-tiap nabi, musuh dari orang-orang yang berdosa. Dan cukuplah Tuhanmu menjadi Pemberi petunjuk dan Penolong.

Amharca: 

እንደዚሁም ለነቢዩ ሁሉ ከአመጸኞች የኾነ ጠላትን አድርገናል፡፡ መሪና ረዳትም በጌታህ በቃ፡፡

Tamilce: 

(நபியே! நீர் எதிரிகளால் சிரமப்படுகின்ற) இவ்வாறே, ஒவ்வொரு நபிக்கும் குற்றவாளிகளில் இருந்து எதிரிகளை நாம் ஆக்கினோம். (உமக்கு) நேர்வழி காட்டுவதற்கும் (உமக்கு) உதவுவதற்கும் உமது இறைவனே போதுமானவன் ஆவான்.

Korece: 

그렇듯 하나님은 죄인들로 하여금 모든 예언자들에게 적이 되게 하였으나 인도하고 도우시는분은 그대 주님만으로 충분하니라

Vietnamca: 

Như thế đó, TA đã lập cho mỗi vị Nabi một số kẻ thù trong đám người tội lỗi, nhưng Thượng Đế của Ngươi (Thiên Sứ Muhammad) đủ làm một Vị Hướng Dẫn và một Vị Cứu Tinh (cho Ngươi).