Arapça:
يَا وَيْلَتَىٰ لَيْتَنِي لَمْ أَتَّخِذْ فُلَانًا خَلِيلًا
Çeviriyazı:
yâ veyletâ leytenî lem etteḫiẕ fülânen ḫalîlâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Eyvah! diyecek, "keşke falancayı dost edinmeseydim.
Diyanet İşleri:
O gün, zalim kimse ellerini ısırıp: "Keşke Peygamberle beraber bir yol tutsaydım, vay başıma gelene; keşke falancayı dost edinmeseydim. And olsun ki beni, bana gelen Kuran'dan o saptırdı. Şeytan insanı yalnız ve yardımcısız bırakıyor" der.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Yazıklar olsun bana, ne olurdu filanı dost edinmeseydim.
Şaban Piriş:
Vay başıma gelene! Keşke falancayı dost edinmeseydim.
Edip Yüksel:
Vay bana, keşke falancayı arkadaş edinmeseydim.
Ali Bulaç:
Vah yazıklar bana, ne olurdu da filanı dost edinmeseydim.
Suat Yıldırım:
O gün zalim, parmaklarını ısırır “Eyvah! der, keşke o Peygamberle birlikte yol tutsaydım. Eyvah! Keşke falanı dost edinmeseydim! Vallahi bana gelen öğütten (Kur'ân’dan) beni o uzaklaştırdı. Zaten şeytan, insanı (işte böyle uçuruma sürükleyip sonra da) yüzüstü, yalnız bırakır.” [59,16; 14,22; 33,66-68]
Ömer Nasuhi Bilmen:
«Eyvah bana! Keşke falanı dost ittihaz etmese idim.»
Yaşar Nuri Öztürk:
Ah, ne olurdu, falancayı dost edinmeseydim!
Bekir Sadak:
Cehennemde yuzu koyun toplanacak olanlar, iste onlarin yerleri en kotu ve yollari da en sapiktir. *
İbni Kesir:
Vay başıma gelene: Keşki falancayı dost edinmeseydim.
Adem Uğur:
Yazık bana! Keşke falancayı (bâtıl yolcusunu) dost edinmeseydim!
İskender Ali Mihr:
Yazıklar olsun, keşke ben filanı (o kişiyi) dost edinmeseydim.
Celal Yıldırım:
Eyvah, yazıklar olsun bana! Keşke falanı dost edinmeseydim.
Tefhim ul Kuran:
«Vah yazıklar bana, ne olurdu da filanı dost edinmeseydim.»
Fransızca:
Malheur à moi ! Hélas ! Si seulement je n'avais pas pris "un tel" pour ami ! ...
İspanyolca:
¡Ay de mí! ¡Ojalá no hubiera tomado a fulano como amigo!
İtalyanca:
Guai a me, me disgraziato! Se non avessi scelto il tale per amico!
Almanca:
Mein Untergang! Hätte ich mir doch jene Person nicht zum engen Freund genommen!
Çince:
啊!哀哉!但愿我没有以某人为朋友。
Hollandaca:
Wee over mij! Ach! had ik niet zulk een tot mijn vriend gekozen.
Rusça:
О горе мне! Лучше бы я не брал такого-то себе в друзья!
Somalice:
Halaag iyo Shalleytee Maxaan hebel Saaciib uga Yeeshay.
Swahilice:
Ee Ole wangu! Laiti nisingeli mfanya fulani kuwa rafiki!
Uygurca:
شۇ كۈنى زالىم (يەنى كاپىر) ئىككى قولىنى چىشلەپ: «ئىسىت! پەيغەمبەر بىلەن (نىجاتلىق) يولىنى تۇتسامچۇ، ئىسىت! پالانىنى دوست تۇتمىغان بولسامچۇ؟ قۇرئان ماڭا يەتكەندىن كېيىن، ئۇ (يەنى پالانى) مېنى قۇرئاندىن، شەك - شۈبھىسىزكى، ئازدۇردى» دەيدۇ، شەيتان ئىنساننى (ئازدۇرۇپ بولۇپ) تاشلىۋېتىدۇ
Japonca:
ああ,情けない,わたしがあんなものを友としなかったならば。
Arapça (Ürdün):
«يا وَيْلَتَى» ألفه عوض عن ياء الإضافة أي ويلتي، ومعناه هلكتي «ليتني لم أتخذ فلانا» أي أبيَّا «خليلا».
Hintçe:
हाए अफसोस काश मै फला शख्स को अपना दोस्त न बनाता
Tayca:
“โอ้ความวิบัติแก่ฉัน ! หากฉันไม่คบคนนั้นเป็นเพื่อน”
İbranice:
אוי ואבוי לי! לו רק לא לקחתי את פלוני (הכופר) לידיד לי
Hırvatça:
Kamo sreće, teško meni, da toga i toga za prijatelja nisam uzeo!
Rumence:
Vai mie! Dacă nu mi-aş fi luat “un oarecare” drept prieten,
Transliteration:
Ya waylata laytanee lam attakhith fulanan khaleelan
Türkçe:
"Ah, ne olurdu, falancayı dost edinmeseydim!"
Sahih International:
Oh, woe to me! I wish I had not taken that one as a friend.
İngilizce:
Ah! woe is me! Would that I had never taken such a one for a friend!
Azerbaycanca:
Vay halıma! Kaş filankəsi özümə dost etməyəydim;
Süleyman Ateş:
Vah bana, ne olurdu, ben falanı dost tutmasaydım!
Diyanet Vakfı:
Yazık bana! Keşke falancayı (batıl yolcusunu) dost edinmeseydim!
Erhan Aktaş:
“Eyvah! Keşke falancayı dost(1) edinmeseydim!”
Kral Fahd:
Yazık bana! Keşke falancayı (bâtıl yolcusunu) dost edinmeseydim!
Hasan Basri Çantay:
«Ne yazık bana! Keşki fülânı dost tutmayaydım».
Muhammed Esed:
"Vah bana, n´olurdu, falancayı kendime dost edinmemiş olsaydım!
Gültekin Onan:
"
Ali Fikri Yavuz:
Yazıklar olsun bana! Keşke (beni sapıtan) falanı dost edinmeyeydim.
Portekizce:
Ai e mim! Oxalá não tivesse tomado fulano por amigo,
İsveççe:
Nu är jag förlorad! Om jag ändå hade avstått från vänskapen med den mannen!
Farsça:
ای وای، کاش من فلانی را [که سبب بدبختی من شد] به دوستی نمی گرفتم،
Kürtçe:
ئای تیاچوون بۆ من خۆزگە فڵان کەسم نەکردایە بەھاوەڵ و خۆشەویستی خۆم
Özbekçe:
«Эй воҳ!!! Кошки фалончини дўст тутмасам эди.
Malayca:
"Wahai celakanya aku, alangkah baiknya kalau aku tidak mengambil si dia itu menjadi sahabat karib!
Arnavutça:
Ah! Sikur të mos e kisha bërë atë apo këtë mik!
Bulgarca:
Ах, горко ми, да не бях взимал такъв за приятел!
Sırpça:
Камо среће, тешко мени, да тога и тога нисам узео за пријатеља!
Çekçe:
Běda mi, kéž jsem toho a toho za přítele nebral,
Urduca:
ہائے میری کم بختی، کاش میں نے فلاں شخص کو دوست نہ بنایا ہوتا
Tacikçe:
Вой бар ман, кош фалонро дӯст намегирифтам;
Tatarca:
Ни үкенеч һәлак булу килде, ни булыр иде фәлән кәферне дус тотмаган булсам.
Endonezyaca:
Kecelakaan besarlah bagiku; kiranya aku (dulu) tidak menjadikan sifulan itu teman akrab(ku).
Amharca:
«ዋ ጥፋቴ! እገሌን ወዳጅ ባልያዝኩ ኖሮ እመኛለሁ፡፡
Tamilce:
“எனது நாசமே! (என் வழிகேட்டுக்கு காரணமாக இருந்த) இன்னவனை நண்பனாக நான் எடுத்திருக்கக் கூடாதே!”
Korece:
오 슬프도다 나를 후원할 친 구를 한사람도 두지 못했단 말인가
Vietnamca:
“Ôi thật khốn khổ thay, ước gì mình đừng làm bạn với kẻ đó!”
Ayet Linkleri: