Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

25

Sûredeki Ayet No: 

28

Ayet No: 

2883

Sayfa No: 

362

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

يَا وَيْلَتَىٰ لَيْتَنِي لَمْ أَتَّخِذْ فُلَانًا خَلِيلًا

Çeviriyazı: 

yâ veyletâ leytenî lem etteḫiẕ fülânen ḫalîlâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Eyvah! diyecek, "keşke falancayı dost edinmeseydim.

Diyanet İşleri: 

O gün, zalim kimse ellerini ısırıp: "Keşke Peygamberle beraber bir yol tutsaydım, vay başıma gelene; keşke falancayı dost edinmeseydim. And olsun ki beni, bana gelen Kuran'dan o saptırdı. Şeytan insanı yalnız ve yardımcısız bırakıyor" der.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Yazıklar olsun bana, ne olurdu filanı dost edinmeseydim.

Şaban Piriş: 

Vay başıma gelene! Keşke falancayı dost edinmeseydim.

Edip Yüksel: 

Vay bana, keşke falancayı arkadaş edinmeseydim.

Ali Bulaç: 

Vah yazıklar bana, ne olurdu da filanı dost edinmeseydim.

Suat Yıldırım: 

O gün zalim, parmaklarını ısırır “Eyvah! der, keşke o Peygamberle birlikte yol tutsaydım. Eyvah! Keşke falanı dost edinmeseydim! Vallahi bana gelen öğütten (Kur'ân’dan) beni o uzaklaştırdı. Zaten şeytan, insanı (işte böyle uçuruma sürükleyip sonra da) yüzüstü, yalnız bırakır.” [59,16; 14,22; 33,66-68]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

«Eyvah bana! Keşke falanı dost ittihaz etmese idim.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Ah, ne olurdu, falancayı dost edinmeseydim!

Bekir Sadak: 

Cehennemde yuzu koyun toplanacak olanlar, iste onlarin yerleri en kotu ve yollari da en sapiktir. *

İbni Kesir: 

Vay başıma gelene: Keşki falancayı dost edinmeseydim.

Adem Uğur: 

Yazık bana! Keşke falancayı (bâtıl yolcusunu) dost edinmeseydim!

İskender Ali Mihr: 

Yazıklar olsun, keşke ben filanı (o kişiyi) dost edinmeseydim.

Celal Yıldırım: 

Eyvah, yazıklar olsun bana! Keşke falanı dost edinmeseydim.

Tefhim ul Kuran: 

«Vah yazıklar bana, ne olurdu da filanı dost edinmeseydim.»

Fransızca: 

Malheur à moi ! Hélas ! Si seulement je n'avais pas pris "un tel" pour ami ! ...

İspanyolca: 

¡Ay de mí! ¡Ojalá no hubiera tomado a fulano como amigo!

İtalyanca: 

Guai a me, me disgraziato! Se non avessi scelto il tale per amico!

Almanca: 

Mein Untergang! Hätte ich mir doch jene Person nicht zum engen Freund genommen!

Çince: 

啊!哀哉!但愿我没有以某人为朋友。

Hollandaca: 

Wee over mij! Ach! had ik niet zulk een tot mijn vriend gekozen.

Rusça: 

О горе мне! Лучше бы я не брал такого-то себе в друзья!

Somalice: 

Halaag iyo Shalleytee Maxaan hebel Saaciib uga Yeeshay.

Swahilice: 

Ee Ole wangu! Laiti nisingeli mfanya fulani kuwa rafiki!

Uygurca: 

شۇ كۈنى زالىم (يەنى كاپىر) ئىككى قولىنى چىشلەپ: «ئىسىت! پەيغەمبەر بىلەن (نىجاتلىق) يولىنى تۇتسامچۇ، ئىسىت! پالانىنى دوست تۇتمىغان بولسامچۇ؟ قۇرئان ماڭا يەتكەندىن كېيىن، ئۇ (يەنى پالانى) مېنى قۇرئاندىن، شەك - شۈبھىسىزكى، ئازدۇردى» دەيدۇ، شەيتان ئىنساننى (ئازدۇرۇپ بولۇپ) تاشلىۋېتىدۇ

Japonca: 

ああ,情けない,わたしがあんなものを友としなかったならば。

Arapça (Ürdün): 

«يا وَيْلَتَى» ألفه عوض عن ياء الإضافة أي ويلتي، ومعناه هلكتي «ليتني لم أتخذ فلانا» أي أبيَّا «خليلا».

Hintçe: 

हाए अफसोस काश मै फला शख्स को अपना दोस्त न बनाता

Tayca: 

“โอ้ความวิบัติแก่ฉัน ! หากฉันไม่คบคนนั้นเป็นเพื่อน”

İbranice: 

אוי ואבוי לי! לו רק לא לקחתי את פלוני (הכופר) לידיד לי

Hırvatça: 

Kamo sreće, teško meni, da toga i toga za prijatelja nisam uzeo!

Rumence: 

Vai mie! Dacă nu mi-aş fi luat “un oarecare” drept prieten,

Transliteration: 

Ya waylata laytanee lam attakhith fulanan khaleelan

Türkçe: 

"Ah, ne olurdu, falancayı dost edinmeseydim!"

Sahih International: 

Oh, woe to me! I wish I had not taken that one as a friend.

İngilizce: 

Ah! woe is me! Would that I had never taken such a one for a friend!

Azerbaycanca: 

Vay halıma! Kaş filankəsi özümə dost etməyəydim;

Süleyman Ateş: 

Vah bana, ne olurdu, ben falanı dost tutmasaydım!

Diyanet Vakfı: 

Yazık bana! Keşke falancayı (batıl yolcusunu) dost edinmeseydim!

Erhan Aktaş: 

“Eyvah! Keşke falancayı dost(1) edinmeseydim!”

Kral Fahd: 

Yazık bana! Keşke falancayı (bâtıl yolcusunu) dost edinmeseydim!

Hasan Basri Çantay: 

«Ne yazık bana! Keşki fülânı dost tutmayaydım».

Muhammed Esed: 

"Vah bana, n´olurdu, falancayı kendime dost edinmemiş olsaydım!

Gültekin Onan: 

&quot

Ali Fikri Yavuz: 

Yazıklar olsun bana! Keşke (beni sapıtan) falanı dost edinmeyeydim.

Portekizce: 

Ai e mim! Oxalá não tivesse tomado fulano por amigo,

İsveççe: 

Nu är jag förlorad! Om jag ändå hade avstått från vänskapen med den mannen!

Farsça: 

ای وای، کاش من فلانی را [که سبب بدبختی من شد] به دوستی نمی گرفتم،

Kürtçe: 

ئای تیاچوون بۆ من خۆزگە فڵان کەسم نەکردایە بەھاوەڵ و خۆشەویستی خۆم

Özbekçe: 

«Эй воҳ!!! Кошки фалончини дўст тутмасам эди.

Malayca: 

"Wahai celakanya aku, alangkah baiknya kalau aku tidak mengambil si dia itu menjadi sahabat karib!

Arnavutça: 

Ah! Sikur të mos e kisha bërë atë apo këtë mik!

Bulgarca: 

Ах, горко ми, да не бях взимал такъв за приятел!

Sırpça: 

Камо среће, тешко мени, да тога и тога нисам узео за пријатеља!

Çekçe: 

Běda mi, kéž jsem toho a toho za přítele nebral,

Urduca: 

ہائے میری کم بختی، کاش میں نے فلاں شخص کو دوست نہ بنایا ہوتا

Tacikçe: 

Вой бар ман, кош фалонро дӯст намегирифтам;

Tatarca: 

Ни үкенеч һәлак булу килде, ни булыр иде фәлән кәферне дус тотмаган булсам.

Endonezyaca: 

Kecelakaan besarlah bagiku; kiranya aku (dulu) tidak menjadikan sifulan itu teman akrab(ku).

Amharca: 

«ዋ ጥፋቴ! እገሌን ወዳጅ ባልያዝኩ ኖሮ እመኛለሁ፡፡

Tamilce: 

“எனது நாசமே! (என் வழிகேட்டுக்கு காரணமாக இருந்த) இன்னவனை நண்பனாக நான் எடுத்திருக்கக் கூடாதே!”

Korece: 

오 슬프도다 나를 후원할 친 구를 한사람도 두지 못했단 말인가

Vietnamca: 

“Ôi thật khốn khổ thay, ước gì mình đừng làm bạn với kẻ đó!”