Arapça:
وَيَوْمَ يَعَضُّ الظَّالِمُ عَلَىٰ يَدَيْهِ يَقُولُ يَا لَيْتَنِي اتَّخَذْتُ مَعَ الرَّسُولِ سَبِيلًا
Çeviriyazı:
veyevme ye`aḍḍu-żżâlimü `alâ yedeyhi yeḳûlü yâ leyteni-tteḫaẕtü me`a-rrasûli sebîlâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
O gün zalim kimse ellerini ısıracak: "Eyvah!" diyecek, "keşke Peygamberin yanında bir yol tutsaydım!"
Diyanet İşleri:
O gün, zalim kimse ellerini ısırıp: "Keşke Peygamberle beraber bir yol tutsaydım, vay başıma gelene; keşke falancayı dost edinmeseydim. And olsun ki beni, bana gelen Kuran'dan o saptırdı. Şeytan insanı yalnız ve yardımcısız bırakıyor" der.
Abdulbakî Gölpınarlı:
O gün zalim, ellerini ısırıp duracak da ne olurdu diyecek, ben de Peygamberle aynı yolu tutsaydım.
Şaban Piriş:
O gün, zalim iki elini ısıracak ve şöyle diyecektir: Ah ne olurdu, ben de Peygamber’le birlikte yol tutmuş olsaydım!
Edip Yüksel:
O gün zalim kimse (üzüntüden) elini ısırıp şöyle der: "Keşke, elçi ile birlikte aynı yolu tutsaydım."
Ali Bulaç:
O gün, zulmeden, ellerini (hınçla) ısırarak (şöyle) der: "Ah keşke, elçiyle birlikte bir yol edinmiş olsaydım,"
Suat Yıldırım:
O gün zalim, parmaklarını ısırır “Eyvah! der, keşke o Peygamberle birlikte yol tutsaydım. Eyvah! Keşke falanı dost edinmeseydim! Vallahi bana gelen öğütten (Kur'ân’dan) beni o uzaklaştırdı. Zaten şeytan, insanı (işte böyle uçuruma sürükleyip sonra da) yüzüstü, yalnız bırakır.” [59,16; 14,22; 33,66-68]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve o gün ki, zalim iki elini ısırır, der ki: «Keşke ben Peygamber ile beraber bir yol tutmuş olsa idim.»
Yaşar Nuri Öztürk:
O gün, zalim, ellerini ısırarak diyecek ki: "Ne olurdu, resulle birlikte bir yol tutsaydım!"
Bekir Sadak:
Sana bir misal vermezler ki, Biz onun gercegini ve en iyi anlasilanini sana vermemis olalim.
İbni Kesir:
O gün
Adem Uğur:
O gün, zalim kimse (pişmanlıktan) ellerini ısırıp şöyle der: Keşke o peygamberle birlikte bir yol tutsaydım!
İskender Ali Mihr:
Ve o gün, zalim ellerini ısırır: “Keşke resûlle beraber (Allah´a giden) bir yol ittihaz etseydim.” der.
Celal Yıldırım:
O gün zâlim zorba, ellerini ısırıp «keşke Peygamberle beraber bir yol tutsaydım !» diyecek.
Tefhim ul Kuran:
O gün, zulme sapan, ellerini (hınçla) ısırarak (şöyle) der: «Ah keşke, peygamberle birlikte bir yol edinmiş olsaydım,»
Fransızca:
Le jour où l'injuste se mordra les deux mains et dira : "[Hélas pour moi ! ] Si seulement j'avais suivi chemin avec le Messager ! ...
İspanyolca:
el día que el impío se muerda las manos diciendo: «¡Ojalá hubiera seguido un mismo camino que el Enviado!
İtalyanca:
Il Giorno in cui l'ingiusto si morderà le mani e dirà: «Me disgraziato! Ah, se avessi seguito la via con il Messaggero!
Almanca:
Und an dem Tag, wenn der Unrecht-Begehende sich in die Hände beißt, sagt er: "Hätte ich doch mit dem Gesandten einen (gemeinsamen) Weg eingeschlagen!
Çince:
在那日,不义者一面咬手一面说:啊!但愿我曾与使者采取同一道路。
Hollandaca:
Op dien dag zal de onrechtvaardige uit angst en wanhoop, in zijne handen bijten, en zeggen: Ach! had ik slechts den weg der waarheid met den gezant gekozen.
Rusça:
В тот день беззаконник станет кусать свои руки и скажет: "Лучше бы я последовал путем Посланника!
Somalice:
Xusuusana Maalintuu Qaniini Daalimku Gacantiisa (Faraha) Isagoo Dhihi Shalleytee maan Yeesho la Jirka Rasuulka Jid (maan Rumeeyo).
Swahilice:
Na siku ambayo mwenye kudhulumu atajiuma mikono yake, na huku anasema: Laiti ningeli shika njia pamoja na Mtume!
Uygurca:
شۇ كۈنى زالىم (يەنى كاپىر) ئىككى قولىنى چىشلەپ: «ئىسىت! پەيغەمبەر بىلەن (نىجاتلىق) يولىنى تۇتسامچۇ، ئىسىت! پالانىنى دوست تۇتمىغان بولسامچۇ؟ قۇرئان ماڭا يەتكەندىن كېيىن، ئۇ (يەنى پالانى) مېنى قۇرئاندىن، شەك - شۈبھىسىزكى، ئازدۇردى» دەيدۇ، شەيتان ئىنساننى (ئازدۇرۇپ بولۇپ) تاشلىۋېتىدۇ
Japonca:
その日,悪を行った者は,(しまったと,)その手を(噛?)み,言うであろう。「ああ,わたしがもし使徒と共に(正しい)道を選んでいたならば。
Arapça (Ürdün):
«ويوم يعضُّ الظالم» المشرك: عقبة بن أبي معيط كان نطق بالشهادتين ثم رجع إرضاءً لأبيّ بن خلف «على يديه» ندما وتحسرا في يوم القيامة «يقول يا» للتنبيه «ليتني اتخذت مع الرسول» محمد «سبيلا» طريقا إلى الهدى.
Hintçe:
और जिस दिन जुल्म करने वाला अपने हाथ (मारे अफ़सोस के) काटने लगेगा और कहेगा काश रसूल के साथ मैं भी (दीन का सीधा) रास्ता पकड़ता
Tayca:
และวันที่ผู้อธรรมจะกัดมือของเขาแล้วจะกล่าวว่า “โอ้! ถ้าฉันได้ยึดแนวทางร่วมกับอัลร่อซูลก็จะเป็นการดี”
İbranice:
ובאותו יום ינשוך הכופר את כפות ידיו ויאמר: 'לו רק הלכתי בדרכו של השליח
Hırvatça:
Na Dan kad zulumćar prste svoje bude grizao govoreći: "Kamo sreće da sam se uz Poslanika Pravog puta držao!
Rumence:
În Ziua aceea cel nedrept îşi va muşca mâinile spunând: “Vai mie! Dacă aş fi urmat calea cu trimisul!
Transliteration:
Wayawma yaAAaddu alththalimu AAala yadayhi yaqoolu ya laytanee ittakhathtu maAAa alrrasooli sabeelan
Türkçe:
O gün, zalim, ellerini ısırarak diyecek ki: "Ne olurdu, resulle birlikte bir yol tutsaydım!"
Sahih International:
And the Day the wrongdoer will bite on his hands [in regret] he will say, "Oh, I wish I had taken with the Messenger a way.
İngilizce:
The Day that the wrong-doer will bite at his hands, he will say, "Oh! would that I had taken a (straight) path with the Messenger!
Azerbaycanca:
O gün zalım (küfrə düşməklə özünə zülm edən peşmançılıqdan) əllərini çeynəyib deyəcəkdir: “Kaş ki, mən Peyğəmbər vasitəsilə (özümə) doğru bir yol turardım;
Süleyman Ateş:
O gün zalim ellerini ısırıp: "Nolaydı, keşke ben elçiyle beraber bir yol edineydim!" der.
Diyanet Vakfı:
O gün, zalim kimse (pişmanlıktan) ellerini ısırıp şöyle der: Keşke o peygamberle birlikte bir yol tutsaydım!
Erhan Aktaş:
O Gün, zâlim kimse, ellerini ısırarak: “Eyvah, keşke Resûl’ün tuttuğu yolu tutmuş olsaydım.” diyecek.
Kral Fahd:
O gün, zalim kimse (pişmanlıktan) ellerini ısırıp şöyle der: Keşke o peygamberle birlikte bir yol tutsaydım!
Hasan Basri Çantay:
O gün (her) zaalim (nedametle) iki elini ısırıb: «Ne olurdu, ben o peygamberin maiyyetinde (Allaha) bir yol edineyim» diyecekdir.
Muhammed Esed:
o Gün ki, (vaktiyle) haksızlığı kendisine yol edinmiş olan kişi ellerini kemirip, "Ah, n´olurdu, Rasul´ün gösterdiği yolu tutmuş olsaydım!" diyecek,
Gültekin Onan:
O gün, zulmeden, ellerini (hınçla) ısırarak (şöyle) der: "
Ali Fikri Yavuz:
Zalimlerden her biri (pişmanlığından) iki elini ısırdığı o günde, şöyle diyecektir: “ - Ne olurdu, ben, O Peygamberle beraber bir kurtuluş yolu edineydim!...
Portekizce:
Será o dia em que o iníquo morderá as mãos e dirá: Oxalá tivesse seguido a senda do Mensageiro!
İsveççe:
den Dag då den orättfärdige biter sig i handen [i förtvivlan] och ropar: "Om jag ändå hade följt sändebudets väg!
Farsça:
و روزی که ستمکار، دو دست خود را [از شدت اندوه و حسرت به دندان] می گزد [و] می گوید: ای کاش همراه این پیامبر راهی به سوی حق برمی گرفتم،
Kürtçe:
وە ڕۆژێکە کەستەمکار قەپ دەکات بەھەر دوو دەستی خۆیدا و دەڵێ خۆزگە لەگەڵ پێغەمبەردا ڕێگای ڕاستم بگرتایەتەبەر
Özbekçe:
У кунда золим икки қўлини тишлаб: «Эй воҳ!!! Пайғамбар ила бир йўлни тутганимда эди!» дер.
Malayca:
Dan (ingatkanlah) perihal hari orang-orang yang zalim menggigit kedua-dua tangannya (marahkan dirinya sendiri) sambil berkata: "Alangkah baiknya kalau aku (di dunia dahulu) mengambil jalan yang benar bersama-sama Rasul?
Arnavutça:
Dhe, atë Ditë zullumqari do t’i hajë gishtat e duarve të veta, e thotë: “Ah! Ta kisha marrë rrugën (e drejtë) me Pejgamberin!
Bulgarca:
В Деня, когато угнетителят ще хапе ръцете си, казвайки: “Ах, да бях поел път с Пратеника!
Sırpça:
На Дан кад неверник прсте своје буде гризао говорећи: „Камо среће да сам се уз Посланика држао Правог пута!
Çekçe:
V ten den si bude nevěřící ruce své hryzat a říkat: 'Ó kéž bych se byl ubíral cestou stejnou s poslem!
Urduca:
ظالم انسان اپنا ہاتھ چبائے گا اور کہے گا "کاش میں نے رسول کا ساتھ دیا ہوتا
Tacikçe:
Рӯзе, ки кофир дастони худро ба дандон газад ва гӯяд: «Эй кош, роҳеро, ки расул дар пеш гирифта буд дар роҳ гирифта будам.
Tatarca:
Ул көндә Коръән белән гамәл итмәгән залим каты хәсрәттән ике кулын тешләр, вә әйтер: "Ни булыр иде дөньяда пәйгамбәргә ияреп аның белән бергә хак юлны тоткан булсам".
Endonezyaca:
Dan (ingatlah) hari (ketika itu) orang yang zalim menggigit dua tangannya, seraya berkata: "Aduhai kiranya (dulu) aku mengambil jalan bersama-sama Rasul".
Amharca:
በዳይም «ከመልክተኛው ጋር ቀጥተኛን መንገድ ይዤ በኾነ ዋ ምኞቴ!» እያለ (በጸጸት) ሁለት እጆቹን የሚነክስበትን ቀን (አስታውስ)፡፡
Tamilce:
இன்னும், அந்நாளில் அநியாயக்காரன் (-இணைவைத்தவன்) தனது இரு கரங்களையும் கடிப்பான், “நான் தூதருடன் (எனக்கு) ஒரு (நல்ல) வழியை ஏற்படுத்தி (அவரை பின்பற்றி) இருக்க வேண்டுமே!” என்று கூறுவான்.
Korece:
그날의 죄인은 자기의 손을 깨물며 선지자와 함께 하나의 길 을 택했어야 했을텐데 라고 말하 리라
Vietnamca:
Và vào Ngày mà kẻ làm điều sai quấy sẽ vừa cắn đầu ngón tay vừa than thở (trong hối tiếc): “Ôi giá như mình đã đi theo con đường cùng với Thiên Sứ (Muhammad).”
Ayet Linkleri: