Arapça:
وَإِذَا سَمِعُوا اللَّغْوَ أَعْرَضُوا عَنْهُ وَقَالُوا لَنَا أَعْمَالُنَا وَلَكُمْ أَعْمَالُكُمْ سَلَامٌ عَلَيْكُمْ لَا نَبْتَغِي الْجَاهِلِينَ
Çeviriyazı:
veiẕâ semi`ü-llagve a`raḍû `anhü veḳâlû lenâ a`mâlünâ veleküm a`mâlüküm. selâmün `aleyküm. lâ nebtegi-lcâhilîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Onlar, boş söz işittikleri zaman, ondan yüz çevirirler ve "Bizim işlerimiz bize, sizin işleriniz size. Size selam olsun. Biz kendini bilmezleri istemeyiz" derler.
Diyanet İşleri:
Onlar, boş söz işittikleri vakit ondan yüz çevirirler. "Bizim işlediğimiz bize, sizin işlediğiniz sizedir. Size selam olsun, cahillerle ilgilenmeyiz" derler.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve onlar, kötü ve çirkin söz duyunca yüz çevirirler ve bizim yaptıklarımız derler, bize ait, sizin yaptıklarınız size, esenlik size, biz bilgisizleri dilemez, sevmeyiz.
Şaban Piriş:
Boş söz işittiklerinde, ondan yüz çevirirler. Bizim yaptıklarımız bize, sizin yaptıklarınız size... Size selam olsun, bizim cahilleri (dost olarak) istemeyiz, derler.
Edip Yüksel:
Boş sözleri işittiklerinde ondan yüz çevirirler ve, "Bizim işimiz bize, sizin işiniz size. Size selam (barış) olsun. Biz cahillerle uğraşmak istemeyiz," derler.
Ali Bulaç:
'Boş ve yararsız olan sözü' işittikleri zaman ondan yüz çevirirler ve: "Bizim yapıp-ettiklerimiz bizim, sizin yapıp-ettikleriniz sizindir; size selam olsun, biz cahilleri benimsemeyiz" derler.
Suat Yıldırım:
Anlamsız, çirkin sözler işitince yüzlerini çevirip uzak durur ve şöyle derler:“Bizim işlerimiz bize, sizinkiler de size aittir.Selâm olsun size, hoşça kalın!Cahillerle arkadaşlık etmeyi arzulamayız biz” [25,72]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve onlar, lüzumsuz bir söz işitince ondan yüz çevirirler ve derler ki: «Bizim amellerimiz bize, sizin amelleriniz de size aittir. Üzerinize selâm. Biz cahilleri aramayız.»
Yaşar Nuri Öztürk:
Boş lakırdıyı duyduklarında, ondan yüz çevirir şöyle derler: "Bizim amellerimiz bize, sizin amelleriniz size. Selam olsun hepinize. Biz cahilleri önemsemeyiz."
Bekir Sadak:
Vadettigimiz guzel bir nimete kavusan kimse
İbni Kesir:
Ve boş söz işittikleri zaman ondan yüz çevirirdiler. Bizim işlediklerimiz bize, sizin işledikleriniz sizedir. Selam olsun size, biz cahilleri aramayız derler.
Adem Uğur:
Onlar, boş söz işittikleri zaman ondan yüz çevirirler ve: Bizim işlerimiz bize, sizin işleriniz size. Size selam olsun. Biz kendini bilmezleri (arkadaş edinmek) istemeyiz, derler.
İskender Ali Mihr:
Ve onlar, boş lâf işittikleri zaman yüz çevirdiler ve: "
Celal Yıldırım:
Boş ve anlamsız bir söz işittiklerinde (vakar ile) ondan yüzçevirirler ve «bizim işlediklerimiz bize, sizin işledikleriniz size aittir
Tefhim ul Kuran:
´Boş ve yararsız olan sözü´ işittikleri zaman ondan yüz çevirirler ve: «Bizim yapıp ettiklerimiz bizim, sizin yapıp ettikleriniz sizindir
Fransızca:
et quand ils entendent des futilités, ils s'en détournent et disent : "A nous nos actions, et à vous les vôtres. Paix sur vous. Nous ne recherchons pas les ignorants".
İspanyolca:
Cuando oyen vaniloquio, se desvían y dicen: «Nosotros responderemos de nuestros actos y vosotros de los vuestros. ¡Paz sobre vosotros! ¡No deseamos tratar con los ignorantes!»
İtalyanca:
Quando sentono discorsi vani, se ne allontanano dicendo: «A noi le opere nostre e a voi le opere vostre. Pace su di voi! Noi non cerchiamo gli ignoranti».
Almanca:
Und wenn sie das Sinnlose hören, wenden sie sich davon ab und sagen: "Uns gehören unsere Handlungen und euch gehören eure Handlungen, Salam sei mit euch! WIR möchten keine Unwissenden sein."
Çince:
当他们听到恶言的时候,立即退避,他们说:我们有我们的行为,你们有你们的行为。祝你们平安!我们不求愚人的友谊。
Hollandaca:
En die, op het hooren van ijdele gesprekken, deze ontwijken en zeggen: Wij hebben onze werken en gij hebt uwe werken. Vrede zij over u! wij zoeken niet naar betrekkingen met den onwetende.
Rusça:
А услышав праздные речи, они отворачиваются от них и говорят: "Нам достанутся наши деяния, а вам - ваши. Мир вам! Мы не желаем следовать путем невежд".
Somalice:
Markay Maqlaan hadal Macno Darrana way ka Jeedsadaan waxayna Dhahaan Annagu Camalkanaga yaan leenahay idinna Camalkiinna Waad Salaamantihiin ma Rabno Jaahiliin (Waddadooda).
Swahilice:
Na wanapo sikia upuuzi hujitenga nao na husema: Sisi tuna vitendo vyetu, na nyinyi mna vitendo vyenu. Salamun Alaikum, Amani juu yenu! Sisi hatutaki kujibizana na wajinga.
Uygurca:
ئۇلار بىھۇدە سۆزلەرنى ئاڭلىغاندا ئۇنىڭدىن يۈز ئۆرۈپ (يەنى قۇلاق سالماي): «بىزنىڭ ئەمەللىرىمىز ئۆزىمىز ئۈچۈن، سىلەرنىڭ ئەمەللىرىڭلارمۇ ئۆزۈڭلار ئۈچۈن، سىلەرگە ئامانلىق بولسۇن، بىز نادانلاردىن دوستلۇق تىلىمەيمىز» دەيدۇ
Japonca:
また,つまらない談話を耳にする時かれらは身を引いて言う。「わたしたちには,わたしたちの行いがあり,あなたがたにはあなたがたの行いがある。あなたがたの上に平安あれ。わたしたちは真理を拒む者を相手にしない。
Arapça (Ürdün):
«وإذا سمعوا اللغو» الشتم والأذى من الكفار «أعرضوا عنه وقالوا لنا أعمالنا ولكم أعمالكم سلام عليكم» سلام متاركة أي سلمتم منا من الشتم وغيره «لا نبتغي الجاهلين» لا نصحبهم.
Hintçe:
और जब किसी से कोई बुरी बात सुनी तो उससे किनारा कश रहे और साफ कह दिया कि हमारे वास्ते हमारी कारगुज़ारियाँ हैं और तुम्हारे वास्ते तुम्हारी कारस्तानियाँ (बस दूर ही से) तुम्हें सलाम है हम जाहिलो (की सोहबत) के ख्वाहॉ नहीं
Tayca:
และเมื่อพวกเขาได้ยินเรื่องไร้สาระ พวกเขาก็ผินหลังออกห้างไปจากมัน และกล่าวว่า “การงานของเราก็จะได้แก่เรา และการงานของพวกท่านก็จะได้แก่พวกท่าน ศานติแด่พวกท่าน เราจะไม่ขอร่วมกับพวกงมงาย”
İbranice:
ובשומעם להגי שטות יתרחקו מהם ויגידו 'לנו פועלינו ולכם פועליכם, שלום עליכם, אין אנו הולכים בדרך הכפירה של חסרי התבונה
Hırvatça:
a kad čuju besmislicu kakvu, od nje se okrenu i reknu: "Nama naša, a vama vaša djela, od nas mirni ste! Mi ne želimo društvo neukih."
Rumence:
Când aud deşărtăciuni, ei întorc spatele spunând: “Noi cu faptele noastre, voi cu faptele voastre. Pace vouă! Nouă nu ne plac neştiutorii!”
Transliteration:
Waitha samiAAoo allaghwa aAAradoo AAanhu waqaloo lana aAAmaluna walakum aAAmalukum salamun AAalaykum la nabtaghee aljahileena
Türkçe:
Boş lakırdıyı duyduklarında, ondan yüz çevirir şöyle derler: "Bizim amellerimiz bize, sizin amelleriniz size. Selam olsun hepinize. Biz cahilleri önemsemeyiz."
Sahih International:
And when they hear ill speech, they turn away from it and say, "For us are our deeds, and for you are your deeds. Peace will be upon you; we seek not the ignorant."
İngilizce:
And when they hear vain talk, they turn away therefrom and say: "To us our deeds, and to you yours; peace be to you: we seek not the ignorant."
Azerbaycanca:
Onlar boş (yersiz) bir söz eşitdikləri zaman ondan üz çevirib: “Bizim əməllərimiz bizə, sizin əməlləriniz də sizə aiddir. (Hərə öz əməlinə cavabdehdir). Sizə salam olsun! (Salamat qalın. Bizimki bizdə, sizinki də sizdə!) Biz cahilləri (cahillərlə yoldaşlıq etmək, onların söz-söhbətinə qulaq asmaq, sonra da onlarla çənə-boğaz olmaq) istəmirik!” – deyirlər.
Süleyman Ateş:
Boş söz işittikleri zaman ondan yüz çevirirler ve: "Bizim işlerimiz bize, sizin işleriniz size. Size selam olsun (haydi hoşça kalın), biz cahiller(le sohbet etmey)i istemeyiz" derler.
Diyanet Vakfı:
Onlar, boş söz işittikleri zaman ondan yüz çevirirler ve: Bizim işlerimiz bize, sizin işleriniz size. Size selam olsun. Biz kendini bilmezleri (arkadaş edinmek) istemeyiz, derler.
Erhan Aktaş:
Onlar, kötü ve çirkin bir söz duydukları zaman, ondan yüz çevirirler. Ve: “Bizim yaptıklarımız bize, sizin yaptıklarınız da size aittir. Selâm üzerinize olsun. Bizim câhillerle işimiz olmaz.” derler.
Kral Fahd:
Onlar, boş söz işittikleri zaman ondan yüz çevirirler ve: Bizim işlerimiz bize, sizin işleriniz size. Size selam olsun. Biz kendini bilmezleri (arkadaş edinmek) istemeyiz, derler.
Hasan Basri Çantay:
Bunlar yaramaz lâkırdı (lar) işitdikleri zaman ondan yüz çevirdiler ve: «Bizim amellerimiz bize, sizin amelleriniz size aaiddir. Size selâm (olsun). Biz câhilleri aramayız» dediler.
Muhammed Esed:
onlar ki, boş ve anlamsız sözler işittikleri zaman ondan hemen yüz çevirip, "Bizim yapıp ettiklerimizin hesabını biz vereceğiz, sizin yapıp ettiklerinizin hesabını da siz vereceksiniz. Size selam olsun; bizim, (doğru ile yanlışın anlamından) habersiz kimselerle işimiz yok" derler.
Gültekin Onan:
´Boş ve yararsız olan sözü´ işittikteri zaman ondan yüz çevirirler ve: "
Ali Fikri Yavuz:
Çirkin söz işittikleri zaman da ondan yüz çevirirler ve şöyle derler: “- Bizim amellerimiz (Allah’a ibadetlerimiz) bize ve sizin amelleriniz (putlara ibadetleriniz) size aiddir. Bizden emin olabilirsiniz, size sövmeyiz. Biz cahilleri arayıb onlarla arkadaş olmayız.”
Portekizce:
E quando ouvem futilidades, afastam-se delas, dizendo: Somos responsáveis pelas nossas ações e vós (incrédulos) pelasvossas; que a paz esteja convosco! Não aspiramos à amizade dos insipientes.
İsveççe:
Och när de hör lättsinnigt tal, drar de sig undan och säger: "Vi får svara för våra handlingar och ni får svara för era handlingar; fred över er! Vi söker inte sällskap med dem som inte känner [skillnaden mellan rätt och orätt]."
Farsça:
و هنگامی که سخن بیهوده ای بشنوند، از آن روی برمی گردانند و می گویند: اعمال ما برای ما و اعمال شما برای شما، سلام بر شما [سلام متارکه] ، ما خواستار [همنشینی و معاشرت با] نادانان نیستیم.
Kürtçe:
وە کاتێك قسەی ناپەسەند و ھیچ و پوچ ببیستن پشتی تێدەکەن وە دەڵێن (بەنەفامان ئەنجامی) کردەوەکانمان بۆ خۆمانەو (ئەنجامی) کردەوەکانی ئێوەش بۆ خۆتانە سەلامتان لێ بێ ئێمە ھاوڕێیەتی نەفامانمان ناوێت
Özbekçe:
Қачонки беҳуда нарса эшитсалар, ундан юз ўгириб: «Бизга ўз амалларимиз, сизга ўз амалларингиз, омон бўлинглар, биз жоҳилларни истамасмиз», дедилар.
Malayca:
Dan apabila mereka mendengar perkataan yang sia-sia, mereka berpaling daripadanya sambil berkata: "Bagi kami amal kami dan bagi kamu pula amal kamu; selamat tinggalah kamu; kami tidak ingin berdamping dengan orang-orang yang jahil".
Arnavutça:
e kur të dëgjojnë ndonjë marrëzi, shmangen prej saj dhe thonë: “Veprat tona janë për ne e veprat tuaja janë për ju; paqa qoftë mbi ju (lamtumirë!) Na nuk duam shoqëri me të padishmit (xhahilat)”.
Bulgarca:
И когато чуят празнословие, те се отдръпват от него и казват: “Нашите дела са си за нас, а вашите - за вас. Мир вам! Ние не желаем да общуваме с невежите.”
Sırpça:
а кад чују какву бесмислицу, од ње се окрену и кажу: „Нама наша, а вама ваша дела, од нас сте мирни! Ми не желимо друштво неуких.“
Çekçe:
A když tlachání plané slyší, odvracejí se od něho a říkají: 'Nám skutky naše a vám skutky vaše patří! Mír s vámi, ale my nepotřebujeme pošetilé!'
Urduca:
اور جب انہوں نے بیہودہ بات سنی تو یہ کہہ کر اس سے کنارہ کش ہو گئے کہ "ہمارے اعمال ہمارے لیے اور تمہارے اعمال تمہارے لیے، تم کو سلام ہے، ہم جاہلوں کا سا طریقہ اختیار نہیں کرنا چاہتے"
Tacikçe:
Ва чун сухани беҳудае бишнаванд, аз он рӯйгардонӣ кунанд ва гӯянд: «Кирдорҳои мо аз они мо ва кирдорҳои шумо аз они шумо. Ба саломат бимонед. Мо хостори ҷоҳилон нестем!»
Tatarca:
Вә яман сүз ишетсәләр, алардан читләшерләр, аларга каршы яман сүз әйтмәсләр һәм әйтерләр: "Безнең гамәлебез үзебезгә, сезнең гамәлегез сезгә, безнең, тарафтан сезгә тынычлык булсын, әмма без сезнең кеби кыланып җаһил ахмак булырга теләмибез", – дип. Мухәммәд г-м Әбу Талибның иманга килүе өчен артык тырышкач, түбәндәге аять инде.
Endonezyaca:
Dan apabila mereka mendengar perkataan yang tidak bermanfaat, mereka berpaling daripadanya dan mereka berkata: "Bagi kami amal-amal kami dan bagimu amal-amalmu, kesejahteraan atas dirimu, kami tidak ingin bergaul dengan orang-orang jahil".
Amharca:
ውድቅንም ቃል በሰሙ ጊዜ ከእርሱ ይርቃሉ፡፡ «ለእኛ ሥራዎቻችን አሉን፡፡ ለናንተም ሥራዎቻችሁ አሏችሁ፡፡ ሰላም በእናንተ ላይ (ይኹን) ባለጌዎችን አንፈልግም» ይላሉ፡፡
Tamilce:
இன்னும், அவர்கள் வீணானவற்றை செவியுற்றால் அதை புறக்கணித்து (விலகி சென்று) விடுவார்கள்; எங்களுக்கு எங்கள் செயல்கள் (உடைய கூலி கிடைக்கும்); உங்களுக்கு உங்கள் செயல்கள் (உடைய கூலி கிடைக்கும்); உங்கள் மீது ஸலாம் உண்டாகட்டும்; (நாங்கள் உங்களுக்கு தொந்தரவு தரமாட்டோம்;) அறியாதவர்களிடம் (பேசுவதையும் தர்க்கிப்பதையும்) நாங்கள் விரும்ப மாட்டோம் என்று கூறுவார்கள்.
Korece:
그들이 공허한 말을 들을 때에는 등을 돌리며 우리에게는 우리의 일이 있고 너희에게는 너 희의 할 일이 있나니 당신들께 평화가 있기를 바랍니다 우리는 무 지한 자들을 원치 않습니다 라고 말하더라
Vietnamca:
Khi nghe chuyện tầm phào, họ cáo lui bỏ đi và nói: “Chúng tôi có công việc của chúng tôi và quí vị có công việc của quí vị. Chào bằng an đến quí vị. Chúng tôi không tìm kiếm kẻ ngu dốt (để tranh cãi về tôn giáo và cuộc sống).”
Ayet Linkleri: