Arapça:
قَالَ رَبِّ بِمَا أَنْعَمْتَ عَلَيَّ فَلَنْ أَكُونَ ظَهِيرًا لِّلْمُجْرِمِينَ
Çeviriyazı:
ḳâle rabbi bimâ en`amte `aleyye felen ekûne żahîral lilmücrimîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Musa, "Rabbim! Bana lutfettiğin nimetlere andolsun ki, artık suçlulara asla arka olmayacağım" dedi.
Diyanet İşleri:
Musa: "Rabbim! Bana verdiğin nimete and olsun ki, suçlulara asla yardımcı olmayacağım" dedi.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Rabbim dedi, beni nimetlendirdiğin şeylerle mücrimlere kesin olarak arka olmayacağım artık.
Şaban Piriş:
Rabbim, bana verdiğin nimet için, artık asla günahkârlara destek olmayacağım, dedi.
Edip Yüksel:
Rabbim," dedi, "bana bağışladığın nimetlere karşılık olarak bundan böyle suçlulara yardım etmeyeceğim.
Ali Bulaç:
Dedi ki: "Rabbim, bana verdiğin nimetler adına, artık suçlu günahkarlara destekçi olmayacağım."
Suat Yıldırım:
“Ya Rabbî! dedi, bana lütfettiğin bu nimetler hakkı için, artık suçlulara asla arka çıkmam.”
Ömer Nasuhi Bilmen:
Dedi ki: «Yarabbi! Bana in´amın hakkı için artık ben mücrimler için asla arka olamam.»
Yaşar Nuri Öztürk:
Dedi: "Rabbim, bana lütfettiğin nimete yemin ederim ki, bir daha suçlulara asla arka çıkmayacağım."
Bekir Sadak:
Medyen suyuna geldiginde, davarlarini sulayan bir insan toplulugu buldu. Onlardan baska, hayvanlarini sudan alikoyan iki kadin gordu. Onlara: «Derdiniz nedir?» dedi. «Cobanlar ayrilana kadar biz sulamayiz. Babamiz cok yaslidir onun icin bu isi biz yapiyoruz» dediler.
İbni Kesir:
Dedi ki: Rabbım, bana verdiğin nimet hakkı için, artık suçlulara asla yardımcı olmayacağım.
Adem Uğur:
Musa: Rabbim! Bana lütfettiğin nimetlere andolsun ki, artık suçlulara (ve suça itenlere) asla arka çıkmayacağım, dedi.
İskender Ali Mihr:
(Musa A.S): "
Celal Yıldırım:
Musâ: «Ey Rabbim ! Bana olan nîmetin hakkı için suçlu günahkârlara hiçbir zaman arka olmayacağım» dedi.
Tefhim ul Kuran:
Dedi ki: «Rabbim, bana verdiğin nimetler adına, artık suçlu günahkârlara destekçi olmayacağım.»
Fransızca:
Il dit : "Seigneur, grâce au bienfaits dont tu m'as comblé, jamais je ne soutiendrai les criminels".
İspanyolca:
Dijo: «¡Señor! Por las gracias que me has dispensado, no respaldaré a los pecadores».
İtalyanca:
Disse: «Mio Signore, grazie ai favori che mi hai elargito, non sarò mai un alleato degli iniqui».
Almanca:
Er sagte: "Mein HERR! Bei dem, was du mir an Wohltaten erwiesen hast, ich werde niemals ein Rückenstärkender für die schwer Verfehlenden sein."
Çince:
他说:我的主啊!我借你所赐我的恩典而求你保佑我,我绝不做犯罪者的助手。
Hollandaca:
Hij zeide: O Heer! bij de gunsten waarmede gij mij hebt begiftigd, ik zal in het vervolg de zondaren niet ondersteunen.
Rusça:
Он сказал: "Господи, за то, что Ты оказал мне милость, я никогда не буду пособничать грешникам".
Somalice:
Wuxuuna Yidhi Eebow Nicmadaad ii Nicmaysay Darteed Yaanan Noqonin mid u Kaalmeeya Dambiilayaasha.
Swahilice:
Akasema: Mola wangu Mlezi! Kwa ulivyo nineemesha, basi mimi sitakuwa kabisa msaidizi wa wakosefu.
Uygurca:
مۇسا ئېيتتى: «پەرۋەردىگارىم! (ماڭا مەغپىرەت قىلغانلىق) نېمىتىڭ سەۋەبى بىلەن مەن ھەرگىز گۇناھكارلارغا ياردەمچى بولمايمەن»
Japonca:
かれは申し上げた。「主よ,あなたはわたしに恩恵を与えて下さいました。だからわたしは,もう決して罪を犯す者たちの味方にはなりません。」
Arapça (Ürdün):
«قال رب بما أنعمت» بحق إنعامك «عليَّ» بالمغفرة اعصمني «فلن أكون ظهيراً» عوناً «للمجرمين» الكافرين بعد هذه إن عصمتني.
Hintçe:
मूसा ने अर्ज क़ी परवरदिगार चूँकि तूने मुझ पर एहसान किया है मै भी आइन्दा गुनाहगारों का हरगिज़ मदद गार न बनूगाँ
Tayca:
เขาได้กล่าวว่า “ข้าแต่พระเจ้าของข้าพระองค์ การที่พระองค์ได้ทรงโปรดปรานแก่ข้าพระองค์ ข้าพระองค์จะไม่เป็นผู้สนับสนุนผู้กระทำผิดอีกต่อไป”
İbranice:
אמר (משה:) 'ריבוני! בגלל החסד אשר בגמלת עמי, לעולם לא אהיה מסייע לפושעים
Hırvatça:
"O Gospodaru moj", reče, "zato što si mi blagodati dao, nikada prestupnicima neću biti od pomoći."
Rumence:
Moise spuse: “Domnul meu! Fiindcă Tu ai pogorât asupra mea harul Tău, eu nu voi fi niciodată sprijin nelegiuiţilor.”
Transliteration:
Qala rabbi bima anAAamta AAalayya falan akoona thaheeran lilmujrimeena
Türkçe:
Dedi: "Rabbim, bana lütfettiğin nimete yemin ederim ki, bir daha suçlulara asla arka çıkmayacağım."
Sahih International:
He said, "My Lord, for the favor You bestowed upon me, I will never be an assistant to the criminals."
İngilizce:
He said: "O my Lord! For that Thou hast bestowed Thy Grace on me, never shall I be a help to those who sin!"
Azerbaycanca:
(Musa) dedi: “Ey Rəbbim! Mənə bəxş etdiyin ne’mət haqqı (günahımı bağışlamağına and içirəm ki) mən əsla günahkarlara arxa olamayacağam!”
Süleyman Ateş:
Rabbim, dedi, bana lutfettiğin ni'metler hakkı için artık bir daha suçlulara arka olmayacağım.
Diyanet Vakfı:
Musa: Rabbim! Bana lütfettiğin nimetlere andolsun ki, artık suçlulara (ve suça itenlere) asla arka çıkmayacağım, dedi.
Erhan Aktaş:
“Rabb’im! Bana verdiğin nimet sayesinde, bundan böyle asla mücrimlere(1) arka çıkmayacağım.” dedi.
Kral Fahd:
Musa: Rabbim! Bana lütfettiğin nimetlere andolsun ki, artık suçlulara (ve suça itenlere) asla arka çıkmayacağım, dedi.
Hasan Basri Çantay:
Dedi: «Rabbim, bana in´aam etdiğin şeyler hakkıyçin artık suçlulara asla arka olmayacağım».
Muhammed Esed:
"Ey Rabbim!" dedi (Musa,) "Bana bahşettiğin nimetler hakkı için bir daha asla suçlulara arka çıkmayacağım!"
Gültekin Onan:
28:16
Ali Fikri Yavuz:
(Yine Mûsa şöyle) dedi:” - Ey Rabbim! Bana olan bu ihsanın (beni bağışlamanın) hakkı için, artık suçlulara hiç bir zaman yardımcı olmıyacağım.”
Portekizce:
Disse (mais): Ó Senhor meu, posto que me tens agraciado, juro que jamais ampararei os criminosos!
İsveççe:
Han sade: "Herre! Jag svär vid allt gott som Du skänker mig att jag aldrig mer skall komma de obotfärdiga syndarna till hjälp!"
Farsça:
گفت: پروردگارا! به خاطر قدرت و نیرویی که به من عطا کردی، هرگز پشتیبان می رمان نخواهم شد.
Kürtçe:
(موسا) ووتی ئەی پەروەردگارم بەھەقی چاکە ونیعمەتت لەسەرم (ئەو ھێزو توانایەیە کە پێتداوم) بڕیاربێ ھەرگیز نەبم بەپشتیوانی تاوانباران
Özbekçe:
У: «Эй Роббим, менга берган неъматнинг ҳаққи-ҳурмати ҳаргиз жиноятчиларга ёрдамчи бўлмасман», деди.
Malayca:
Ia merayu lagi: "Wahai Tuhanku, demi nikmat-nikmat yang Engkau kurniakan kepadaku, (peliharalah daku) supaya aku tidak akan menjadi penyokong kepada golongan yang bersalah".
Arnavutça:
(Musai) tha: “O Zoti im! Pasha të mirat që m’i ke dhuruar, unë nuk do të bëhem ndihmës i të këqinjëve!”
Bulgarca:
Рече: “Господи, заради онова, с което Ти ме облагодетелства, никога не ще бъда опора за престъпниците.”
Sırpça:
“Господару мој”, рече, “због благодати коју си ми указао, више никад неправеднима нећу бити од помоћи!”
Çekçe:
A řekl dále: 'Pane můj, pro dobrodiní, jímž jsi mne zahrnul, nebudu již nikdy hříšníků pomocníkem!'
Urduca:
موسیٰؑ نے عہد کیا کہ "“اے میرے رب، یہ احسان جو تو نے مجھ پر کیا ہے اِس کے بعد اب میں کبھی مجرموں کا مدد گار نہ بنوں گا"
Tacikçe:
Гуфт: «Эй Парвардигори ман, ба шукри неъмате, ки бар ман ато кардӣ, ҳаргиз пуштибони гунаҳкорон нахоҳам шуд!»
Tatarca:
Янә әйтте: "Ий Раббым, мине ярлыкаганың өчен мине саклагыл, кәферләргә ярдәмче булмасам идем".
Endonezyaca:
Musa berkata: "Ya Tuhanku, demi nikmat yang telah Engkau anugerahkan kepadaku, aku sekali-kali tiada akan menjadi penolong bagi orang-orang yang berdosa".
Amharca:
«ጌታዬ ሆይ! በእኔ ላይ በመለገስህ ይሁንብኝ (ከስህተቴ እጸጸታለሁ)፤ ለአመጸኞችም ፈጽሞ ረዳት አልሆንም አለ፡፡
Tamilce:
(மேலும்) அவர் கூறினார்: “என் இறைவா! நீ (என்னை மன்னித்து) எனக்கு அருள்புரிந்து விட்டதால், குற்றவாளிகளுக்கு உதவுபவனாக (இனி ஒருக்காலும்) நான் இருக்கவே மாட்டேன்.”
Korece:
그는 말하였더라 주여 당신께서 저에게 베풀어주신 그 은혜 로 저는 사악한 자 편에 결코 있 지 않겠나이다
Vietnamca:
(Musa) cầu nguyện: “Lạy Thượng Đế của bề tôi, với hồng ân mà Ngài đã ban cho bề tôi, bề tôi quyết sẽ không bao giờ tiếp tay cho những kẻ tội lỗi nữa.”
Ayet Linkleri: