Arapça:
عَالِمِ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ فَتَعَالَىٰ عَمَّا يُشْرِكُونَ
Çeviriyazı:
`âlimi-lgaybi veşşehâdeti fete`âlâ `ammâ yüşrikûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Allah, gaybı da, açık olanı da bilir. O, müşriklerin ortak koştukları şeylerden çok yüce ve münezzehtir.
Diyanet İşleri:
O, görülmeyeni de, görüleni de bilir. Koştukları ortaklardan yücedir.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Gizliyi de bilir, görüneni de; gerçekten de yücedir şirk koşanların ona eş tanıdıkları şeylerden.
Şaban Piriş:
O, gizliyi de açığı da bilendir, onların koştukları şirklerden çok yücedir.
Edip Yüksel:
Tüm sırları ve tanık olunanları Bilendir; onların ortak koştukları şeylerden yücedir.
Ali Bulaç:
Gaybı ve müşahede edilebileni bilendir; onların ortak koştuklarından Yücedir.
Suat Yıldırım:
Görünmeyen ve görünen, gizli ve âşikâr her şeyi bilen Allah, onların iddia ettikleri şerikleri olmaktan yücedir. [10,18]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Gaib olanı da, âşikâre bulunanı da bilendir. İşte onların şerik koştuklarından müteâlidir.
Yaşar Nuri Öztürk:
Gözle görülmeyeni de görüleni de bilendir O. Uzaktır onların ortak koştuklarından.
Bekir Sadak:
«ORabbim! Yanimda bulunmalarindan da Sana siginirim.»
İbni Kesir:
O, görüleni de, görülmeyeni de bilir. Onların koştukları ortaklardan çok yücedir.
Adem Uğur:
Allah, gaybı da şehâdeti de bilendir. O, müşriklerin ortak koştukları şeylerden çok yüce ve münezzehtir.
İskender Ali Mihr:
(Allah), gaybı (görünmeyeni) ve görüneni bilendir. Ve onların şirk koştukları şeylerden çok yücedir.
Celal Yıldırım:
Gaybı da, hazır olanı da bilendir
Tefhim ul Kuran:
Gaybı da, müşahede edilebileni de bilendir
Fransızca:
[Il est] Connaisseur de toute chose visible et invisible ! Il est bien au-dessus de ce qu'ils [Lui] associent !
İspanyolca:
El conocedor de lo oculto y de lo patente. ¡Está por encima de lo que Le asocian!
İtalyanca:
[Egli è il] Conoscitore del visibile e dell'invisibile. Egli è ben più alto di quanto [Gli] associano!
Almanca:
ER ist Der Allwissende über das Verborgene und das Sichtbare. Also erhaben ist ER über das, was sie an Schirk betreiben.
Çince:
赞颂全知幽明的主,超乎他们的描叙,超乎他们所用来配他的(一切东西)。
Hollandaca:
Hij kent wat verborgen en wat openbaar gemaakt is; het zij dus verre van hem, de deelgenooten in zijne eer te hebben welke zij hem toeschrijven!
Rusça:
Ведающий сокровенное и явное! Он превыше тех, кого они приобщают в сотоварищи!
Somalice:
Waa Ogaha waxa Maqan iyo waxa Jooga, wuuna ka Sarreeyaa waxa la Wadaajin.
Swahilice:
Mjuzi wa siri na dhaahiri, na ametukuka juu ya hayo wanayo mshirikisha nayo.
Uygurca:
اﷲ غەيبنى ۋە ئاشكارىنى بىلگۈچىدۇر، مۇشرىكلارنىڭ شېرىك كەلتۈرگەن نەرسىلىرىدىن ئۈستۈندۇر
Japonca:
幽玄界と現象界を知っておられ,かれらの配するものの上に高くおられる。
Arapça (Ürdün):
«عالم الغيب والشهادة» ما غاب وما شوهد بالجر صفة والرفع خبر هو مقدرا «فتعالى» تعظم «عما يشركونـ» ـه معه.
Hintçe:
(और ख़ूब जंग होती) जो जो बाते ये लोग (ख़ुदा की निस्बत) बयान करते हैं उस से ख़ुदा पाक व पाकीज़ा है वह पोशीदा और हाज़िर (सबसे) खुदा वाक़िफ है ग़रज़ वह उनके शिर्क से (बिल्कुल पाक और) बालातर है
Tayca:
พระผู้ทรงรอบรู้ในสิ่งพ้นญาณวิสัยและสิ่งที่มองเห็นได้ พระองค์ทรงสูงส่งยิ่งจากสิ่งที่พวกเขาตั้งเป็นภาคี
İbranice:
יודע הנסתר והנגלה, הנעלה מעל מה שמשתפים
Hırvatça:
Znalac i onog što je čulima nedokučivo i onog što je pojavno, pa neka je visoko iznad onih koje Mu pridružuju!
Rumence:
El cunoaşte tăinuitul şi mărturisitul. Înălţarea Lui asupra celor care ei I-i alătură!
Transliteration:
AAalimi alghaybi waalshshahadati fataAAala AAamma yushrikoona
Türkçe:
Gözle görülmeyeni de görüleni de bilendir O. Uzaktır onların ortak koştuklarından.
Sahih International:
[He is] Knower of the unseen and the witnessed, so high is He above what they associate [with Him].
İngilizce:
He knows what is hidden and what is open: too high is He for the partners they attribute to Him!
Azerbaycanca:
O, qeybi də, aşkarı da bilir. Allah (müşriklərin) Ona qoşduğu şəriklərdən çox ucadır!
Süleyman Ateş:
(O), görünmeyeni ve görüneni bilir; onların ortak koştukları şeylerden yücedir.
Diyanet Vakfı:
Allah, gaybı da şehadeti de bilendir. O, müşriklerin ortak koştukları şeylerden çok yüce ve münezzehtir.
Erhan Aktaş:
O, gizliyi de açığı da bilir. Onların şirk(1) koştuklarından çok yücedir.
Kral Fahd:
Allah, (gaybı) gizliyi ve açığı bilendir. O, müşriklerin ortak koştukları şeylerden çok yüce ve münezzehtir.
Hasan Basri Çantay:
(Öyle Allah ki) gizliyi de, aşikârı da bilendir O. İşte O, (kâfirlerin kendisine) katdıkları eşlerden (münezzehdir), çok yücedir.
Muhammed Esed:
O kullarının algı ve tasavvurlarının erişemediği şeyleri de, onların akıl ve duyu yoluyla tanıklık edebildikleri şeyleri de künhüyle bilir; ve bunun içindir ki, onların Kendisine yakıştırdıkları her türlü eşten ve ortaktan mutlak olarak yücedir!
Gültekin Onan:
Gaybı ve müşahede edilebileni bilendir
Ali Fikri Yavuz:
Allah, gaybın ve hazırın âlimidir
Portekizce:
Possuidor do cognoscível e do incognoscível! Exaltado seja (Deus), de tudo quanto Lhe atribuem!
İsveççe:
Han känner allt det som är dolt för människor och det som de kan bevittna och Han är höjd högt över allt vad de vill sätta vid Hans sida.
Farsça:
[همان] دانای نهان و آشکار؛ پس او از آنچه برایش شریک می گیرند، برتر است.
Kürtçe:
(خوا) زانای ھەموو نھێنی وئاشکراکانە وە بەرزو بڵندە لەوەی کەئەوان (بت پەرستان) دەیکەنە ھاوبەشی
Özbekçe:
У ғайбни ва ҳозирни билгувчидир. У улар ширк келтираётган нарсадан олийдир. (Аллоҳ таоло ҳамма нарсани–ғайбни ҳам, ҳозирни ҳам билгувчи зотдир. У зот мушриклар ширк келтираётган нарсадан олийдир.)
Malayca:
(Allah) Yang mengetahui segala yang tersembunyi dan yang nyata; maka (dengan yang demikian) Maha Tinggilah keadaanNya dari segala yang mereka sekutukan.
Arnavutça:
i cili di të padukshmen dhe Ai është shumë lart mbi ato, që ia bëjnë shok Atij!
Bulgarca:
Знаещият и скритото, и явното, - превисоко е над онова, което съдружават с Него!
Sırpça:
Који зна невидљиви и видљиви свет и Он је врло високо изнад оних које поред Њега обожавају!
Çekçe:
On, jenž zná nepoznatelné i všeobecně známé. Oč je On vznešenější než to, co k Němu přidružují!
Urduca:
کھلے اور چھپے کا جاننے والا، وہ بالاتر ہے اُس شرک سے جو یہ لوگ تجویز کر رہے ہیں
Tacikçe:
Донои пинҳону ошкоро, аз ҳар чӣ шарики Ӯ ме- созанд, болотар аст.
Tatarca:
Күренгәнне дә, күренмәгәнне дә белүчедер, Ул мөшрикләр әйткәннән бөек вә пакь булды.
Endonezyaca:
Yang mengetahui semua yang ghaib dan semua yang nampak, maka Maha Tinggilah Dia dari apa yang mereka persekutukan.
Amharca:
ሩቁንና ቅርቡንም ሁሉ ዐዋቂ ነው፡፡ (በእርሱ) ከሚያጋሩትም ሁሉ ከፍ አለ፡፡
Tamilce:
(அவன்) மறைவையும் வெளிப்படையையும் நன்கறிந்தவன். ஆக, அவர்கள் (அவனுக்கு) எதை இணைவைத்து வணங்குகிறார்களோ அதை விட்டும் அவன் மிக உயர்ந்தவன்.
Korece:
그분은 보이지 않는 것과 보이는 것도 다 아시는 분이시니 그분께서는 그들이 비유하려는 것 위에 계시니라
Vietnamca:
(Ngài là) Đấng biết điều vô hình và hữu hình. Cho nên, Ngài tối cao vượt xa hẳn những (thần linh) mà họ đã tổ hợp (cùng với Ngài).
Ayet Linkleri: