Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

23

Sûredeki Ayet No: 

92

Ayet No: 

2765

Sayfa No: 

348

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

عَالِمِ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ فَتَعَالَىٰ عَمَّا يُشْرِكُونَ

Çeviriyazı: 

`âlimi-lgaybi veşşehâdeti fete`âlâ `ammâ yüşrikûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Allah, gaybı da, açık olanı da bilir. O, müşriklerin ortak koştukları şeylerden çok yüce ve münezzehtir.

Diyanet İşleri: 

O, görülmeyeni de, görüleni de bilir. Koştukları ortaklardan yücedir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Gizliyi de bilir, görüneni de; gerçekten de yücedir şirk koşanların ona eş tanıdıkları şeylerden.

Şaban Piriş: 

O, gizliyi de açığı da bilendir, onların koştukları şirklerden çok yücedir.

Edip Yüksel: 

Tüm sırları ve tanık olunanları Bilendir; onların ortak koştukları şeylerden yücedir.

Ali Bulaç: 

Gaybı ve müşahede edilebileni bilendir; onların ortak koştuklarından Yücedir.

Suat Yıldırım: 

Görünmeyen ve görünen, gizli ve âşikâr her şeyi bilen Allah, onların iddia ettikleri şerikleri olmaktan yücedir. [10,18]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Gaib olanı da, âşikâre bulunanı da bilendir. İşte onların şerik koştuklarından müteâlidir.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Gözle görülmeyeni de görüleni de bilendir O. Uzaktır onların ortak koştuklarından.

Bekir Sadak: 

«ORabbim! Yanimda bulunmalarindan da Sana siginirim.»

İbni Kesir: 

O, görüleni de, görülmeyeni de bilir. Onların koştukları ortaklardan çok yücedir.

Adem Uğur: 

Allah, gaybı da şehâdeti de bilendir. O, müşriklerin ortak koştukları şeylerden çok yüce ve münezzehtir.

İskender Ali Mihr: 

(Allah), gaybı (görünmeyeni) ve görüneni bilendir. Ve onların şirk koştukları şeylerden çok yücedir.

Celal Yıldırım: 

Gaybı da, hazır olanı da bilendir

Tefhim ul Kuran: 

Gaybı da, müşahede edilebileni de bilendir

Fransızca: 

[Il est] Connaisseur de toute chose visible et invisible ! Il est bien au-dessus de ce qu'ils [Lui] associent !

İspanyolca: 

El conocedor de lo oculto y de lo patente. ¡Está por encima de lo que Le asocian!

İtalyanca: 

[Egli è il] Conoscitore del visibile e dell'invisibile. Egli è ben più alto di quanto [Gli] associano!

Almanca: 

ER ist Der Allwissende über das Verborgene und das Sichtbare. Also erhaben ist ER über das, was sie an Schirk betreiben.

Çince: 

赞颂全知幽明的主,超乎他们的描叙,超乎他们所用来配他的(一切东西)。

Hollandaca: 

Hij kent wat verborgen en wat openbaar gemaakt is; het zij dus verre van hem, de deelgenooten in zijne eer te hebben welke zij hem toeschrijven!

Rusça: 

Ведающий сокровенное и явное! Он превыше тех, кого они приобщают в сотоварищи!

Somalice: 

Waa Ogaha waxa Maqan iyo waxa Jooga, wuuna ka Sarreeyaa waxa la Wadaajin.

Swahilice: 

Mjuzi wa siri na dhaahiri, na ametukuka juu ya hayo wanayo mshirikisha nayo.

Uygurca: 

اﷲ غەيبنى ۋە ئاشكارىنى بىلگۈچىدۇر، مۇشرىكلارنىڭ شېرىك كەلتۈرگەن نەرسىلىرىدىن ئۈستۈندۇر

Japonca: 

幽玄界と現象界を知っておられ,かれらの配するものの上に高くおられる。

Arapça (Ürdün): 

«عالم الغيب والشهادة» ما غاب وما شوهد بالجر صفة والرفع خبر هو مقدرا «فتعالى» تعظم «عما يشركونـ» ـه معه.

Hintçe: 

(और ख़ूब जंग होती) जो जो बाते ये लोग (ख़ुदा की निस्बत) बयान करते हैं उस से ख़ुदा पाक व पाकीज़ा है वह पोशीदा और हाज़िर (सबसे) खुदा वाक़िफ है ग़रज़ वह उनके शिर्क से (बिल्कुल पाक और) बालातर है

Tayca: 

พระผู้ทรงรอบรู้ในสิ่งพ้นญาณวิสัยและสิ่งที่มองเห็นได้ พระองค์ทรงสูงส่งยิ่งจากสิ่งที่พวกเขาตั้งเป็นภาคี

İbranice: 

יודע הנסתר והנגלה, הנעלה מעל מה שמשתפים

Hırvatça: 

Znalac i onog što je čulima nedokučivo i onog što je pojavno, pa neka je visoko iznad onih koje Mu pridružuju!

Rumence: 

El cunoaşte tăinuitul şi mărturisitul. Înălţarea Lui asupra celor care ei I-i alătură!

Transliteration: 

AAalimi alghaybi waalshshahadati fataAAala AAamma yushrikoona

Türkçe: 

Gözle görülmeyeni de görüleni de bilendir O. Uzaktır onların ortak koştuklarından.

Sahih International: 

[He is] Knower of the unseen and the witnessed, so high is He above what they associate [with Him].

İngilizce: 

He knows what is hidden and what is open: too high is He for the partners they attribute to Him!

Azerbaycanca: 

O, qeybi də, aşkarı da bilir. Allah (müşriklərin) Ona qoşduğu şəriklərdən çox ucadır!

Süleyman Ateş: 

(O), görünmeyeni ve görüneni bilir; onların ortak koştukları şeylerden yücedir.

Diyanet Vakfı: 

Allah, gaybı da şehadeti de bilendir. O, müşriklerin ortak koştukları şeylerden çok yüce ve münezzehtir.

Erhan Aktaş: 

O, gizliyi de açığı da bilir. Onların şirk(1) koştuklarından çok yücedir.

Kral Fahd: 

Allah, (gaybı) gizliyi ve açığı bilendir. O, müşriklerin ortak koştukları şeylerden çok yüce ve münezzehtir.

Hasan Basri Çantay: 

(Öyle Allah ki) gizliyi de, aşikârı da bilendir O. İşte O, (kâfirlerin kendisine) katdıkları eşlerden (münezzehdir), çok yücedir.

Muhammed Esed: 

O kullarının algı ve tasavvurlarının erişemediği şeyleri de, onların akıl ve duyu yoluyla tanıklık edebildikleri şeyleri de künhüyle bilir; ve bunun içindir ki, onların Kendisine yakıştırdıkları her türlü eşten ve ortaktan mutlak olarak yücedir!

Gültekin Onan: 

Gaybı ve müşahede edilebileni bilendir

Ali Fikri Yavuz: 

Allah, gaybın ve hazırın âlimidir

Portekizce: 

Possuidor do cognoscível e do incognoscível! Exaltado seja (Deus), de tudo quanto Lhe atribuem!

İsveççe: 

Han känner allt det som är dolt för människor och det som de kan bevittna och Han är höjd högt över allt vad de vill sätta vid Hans sida.

Farsça: 

[همان] دانای نهان و آشکار؛ پس او از آنچه برایش شریک می گیرند، برتر است.

Kürtçe: 

(خوا) زانای ھەموو نھێنی وئاشکراکانە وە بەرزو بڵندە لەوەی کەئەوان (بت پەرستان) دەیکەنە ھاوبەشی

Özbekçe: 

У ғайбни ва ҳозирни билгувчидир. У улар ширк келтираётган нарсадан олийдир. (Аллоҳ таоло ҳамма нарсани–ғайбни ҳам, ҳозирни ҳам билгувчи зотдир. У зот мушриклар ширк келтираётган нарсадан олийдир.)

Malayca: 

(Allah) Yang mengetahui segala yang tersembunyi dan yang nyata; maka (dengan yang demikian) Maha Tinggilah keadaanNya dari segala yang mereka sekutukan.

Arnavutça: 

i cili di të padukshmen dhe Ai është shumë lart mbi ato, që ia bëjnë shok Atij!

Bulgarca: 

Знаещият и скритото, и явното, - превисоко е над онова, което съдружават с Него!

Sırpça: 

Који зна невидљиви и видљиви свет и Он је врло високо изнад оних које поред Њега обожавају!

Çekçe: 

On, jenž zná nepoznatelné i všeobecně známé. Oč je On vznešenější než to, co k Němu přidružují!

Urduca: 

کھلے اور چھپے کا جاننے والا، وہ بالاتر ہے اُس شرک سے جو یہ لوگ تجویز کر رہے ہیں

Tacikçe: 

Донои пинҳону ошкоро, аз ҳар чӣ шарики Ӯ ме- созанд, болотар аст.

Tatarca: 

Күренгәнне дә, күренмәгәнне дә белүчедер, Ул мөшрикләр әйткәннән бөек вә пакь булды.

Endonezyaca: 

Yang mengetahui semua yang ghaib dan semua yang nampak, maka Maha Tinggilah Dia dari apa yang mereka persekutukan.

Amharca: 

ሩቁንና ቅርቡንም ሁሉ ዐዋቂ ነው፡፡ (በእርሱ) ከሚያጋሩትም ሁሉ ከፍ አለ፡፡

Tamilce: 

(அவன்) மறைவையும் வெளிப்படையையும் நன்கறிந்தவன். ஆக, அவர்கள் (அவனுக்கு) எதை இணைவைத்து வணங்குகிறார்களோ அதை விட்டும் அவன் மிக உயர்ந்தவன்.

Korece: 

그분은 보이지 않는 것과 보이는 것도 다 아시는 분이시니 그분께서는 그들이 비유하려는 것 위에 계시니라

Vietnamca: 

(Ngài là) Đấng biết điều vô hình và hữu hình. Cho nên, Ngài tối cao vượt xa hẳn những (thần linh) mà họ đã tổ hợp (cùng với Ngài).