Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

21

Sûredeki Ayet No: 

11

Ayet No: 

2494

Sayfa No: 

323

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَكَمْ قَصَمْنَا مِن قَرْيَةٍ كَانَتْ ظَالِمَةً وَأَنشَأْنَا بَعْدَهَا قَوْمًا آخَرِينَ

Çeviriyazı: 

vekem ḳaṣamnâ min ḳaryetin kânet żâlimetev veenşe'nâ ba`dehâ ḳavmen âḫarîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Biz halkı zalim olan nice memleketleri kırıp geçirdik ve onlardan sonra başka milletler var ettik.

Diyanet İşleri: 

Halkı zalim olan nice kasabaları kırıp geçirdik ve onlardan sonra başka milletler varettik.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Zulmeden nice şehirleri helak ettik de ondan sonra diğer toplulukları yarattık.

Şaban Piriş: 

Biz zalim olan nice ülkeleri kırıp geçirdik. Onlardan sonra, başka bir toplum var ettik.

Edip Yüksel: 

Nice ülkeleri, haksızlık etmelerinden ötürü kırıp geçirdik ve ardlarından başka toplumlar varettik.

Ali Bulaç: 

Biz, zulmeden ülkelerden nicesini kırıp geçirdik ve bunun ardından bir başka kavmi meydana getirdik.

Suat Yıldırım: 

Zulme batmış nice beldelerin bellerini kırdık, onlardan sonra da başka toplumlar yarattık. [17,17; 22,45]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve halbuki, biz nice zulmeden beldeyi helâk ettik ve onlardan sonra başka başka birer kavim vücuda getirdik.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Zulmetmiş nice kenti/medeniyeti biz kırıp geçirdik ve arkalarından başka bir topluluk oluşturduk.

Bekir Sadak: 

Egelenme dileseydik, bunu yapacak olsaydik, sanimiza uygun sekilde yapardik

İbni Kesir: 

Biz, zulmeden nice kasabayı kırıp geçirdik. Ve onlardan sonra başka bir kavmi var ettik.

Adem Uğur: 

Zalim olan nice beldeyi kırıp geçirdik

İskender Ali Mihr: 

Ve Biz, zalim olan nice ülkeleri kırdık (döktük, yok ettik). Ve ondan sonra başka kavimler inşa ettik (yarattık).

Celal Yıldırım: 

Zâlim olan nice kasaba halkını kırıp geçirdik de onlardan sonra başka bir kavim yaratıp oluşturduk.

Tefhim ul Kuran: 

Biz, zulmeden ülkelerden nicesini kırıp geçirdik ve bunun ardından bir başka kavmi meydana getirdik.

Fransızca: 

Et que de cités qui ont commis des injustices, Nous avons brisées; et Nous avons créé d'autres peuples après eux.

İspanyolca: 

¡Cuántas ciudades impías hemos arruinado, suscitando después a otros pueblos!

İtalyanca: 

Quante ingiuste città distruggemmo per suscitare poi un altro popolo!

Almanca: 

Und wie viele Ortschaften, (deren Bewohner) Unrecht begingen, WIR doch zerstörten, und nach ihnen andere Leute entstehen lassen.

Çince: 

我曾毁灭了许多不义的乡村,随后,我曾创造了别的民众。

Hollandaca: 

En hoevele steden die goddeloos waren, hebben wij omgekeerd, terwijl wij andere volkeren na deze hebben doen opstaan?

Rusça: 

Сколько Мы разрушили селений, которые были несправедливы, сотворив после них другие народы!

Somalice: 

Badanaana intaan Halaagnay Magaalo Dulmi Badan (Dadkeedu) oon Ahaysiinay Gadaasheed Qoom kale.

Swahilice: 

Na mingapi katika miji iliyo kuwa ikidhulumu tumeiteketeza, na tukawasimamisha baada yao watu wengine.

Uygurca: 

بىز (ئاھالىسى) كۇففار بولغان نۇرغۇن شەھەرلەرنى ھالاك قىلدۇق. ئۇلاردىن كېيىن (ئورنىغا) باشقا قەۋمنى پەيدا قىلدۇق

Japonca: 

如何にわれは,多くの悪を行っていた都市を滅ぼして,その後に別の民を立てたか。

Arapça (Ürdün): 

«وكم قصمنا» أهلكنا «من قرية» أي أهلها «كانت ظالمة» كافرة «وأنشأنا بعدها قوماً آخرين».

Hintçe: 

और हमने कितनी बस्तियों को जिनके रहने वाले सरकश थे बरबाद कर दिया और उनके बाद दूसरे लोगों को पैदा किया

Tayca: 

และกี่มากน้อยแล้วที่เราได้ทำลายหมู่บ้านที่อธรรม (ปฏิเสธการศรัทธา) และเราได้ให้หมู่ชนอื่นเกิดขึ้นมาแทนที่หลังจากนั้น

İbranice: 

וכמה ערים אשר היו מקפחות הרסנו, ויישבנו אותן בעמים אחרים

Hırvatça: 

A koliko smo samo uništili naselja koja su zulum činila i poslije kojih smo druge narode podigli!

Rumence: 

Câte cetăţi nedrepte n-am sfărâmat! Şi după nimicirea lor un alt popor am creat.

Transliteration: 

Wakam qasamna min qaryatin kanat thalimatan waanshana baAAdaha qawman akhareena

Türkçe: 

Zulmetmiş nice kenti/medeniyeti biz kırıp geçirdik ve arkalarından başka bir topluluk oluşturduk.

Sahih International: 

And how many a city which was unjust have We shattered and produced after it another people.

İngilizce: 

How many were the populations We utterly destroyed because of their iniquities, setting up in their places other peoples?

Azerbaycanca: 

Biz zalım olan (küfr edən) neçə-neçə məmləkəti (məmləkət əhlini) məhv etdik və onlardan sonra başqa bir qövm (camaat) yaratdıq.

Süleyman Ateş: 

(Halkı) zulmeden nice şehri kırıp geçirdik ve onlardan sonra başka bir topluluk getirdik.

Diyanet Vakfı: 

Zalim olan nice beldeyi kırıp geçirdik; arkasından da nice başka topluluklar vücuda getirdik.

Erhan Aktaş: 

Ve Biz, zâlim olan kentlerden nicelerini kırıp geçirdik. Onlardan sonra başka bir halk getirdik.

Kral Fahd: 

Zalim olan nice beldeyi kırıp geçirdik arkasından da nice başka topluluklar vücuda getirdik.

Hasan Basri Çantay: 

Biz (küfür ve) zulmeden nice memleketi kırıb geçirdik, sonra ardından da diğer kavm (ler) i yaratdık.

Muhammed Esed: 

Hem (bilmiyor musunuz ki) Biz, zulümde ısrar eden nice toplumları kırıp geçirdik de onların yerine başka toplumlar meydana getirdik!

Gültekin Onan: 

Biz, zulmeden ülkelerden nicesini kırıp geçirdik ve bunun ardından bir başka kavmi meydana getirdik.

Ali Fikri Yavuz: 

Biz, kâfir olan nice memleket halkını kırıp geçirdik ve bunların helâkinden sonra da, başkalarını bir kavim olarak yarattık.

Portekizce: 

Quantas populações de cidades exterminamos, por sua iniqüidade, e suplantamos por outras?

İsveççe: 

Hur många folk har Vi inte låtit gå under på grund av den myckna orätt som de begick, och efter dem har Vi låtit nya släkten stiga fram!

Farsça: 

و چه بسیار از شهرهایی که [اهلش] ستمکار بودند، درهم شکستیم، و پس از آنان قومی دیگرپدید آوردیم.

Kürtçe: 

چەندەھا شارو گوندمان تێک شکاند (ولەناومان بردن) کە (خەڵکەکەی) ستەمکار بوون وەپاش ئەوان گەل و تاقمی ترمان (لەجێیان) بەدی ھێنا

Özbekçe: 

Биз золим бўлган шаҳар-қишлоқлардан қанчасини (белини) синдирдик ва улардан кейин бошқа қавмларни пайдо этдик.

Malayca: 

Dan berapa banyak Kami telah pecah-belahkan dan binasakan penduduk negeri yang melakukan kezaliman, dan Kami telah menjadikan sesudah mereka, kaum yang lain sebagai gantinya.

Arnavutça: 

Sa e sa vendbanime i kemi shkatërruar, banorët e të cilëve kanë qenë mohues; e pas tyre kemi krijuar tjetër popull!

Bulgarca: 

И колко селища, които угнетяваваха, Ние разрушихме и създадохме след тях други народи!

Sırpça: 

А колико смо само уништили насеља која су била многобожачка и после којих би друге народе довели!

Çekçe: 

A kolik jsme vyvrátili měst, jež byla nespravedlivá, a po nich vzniknout jsme národům jiným dali!

Urduca: 

کتنی ہی ظالم بستیاں ہیں جن کو ہم نے پیس کر رکھ دیا اور اُن کے بعد دُوسری کسی قوم کو اُٹھایا

Tacikçe: 

Ва чӣ бисёр ситамкор мардумеро, ки ҳалок кардем ва ба ҷояшон мардуме дигар биёфаридем.

Tatarca: 

Күпме шәһәрне һәлак иттек, кешеләре имансыз залим иделәр, алар урынына икенче кешеләрне урынлаштырдык.

Endonezyaca: 

Dan berapa banyaknya (penduduk) negeri yang zalim yang teIah Kami binasakan, dan Kami adakan sesudah mereka itu kaum yang lain (sebagai penggantinya).

Amharca: 

በዳይም ከነበረች ከተማ ያጠፋናትና ከኋላዋም ሌሎችን ሕዝቦች ያስገኘነው ብዙ ናት፡፡

Tamilce: 

தீயவர்களாக இருந்த எத்தனையோ பல ஊர்(வாசி)களை நாம் அழித்தோம். அவர்களுக்குப் பின்னர் வேறு மக்களை நாம் உருவாக்கினோம்.

Korece: 

하나님이 죄지은 백성을 얼 마나 많이 멸망시켰으며 그후에 다른 민족을 얼마나 많이 세웠더 뇨

Vietnamca: 

Đã biết bao thị trấn bị TA tiêu diệt vì đã làm điều sai quấy, và sau họ, TA đã tạo ra một đám người khác!