Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

20

Sûredeki Ayet No: 

135

Ayet No: 

2483

Sayfa No: 

321

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

قُلْ كُلٌّ مُّتَرَبِّصٌ فَتَرَبَّصُوا ۖ فَسَتَعْلَمُونَ مَنْ أَصْحَابُ الصِّرَاطِ السَّوِيِّ وَمَنِ اهْتَدَىٰ

Çeviriyazı: 

ḳul küllüm müterabbiṣun feterabbeṣû. feseta`lemûne men aṣḥâbu-ṣṣirâṭi-sseviyyi vemeni-htedâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

De ki: "Hepimiz beklemekteyiz, siz de bekleyedurun. Şüphesiz düz yolun sahiplerinin kimler olduğunu ve kimlerin doğru yolda bulunduğunu yakında bileceksiniz.

Diyanet İşleri: 

De ki: "Herkes gözlemektedir, siz de gözleyin. Şüphesiz düz yolun sahiplerinin kimler olduğunu ve kimlerin doğru yolda bulunduğunu bileceksiniz."

Abdulbakî Gölpınarlı: 

De ki: Hepimiz beklemekte, gözetlemekteyiz, siz de gözetip durun, yakında bileceksiniz, doğru yola sahib olanlar kimlermiş, doğru yolu bulan kimmiş.

Şaban Piriş: 

De ki: Herkes beklemektedir. Siz de bekleye durun. Yakında kimin doğru yolun sahipleri ve kimin doğru yolu bulmuş olduğunu göreceksiniz.

Edip Yüksel: 

De ki: "Herkes gözlemekte. Siz de gözleyin. Düzgün yolun sahiplerinin kimler olduğunu ve kimlerin hidayet üzerinde olduğunu ileride bileceksiniz!"

Ali Bulaç: 

De ki: "Herkes gözetlemektedir; siz de gözleyip durun. Sonunda, dümdüz (dosdoğru) yolun sahipleri kimlermiş ve doğru yola ulaşan kimlermiş, pek yakında öğreneceksiniz."

Suat Yıldırım: 

De ki: “Herkes beklemede! Siz de gözleyin bakalım! Doğru yolu tutanların, hidâyete erenlerin kim olduğunu yakında anlayacaksınız!” [25,42; 54,26]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

De ki: «Hepsi gözlemektedir. Artık siz de gözleyiniz. Yakında bileceksiniz ki, doğru yol sahipleri kimlerdir ve hidâyete ermiş olanlar kimlerdir?»

Yaşar Nuri Öztürk: 

De ki: "Herkes bekleyip gözetlemede; hadi siz de bekleyip gözetleyin! Yakında bileceksiniz dosdoğru yolu izleyenler kimlermiş, hidayete eren kimmiş!"

Bekir Sadak: 

Onlardan once yoketmis oldugumuz kasabalar halki inanmadilar, bunlar mi inanacaklar?

İbni Kesir: 

De ki: Herkes gözlemektedir, siz de gözleye durun. Şüphesiz kimlerin dosdoğru yolun sahipleri olduğunu ve kimlerin hidayete ermiş bulunduğunu yakında bileceksiniz.

Adem Uğur: 

De ki: Herkes beklemektedir: Öyle ise siz de bekleyin. Yakında anlayacaksınız

İskender Ali Mihr: 

De ki: “Herkes beklemekte, öyleyse siz de bekleyin! Artık kim Sıratı Seviyye (Sıratı Mustakîm) ehlidir (üzerindedir) ve kim hidayete ermiştir, yakında bileceksiniz.”

Celal Yıldırım: 

De ki: Hep beklemekte(yiz), siz de bekleyin, bakalım

Tefhim ul Kuran: 

De ki: «Herkes gözetlemektedir

Fransızca: 

Dis : "Chacun attend. Attendez donc ! Vous saurez bientôt qui sont les gens du droit chemin et qui sont les biens guidés".

İspanyolca: 

Di: «Todos esperan. ¡Esperad, pues! Ya veréis quién sigue la vía llana y quién sigue la buena dirección».

İtalyanca: 

Di': «Tutti aspettano, aspettate allora, e ben presto saprete chi sono i compagni della retta via e chi sono i ben guidati».

Almanca: 

Sag: "Jeder wartet, so wartet doch! Ihr werdet noch wissen, welche zu den Weggenossen des geraden Weges gehören und welche Rechtleitung fanden."

Çince: 

你说:我们双方都是等候的,你们等着吧,你们将来就知道谁是履坦途的,谁是循正道的。

Hollandaca: 

Zeg: Ieder onzer wacht de uitkomst; wacht dus; want gij zult zekerlijk hierna weten, wie den rechten weg hebben gevolgd, en welke op den rechten weg zijn geleid.

Rusça: 

Скажи: "Все ждут, и вы подождите. Вы узнаете, кто идет прямой дорогой и следует прямым путем".

Somalice: 

waxaad dhahdaa (Nabiyow) dhammaan way sugi ee suga, waxaad ogaan doontaan cidda jidka toosan iyo cidda hanuunsane.

Swahilice: 

Sema: Kila mmoja anangoja. Basi ngojeni! Hivi karibuni mtajua nani mwenye njia sawa na nani aliye ongoka.

Uygurca: 

ئېيتقىنكى، ھەممە (سىلەرنىڭ ۋە بىزنىڭ ئىشلىرىمىزنى ئاقىۋىتىنى) كۈتمەكتە. سىلەرمۇ كۈتۈڭلار، كىملەرنىڭ توغرا يول ئىگىلىرى ئىكەنلىكىنى ۋە كىملەرنىڭ ھىدايەت تاپقانلىقىنى (ئۇزاققا قالماي) بىلىسىلەر»

Japonca: 

言ってやるがいい。「各人は待っている。だからあなたがたも待て。あなたがたはやがて,平坦な道を歩む者は誰か,また導かれた者は誰かを知るであろう。」

Arapça (Ürdün): 

«قل» لهم «كل» منا ومنكم «متربص» منتظر ما يؤول إليه الأمر «فتربصوا فستعلمون» في القيامة «مَن أصحاب الصراط» الطريق «السويّ» المستقيم «ومن اهتدى» من الضلالة أنحن أم أنتم.

Hintçe: 

रसूल तुम कह दो कि हर शख्स (अपने अन्जामकार का) मुन्तिज़र है तो तुम भी इन्तिज़ार करो फिर तो तुम्हें बहुत जल्द मालूम हो जाएगा कि सीधी राह वाले कौन हैं (और कज़ी पर कौन हैं) हिदायत याफ़ता कौन है और गुमराह कौन है।

Tayca: 

จงกล่าวเถิดมุฮัมมัด ทุกคนเป็นผู้คอย ดังนั้น พวกท่านจงคอยเถิด แล้วพวกท่านจะได้รู้ว่าใครคือ พวกที่อยู่ในแนวทางอันเที่ยงตรง และใครคือผู้ที่อยู่ในแนวทางที่ถูกต้อง”

İbranice: 

אמור: 'כולנו מחכים, וחכו גם אתם, אך לבסוף תדעו מי הם ההולכים בדרך הישר ומי המודרך

Hırvatça: 

Reci: "Svako iščekuje, pa iščekujte i vi, a sigurno ćete saznati ko su bili sljedbenici ispravnog puta i ko je i sam za uputom tragao."

Rumence: 

Spune: “Fiecare aşteaptă. Aşteptaţi, aşadar! Curând veţi şti cine sunt cei de pe Calea cea Netedă şi cine este bine călăuzit.”

Transliteration: 

Qul kullun mutarabbisun fatarabbasoo fasataAAlamoona man ashabu alssirati alssawiyyi wamani ihtada

Türkçe: 

De ki: "Herkes bekleyip gözetlemede; hadi siz de bekleyip gözetleyin! Yakında bileceksiniz dosdoğru yolu izleyenler kimlermiş, hidayete eren kimmiş!"

Sahih International: 

Say, "Each [of us] is waiting; so wait. For you will know who are the companions of the sound path and who is guided."

İngilizce: 

Say: "Each one (of us) is waiting: wait ye, therefore, and soon shall ye know who it is that is on the straight and even way, and who it is that has received Guidance."

Azerbaycanca: 

(Ya Rəsulum!) De: “Hamı (axirət) gözləməkdədir, siz də gözləyin. (Qiyamət günü) doğru yol sahiblərinin kimlər (biz, yoxsa siz) olduğunu və kimin haqq yolu tapdığını (hidayətə yetişdiyini) biləcəksiniz!”

Süleyman Ateş: 

De ki: "Herkes gözetlemektedir. Gözetleyin, düzgün yolun sahipleri kimdir, doğru yolda olan kimdir, bileceksiniz!"

Diyanet Vakfı: 

De ki: Herkes beklemektedir: Öyle ise siz de bekleyin. Yakında anlayacaksınız; doğru düzgün yolun yolcuları kimmiş ve hidayette olan kimmiş!

Erhan Aktaş: 

De ki: “Herkes beklemektedir. O halde siz de bekleyin. Kuşku yok ki kimin düzgün yolda olduğunu, kimin doğru yolu bulduğunu yakında bileceksiniz.”

Kral Fahd: 

De ki: Herkes beklemektedir: Öyle ise siz de bekleyin. Yakında anlayacaksınız doğru düzgün yolun yolcuları kimmiş ve hidayette olan kimmiş! 

Hasan Basri Çantay: 

De ki: «Hep (imiz) intizardeyiz. Siz de gözetleye durun. Çünkü dümdüz bir yolun saahibleri kimlermiş, hidâyete (ve ebedî nimete) erenler kimlermiş, yakında bileceksiniz».

Muhammed Esed: 

De ki: "Herkes (geleceğin kendilerine getireceği şeyi) ümitle beklemektedir; öyleyse siz de bekleyin, bakalım; çünkü kimlerin düz yolu seçtiğini ve kimlerin doğru yolu bulduğunu yakında göreceksiniz!"

Gültekin Onan: 

De ki: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

(Ey Rasûlüm) de ki: Hepimiz beklemekteyiz, siz de beklemeye durun. Çünkü doğru yol sahibleri kimler bulunduğunu ve doğru giden kim olduğunu yakında bileceksiniz.

Portekizce: 

Dize-lhes: Cada um (de nós) está esperando; esperai, pois! Logo sabereis quem está na senda reta e quem são osorientados!

İsveççe: 

Säg: "Alla vill vänta och se [vem framtiden kommer att ge rätt]; vänta då - [snart] skall ni få veta vem [av oss] som följde den raka vägen och vem som hade funnit sann vägledning!"

Farsça: 

بگو: هر یک [از ما و شما] منتظریم، پس منتظر باشید که به زودی خواهید دانست که رهروان راهِ راست و ره یافتگان چه کسانی هستند؟

Kürtçe: 

(ئەی موحەممەد ﷺ) بڵێ: ھەموو چاوەڕوانین (چ لایەکمان سەردەکەوین) دە ئێوەش چاوەڕوان بن ئەوسا لە ئایندەدا دەزانن چ کەسێک خاوەنی ڕێگای ڕاستە وە چ کەسێک ھیدایەتی خوای وەرگرتووە

Özbekçe: 

Сен: «Барча кутгувчидир. Бас, кутинглар. Албатта, кимлар тўғри йўл соҳиблари ва кимлар ҳидоят топганини билурсизлар», деб айт. (Пайғамбаримизга (с. а. в.) қилинган бу хитоб доимо янгиланиб туради.)

Malayca: 

Katakanlah (wahai Muhammad): "Tiap-tiap seorang (di antara kita) sedang menunggu; maka tunggulah kamu! Kemudian kamu akan mengetahui kelak siapakah orang-orang yang berada atas jalan yang lurus, dan juga siapa yang mendapat petunjuk".

Arnavutça: 

Thuaju (o Muhammed): Të gjithë presin, andaj pritni edhe ju, e do të kuptoni ju kush janë ithtarët e rrugës së drejtë dhe kush është i udhëzuar”.

Bulgarca: 

Кажи: “Всички чакаме. Чакайте и вие, и ще разберете кои са на правия път и кой е напътен!”

Sırpça: 

Реци: „Сви ишчекујемо, па ишчекујте и ви, а сигурно ћете сазнати ко су били следбеници праве вере и ко је био на Правом путу.”

Çekçe: 

Odpověz: 'Každý je v očekávání, čekejte tedy i vy! A záhy se dozvíte, kdo po stezce přímé kráčí a kdo správně je veden!'

Urduca: 

اے محمدؐ، ان سے کہو، ہر ایک انجام کار کے انتظار میں ہے، پس اب منتظر رہو، عنقریب تمہیں معلوم ہو جائے گا کہ کون سیدھی راہ چلنے والے ہیں اور کون ہدایت یافتہ ہیں

Tacikçe: 

Бигӯ: «Ҳама мунтазиранд, шумо низ мунтазир бимонед. Ба зудӣ хоҳед донист, онҳо, ки ба роҳи рост мераванд ва онҳо, ки ҳидоят ёфтаанд, чӣ касоне ҳастанд».

Tatarca: 

Әйт: "Барча кешеләр эшләренең ахыр хәлен көтмәктәләр, сез дә көтегез, әлбәттә, тиздән белерсез туры вә хак юл кешеләре кемнәр икәнен һәм азгынлыктан чыгып хак юлга, ягъни Коръән юлына күнелгән кешеләр кемнәр икәнен.

Endonezyaca: 

Katakanlah: "Masing-masing (kita) menanti, maka nantikanlah oleh kamu sekalian! Maka kamu kelak akan mengetahui, siapa yang menempuh jalan yang lurus dan siapa yang telah mendapat petunjuk".

Amharca: 

«ሁሉም ተጠባባቂ ነው፡፡ ተጠባበቁም፡፡ የቀጥታውም መንገድ ባለቤቶች እነማን እንደሆኑ እነማንም እንደ ተመሩ ወደ ፊት ታውቃላችሁ» በላቸው፡፡

Tamilce: 

(நபியே!) கூறுவீராக! (நீங்கள்) ஒவ்வொருவரும் (உங்கள் முடிவை) எதிர்பார்ப்பவர்களே! ஆகவே, (இப்போதும் உங்கள் முடிவை) எதிர்பாருங்கள். சமமான (நேரான) பாதை உடையவர்கள் யார்? இன்னும், நேர்வழி பெற்றவர்கள் யார் என்பதை (உங்கள் மரணத்தின்போது) நீங்கள் விரைவில் அறிவீர்கள்.

Korece: 

일러 가로되 우리 각자는 기다리고 있나니 너희도 기다리라 누가 옳은 길을 걷고 있으며 올바 른 길로 인도되는가를 곧 알게 되 리라

Vietnamca: 

Ngươi (Muhammad) hãy nói (với những kẻ phủ nhận này): “Tất cả đều mong đợi (sự phán xét của Allah); cho nên các người hãy cứ chờ đợi. Rồi đây các người sẽ sớm biết ai mới là người đi theo con đường bằng phẳng và được hướng dẫn đúng đường.”

Ayet Linkleri: 

Rubu tag: 

Hizb tag: