Arapça:
وَلِلْمُطَلَّقَاتِ مَتَاعٌ بِالْمَعْرُوفِ ۖ حَقًّا عَلَى الْمُتَّقِينَ
Çeviriyazı:
velilmüṭalleḳâti metâ`um bilma`rûf. ḥaḳḳan `ale-lmütteḳîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Boşanmış kadınlar için de meşru ve geleneğe uygun şekilde bir meta'(intifa hakkı) vardır ki verilmesi, Allah'tan korkanlar üzerine bir borçtur.
Diyanet İşleri:
Boşanan kadınları, haksızlıktan sakınanlara bir borç olmak üzere, uygun bir surette faydalandırma vardır.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Boşanan kadınlar için de artık ve eksik olmamak üzere bir şey vermek gerek. Bu da sakınanlara bir borçtur.
Şaban Piriş:
Boşanmış kadınlara örfe uygun şekilde bir geçimlik sağlanmalıdır. Bu muttakiler üzerine bir görevdir. Bu, iyilik sahiplerinin üzerine bir yükümlülüktür.
Edip Yüksel:
Boşanmış kadınlar için de uygun bir geçim yardımı yapılmalı. Bu, erdemli kişilerin görevidir.
Ali Bulaç:
(Kocası tarafından) Boşanan (kadın)ların maruf (meşru) bir tarzda yararlanma (ve geçim pay)ları vardır. Bu, sakınanlar üzerinde bir hak (borç) tır.
Suat Yıldırım:
Boşanmış eşlere de örfe göre gönüllerini alacak hediye vermek gerekir. Bu, haksızlıktan sakınan takvâlılara bir borçtur.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Boşanmış kadınlar için ma´ruf veçhile bir meta´ vardır ki, bu muttakîler üzerine bir haktır.
Yaşar Nuri Öztürk:
Boşanmış kadınlar için örfe uygun bir geçim imkânı sağlanması Allah'tan korkanlar üzerine bir borçtur.
Bekir Sadak:
Bosanan kadinlari, haksizliktan sakinanlara bir borc olmak uzere, uygun bir surette faydalandirma vardir.
İbni Kesir:
Boşanan kadınlar için uygun şekilde geçimlerini sağlamak vardır. Bu, müttakiler için bir vazifedir.
Adem Uğur:
Boşanmış kadınların, hakkaniyet ölçülerinde (kocalarından) menfaat sağlamak haklarıdır
İskender Ali Mihr:
Ve boşanmış kadınlar için, marufla (iyilikle, örf ve adete uygun olarak) metalandırılması (faydalandırılması), takva sahiplerinin üzerine bir haktır (borçtur).
Celal Yıldırım:
Boşanan kadınlara da örfe uygun bir yarar sağlanması, Allah´tan korkup günah ve kötülüklerden sakınanlar üzerine bir haktır.
Tefhim ul Kuran:
Boşanmış (kadın) ların maruf (meşru) bir tarzda yararlanma (ve geçim pay) ları vardır. Bu korkup sakınanlar üzerinde bir haktır.
Fransızca:
Les divorcées ont droit à la jouissance d'une allocation convenable, [constituant] un devoir pour les pieux.
İspanyolca:
Hay que proveer a las repudiadas como se debe. Esto constituye un deber para los temerosos de Alá.
İtalyanca:
Le divorziate hanno il diritto al mantenimento, in conformità alle buone consuetudini. Un dovere per i timorati.
Almanca:
Und für die Talaq-Geschiedenen gibt es Versorgung nach dem Gebilligten, es ist eine Verpflichtung, die den Muttaqi obliegt.
Çince:
凡被休的妇女,都应得一份照例的离仪,这是敬畏的人应尽的义务。
Hollandaca:
De gescheiden vrouwen zijt gij mede verplicht naar billijkheid te onderhouden, zoo als het den godvruchtige betaamt.
Rusça:
Разведенных жен полагается обеспечивать разумным образом. Такова обязанность богобоязненных.
Somalice:
kuwa la furo waxaa u sugnaaday gacan maris (Mataac) si fiican, waxayna ku tahay Xaq kuwa dhawrsada.
Swahilice:
Na wanawake walio achwa wapewe cha kuwaliwaza kwa mujibu wa Sharia. Haya ni waajibu kwa wachamngu.
Uygurca:
تالاق قىلىنغان ئاياللارغا قائىدە بويىچە نەپىقە بېرىش لازىم. (ئۇ) تەقۋادارلارنىڭ ئۆتەشكە تېگىشلىك مەجبۇرىيىتىدۇر
Japonca:
離婚された女に対しては,妥当な贈り物をしなければならない。これは主を畏れる者の負う務めである。
Arapça (Ürdün):
«وللمطلّقات متاع» يعطينه «بالمعروف» بقدر الإمكان «حقّا» نصب بفعله المقدر «على المتقين» الله تعالى كرره ليعم الممسوسة أيضا إذ الآية السابقة في غيرها.
Hintçe:
और जिन औरतों को ताअय्युन मेहर और हाथ लगाए बगैर तलाक़ दे दी जाए उनके साथ जोड़े रुपए वगैरह से सुलूक करना लाज़िम है
Tayca:
และสำหรับบรรดาหญิงที่ถูกหย่านั้นจะได้รับสิ่งอำนวยประโยชน์โดยชอบธรรม เป็นสิทธิเหนือผู้ยำเกรงทั้งหลาย
İbranice:
חובה היא על היראים להבטיח לנשים המגורשות אמצעי מחיה כמקובל
Hırvatça:
Puštenim ženama pripada otpremnina u skladu s propisom i na lijep način, i to je obaveza bogobojaznih.
Rumence:
Femeilor divorţate li se cade un trai cum se cuvine. Aceasta este o datorie pentru cei temători.
Transliteration:
Walilmutallaqati mataAAun bialmaAAroofi haqqan AAala almuttaqeena
Türkçe:
Boşanmış kadınlar için örfe uygun bir geçim imkânı sağlanması Allah'tan korkanlar üzerine bir borçtur.
Sahih International:
And for divorced women is a provision according to what is acceptable - a duty upon the righteous.
İngilizce:
For divorced women Maintenance (should be provided) on a reasonable (scale). This is a duty on the righteous.
Azerbaycanca:
Boşanan qadınları qəbul olunmuş tərzdə (şəriətə müvafiq) faydalandırmaq müttəqilərin vəzifəsidir.
Süleyman Ateş:
Boşanmış kadınların uygun olan geçimlerini sağlamak, (Allah'ın azabından) korunanlar üzerine bir borçtur.
Diyanet Vakfı:
Boşanmış kadınların, hakkaniyet ölçülerinde (kocalarından) menfaat sağlamak haklarıdır; bu, Allah korkusu taşıyanlar üzerine bir borçtur.
Erhan Aktaş:
Boşanmış kadınların geçimlerini meşru bir şekilde sağlamak, takvâ sahipleri için bir yükümlülüktür.
Kral Fahd:
Boşanmış kadınlar için de marûf (hakkaniyet) ölçülerinde faydalanacakları bir mal olmalıdır. Bu, Allah korkusu taşıyanlar üzerine bir borçtur.
Hasan Basri Çantay:
Boşanan kadınların da meşru´ suretde fâidelenmeleri haklarıdır ki bu, Allahdan korkanlar için bir vazifedir.
Muhammed Esed:
Ve boşanmış kadınlar da güzel bir şekilde geçimlerini sağlama (hakkına) sahip olacaklardır. Bu, Allah´a karşı sorumluluk bilinci duyan herkes için bir görevdir.
Gültekin Onan:
(Kocası tarafından) Boşanan (kadın)ların maruf (meşru) bir tarzda yararlanma (ve geçim pay)ları vardır. Bu sakınanlar üzerine bir hak (borç)tır.
Ali Fikri Yavuz:
Boşanan kadınların da meşru bir şekilde faydalanmaları haklarıdır ki, bunun yerine getirilmesi, Allah’dan korkanlara bir vazifedir.
Portekizce:
Proporcionar o necessário às divorciadas (para sua manutenção)é um dever dos tementes.
İsveççe:
Även frånskilda kvinnor har rätt till skäligt underhåll. Detta är en plikt för de gudfruktiga.
Farsça:
و [سزاوار است از سوی شوهران] به طور شایسته و متعارف، کالا و وسایل زندگی به زنان طلاق داده شده پرداخت شود که این حقّی لازم بر عهده پرهیزکاران است.
Kürtçe:
بۆ تەڵاق دراوان ھەیە (بەسەر مێردەکانیانەوە) بەھرەمەند بکرێن (بە بڕێک پارە) بەباشی (ئەوە) پێویستە لەسەر پارێزکاران
Özbekçe:
Талоқ қилинган аёлларга мақбул тарзда фойда бериш тақводорлар бурчидир.
Malayca:
Dan isteri-isteri yang diceraikan berhak mendapat Mut'ah pemberian saguhati) dengan cara yang patut, sebagai satu tanggungan yang wajib atas orang-orang yang taqwa.
Arnavutça:
Grave të lëshuara u takon kompensimi (sigurimi i shpenzimeve të jetesës) i caktuar (sipas mundësisë). Kjo është detyrë e besimtarëvet.
Bulgarca:
На разведените жени - ползване според предписанието, - дълг е за богобоязливите.
Sırpça:
Разведеним женама припада отпремнина у складу с прописом и на леп начин, и то је обавеза богобојазних.
Çekçe:
Rozvedeným ženám pak náleží zaopatření podle zvyklostí uznaných, a to povinností je pro bohabojné.
Urduca:
اِسی طرح جن عورتوں کو طلاق دی گئی ہو، انہیں بھی مناسب طور پر کچھ نہ کچھ دے کر رخصت کیا جائے یہ حق ہے متقی لوگوں پر
Tacikçe:
Барои занони талоқшуда насибест шоиста, ки бар гардани мардони парҳезгор бошад.
Tatarca:
Талак кылынган хатыннарга ирләре мал бирергә бурычлы, яхшылык белән хатын хакларын бирү тәкъва мөэминнәрнең хакы.
Endonezyaca:
Kepada wanita-wanita yang diceraikan (hendaklah diberikan oleh suaminya) mut'ah menurut yang ma'ruf, sebagai suatu kewajiban bagi orang-orang yang bertakwa.
Amharca:
ለተፈቱ ሴቶችም በችሎታ መጠን ዳረጎት አላቸው፡፡ አላህን በሚፈሩ ላይ ተደንግጓል፡፡
Tamilce:
விவாகரத்து செய்யப்பட்ட பெண்களுக்கு நல்ல முறையில் பொருள் உதவி செய்ய வேண்டும். அல்லாஹ்வை அஞ்சுபவர்கள் மீது அது கடமையாகும்.
Korece:
이흔한 여성들에게도 능력 에 따라 부양금을 주어야 하거늘 이것은 의로운 신앙인들의 의무라
Vietnamca:
Những phụ nữ sau li dị vẫn còn quyền được hưởng cấp dưỡng phù hợp (theo lẽ truyền thống), đây là trách nhiệm của những người ngoan đạo.
Ayet Linkleri: