Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

2

Sûredeki Ayet No: 

241

Ayet No: 

248

Sayfa No: 

39

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَلِلْمُطَلَّقَاتِ مَتَاعٌ بِالْمَعْرُوفِ ۖ حَقًّا عَلَى الْمُتَّقِينَ

Çeviriyazı: 

velilmüṭalleḳâti metâ`um bilma`rûf. ḥaḳḳan `ale-lmütteḳîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Boşanmış kadınlar için de meşru ve geleneğe uygun şekilde bir meta'(intifa hakkı) vardır ki verilmesi, Allah'tan korkanlar üzerine bir borçtur.

Diyanet İşleri: 

Boşanan kadınları, haksızlıktan sakınanlara bir borç olmak üzere, uygun bir surette faydalandırma vardır.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Boşanan kadınlar için de artık ve eksik olmamak üzere bir şey vermek gerek. Bu da sakınanlara bir borçtur.

Şaban Piriş: 

Boşanmış kadınlara örfe uygun şekilde bir geçimlik sağlanmalıdır. Bu muttakiler üzerine bir görevdir. Bu, iyilik sahiplerinin üzerine bir yükümlülüktür.

Edip Yüksel: 

Boşanmış kadınlar için de uygun bir geçim yardımı yapılmalı. Bu, erdemli kişilerin görevidir.

Ali Bulaç: 

(Kocası tarafından) Boşanan (kadın)ların maruf (meşru) bir tarzda yararlanma (ve geçim pay)ları vardır. Bu, sakınanlar üzerinde bir hak (borç) tır.

Suat Yıldırım: 

Boşanmış eşlere de örfe göre gönüllerini alacak hediye vermek gerekir. Bu, haksızlıktan sakınan takvâlılara bir borçtur.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Boşanmış kadınlar için ma´ruf veçhile bir meta´ vardır ki, bu muttakîler üzerine bir haktır.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Boşanmış kadınlar için örfe uygun bir geçim imkânı sağlanması Allah'tan korkanlar üzerine bir borçtur.

Bekir Sadak: 

Bosanan kadinlari, haksizliktan sakinanlara bir borc olmak uzere, uygun bir surette faydalandirma vardir.

İbni Kesir: 

Boşanan kadınlar için uygun şekilde geçimlerini sağlamak vardır. Bu, müttakiler için bir vazifedir.

Adem Uğur: 

Boşanmış kadınların, hakkaniyet ölçülerinde (kocalarından) menfaat sağlamak haklarıdır

İskender Ali Mihr: 

Ve boşanmış kadınlar için, marufla (iyilikle, örf ve adete uygun olarak) metalandırılması (faydalandırılması), takva sahiplerinin üzerine bir haktır (borçtur).

Celal Yıldırım: 

Boşanan kadınlara da örfe uygun bir yarar sağlanması, Allah´tan korkup günah ve kötülüklerden sakınanlar üzerine bir haktır.

Tefhim ul Kuran: 

Boşanmış (kadın) ların maruf (meşru) bir tarzda yararlanma (ve geçim pay) ları vardır. Bu korkup sakınanlar üzerinde bir haktır.

Fransızca: 

Les divorcées ont droit à la jouissance d'une allocation convenable, [constituant] un devoir pour les pieux.

İspanyolca: 

Hay que proveer a las repudiadas como se debe. Esto constituye un deber para los temerosos de Alá.

İtalyanca: 

Le divorziate hanno il diritto al mantenimento, in conformità alle buone consuetudini. Un dovere per i timorati.

Almanca: 

Und für die Talaq-Geschiedenen gibt es Versorgung nach dem Gebilligten, es ist eine Verpflichtung, die den Muttaqi obliegt.

Çince: 

凡被休的妇女,都应得一份照例的离仪,这是敬畏的人应尽的义务。

Hollandaca: 

De gescheiden vrouwen zijt gij mede verplicht naar billijkheid te onderhouden, zoo als het den godvruchtige betaamt.

Rusça: 

Разведенных жен полагается обеспечивать разумным образом. Такова обязанность богобоязненных.

Somalice: 

kuwa la furo waxaa u sugnaaday gacan maris (Mataac) si fiican, waxayna ku tahay Xaq kuwa dhawrsada.

Swahilice: 

Na wanawake walio achwa wapewe cha kuwaliwaza kwa mujibu wa Sharia. Haya ni waajibu kwa wachamngu.

Uygurca: 

تالاق قىلىنغان ئاياللارغا قائىدە بويىچە نەپىقە بېرىش لازىم. (ئۇ) تەقۋادارلارنىڭ ئۆتەشكە تېگىشلىك مەجبۇرىيىتىدۇر

Japonca: 

離婚された女に対しては,妥当な贈り物をしなければならない。これは主を畏れる者の負う務めである。

Arapça (Ürdün): 

«وللمطلّقات متاع» يعطينه «بالمعروف» بقدر الإمكان «حقّا» نصب بفعله المقدر «على المتقين» الله تعالى كرره ليعم الممسوسة أيضا إذ الآية السابقة في غيرها.

Hintçe: 

और जिन औरतों को ताअय्युन मेहर और हाथ लगाए बगैर तलाक़ दे दी जाए उनके साथ जोड़े रुपए वगैरह से सुलूक करना लाज़िम है

Tayca: 

และสำหรับบรรดาหญิงที่ถูกหย่านั้นจะได้รับสิ่งอำนวยประโยชน์โดยชอบธรรม เป็นสิทธิเหนือผู้ยำเกรงทั้งหลาย

İbranice: 

חובה היא על היראים להבטיח לנשים המגורשות אמצעי מחיה כמקובל

Hırvatça: 

Puštenim ženama pripada otpremnina u skladu s propisom i na lijep način, i to je obaveza bogobojaznih.

Rumence: 

Femeilor divorţate li se cade un trai cum se cuvine. Aceasta este o datorie pentru cei temători.

Transliteration: 

Walilmutallaqati mataAAun bialmaAAroofi haqqan AAala almuttaqeena

Türkçe: 

Boşanmış kadınlar için örfe uygun bir geçim imkânı sağlanması Allah'tan korkanlar üzerine bir borçtur.

Sahih International: 

And for divorced women is a provision according to what is acceptable - a duty upon the righteous.

İngilizce: 

For divorced women Maintenance (should be provided) on a reasonable (scale). This is a duty on the righteous.

Azerbaycanca: 

Boşanan qadınları qəbul olunmuş tərzdə (şəriətə müvafiq) faydalandırmaq müttəqilərin vəzifəsidir.

Süleyman Ateş: 

Boşanmış kadınların uygun olan geçimlerini sağlamak, (Allah'ın azabından) korunanlar üzerine bir borçtur.

Diyanet Vakfı: 

Boşanmış kadınların, hakkaniyet ölçülerinde (kocalarından) menfaat sağlamak haklarıdır; bu, Allah korkusu taşıyanlar üzerine bir borçtur.

Erhan Aktaş: 

Boşanmış kadınların geçimlerini meşru bir şekilde sağlamak, takvâ sahipleri için bir yükümlülüktür.

Kral Fahd: 

Boşanmış kadınlar için de marûf (hakkaniyet) ölçülerinde faydalanacakları bir mal olmalıdır. Bu, Allah korkusu taşıyanlar üzerine bir borçtur.

Hasan Basri Çantay: 

Boşanan kadınların da meşru´ suretde fâidelenmeleri haklarıdır ki bu, Allahdan korkanlar için bir vazifedir.

Muhammed Esed: 

Ve boşanmış kadınlar da güzel bir şekilde geçimlerini sağlama (hakkına) sahip olacaklardır. Bu, Allah´a karşı sorumluluk bilinci duyan herkes için bir görevdir.

Gültekin Onan: 

(Kocası tarafından) Boşanan (kadın)ların maruf (meşru) bir tarzda yararlanma (ve geçim pay)ları vardır. Bu sakınanlar üzerine bir hak (borç)tır.

Ali Fikri Yavuz: 

Boşanan kadınların da meşru bir şekilde faydalanmaları haklarıdır ki, bunun yerine getirilmesi, Allah’dan korkanlara bir vazifedir.

Portekizce: 

Proporcionar o necessário às divorciadas (para sua manutenção)é um dever dos tementes.

İsveççe: 

Även frånskilda kvinnor har rätt till skäligt underhåll. Detta är en plikt för de gudfruktiga.

Farsça: 

و [سزاوار است از سوی شوهران] به طور شایسته و متعارف، کالا و وسایل زندگی به زنان طلاق داده شده پرداخت شود که این حقّی لازم بر عهده پرهیزکاران است.

Kürtçe: 

بۆ تەڵاق دراوان ھەیە (بەسەر مێردەکانیانەوە) بەھرەمەند بکرێن (بە بڕێک پارە) بەباشی (ئەوە) پێویستە لەسەر پارێزکاران

Özbekçe: 

Талоқ қилинган аёлларга мақбул тарзда фойда бериш тақводорлар бурчидир.

Malayca: 

Dan isteri-isteri yang diceraikan berhak mendapat Mut'ah pemberian saguhati) dengan cara yang patut, sebagai satu tanggungan yang wajib atas orang-orang yang taqwa.

Arnavutça: 

Grave të lëshuara u takon kompensimi (sigurimi i shpenzimeve të jetesës) i caktuar (sipas mundësisë). Kjo është detyrë e besimtarëvet.

Bulgarca: 

На разведените жени - ползване според предписанието, - дълг е за богобоязливите.

Sırpça: 

Разведеним женама припада отпремнина у складу с прописом и на леп начин, и то је обавеза богобојазних.

Çekçe: 

Rozvedeným ženám pak náleží zaopatření podle zvyklostí uznaných, a to povinností je pro bohabojné.

Urduca: 

اِسی طرح جن عورتوں کو طلاق دی گئی ہو، انہیں بھی مناسب طور پر کچھ نہ کچھ دے کر رخصت کیا جائے یہ حق ہے متقی لوگوں پر

Tacikçe: 

Барои занони талоқшуда насибест шоиста, ки бар гардани мардони парҳезгор бошад.

Tatarca: 

Талак кылынган хатыннарга ирләре мал бирергә бурычлы, яхшылык белән хатын хакларын бирү тәкъва мөэминнәрнең хакы.

Endonezyaca: 

Kepada wanita-wanita yang diceraikan (hendaklah diberikan oleh suaminya) mut'ah menurut yang ma'ruf, sebagai suatu kewajiban bagi orang-orang yang bertakwa.

Amharca: 

ለተፈቱ ሴቶችም በችሎታ መጠን ዳረጎት አላቸው፡፡ አላህን በሚፈሩ ላይ ተደንግጓል፡፡

Tamilce: 

விவாகரத்து செய்யப்பட்ட பெண்களுக்கு நல்ல முறையில் பொருள் உதவி செய்ய வேண்டும். அல்லாஹ்வை அஞ்சுபவர்கள் மீது அது கடமையாகும்.

Korece: 

이흔한 여성들에게도 능력 에 따라 부양금을 주어야 하거늘 이것은 의로운 신앙인들의 의무라

Vietnamca: 

Những phụ nữ sau li dị vẫn còn quyền được hưởng cấp dưỡng phù hợp (theo lẽ truyền thống), đây là trách nhiệm của những người ngoan đạo.