Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

20

Sûredeki Ayet No: 

90

Ayet No: 

2438

Sayfa No: 

318

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَلَقَدْ قَالَ لَهُمْ هَارُونُ مِن قَبْلُ يَا قَوْمِ إِنَّمَا فُتِنتُم بِهِ ۖ وَإِنَّ رَبَّكُمُ الرَّحْمَٰنُ فَاتَّبِعُونِي وَأَطِيعُوا أَمْرِي

Çeviriyazı: 

veleḳad ḳâle lehüm hârûnü min ḳablü yâ ḳavmi innemâ fütintüm bih. veinne rabbekümü-rraḥmânü fettebi`ûnî veeṭî`û emrî.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

And olsun ki Harun daha önce onlara: "Ey kavmim! Siz bununla (buzağı ile) imtihana çekildiniz. Sizin gerçek Rabbiniz Rahmân'dır. Gelin bana uyun ve emrime itaat edin" demişti.

Diyanet İşleri: 

And olsun ki, Harun da onlara önceden: "Ey milletim! Siz bu buzağı ile sınanıyorsunuz. Sizin gerçek Rabbiniz Rahman'dır. Bana uyun, emrime itaat edin" demişti.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Andolsun ki Harun, daha önce onlara, ey kavmim demişti, siz bununla sınanmadasınız ancak ve şüphe yok ki Rabbiniz rahmandır, bana uyun ve emrime itaat edin.

Şaban Piriş: 

Daha önce Harun onlara: Ey Kavmim, siz ancak onunla sınanıyorsunuz. Sizin Rabbiniz Rahman’dır. Bana tabi olun ve emrime itaat edin, demişti.

Edip Yüksel: 

Harun ise: "Halkım, onunla sınanıyorsunuz. Rabbiniz Rahman'dır. Beni izleyin ve emrime uyun," diye onları önceden uyarmıştı.

Ali Bulaç: 

Andolsun, Harun bundan önce onlara: "Ey kavmim, gerçekten siz bununla fitneye düşürüldünüz (denendiniz). Sizin asıl Rabbiniz Rahman (olan Allah)dır; şu halde bana uyun ve emrime itaat edin" demişti.

Suat Yıldırım: 

Doğrusu, Harun onlara, bundan önce: “Ey milletim!” dedi, “siz bu heykel ile imtihana tâbi tutuldunuz. Şu kesindir ki sizin Rabbiniz Rahman'dır (çok şefkatli ve merhametlidir). O halde beni izleyin ve emrime itaat edin!”

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve muhakkak ki, Harun onlara daha evvel de demişti ki: «Ey kavmim! Siz bunun ile fitneye düşürülmüş oldunuz ve şüphe yok ki, sizin Rabbiniz Rahmân´dır. Artık bana tâbi olunuz, ve benim emrime itaat ediniz.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Yemin olsun, Hârun daha önce onlara şunu söylemişti: "Ey kavmim, siz bununla imtihan edildiniz. Sizin Rabbiniz o Rahman'dır. Artık bana uyun, emrime itaat edin!"

Bekir Sadak: 

Samiri: «Onlarin gormedikleri bir sey gordum ve o sana gelen elcinin bastigi yerden bir avuc avucladim. Bunu ziynet esyasinin eritildigi potaya attim. Nefsim boyle yaptirdi» dedi.

İbni Kesir: 

Andolsun ki

Adem Uğur: 

Hakikaten Harun, onlara daha önce: Ey kavmim! demişti, siz bunun yüzünden sadece fitneye uğradınız. Sizin Rabbiniz şüphesiz çok merhametli olan Allah´tır. Şu halde bana uyunuz ve emrime itaat ediniz.

İskender Ali Mihr: 

Ve andolsun ki Harun (A.S) daha önce, onlara şöyle dedi: “Ey kavmim, siz onunla sadece imtihan edildiniz! Ve muhakkak ki Rahmân, sizin Rabbinizdir. Artık bana tâbî olun ve emrime itaat edin.”

Celal Yıldırım: 

And olsun ki Harun da onlara daha önce, ey kavmim, demişti, siz ancak bu buzağıyla çetin bir imtihana tabi tutulmuşsunuzdur. Şüphesiz ki Rabbiniz Rahmân´dır. Artık bana uyun ve emrime itaat edin.

Tefhim ul Kuran: 

Andolsun, Harun bundan önce onlara: «Ey kavmim, gerçekten siz bununla fitneye düşürüldünüz (denendiniz) . Sizin asıl Rabbiniz Rahman (olan Allah) dır

Fransızca: 

Certes, Aaron leur avait bien auparavant : "ô mon peuple, vous êtes tombés dans la tentation (à cause du veau). Or, c'est le Tout Miséricordieux qui est vraiment votre Seigneur. Suivez-moi donc et obéissez à mon commandement".

İspanyolca: 

Ya antes les había dicho Aarón: «¡Pueblo! Sólo se os ha tentado con él. Vuestro Señor es el Compasivo. ¡Seguidme, pues, y obedeced mis órdenes!»

İtalyanca: 

Già Aronne li aveva avvertiti: «O popol mio, siete caduti nella tentazione! Il Compassionevole è veramente il vostro Signore. Seguitemi allora e obbedite ai miei ordini».

Almanca: 

Und gewiß, bereits sagte Harun zu ihnen vorher: "Meine Leute! Ihr wurdet mit ihm nur der Fitna ausgesetzt. Und euer HERR ist gewiß Der Allgnade Erweisende. Also folgt mir und gehorcht meiner Anweisung!"

Çince: 

以前哈伦确已对他们说:我的宗族啊!你们只是为牛犊所迷惑,你们的主,确是至仁主。你们应当顺从我,当服从我的命令。

Hollandaca: 

En Aäron had vroeger wel tot hen gezegd: O mijn volk! door dit kalf wordt gij slechts beproefd; want uw Heer is barmhartig: volgt mij dus en gehoorzaamt mijn bevel.

Rusça: 

Харун (Аарон) сказал им до этого: "О мой народ! Вас искушают этим. Ваш Господь - Милостивый. Следуйте за мной и повинуйтесь моим велениям".

Somalice: 

wuxuunau yidhi Haaruun mar hore qoomkayow waa uun laydinku fidmeeyey, Eebihiinna waa Raxmaan ee i raaca, adeecana amarkayga.

Swahilice: 

Na hakika Harun alikwisha waambia kabla yake: Enyi watu wangu! Hakika nyinyi mmetiwa mtihanini tu kwa kitu hiki. Na kwa yakini Mola wenu Mlezi ni Arrahmani, Mwingi wa Rehema. Basi nifuateni mimi, na t'iini amri yangu!

Uygurca: 

شەك - شۈبھىسىزكى، ھارۇن ئۇلارغا (مۇسا قايتىپ كېلىشتىن) بۇرۇن: «ئى قەۋمىم! سىلەر موزاي بىلەن قايمۇقتۇرۇلدۇڭلار، سىلەرنىڭ پەرۋەردىگارىڭلار مەرھەمەتلىك اﷲ دۇر، ماڭا بوي سۇنۇڭلار، (موزايغا چوقۇنۇشنى تەرك ئېتىش بىلەن) بۇيرىقىمغا ئىتائەت قىلىڭلار!» دېدى

Japonca: 

ハールーンは(この事の)前に,充分にかれらに言った。「人びとよ。あなたがたはこれによって試みられるのです。主は,本当に慈悲深い方です。だからわたしに従い,わたしの命令に服従しなさい。」

Arapça (Ürdün): 

«ولقد قال لهم هارون من قبل» أي قبل أن يرجع موسى «يا قوم إنما فُتنْتم به وإنَّ ربكم الرحمن فاتَّبعوني» في عبادته «وأطيعوا أمري» فيها.

Hintçe: 

और हारून ने उनसे पहले कहा भी था कि ऐ मेरी क़ौम तुम्हारा सिर्फ़ इसके ज़रिये से इम्तिहान किया जा रहा है और इसमें शक नहीं कि तम्हारा परवरदिगार (बस खुदाए रहमान है) तो तुम मेरी पैरवी करो और मेरा कहा मानो

Tayca: 

และโดยแน่นอน ฮารูนกล่าวกับพวกเขาก่อนว่า “โอ้กลุ่มชนของฉันเอ๋ย แท้จริงพวกท่านถูกทดสอบให้หลงเสียแล้ว และแท้จริงพระเจ้าของพวกท่านนั้นคือพระผู้ทรงกรุณาปรานี ดังนั้นพวกท่านจงปฏิบัติตามฉัน และจงเชื่อฟังคำสั่งของฉัน

İbranice: 

אהרון כבר הזהיר אותם מקודם: 'הוי, בני עמי! העגל אינו אלא מבחן לכם, וריבונכם הוא הרחמן, על כן, לכו בעקבותיי וצייתו להוראותיי

Hırvatça: 

A njima je Harun još prije govorio: "O narode moj, vi ste njime samo u iskušenje dovedeni; Gospodar vaš je Svemilosni, zato slijedite mene i slušajte naređenje moje."

Rumence: 

Aaron le spusese mai înainte: “O, popor al meu! Aţi fost puşi la încercare prin el. Domnul vostru este Milostivul. Urmaţi-mă şi daţi ascultare poruncii mele.”

Transliteration: 

Walaqad qala lahum haroonu min qablu ya qawmi innama futintum bihi wainna rabbakumu alrrahmanu faittabiAAoonee waateeAAoo amree

Türkçe: 

Yemin olsun, Hârun daha önce onlara şunu söylemişti: "Ey kavmim, siz bununla imtihan edildiniz. Sizin Rabbiniz o Rahman'dır. Artık bana uyun, emrime itaat edin!"

Sahih International: 

And Aaron had already told them before [the return of Moses], "O my people, you are only being tested by it, and indeed, your Lord is the Most Merciful, so follow me and obey my order."

İngilizce: 

Aaron had already, before this said to them: "O my people! ye are being tested in this: for verily your Lord is (Allah) Most Gracious; so follow me and obey my command."

Azerbaycanca: 

Harun isə bundan (Musa Tur dağından qayıtmamışdan) əvvəl onlara belə demişdi: “Ey ümmətim! Siz bununla (hansınızın əqidəcə möhkəm, hansınızın şəkkak olduğunu ayırd etmək məqsədilə Allah tərəfindən) yalnız imtahana çəkildiniz. Sizin Rəbbiniz, şübhəsiz ki, Rəhmandır. Mənə tabe olub əmrimə itaət edin!”

Süleyman Ateş: 

Önceden Harun, kendilerine: "Ey kavmim, andolsun siz bununla sınandınız. Rabbiniz, o çok esirgeyendir. Bana uyun, buyruğuma ita'at edin!" demişti.

Diyanet Vakfı: 

Hakikaten Harun, onlara daha önce: Ey kavmim! demişti, siz bunun yüzünden sadece fitneye uğradınız. Sizin Rabbiniz şüphesiz çok merhametli olan Allah'tır. Şu halde bana uyunuz ve emrime itaat ediniz.

Erhan Aktaş: 

Ant olsun ki, Hârûn, daha önce onlara: “Ey halkım! Kuşku yok ki siz bununla sınava çekildiniz. Kuşkusuz sizin Rabb’iniz Rahmân’dır. Gelin bana uyun ve buyruklarıma tabi olun.” demişti.

Kral Fahd: 

Hakikaten Harun, onlara daha önce: Ey kavmim! demişti, siz bunun yüzünden sadece fitneye uğradınız. Sizin Rabbiniz, Rahmân (şüphesiz çok merhametli) olan Allah'tır. Şu halde bana uyunuz ve emrime itaat ediniz.

Hasan Basri Çantay: 

Andolsun Harun onlara daha evvel: «Ey Kavmim, siz bu (buzağı) ile ancak imtihaana çekildiniz. Sizin hakıykî Rabbiniz çok esirgeyen (Allahdır). Haydi bana tâbi olun. Benim emrime itaat edin» demişdi.

Muhammed Esed: 

Oysa, (Musa daha dönmeden) önce Harun, onlara: "Ey kavmim!" demişti, "Bu (put)la çok kötü bir biçimde ayartılmaktasınız; çünkü, unutmayın, sizin Rabbiniz O sınırsız rahmet Sahibidir! Öyleyse, bana uyun ve emrime itaat edin!"

Gültekin Onan: 

Andolsun, Harun bundan önce onlara: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

Yemin olsun ki, (Musa Tûr’dan dönmeden) daha önce Harûn buzağıya tapanlara şöyle demişti: “- Ey kavmim! Siz bununla (buzağı ile) imtihana çekildiniz. Sizin gerçek Rabbiniz, RAHMAN’dır. (Çok bağışlayan Allah’dır). Gelin bana uyun ve emrime itaat edin.”

Portekizce: 

Aarão já lhes havia dito: Ó povo meu, com isto vós somente fostes tentados; sabei que vosso Senhor é o Clemente.Segui-me, pois, e obedecei a minha ordem!

İsveççe: 

Och tidigare hade Aron sagt till dem: "Här har ni prövats, mitt folk, [och inte bestått provet]; er Herre är den Nåderike [och ingen annan]! Följ nu mig och lyd mina befallningar!"

Farsça: 

و به راستی هارون پیش از این به آنان گفته بود: ای قوم من! شما به وسیله این گوساله مورد امتحان قرار گرفته اید، و بی تردید پروردگارتان [خدای] رحمان است، بنابراین از من [که پیامبر او هستم] پیروی کنید و فرمانم را اطاعت نمایید.

Kürtçe: 

سوێند بەخوا بەڕاستی ھارون پێی ووتن لەوەو پێش ئەی گەلەکەم بێگومان ئێوە بەم (گوێرەکەیە) تاقیکرانەوە (گومڕا بوون) بەڕاستی پەروەردگاری ئێوە خوای میھرەبانە کەواتە شوێنی من بکەون گوێرایەڵی فەرمانی من بن

Özbekçe: 

Батаҳқиқ, илгари Ҳорун уларга: «Эй қавмим, бу билан фитнага дучор қилиндингиз, холос. Шубҳасиз, Роббингиз Роҳмандир. Бас, менга эргашинг. Менинг амримга итоат қилинг», деган эди.

Malayca: 

Dan demi sesungguhnya, Nabi Harun telahpun berkata kepada mereka sebelum itu: "Wahai kaumku, sesungguhnya kamu hanya diperdayakan dengan patung itu, dan sesungguhnya Tuhan kamu ialah Allah yang melimpah-limpah rahmatNya; oleh itu, ikutlah daku dan taatlah akan perintahku".

Arnavutça: 

E, atyre – Haruni u ka thënë qysh më parë: “O populli im! Ju, me këtë, vetëm jeni sjellë në sprovë, e Zoti juaj është Mëshirues, andaj pasomëni mu dhe dëgjoni urdhërin tim!”

Bulgarca: 

А Харун още преди бе им казал: “О, народе мой, това е само изпитание за вас. Всемилостивия е вашият Господ. Последвайте ме и се подчинете на моята повеля!”

Sırpça: 

А њима је Арон још пре говорио: „О народе мој, ви сте тиме само стављени у искушење; ваш Господар је Свемилосни, зато следите мене и слушајте моја упуства.“

Çekçe: 

Již předtím jim Árón říkal: 'Lide můj, vy jste tím jen zkoušeni a Pán váš je věru milosrdný; následujte mne a rozkaz můj poslouchejte!'

Urduca: 

ہارونؑ (موسیٰؑ کے آنے سے) پہلے ہی ان سے کہہ چکا تھا کہ "لوگو، تم اِس کی وجہ سے فتنے میں پڑ گئے ہو، تمہارا رب تو رحمٰن ہے، پس تم میری پیروی کرو اور میری بات مانو"

Tacikçe: 

Ҳорун низ пеш аз ин ба онҳо гуфта буд: «Эй қавми ман, шуморо ба ин гӯсола озмудаанд. Парвардигори шумо Худои раҳмон аст. Аз паи ман биёед ва фармонбардори ман бошед!»

Tatarca: 

Муса таудан кайтмас борын Һарун әйткән иде: "Ий кавемем, сез ошбу бозау белән бәлаләндегез, зинһар аңа гыйбадәт итмәгез, хакыйкатьтә сезнең Раббыгыз – рәхмәт иясе Аллаһу тәгаләдер, миңа иярегез вә минем әмеремә итагать итегез!"

Endonezyaca: 

Dan sesungguhnya Harun telah berkata kepada mereka sebelumnya: "Hai kaumku, sesungguhnya kamu hanya diberi cobaan dengan anak lembu. itu dan sesungguhnya Tuhanmu ialah (Tuhan) Yang Maha Pemurah, maka ikutilah aku dan taatilah perintahku".

Amharca: 

ሃሩንም ከዚህ በፊት በእርግጥ አላቸው፡- «ሕዝቦቼ ሆይ! (ይህ) በእርሱ የተሞከራችሁበት ብቻ ነው፡፡ ጌታችሁም አልረሕማን ነው፡፡ ተከተሉኝም፡፡ ትዕዛዜንም ስሙ፡፡»

Tamilce: 

இன்னும், இதற்கு முன்னர் திட்டவட்டமாக ஹாரூன் அவர்களுக்கு கூறினார்: “என் சமுதாயமே! நிச்சயமாக இதன்மூலம் நீங்கள் சோதிக்கப்பட்டுள்ளீர்கள். நிச்சயமாக உங்கள் இறைவன் ரஹ்மான்தான். ஆகவே, என்னைப் பின்பற்றுங்கள். இன்னும், என் கட்டளைக்கு கீழ்ப்படியுங்கள்.”

Korece: 

이전에 이미 아론이 백성 들이여 실로 너희가 그것으로 시 험을 받았노라 너희의 주님은 가 장 자애로우신 분이시라 그러므로나를 따르고 내 말에 순종하라

Vietnamca: 

Và quả thật Harun đã bảo họ trước đó: “Hỡi dân ta! Các người chỉ bị thử thách bởi nó và quả thật Thượng Đế của các người là Đấng Độ Lượng. Bởi thế, các người hãy nghe theo Ta và tuân lệnh Ta.”

Ayet Linkleri: 

Rubu tag: 

Hizb tag: