Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

24

Sûredeki Ayet No: 

64

Ayet No: 

2855

Sayfa No: 

359

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

أَلَا إِنَّ لِلَّهِ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ ۖ قَدْ يَعْلَمُ مَا أَنتُمْ عَلَيْهِ وَيَوْمَ يُرْجَعُونَ إِلَيْهِ فَيُنَبِّئُهُم بِمَا عَمِلُوا ۗ وَاللَّهُ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمٌ

Çeviriyazı: 

elâ inne lillâhi mâ fi-ssemâvâti vel'arḍ. ḳad ya`lemü mâ entüm `aleyh. veyevme yürce`ûne ileyhi feyünebbiühüm bimâ `amilû. vellâhü bikülli şey'in `alîm.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Bilmiş olun ki, göklerde ve yerde ne varsa Allah'ındır. O, sizin ne yolda, ne durumda olduğunuzu iyi bilir. Huzuruna döndürülecekleri günde ise, yapmış olduklarını hemen kendilerine haber verir. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir..

Diyanet İşleri: 

Dikkat edin; göklerde ve yerde olanlar Allah'ındır. O, içinde bulunduğunuz durumu da, kendisine döndürüleceğiniz günü de gerçekten bilir. Onlara işlediklerini haber verir. Allah herşeyi bilir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Bilin ki Allah'ındır ne varsa göklerde ve yeryüzünde. Neyle oyalandığınızı mutlaka bilir ve dönüp tapısına vardığınız gün, ne yaptıklarını mutlaka haber verecek ve Allah, her şeyi bilir.

Şaban Piriş: 

Şunu iyi bilin ki; Göklerde ve yerde ne varsa Allah’ındır. O, sizin üzerinde bulunduğunuz şeyi bilmektedir ve de O'na döndürülecekleri gün, yapmakta oldukları amelleri kendilerine haber verecektir. Allah, her şeyi bilmektedir.

Edip Yüksel: 

Göklerde ve yerde olanlar hep ALLAH'a aittir. İçinde bulunduğunuz her durumu bilir. Nitekim kendisine döndürülecekleri gün, yaptıkları her şeyi onlara bildirecektir. ALLAH her şeyi bilendir.

Ali Bulaç: 

Dikkatli olun; göklerde ve yerde olanların hepsi Allah'ındır. O, üzerinde bulunduğunuz şeyi elbette bilir. Ve O'na döndürülecekleri gün, yaptıklarını kendilerine haber verecektir. Allah, herşeyi bilendir.

Suat Yıldırım: 

Dikkat edin! Göklerde ve yerde ne varsa Allah'ındır. O şu anda içinde bulunduğunuz durumu da pek iyi biliyor. İnsanların kendi huzuruna götürülecekleri büyük duruşma günü, yapmış oldukları şeyleri tek tek kendilerine bildirip karşılığını verecektir. Allah her şeyi pek iyi bilir. [2,144; 26,218-220; 10,61; 11,5; 18,49; 75,13]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Haberiniz olsun, iyi biliniz. Göklerde ve yerde ne varsa şüphe yok ki, Allah´ındır. Muhakkak ki, sizin üzerinde olduğunuz hâli ve ona döndürülecekleri günü bilir. Artık onlara yapmış olduklarını haber verecektir. Ve Allah her şeyi bihakkın bilendir.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Gözünüzü açın! Göklerde ne var, yerde ne varsa yalnız Allah'ındır. O sizin ne hal üzere olduğunuzu bilir. Bir gün O'na döndürülecekler de O onlara, yapıp ettiklerini haber verecektir. Allah her şeyi iyice bilmektedir.

Bekir Sadak: 

De ki: «Onu, goklerin ve yerin sirrini bilen indirmistir. suphesiz O, bagislayandir, merhamet edendir.»

İbni Kesir: 

Dikkat edin, göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah´ındır. O, içinde bulunduğunuz durumu da, kendisine döndürüleceğiniz günü de muhakkak bilir. Onlara işlediklerini haber verecektir. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir.

Adem Uğur: 

Bilmiş olun ki, göklerde ve yerde ne varsa Allah´ındır. O, sizin ne yolda olduğunuzu iyi bilir. İnsanlar O´nun huzuruna döndürüldükleri gün yapmış olduklarını onlara hemen bildirir. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir.

İskender Ali Mihr: 

Muhakkak ki göklerde ve yeryüzünde olanlar Allah´ın değil mi? O, sizin üzerinizde olduğunuz şeyi (kalplerinizde olanı) biliyordu. Ve böylece, O´na döndürüldükleri gün, onlara yaptıkları şeyleri haber verecek. Ve Allah, herşeyi en iyi bilendir.

Celal Yıldırım: 

Haberiniz olsun ki, göklerde, ve yerde olanlar Allah´ındır. Üzerinde bulunduğunuz durumu ve (insanların) kendisine döndürüleceği günü çok iyi bilir de onlara neler yaptıklarını bir bir açık-seçik haber verir. Allah her şeyi bilir..

Tefhim ul Kuran: 

Dikkatli olun

Fransızca: 

C'est à Allah, vraiment, qu'appartient tout ce qui est dans les cieux et sur la terre. Il sait parfaitement l'état dans lequel vous êtes, et le Jour où les hommes seront ramenés vers Lui, Il les informera alors de ce qu'ils oeuvraient. Allah est Omniscient.

İspanyolca: 

¿No es de Alá lo que está en los cielos y en la tierra? Él conoce vuestra situación. Y el día que sean devueltos a Él, ya les informará de lo que hicieron. Alá es omnisciente.

İtalyanca: 

In verità ad Allah [appartiene] tutto ciò che è nei cieli e sulla terra. Egli conosce le vostre condizioni e nel Giorno in cui li ricondurrà a Sé li informerà a proposito del loro agire. Allah conosce ogni cosa.

Almanca: 

Ja! ALLAH gehört zweifelsohne alles, was in Himmeln und auf Erden ist. Bereits kennt ER genau das, woran ihr seid, und den Tag, an dem sie zu Ihm zurückgebracht werden, dann wird ER ihnen kundtun über das, was sie taten. Und ALLAH ist über alles allwissend.

Çince: 

真的,天地万物,确是真主的。他确已知道你们的实情。 当他们被召到主那里之日,他要把他们的行为告诉他们。真主是全知万事的。

Hollandaca: 

Behoort niet alles wat in den hemel en op aarde is, aan God? Hij weet wel in welken staat gij u bevindt, en op een zekeren dag zullen zij voor hem worden verzameld, en hij zal hun verklaren wat zij hebben bedreven; want God kent alle dingen.

Rusça: 

Воистину, Аллаху принадлежит то, что на небесах и на земле. Он знает ваше положение и тот день, когда они будут возвращены к Нему. Он поведает им о том, что они совершили. Аллаху известно обо всякой вещи.

Somalice: 

Eebaa iska Leh waxa ku Sugan Samooyinka iyo Dhulka, waana Ogyahay Waxaad ku Sugantihiin, iyo Maalinta loo Celin Xaggiisa, oo uga Warami waxay Camal faleen, Eebana wax kasta waa Ogyahay.

Swahilice: 

Jueni kuwa hakika ni vya Mwenyezi Mungu vilivyomo mbinguni na ardhini. Hakika Yeye anajua mlio nayo. Na siku mtapo rudishwa kwake atawaeleza waliyo yafanya. Na Mwenyezi Mungu ni Mjuzi wa kila kitu.

Uygurca: 

بىلىڭلاركى، ئاسمانلاردىكى ۋە زېمىندىكى نەرسىلەرنىڭ ھەممىسى اﷲ نىڭدۇر (يەنى اﷲ نىڭ مۈلكىدۇر، اﷲ نىڭ مەخلۇقاتىدۇر، اﷲ نىڭ تەسەررۇپى ئاستىدىدۇر)، اﷲ سىلەرنىڭ ئەمەلىي ئەھۋالىڭلارنى بىلىپ تۇرىدۇ، بەندىلەر اﷲ نىڭ دەرگاھىغا قايتۇرۇلىدىغان كۈندە (يەنى قىيامەت كۈنىدە) اﷲ ئۇلارنىڭ قىلغان ئىشلىرىنى ئۇلارغا ئېيتىپ بېرىدۇ، اﷲ ھەممە نەرسىنى بىلگۈچىدۇر

Japonca: 

聞け,天と地の凡ての有はアッラーの有である。かれは,あなたがたのあるが儘を確と知っておられる。かれらがかれの許に帰される日,かれはかれらの行ったことを,かれらに告げ知らせるであろう。アッラーは凡てのことをよく知っておられる。

Arapça (Ürdün): 

«ألا إنَّ لله ما في السماوات والأرض» ملكا وخلفا وعبيدا «قد يعلم ما أنتم» أيها المكلفون «عليه» من الإيمان والنفاق «و» يعلم «يوم يرجعون إليه» فيه التفات عن الخطاب إلى من يكون «فينبئهم» فيه «بما عملوا» من الخير والشر «والله لكل شيء» من أعمالهم وغيرها «عليم».

Hintçe: 

ख़बरदार जो कुछ सारे आसमान व ज़मीन में है (सब) यक़ीनन ख़ुदा ही का है जिस हालत पर तुम हो ख़ुदा ख़ूब जानता है और जिस दिन उसके पास ये लोग लौटा कर लाएँ जाएँगें तो जो कुछ उन लोगों ने किया कराया है बता देगा और ख़ुदा तो हर चीज़ से खूब वाकिफ है

Tayca: 

พึงรู้เถิดว่า แท้จริงสิ่งที่อยู่ในชั้นฟ้าทั้งหลายและแผ่นดินนั้น เป็นกรรมสิทธิ์ของอัลลอฮ์ แน่นอน อัลลอฮ์ทรงรอบรู้สิ่งที่พวกเจ้ามีสภาพเป็นอยู่ และวันที่พวกเขาจะถูกนำกลับไปสู่พระองค์ ดังนั้น พระองค์จะทรงแจ้งแก่พวกเขาในสิ่งที่พวกเขาได้กระทำไว้ และอัลลอฮ์เป็นผู้ทรงรอบรู้ทุกสิ่ง

İbranice: 

אך, לאלוהים מה שבשמים ובארץ. אכן הוא יודע מה שבתוככם, ואת היום שבו יושבו אליו, ימסור להם את קורות מעשיהם. אלוהים בקי בכל דבר

Hırvatça: 

Allahovo je sve što je na nebesima i na Zemlji, On sigurno zna kakvi ste vi, i On će ih obavijestiti o svemu što su uradili na Dan kad se budu Njemu vratili. A Allah sve dobro zna!

Rumence: 

Nu ale lui Dumnezeu sunt cele în ceruri şi de pe pământ? El ştie cum sunteţi voi. El ştie Ziua când vor fi întorşi la El. Atunci El le va da ştire despre faptele lor. Dumnezeu este Atotştiutor.

Transliteration: 

Ala inna lillahi ma fee alssamawati waalardi qad yaAAlamu ma antum AAalayhi wayawma yurjaAAoona ilayhi fayunabbiohum bima AAamiloo waAllahu bikulli shayin AAaleemun

Türkçe: 

Gözünüzü açın! Göklerde ne var, yerde ne varsa yalnız Allah'ındır. O sizin ne hal üzere olduğunuzu bilir. Bir gün O'na döndürülecekler de O onlara, yapıp ettiklerini haber verecektir. Allah her şeyi iyice bilmektedir.

Sahih International: 

Unquestionably, to Allah belongs whatever is in the heavens and earth. Already He knows that upon which you [stand] and [knows] the Day when they will be returned to Him and He will inform them of what they have done. And Allah is Knowing of all things.

İngilizce: 

Be quite sure that to Allah doth belong whatever is in the heavens and on earth. Well doth He know what ye are intent upon: and one day they will be brought back to Him, and He will tell them the truth of what they did: for Allah doth know all things.

Azerbaycanca: 

Bilin və agah olun ki, göylərdə və yerdə nə varsa, (hamısı) Allahındır. O, həqiqətən, sizin nə əməl sahibi olduğunuzu (hansı məzhəbə qulluq etdiyinizi) bilir. Allah (məxluqatın, yaxud münafiqlərin dirilib) Onun hüzuruna qaytarılacaqları gün (qiyamət günü) onlara (dünyada) nə etdiklərini bildirəcəkdir. Allah hər şeyi biləndir!

Süleyman Ateş: 

İyi bilinki göklerde ve yerde olanlar hep Allah'ındır. O, sizin ne iş üzerinde bulunduğunuzu, (ne yaptığınızı, içinizde nasıl bir niyet taşıdığınızı) bilir. O'na döndürülüp götürüldükleri gün, ne yaptıklarını onlara haber verir. Allah, her şeyi bilendir.

Diyanet Vakfı: 

Bilmiş olun ki, göklerde ve yerde ne varsa Allah'ındır. O, sizin ne yolda olduğunuzu iyi bilir. İnsanlar O'nun huzuruna döndürüldükleri gün yapmış olduklarını onlara hemen bildirir. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir.

Erhan Aktaş: 

Unutmayın! Göklerde ve yerde olan her şey Allah’ındır. O sizin ne üzerinde olduğunuzu kesinlikle bilir. O’na döndürüldükleri gün, onlara yaptıklarını haber verecektir. Allah, Her Şeyi En İyi Bilen’dir.

Kral Fahd: 

Bilmiş olun ki, göklerde ve yerde ne varsa Allah'ındır. O, sizin ne yolda olduğunuzu iyi bilir. İnsanlar O'nun huzuruna döndürüldükleri gün yapmış olduklarını onlara hemen bildirir. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir.

Hasan Basri Çantay: 

Gözünüzü açın: Şübhesiz göklerde ve yerde ne varsa Allahındır. O, sizin ne üzerinde bulunduğunuzu ve (muhaaliflerin) kendisine döndürü (lüb götürü) lecekleri günü muhakkak biliyor. Onlara neler yapdıklarını haber verecekdir O. Allah her şey´i hakkıyle bilendir.

Muhammed Esed: 

Unutmayın, göklerde ve yerde var olan her şey Allah´a aittir; (ve dolayısıyla) sizin içinde bulunduğunuz durumu ve güttüğünüz amacı çok iyi bilmektedir O! Ve (yaşayan herkes) bir gün O´na geri dönecek; ve o zaman O, (hayattayken) yapıp ettikleri her şeyi kendilerine haber verecek; çünkü, Allah her şeyi bütün gerçeğiyle bilir.

Gültekin Onan: 

Dikkatli olun

Ali Fikri Yavuz: 

Dikkat edin! Muhakkak ki göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah’ındır. O, sizin hangi inanç üzerinde olduğunuzu biliyor. Kendisine döndürülecekleri kıyamet gününde de, Allah onların dünyada yaptıklarını kendilerine haber verecektir. Allah her şeyi bilir.

Portekizce: 

Não é, acaso, certo, que é de Deus tudo quanto há nos céus e na terra? Sem dúvida que Ele conhece os vossossentimentos. E no dia em que (os humanos) retornarem a Ele, inteirá-los-á de tudo quanto houverem feito, porque Deus éOnisciente.

İsveççe: 

Allt i himlarna och på jorden tillhör förvisso Gud. Han vet vad era tankar sysslar med och vart ni syftar och den Dag då [alla] förs åter till Honom skall Han låta dem veta vad deras handlingar [var värda]. Gud har kunskap om allt.

Farsça: 

آگاه باشید! که آنچه در آسمان ها و زمین است فقط در سیطره مالکیّت و فرمانروایی خداست. به یقین آنچه را که شما [از حالات، اعمال و خواسته ها] بر آن هستید می داند، و روزی را که [برای حسابرسی] به سوی او باز گردانده می شوند، پس آنان را به آنچه انجام داده اند، آگاه می کند و خدا به همه چیز داناست.

Kürtçe: 

بێداربنەوە بەڕاستی تەنھا بۆ خوایە ئەوەی کە لە ئاسمانەکان و زەویدایە بێگومان خوا ئاگادارە بەتەواوی ئەو شتانەی ئێوەی لەسەرن، وە بەو(کارانەیشی کە دەیکەن) ئەو ڕۆژەش کە دەگەڕێنرێنەوە لای خوا ئەوسا ئاگاداریان دەکاتەوە بەو کردەوانەی کردوویانە وە خوا بەھەموو شتێک ئاگادارە

Özbekçe: 

Огоҳ бўлинглар! Албатта, осмонлару ердаги нарсалар Аллоҳникидир. У зот сизнинг қай ҳолатда эканингизни яхши биладир. Унинг Ўзига қайтариладиган кунда эса, қилган амаллари ҳақида уларга хабар берур. Аллоҳ ҳар бир нарсани ўта билгувчи зотдир.

Malayca: 

Ketahuilah! Sesungguhnya Allah jualah yang menguasai segala yang ada di langit dan di bumi. Sesungguhnya Ia mengetahui keadaan yang kamu berada padanya (wahai umat manusia); dan pada hari umat manusia itu kembali kepadaNya, maka Ia akan menerangkan kepada mereka segala yang mereka kerjakan, kerana sesungguhnya Allah Maha Mengetahui akan tiap tiap sesuatu.

Arnavutça: 

E, me të vërtetë, të Perëndisë janë gjithçka gjendet në qiej dhe në Tokë. Ai, di se në çfarë gjendje jeni. Dhe – di Ditën kur ata do të kthehen tek Ai, e do t’i laj¬mërojë ata për veprat që kanë punuar. E, Perëndia, është i dijshëm për çdo gjë!

Bulgarca: 

Да, на Аллах е всичко на небесата и на земята. Знае Той вашето положение. В Деня, когато бъдат върнати при Него, ще ги извести какво са вършили. Аллах знае всяко нещо.

Sırpça: 

Аллахово је све што је на небесима и на Земљи, Он сигурно зна какви сте ви, и Он ће да их обавести о свему што су урадили на Дан кад се Њему буду вратили. А Аллах све добро зна!

Çekçe: 

Což nepatří Bohu vše, co na nebesích je i na zemi? On již dobře ví, jak je to s vámi; v den, kdy lidé budou k Němu navráceni, On jim oznámí, co vlastně dělali. A Bůh vševědoucí je o každé věci.

Urduca: 

خبردار رہو، آسمان و زمین میں جو کچھ ہے اللہ کا ہے تم جس روش پر بھی ہو اللہ اُس کو جانتا ہے جس روز لوگ اُس کی طرف پلٹیں گے وہ اُنہیں بتا دے گا کہ وہ کیا کچھ کر کے آئے ہیں وہ ہر چیز کا علم رکھتا ہے

Tacikçe: 

Аз они Худост ҳар чӣ дар осмонҳову замин аст. Медонад, ки шумо бар чӣ коред. Ва он рӯз, ки ба Ӯ бозгардонда шаванд, ононро аз корҳое, ки кардаанд, огоҳ созад. Ва Худо бар ҳар чизе доност!

Tatarca: 

Әгаһ булыгыз, җирдә вә күкләрдә булган нәрсәләр Аллануныкыдыр. Сез Аллаһуга итагать итәсезме яки Аңа каршы барасызмы, аны Ул белер, дәхи монафикъларның җәза өчен Аңа кайтачак көннәрендә белер, һәм эшләгән явыз эшләрен үзләренә белдерер, Аллаһ һәрнәрсәне белә.

Endonezyaca: 

Ketahuilah sesungguhnya kepunyaan Allahlah apa yang di langit dan di bumi. Sesungguhnya Dia mengetahui keadaan yang kamu berada di dalamnya (sekarang). Dan (mengetahui pula) hati (manusia) dikembalikan kepada-Nya, lalu diterangkan-Nya kepada mereka apa yang telah mereka kerjakan. Dan Allah Maha mengehui segala sesuatu.

Amharca: 

ንቁ! በሰማያትና በምድር ያለው ሁሉ የአላህ ብቻ ነው፡፡ እናንተ በእርሱ ላይ ያላችሁበትን ኹኔታ በእርግጥ ያውቃል፡፡ ወደእርሱ የሚመለሱበትን ቀንም (ያውቃል)፡፡ የሠሩትንም ሁሉ ይነግራቸዋል፡፡ አላህም ነገሩን ሁሉ ዐዋቂ ነው፡፡

Tamilce: 

அறிந்து கொள்ளுங்கள்! நிச்சயமாக வானங்களிலும் பூமியிலும் உள்ளவை அல்லாஹ்விற்கே சொந்தமானவையாகும். திட்டமாக நீங்கள் இருக்கும் நிலையை அவன் நன்கறிவான். இன்னும், (நபியின் கட்டளைக்கு மாறுசெய்த) அவர்கள் அந்நாளில் அவனிடம் அவர்கள் திரும்பக் கொண்டு வரப்படும்போது, ஆக, அவர்கள் செய்ததை அவன் அவர்களுக்கு அறிவிப்பான். இன்னும், அல்லாஹ் எல்லாவற்றையும் நன்கறிந்தவன் ஆவான்.

Korece: 

실로 하늘과 대지에 있는 모 든 것이 하나님의 권능안에 있나 니 그분께서는 너희의 상태를 알 고 계시니라 그리하여 그들이 그 분께로 소환되어 가는 날 그분께 서는 그들이 행하였던 모든 사실을그들에게 알려 주시리니 실로 하나님은 모든 것을 알고 계시니라

Vietnamca: 

Quả thật, vạn vật trong các tầng trời và trái đất đều là của Allah. Ngài chắc chắn biết rõ điều mà các ngươi định làm, (và rồi đây) vào một Ngày họ sẽ được trở về trình diện Ngài để Ngài cho họ biết về những gì họ đã làm. Quả thật, Allah biết rõ tất cả mọi thứ.