Arapça:
وَأَنكِحُوا الْأَيَامَىٰ مِنكُمْ وَالصَّالِحِينَ مِنْ عِبَادِكُمْ وَإِمَائِكُمْ ۚ إِن يَكُونُوا فُقَرَاءَ يُغْنِهِمُ اللَّهُ مِن فَضْلِهِ ۗ وَاللَّهُ وَاسِعٌ عَلِيمٌ
Çeviriyazı:
venkiḥü-l'eyâmâ minküm veṣṣâliḥîne min `ibâdiküm veimâiküm. iy yekûnû füḳarâe yugnîhimü-llâhü min faḍlih. vellâhü vâsi`un `alîm.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Aranızdaki bekarları, kölelerinizden ve cariyelerinizden iyi davranışta olanları evlendirin. Eğer bunlar fakir iseler, Allah kendi lütfu ile onları zenginleştirir. Allah, (lütfu) geniş olan ve (her şeyi) bilendir.
Diyanet İşleri:
İçinizdeki bekarları, kölelerinizden ve cariyelerinizden iyi olanları evlendirin. Eğer yoksul iseler, Allah onları lütfü ile zenginleştirir. Allah lütfü bol olandır, bilendir.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Sizden bekar olanları ve kölelerinizden, cariyelerinizden temiz olanları nikahlayıp evlendirin; yoksulsalar Allah, lutfuyla zengin eder onları ve Allah'ın lütfü boldur ve o, her şeyi bilir.
Şaban Piriş:
İçinizden bekârları, köle ve cariyelerinizden salih olanları evlendirin. Eğer fakir iseler, Allah, onları lütfu ile zenginleştirir. Allah, (hayrı, ihsanı) geniş/boldur, her şeyi bilendir.
Edip Yüksel:
Bekarlarınızı, erdemli kadın ve erkek hizmetçilerinizi evlendiriniz; eğer yoksul iseler, ALLAH onları kendi lütfundan zengin edecektir. ALLAH Cömerttir, Bilendir.
Ali Bulaç:
İçinizde evli olmayanları, kölelerinizden ve cariyelerinizden salih olanları evlendirin. Eğer fakir iseler Allah, Kendi fazlından onları zengin eder. Allah geniş (nimet sahibi)dir, bilendir.
Suat Yıldırım:
İçinizden evli olmayanları, köle ve cariyelerinizden evlenmeye müsait olanları evlendirin! Eğer fakir iseler, Allah lütfu ile onların ihtiyaçlarını giderir. Çünkü Allah'ın lütfu geniştir. Her şeyi hakkıyla bilir (ihtiyaçları ve lütfa lâyık olanları da bilir).
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve sizden olan bekarları ve kölelerinizden, cariyelerinizden salâh-ı hali olanları evlendiriniz. Eğer yoksul oldular ise Allah onları fazlından zengin kılar ve Allah vâsidir, alîmdir.
Yaşar Nuri Öztürk:
İçinizden bekârları/dulları, bir de erkek hizmetçilerinizden ve halayıklarınızdan durumu uygun olanları evlendirin. Eğer yoksul iseler, Allah onları lütfundan zenginleştirir. Allah Vâsi'dir, Alîm'dir.
Bekir Sadak:
Allah, onlari islediklerinin en guzeliyle mukafatlandirir ve lutfundan onlara fazlasiyla verir. Allah diledigini hesapsiz sekilde riziklandirir.
İbni Kesir:
İçinizden bekarları ve kölelerinizden, cariyelerinizden salih olanları evlendirin. Şayet yoksul iseler
Adem Uğur:
Aranızdaki bekârları, kölelerinizden ve cariyelerinizden elverişli olanları evlendirin. Eğer bunlar fakir iseler, Allah kendi lütfu ile onları zenginleştirir. Allah, (lütfu) geniş olan ve (her şeyi) bilendir.
İskender Ali Mihr:
Ve sizden eşi olmayan erkekleri ve kölelerinizden salih olanları ve eşi olmayan kadınlarınızı nikâhlayınız (evlendiriniz). Eğer onlar fakir iseler Allah onları fazlından gani (zengin) kılar. Ve Allah, Vâsi´dir (ihsanı, ni´meti çok olandır), Alîm´dir (en iyi bilendir).
Celal Yıldırım:
Sizden evli olmayanları
Tefhim ul Kuran:
İçinizde evli olmayanları, kölelerinizden ve cariyelerinizden salih olanları evlendirin. Eğer fakir iseler Allah, kendi fazlından onları zengin eder. Allah geniş (nimet sahibi)dir, bilendir.
Fransızca:
Mariez les célibataires d'entre vous et les gens de bien parmi vos esclaves, hommes et femmes . S'ils sont besogneux, Allah les rendra riches par Sa grâce. Car (la grâce d') Allah est immense et Il est Omniscient.
İspanyolca:
Casad a aquéllos de vosotros que no estén casados y a vuestros esclavos y esclavas honestos. Si son pobres, Alá les enriquecerá con Su favor. Alá es inmenso, omnisciente.
İtalyanca:
Unite in matrimonio quelli tra voi che non sono sposati e i vostri schiavi, maschi e femmine che siano onesti. E se sono bisognosi, Allah li arricchirà della Sua Grazia. Allah è largo nel dare e sapiente.
Almanca:
Und verheiratet die Unverheirateten unter euch und die gottgefällig Guttuenden von euren Dienern und euren Dienerinnen! Sollten sie arm sein, wird ALLAH sie von Seiner Gunst reich machen. Und ALLAH ist allumfassend, allwissend.
Çince:
你们中未婚的男女和你们的善良的奴婢,你们应当使他们互相配合。 如果他们是贫穷的,那末,真主要以他的恩惠,使他们富足。真主是富裕的,是全知。
Hollandaca:
Huwt de onverbondenen onder u, en verbindt, die het rechtschapenste onder uwe mannelijke en vrouwelijke dienstboden zijn. Indien zij arm zijn, zal God hen van zijnen overvloed verrijken; want God is goed en wijs.
Rusça:
Сочетайте браком тех из вас, кто холост, и праведников из числа ваших рабов и рабынь. Если они бедны, то Аллах обогатит их из Своей милости. Аллах - Объемлющий, Знающий.
Somalice:
U Guuriya Xaaslaawaha Idinka Mid ah iyo Kuwa Suuban oo Addoomadiinna ah (Rag iyo Haweenba) hadday Sabool Yihiin wuxuu ka Hodmin Eebe Fadligiisa, Eebana waa Waasac (Fadligiisu) Waana Oge.
Swahilice:
Na waozeni wajane miongoni mwenu na wema katika watumwa wenu na wajakazi wenu. Wakiwa mafakiri Mwenyezi Mungu atawatajirisha kwa fadhila yake. Na Mwenyezi Mungu ni Mwenye wasaa Mwenye kujua.
Uygurca:
ئاراڭلاردىكى بويتاق ئەر، ئاياللارنىڭ ۋە ياخشى قۇل ۋە ياخشى چۆرىلىرىڭلارنىڭ بېشىنى ئوڭلاپ قويۇڭلار؛ ئەگەر ئۇلار يوقسۇز بولىدىغان بولسا (ئۇلارنىڭ يوقسۇزلۇقى سىلەرنىڭ ئۇلارنىڭ بېشىنى ئوڭلاپ قويۇشۇڭلارغا توسۇق بولمىسۇن)، اﷲ ئۇلارنى ئۆز كەرىمى بىلەن باي قىلىدۇ، اﷲ نىڭ (كەرىمى) كەڭدۇر، اﷲ بەندىلەرنىڭ مەنپەئىتىنى بىلگۈچىدۇر
Japonca:
あなたがたの中独身の者,またあなたがたの奴隷の男と女で廉正な者は,結婚しなさい。かれらがもし貧しければ,アッラーは恩恵により裕福にされよう。アッラーは寛恩深知であられる。
Arapça (Ürdün):
«وأنكحوا الأيامى منكم» جمع أيم: وهي من ليس لها زوج بكرا كانت أو ثيبا ومن ليس له زوج وهذا في الأحرار والحرائر «والصالحين» المؤمنين «من عبادكم وإمائكم» وعباد من جموع عبد «إن يكونوا» أي الأحرار «فقراء يغنهم الله» بالتزوج «من فضله والله واسع» لخلقه «عليم» بهم.
Hintçe:
और अपनी (क़ौम की) बेशौहर औरतों और अपने नेक बख्त गुलामों और लौंडियों का निकाह कर दिया करो अगर ये लोग मोहताज होंगे तो खुदा अपने फज़ल व (करम) से उन्हें मालदार बना देगा और ख़ुदा तो बड़ी गुन्जाइश वाला वाक़िफ कार है
Tayca:
และจงให้พวกเจ้าแต่งงานกับผู้เป็นโสดในหมู่พวกเจ้า และกับคนดี ๆ จากปวงบ่าวผู้ชายของพวกเจ้า และบ่าวผู้หญิงของพวกเจ้า หากพวกเขายากจน อัลลอฮ์ทรงให้พวกเขาร่ำรวยขึ้นจากความโปรดปรานของพระองค์ และอัลลอฮ์นั้นเป็นผู้ทรงไพบูลย์ ผู้ทรงรอบรู้
İbranice:
השיאו את הבלתי נשואים מכם, ואת הישרים מבין העבדים והאמות שלכם. אם עניים הם, יעשירם אלוהים מחסדו, כי אלוהים רב אמצעים והכול יודע
Hırvatça:
Udajite neudate i ženite neoženjene, i čestite robove i robinje svoje; ako su siromašni, Allah će im iz obilja Svoga dati. Allah je neizmjerno darežljiv i Onaj Koji sve zna.
Rumence:
Căsătoriţi-i pe cei singuri dintre voi, precum şi pe robii şi roabele voastre dacă sunt cinstiţi. Dacă sunt săraci, Dumnezeu îi va îmbogăţi prin harul Său. Dumnezeu este Cuprinzător, Ştiutor.
Transliteration:
Waankihoo alayama minkum waalssaliheena min AAibadikum waimaikum in yakoonoo fuqaraa yughnihimu Allahu min fadlihi waAllahu wasiAAun AAaleemun
Türkçe:
İçinizden bekârları/dulları, bir de erkek hizmetçilerinizden ve halayıklarınızdan durumu uygun olanları evlendirin. Eğer yoksul iseler, Allah onları lütfundan zenginleştirir. Allah Vâsi'dir, Alîm'dir.
Sahih International:
And marry the unmarried among you and the righteous among your male slaves and female slaves. If they should be poor, Allah will enrich them from His bounty, and Allah is all-Encompassing and Knowing.
İngilizce:
Marry those among you who are single, or the virtuous ones among yourselves, male or female: if they are in poverty, Allah will give them means out of His grace: for Allah encompasseth all, and he knoweth all things.
Azerbaycanca:
(Ey mö’minlər!) Aranızda olan subay kişiləri və ərsiz qadınları, əməlisaleh (yaxud evlənməyə qabil) kölə və cariyələrinizi evləndirin. Əgər onlar yoxsuldurlarsa, Allah öz lütfü ilə onları dövlətli edər. Allah (lütfü, mərhəmətilə) genişdir, (hər şeyi) biləndir!
Süleyman Ateş:
İçinizden bekarları ve köle ve cariyelerinizden iyileri evlendirin. Eğer yoksul iseler, Allah, lutfiyle onları zengin eder. Allah(ın mülkü) geniştir, O, (her şeyi) bilendir.
Diyanet Vakfı:
Aranızdaki bekarları, kölelerinizden ve cariyelerinizden elverişli olanları evlendirin. Eğer bunlar fakir iseler, Allah kendi lütfu ile onları zenginleştirir. Allah, (lütfu) geniş olan ve (her şeyi) bilendir.
Erhan Aktaş:
Aranızdaki bekârları, kölelerinizden ve cariyelerinizden sâlih(1) olanları nikahlayın(2). Eğer bunların durumları iyi değilse, Allah onlara lütufta bulunur. Allah, Yardımı Çok Kapsamlı Olan’dır, Her Şeyi Bilen’dir.
Kral Fahd:
Aranızdaki bekârları, kölelerinizden ve cariyelerinizden elverişli olanları evlendirin. Eğer bunlar fakir iseler, Allah kendi lütfu ile onları zenginleştirir. Allah, (lütfü) geniş olan ve (her şeyi) bilendir.
Hasan Basri Çantay:
İçinizden bekârları ve kölelerinizden, cariyelerinizden saalih (mü´min) olanları evlendirin. Eğer fakîr iseler Allah onları (evlenmeleri sayesinde) fazl (-u kerem) iyle zengin yapar. Allah (ın lütfü) boldur, (O, her şey´i) hakkıyle bilendir.
Muhammed Esed:
Ve içinizden bekar olanları ve kadın ya da erkek kölelerinizden (evlenmesi) uygun olacak olanları evlendirin. (Evlenmeye niyeti olanlar) yoksul iseler, (bu sizi kaygılandırmasın,) Allah onları lütfuyla destekleyecektir. Çünkü, Allah her şeyin aslını eksiksiz bilmekte (ve bu itibarla herkesi bağış ve kayrasıyla) kuşatmaktadır.
Gültekin Onan:
İçinizde evli olmayanları (eyama), kölelerinizden ve cariyelerinizden salih olanları ile evlendirin. Eğer fakir iseler, Tanrı kendi fazlından onları zengin eder. Tanrı geniş (nimet sahibi)dir, bilendir.
Ali Fikri Yavuz:
Bir de içinizden bekârları ve kölelerinizle cariyelerinizden salihleri (evlenme durumunda olanları) evlendirin. Eğer fukara iseler, Allah onlara fazlından rızık ihtiyaçlarını giderir. Allah’ın ihsanı geniştir, Alîm’dir= her şeyi hikmeti üzere bilerek verir.
Portekizce:
Casai os celibatários, dentre vós, e também os virtuosos, dentre vossos servos e servas. Se forem pobres, Deus osenriquecerá com Sua graça, porque é Munificente, Sapientíssimo.
İsveççe:
OCH VÄLJ hustru eller man bland dem av er som är ensamstående och bland dem av era manliga eller kvinnliga slavar som är lämpade för äktenskap. Är de [som ert val faller på] fattiga skall Gud i Sin godhet sörja för deras [behov]; Gud når överallt, vet allt.
Farsça:
[مردان و زنان] بی همسرتان و غلامان و کنیزان شایسته خود را همسر دهید؛ اگر تهیدست اند، خدا آنان را از فضل خود بی نیاز می کند؛ و خدا بسیار عطا کننده و داناست.
Kürtçe:
ژن مارە ببڕن بۆ پیاوانی بێ ژن و ژنانی بێ مێردیش بدەن بەشوو (بە مێرد) ھەروەھا ئەوانەی ئیماندار و چاکن لەکۆیلەکان (ژنیان بۆ بھێنن) و کەنیزەکان (یش بدەن بەشوو) ئەگەر ئەوان ھەژارو کەمدەست بن خوا لەبەخشندەی و فەزڵی خۆی دەوڵەمەندو بێ نیازیان دەکات وە خوا (فەزڵ) فراوان و زانا و دانایە
Özbekçe:
Ораларингиздаги никоҳсизларни ва қулу чўриларингиздан солиҳларини никоҳлаб қўйинг. Агар фақир бўлсалар, Аллоҳ уларни Ўз фазлидан бой қилур. Аллоҳ (фазли) кенг, ўта билгувчи зотдир.
Malayca:
Dan kahwinkanlah orang-orang bujang (lelaki dan perempuan) dari kalangan kamu, dan orang-orang yang soleh dari hamba-hamba kamu, lelaki dan perempuan. Jika mereka miskin, Allah akan memberikan kekayaan kepada mereka dari limpah kurniaNya kerana Allah Maha Luas (rahmatNya dan limpah kurniaNya), lagi Maha Mengetahui.
Arnavutça:
Martoni (mos pengoni) të pamartuarit dhe të pamartuaret, edhe skllavët dhe skllavet tuaja – besimtarë të ndershëm. Nëse janë të varfër, Perëndia do t’i begatojë ata me dhuntinë e Tij; e Perëndia është i gjerë në mirësi dhe di çgo gjë.
Bulgarca:
И встъпвайте в брак с несемейните от вас и с праведните от робите и робините ви! Ако са бедни, Аллах ще им даде от Неговата благодат. Аллах е прещедър, всезнаещ.
Sırpça:
Удајте неудате и жените неожењене, и честите робове и своје робиње; ако су сиромашни, Аллах ће им из Свога обиља дати. Аллах је неизмерно дарежљив и све зна.
Çekçe:
Umožňujte sňatek svobodným, žijícím mezi vámi, a rovněž bezúhonným z vašich otroků a otrokyň. A jsou-li potřební, Bůh je obohatí z laskavosti Své a Bůh je velkorysý, vševědoucí.
Urduca:
تم میں سے جو لوگ مجرد ہوں، اور تمہارے لونڈی غلاموں میں سے جو صالح ہوں، ان کے نکاح کر دو اگر وہ غریب ہوں تو اللہ اپنے فضل سے اُن کو غنی کر دے گا، اللہ بڑی وسعت والا اور علیم ہے
Tacikçe:
Безанонатонро ва ғулому канизони худро, ки шоиста бошанд, ҳамсар диҳед. Агар бенаво бошанд, Худо ба карами худ тавонгарашон хоҳад сохт, ки Худо кушоишдиҳанда ва доност!
Tatarca:
Үзләрегездән ирсез хатыннарны вә хатынсыз ирләрне, һәм никах хакларын үтәргә яраклы булган яхшы колларыгызны вә җарияләрегезне өйләндерегез, әгәр өйләнүчеләр фәкыйрь булсалар, Аллаһ аларны бай кылыр үзенең юмартлыгы белән, шиксез Аллаһ киңлек иясе вә белеп эш кылучы.
Endonezyaca:
Dan kawinkanlah orang-orang yang sedirian diantara kamu, dan orang-orang yang layak (berkawin) dari hamba-hamba sahayamu yang lelaki dan hamba-hamba sahayamu yang perempuan. Jika mereka miskin Allah akan memampukan mereka dengan kurnia-Nya. Dan Allah Maha luas (pemberian-Nya) lagi Maha Mengetahui.
Amharca:
ከናንተም ትዳር የሌላቸውን አጋቡ፡፡ ከወንዶች ባሮቻችሁና ከሴቶች ባሮቻችሁም ለጋብቻ ብቁ የኾኑትን (አጋቡ)፡፡ ድኾች ቢኾኑ አላህ ከችሮታው ያከብራቸዋል፡፡ አላህም ስጦታው ሰፊ ዐዋቂ ነው፡፡
Tamilce:
இன்னும், உங்களில் துணை இல்லாதவர்களுக்கும் (-மனைவி இல்லாத ஆண்களுக்கும், கணவன் இல்லாத பெண்களுக்கும்) உங்கள் ஆண் அடிமைகளிலும் உங்கள் பெண் அடிமைகளிலும் உள்ள (ஒழுக்கமான) நல்லவர்களுக்கும் நீங்கள் திருமணம் செய்து வையுங்கள். அவர்கள் ஏழைகளாக இருந்தால் அல்லாஹ் அவர்களை தனது அருளால் (அவர்களுக்கு செல்வத்தை கொடுத்து) நிறைவுறச் செய்வான். அல்லாஹ் விசாலமானவன், நன்கறிந்தவன் ஆவான்.
Korece:
너희가운데 독신과 너희 가 운데의 성실한 하인과 하녀들을 결흔시켜주라 그들이 가난하다면 하나님이 그분의 은혜로 부유하게 하리라 하나님은 아심으로 충만하 시니라
Vietnamca:
Các ngươi (hỡi những người có đức tin nam nữ) hãy kết hôn với những người độc thân trong các ngươi và những người đức hạnh trong số những người nô lệ nam và nữ của các ngươi. Nếu họ nghèo thì Allah sẽ làm cho họ giàu bởi hồng phúc của Ngài, quả thật Allah là Đấng có bổng lộc bao la, là Đấng hằng biết (mọi việc).
Ayet Linkleri: