Arapça:
وَلَوْلَا فَضْلُ اللَّهِ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَتُهُ وَأَنَّ اللَّهَ رَءُوفٌ رَّحِيمٌ
Çeviriyazı:
velevlâ faḍlü-llâhi `aleyküm veraḥmetühû veenne-llâhe raûfür raḥîm.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Ya sizin üstünüze Allah'ın lütuf ve merhameti olmasaydı; Allah çok şefkatli ve merhametli olmasaydı (haliniz nice olurdu)?
Diyanet İşleri:
Allah'ın size lütuf ve merhameti bulunmasaydı, Allah şefkatli ve merhametli olmasaydı hemen cezanızı verirdi.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Allah'ın, size lütfü ve merhameti olmasaydı ve şüphesiz bir surette Allah, esirgeyici ve rahim bulunmasaydı ne yapardınız?
Şaban Piriş:
Ya üzerinizde Allah’ın lütfu ve merhameti olmasaydı? Veya Allah çok şefkatli ve merhametli olmasaydı?
Edip Yüksel:
ALLAH'ın size bağış ve rahmeti olmasaydı, ALLAH En Şefkatli ve Rahim (En Merhametli) olmasaydı.
Ali Bulaç:
Eğer Allah'ın sizin üzerinizde fazlı ve rahmeti olmasaydı ve Allah gerçekten Rauf (şefkat eden ve) Rahim olmasaydı (ne yapardınız)?
Suat Yıldırım:
Eğer Allah'ın sizin üzerinizdeki lütfu ve inayeti olmasaydı ve eğer Allah pek şefkatli ve merhametli olmasaydı, başınıza müthiş bir azap gelirdi.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve eğer Allah´ın fazlı ve rahmeti sizin üzerinize olmasa idi (elbette ki, sizi muazzep kılardı) ve şüphe yok ki, Allah çok esirgeyicidir, çok merhametlidir.
Yaşar Nuri Öztürk:
Ya Allah'ın lütfu ve rahmeti üzerinizde olmasaydı! Allah Raûf'tur, Rahîm'dir.
Bekir Sadak:
Kotu kadinlar, kotu erkeklere, kotu erkekler kotu kadinlara yakisirlar. Iyi kadinlar, iyi erkeklere, iyi erkekler de iyi kadinlara yakisirlar. Bunlar, onlarin soylediklerinden uzaktirlar. Iste bunlara magfiret ve comertce verilmis rizik vardir. *
İbni Kesir:
Ya Allah´ın üzerinizde lutuf ve rahmeti bulunmasaydı? Ya Allah, gerçekten Rauf ve Rahim olmasaydı?
Adem Uğur:
Ya sizin üstünüze Allah´ın lütuf ve merhameti olmasaydı, Allah çok şefkatli ve merhametli olmasaydı (haliniz nice olurdu)?
İskender Ali Mihr:
Ve eğer Allah´ın rahmeti ve fazlı sizin üzerinize olmasaydı (size azap ederdi). Ve muhakkak ki Allah, Rauf´tur (çok merhametli, çok şefkatlidir) Rahîm´dir (Rahîm esmasıyla tecelli edendir).
Celal Yıldırım:
Eğer Allah´ın size fazl-u keremi, rahmeti olmasaydı ve doğrusu Allah cok esirgeyen ve çok merhamet eden bulunmasaydı, (aranızda büyük fitneler çıkardı, bu yüzden cezanızı çarçabuk verirdi).
Tefhim ul Kuran:
Eğer Allah´ın sizin üzerinizde fazlı ve rahmeti olmasaydı ve Allah gerçekten Rauf (şefkat eden ve ) Rahim olmasaydı (ne yapardınız) ?
Fransızca:
Et n'eussent été la grâce d'Allah sur vous et Sa miséricorde et (n'eût été) qu'Allah est Compatissant et Miséricordieux...
İspanyolca:
Si no llega a ser por el favor de Alá y Su misericordia para con vosotros y porque Alá es manso, misericordioso...
İtalyanca:
Se non fosse per la grazia di Allah su di voi e per la Sua misericordia! In verità Allah è dolce, misericordioso...
Almanca:
Und wären nicht ALLAHs Gunst euch gegenüber und Seine Gnade, und daß ALLAH doch allgütig, allgnädig ist, (hätte ER euch dafür gepeinigt).
Çince:
若无真主所赐你们的恩惠和仁慈,如果真主不是仁爱的,不是至慈的,(他早就惩罚你们了)。
Hollandaca:
Indien God niet lankmoedig en genadig omtrent u ware en zich barmhartig betoonde, dan zoudt gij zijne wraak hebben gevoeld.
Rusça:
Если бы не милосердие и милость Аллаха к вам и если бы Аллах не был Сострадательным и Милосердным, то грешников постигло бы скорое наказание.
Somalice:
Hadduuna jirin Fadliga Eebe ee Korkiina iyo Naxariistiisa iyo in Eebe yahay Naxariis badane Ilaaliya, (Waxaa ahaan lahaa wax kale).
Swahilice:
Na lau kuwa si fadhila ya Mwenyezi Mungu juu yenu na rehema yake, na kuwa hakika Mwenyezi Mungu ni Mpole, Mwenye kurehemu....
Uygurca:
اﷲ نىڭ سىلەرگە پەزلى ۋە مەرھەمىتى بولمىسا ئىدى (سىلەرنى قاتتىق جازالايتتى)، اﷲ شەپقەتلىكتۇر، ناھايىتى مېھرىباندۇر
Japonca:
アッラーの恩恵があなたがたの上になく,慈悲もなかったならば(どうであろう)。本当にアッラーは親切極みなく慈悲深い方である。
Arapça (Ürdün):
«ولولا فضل الله عليكم» أيها العصبة «ورحمته وأن الله رؤوف رحيم» بكم لعاجلكم بالعقوبة.
Hintçe:
और अगर ये बात न होती कि तुम पर ख़ुदा का फ़ज़ल (व करम) और उसकी रहमत से और ये कि ख़ुदा (अपने बन्दों पर) बड़ा शफीक़ मेहरबान है
Tayca:
และหากมิใช่ความโปรดปรานของอัลลอฮ์แก่พวกเจ้า และความเมตตาของพระองค์แล้ว และแท้จริงอัลลอฮ์นั้นเป็นผู้ทรงเอ็นดู ผู้ทรงเมตตาเสมอ
İbranice:
ולולא העניק אלוהים לכם את חסדו ורחמיו (כי אז תוענשו,) כי אלוהים אכן הוא החומל והרחום
Hırvatça:
A da nije Allahove dobrote prema vama i milosti Njegove i da Allah nije milosrdan i milostiv ...
Rumence:
O, dacă nu ar fi fost harul lui Dumnezeu asupra voastră şi milostivenia Sa...! Dumnezeu este Bun, Milostiv.
Transliteration:
Walawla fadlu Allahi AAalaykum warahmatuhu waanna Allaha raoofun raheemun
Türkçe:
Ya Allah'ın lütfu ve rahmeti üzerinizde olmasaydı! Allah Raûf'tur, Rahîm'dir.
Sahih International:
And if it had not been for the favor of Allah upon you and His mercy... and because Allah is Kind and Merciful.
İngilizce:
Were it not for the grace and mercy of Allah on you, and that Allah is full of kindness and mercy, (ye would be ruined indeed).
Azerbaycanca:
Əgər Allahın sizə ne’məti və mərhəməti olmasaydı, Allah şəfqətli, rəhmli olmasaydı (Halınız necə olardı)? (Dediyiniz yalanlara, yaxdığınız iftiralara görə sizi dərhal məhv edərdi).
Süleyman Ateş:
Eğer size Allah'ın lutfu ve rahmeti olmasaydı ve Allah çok şefkatli ve merhametli olmasaydı (bu iftiranızdan dolayı büyük bir azaba uğrardınız)!
Diyanet Vakfı:
Ya sizin üstünüze Allah'ın lütuf ve merhameti olmasaydı, Allah çok şefkatli ve merhametli olmasaydı (haliniz nice olurdu)!
Erhan Aktaş:
Eğer Allah’ın lütuf ve rahmeti üzerinizde olmasaydı!(1) Allah, Çok Şefkatli’dir. Rahmeti Kesintisiz’dir.
Kral Fahd:
Ya sizin üstünüze Allah'ın lütuf ve merhameti olmasaydı, Allah çok şefkatli ve merhametli olmasaydı (haliniz nice olurdu)!
Hasan Basri Çantay:
Ya üzerinizde Allahın fazl-u rahmeti olmasaydı, ya hakıykat Allah çok esirgeyici, çok merhametli olmasaydı (haaliniz neye varırdı)?
Muhammed Esed:
Ya Allah´ın fazlı ve rahmeti üzerinizde olmasaydı; (ya) Allah çok acıyıp esirgeyen gerçek şefkat Sahibi olmasaydı..!
Gültekin Onan:
Eğer Tanrı´nın sizin üzerinizde fazlı ve rahmeti olmasaydı ve Tanrı gerçekten Rauf (şefkat eden ve) Rahim olmasaydı (ne yapardınız)?
Ali Fikri Yavuz:
Eğer Allah’ın üzerinizde fazlı ve rahmeti olmayaydı, azabınızı çarçabuk verirdi. Gerçekten Allah Raûf’dur, Rahîm’dir.
Portekizce:
E se não fosse pela graça de Deus e pela Sua misericórdia para convosco...e Deus é Compassivo, Misericordiosíssimo.
İsveççe:
Ja, [vad vore ni människor] om Gud inte visade er godhet och förbarmade sig över er och inte i Sin barmhärtighet ömmade för er?
Farsça:
و اگر فضل و رحمت خدا بر شما نبود، و اینکه خدا رؤوف و مهربان است [به کیفرهای بسیار سختی دچار می شدید.]
Kürtçe:
ئەگەر فەزڵ و بەزەیی خوا نەبوایە بەسەرتانەوە (دووچاری سزا دەبوون بەھۆی ئەو بوھتانەوە کە کرا بۆ عائیشە) وەبێگومان خوا بەسۆز و میھرەبانە
Özbekçe:
Агар сизларга Аллоҳнинг фазли, марҳамати бўлмаганида... Ва, албатта, Аллоҳ ўта шафқатли ва раҳмли бўлмаганида...
Malayca:
Dan kalaulah tidak kerana adanya limpah kurnia Allah dan rahmatNya kepada kamu, dan juga (kalaulah tidak kerana) bahawa Allah Amat melimpah belas kasihanNya, (tentulah kamu akan ditimpa azab dengan serta-merta).
Arnavutça:
Dhe sikur të mos ishte mirësia e Perëndisë ndaj jush dhe mëshira e Tij, (dhe sikur të mos ishte) Perëndia i butë dhe mëshirues (do t’jua shpejgonte dënimin)...
Bulgarca:
И ако не бе благодатта на Аллах към вас, и Неговата милост, и не бе Аллах състрадателен, милосърден...
Sırpça:
А да није Аллахове доброте према вама и Његове милости и да Аллах није милосрдан и милостив?!
Çekçe:
A kdyby nebylo laskavosti Boží vůči vám a milosrdenství Jeho a toho, že Bůh je shovívavý, slitovný...
Urduca:
اگر اللہ کا فضل اور اس کا رحم و کرم تم پر نہ ہوتا اور یہ بات نہ ہوتی کہ اللہ بڑا شفیق و رحیم ہے (تو یہ چیز جو ابھی تمہارے اندر پھیلائی گئی تھی بدترین نتائج دکھا دیتی)
Tacikçe:
Ҳалок мешудед, агар фазлу раҳмате, ки Худо ба шумо додааст, намебуд. Ва агар Худо меҳрубону бахшоянда намебуд?
Tatarca:
Әгәр сезгә Аллаһның фазълы вә рәхмәте булмаса иде, әлбәттә, дөньяда ґәзаб кылыр иде, тәхкыйк Аллаһ бәндәләренә йомшак вә рәхимле.
Endonezyaca:
Dan sekiranya tidaklah karena kurnia Allah dan rahmat-Nya kepada kamu semua, dan Allah Maha Penyantun dan Maha Penyayang, (niscaya kamu akan ditimpa azab yang besar).
Amharca:
በእናንተም ላይ የአላህ ችሮታውና እዝነቱ ባልነበረ አላህም ሩኅሩኅና አዛኝ ባልኾነ ኖሮ (ቶሎ ባጠፋችሁ ነበር)፡፡
Tamilce:
அல்லாஹ்வின் அருளும் அவனது கருணையும் உங்கள் மீது இல்லாதிருந்தால், இன்னும், நிச்சயமாக அல்லாஹ் மிக இரக்கமுள்ளவனாகவும் மகா கருணையுள்ளவனாகவும் இல்லாதிருந்தால் (அல்லாஹ்வின் தண்டனையால் நீங்கள் அழிந்து போயிருப்பீர்கள்).
Korece:
만일 그대들 위에 하나님의 은총과 자비와 은혜가 없었다면 실로 그들은 패망했으리라
Vietnamca:
Nếu không nhờ hồng phúc và lòng thương xót của Allah dành cho các ngươi (thì quả thật các ngươi đã bị trừng phạt), tuy nhiên, Allah là Đấng Khoan Dung, Đấng Nhân Từ.
Ayet Linkleri: