Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

20

Sûredeki Ayet No: 

37

Ayet No: 

2385

Sayfa No: 

314

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَلَقَدْ مَنَنَّا عَلَيْكَ مَرَّةً أُخْرَىٰ

Çeviriyazı: 

veleḳad menennâ `aleyke merraten uḫrâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

And olsun biz, sana diğer bir defa daha ihsan etmiştik

Diyanet İşleri: 

Allah: "Ey Musa! İstediğin sana verildi" dedi, "Zaten sana başka bir defa da iyilikte bulunmuş ve annene vahyedilmesi gerekeni vahyetmiştik: Musa'yı bir sandığa koy da suya bırak; su onu kıyıya atar, Bana da, ona da düşman olan biri onu alır. Ey Musa! Gözümün önünde yetişesin diye seni sevimli kıldım."

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Andolsun ki bir kere daha lutfetmiştik sana.

Şaban Piriş: 

Sana bir defa daha lütufta bulunmuştuk.

Edip Yüksel: 

Sana bir kez daha lütufta bulunduk.

Ali Bulaç: 

Andolsun, Biz sana bir defa daha lütufta bulunmuştuk.

Suat Yıldırım: 

“Mûsâ!” dedi, “istediklerin sana verildi. Zaten başka bir sefer de sana lütufta bulunmuştuk.” [28,7-13] {KM, Çıkış 2,1-10}

Ömer Nasuhi Bilmen: 

«Ve andolsun ki, sana başka defa da ihsanda bulunmuşuzdur.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Yemin olsun, sana bir kez daha lütufta bulunmuştuk.

Bekir Sadak: 

Firavun´a gidin, dogrusu o azmistir.

İbni Kesir: 

Zaten sana, başka bir defa daha lutufta bulunmuştuk.

Adem Uğur: 

Andolsun biz sana bir defa daha lütufta bulunmuştuk.

İskender Ali Mihr: 

Ve andolsun ki seni, bir kere daha ni´metlendirdik (ni´metlendirmiştik).

Celal Yıldırım: 

And olsun ki, biz bir başka defa da sana minnette bulunup lütfetmiştik.

Tefhim ul Kuran: 

«Andolsun, biz sana bir defa daha lütufta bulunmuştuk.»

Fransızca: 

Et Nous t'avons déjà favorisé une première fois,

İspanyolca: 

Ya te agraciamos otra vez.

İtalyanca: 

Già innanzi ti favorimmo,

Almanca: 

Und gewiß, bereits erwiesen WIR dir ein anderes Mal Wohltaten,

Çince: 

在别的时候,我曾照顾你。

Hollandaca: 

En wij zijn vroeger genadig omtrent u geweest.

Rusça: 

Мы и прежде оказывали тебе милость,

Somalice: 

Waana kugu Mannaysannay Wanaag (ku siinay) korkaaga markale.

Swahilice: 

Na hakika tulikwisha kufanyia hisani mara nyengine...

Uygurca: 

(بۇنىڭدىن باشقا) ساڭا يەنە بىر قېتىم ئىنئام قىلغان ئىدۇق

Japonca: 

われは,この前にもあなたに恵みを施した。

Arapça (Ürdün): 

«ولقد مننا عليك مرة أخرى».

Hintçe: 

और हम तो तुम पर एक बार और एहसान कर चुके हैं

Tayca: 

และโดยแน่นอน เราได้ให้ความโปรดปรานแก่เจ้ามาครั้งหนึ่งก่อนนี้แล้ว

İbranice: 

וכבר גמלנו לך חסד עוד פעם

Hırvatça: 

"a ukazali smo ti milost Svoju još jednom,

Rumence: 

Noi ţi-am arătat bunăvoiţă şi altă dată,

Transliteration: 

Walaqad mananna AAalayka marratan okhra

Türkçe: 

"Yemin olsun, sana bir kez daha lütufta bulunmuştuk."

Sahih International: 

And We had already conferred favor upon you another time,

İngilizce: 

And indeed We conferred a favour on thee another time (before).

Azerbaycanca: 

Sənə (bundan əvvəl də) bir dəfə ne’mət bəxş etmişdik

Süleyman Ateş: 

Zaten biz sana bir kez daha lutufta bulunmuştuk.

Diyanet Vakfı: 

Andolsun biz sana bir defa daha lütufta bulunmuştuk.

Erhan Aktaş: 

“Gerçek şu ki, Biz sana daha önce de lütufta bulunmuştuk.”

Kral Fahd: 

Andolsun biz sana bir defa daha lütufta bulunmuştuk.

Hasan Basri Çantay: 

(37-38-39) «Andolsun ki biz sana diğer bir zamanda, anana vahyolunacak şey´i ilham etdiğimiz vakıtda da lutf etmiş ve (kendisine): — Onu tabuta koy da denize at ki deniz onu kıyıya bıraksın, onu benim de, kendisinin de düşmanı olan biri alacak diye (emreylemişdik). Sana karşı (Ey Musa) gözümün önünde yetişdirilmen için kendimden bir sevgi bırakmışdım.

Muhammed Esed: 

"Zaten sana geçmişte bir kere daha lütufda bulunmuştuk;

Gültekin Onan: 

&quot

Ali Fikri Yavuz: 

And olsun, biz, sana diğer bir defa daha ihsan etmiştik.”

Portekizce: 

Já te havíamos agraciado outra vez,

İsveççe: 

Vi har redan en gång visat dig Vår nåd

Farsça: 

و بی تردید یک بار دیگر هم به تو احسان کردیم.

Kürtçe: 

سوێند بەخوا بەڕاستی ئێمە جارێکی تر منەتمان ناوەتە سەرت

Özbekçe: 

«Батаҳқиқ, Биз сенга бошқа марта ҳам неъмат берган эдик. (Яъни, ҳозир берган неъматларимиздан бошқа ҳам неъмат берган эдик.)

Malayca: 

"Dan demi sesungguhnya! Kami telahpun mengurniakan kepadamu berbagai nikmat pada satu masa yang lain sebelum ini.

Arnavutça: 

Dhe Ne, me të vërtetë, të kemi bërë mirë ty edhe tjetër herë (para kësaj),

Bulgarca: 

Вече те облагодетелствахме още преди,

Sırpça: 

„а указали смо ти милост Своју још једном,

Çekçe: 

A již jednou jsme ti prokázali jiné dobrodiní,

Urduca: 

ہم نے پھر ایک مرتبہ تجھ پر احسان کیا

Tacikçe: 

Ва Мо бори дигар ба ту неъмати фаровон додаем.

Tatarca: 

Ий Муса, ошбулар сиңа икенче мәртәбә ингам итүебездер.

Endonezyaca: 

Dan sesungguhnya Kami telah memberi nikmat kepadamu pada kali yang lain,

Amharca: 

«በሌላም ጊዜ ባንተ ላይ በእርግጥ ለግሰናል፡፡

Tamilce: 

இன்னும், உம்மீது (இது அல்லாத) வேறு ஒரு முறையும் திட்டமாக நான் அருள் புரிந்திருந்தேன்,

Korece: 

하나님은 다른 때에도 너에 게 은헤를 베풀었노라

Vietnamca: 

“Quả thật, TA (Allah) đã ban ân huệ cho Ngươi (Musa) trong một lần khác.”

Ayet Linkleri: 

Rubu tag: 

Hizb tag: