Arapça:
أَفَرَأَيْتَ الَّذِي كَفَرَ بِآيَاتِنَا وَقَالَ لَأُوتَيَنَّ مَالًا وَوَلَدًا
Çeviriyazı:
eferaeyte-lleẕî kefera biâyâtinâ veḳâle leûteyenne mâlev veveledâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Şimdi âyetlerimizi inkâr eden ve "Elbette bana mal ve evlat verilecektir." diyen adamı gördün mü?
Diyanet İşleri:
Ayetlerimizi inkar eden ve "bana elbette mal ve çocuk verilecektir" diyeni gördün mu?
Abdulbakî Gölpınarlı:
Gördün mü delillerimizi inkar edeni ve elbette bana mal da verilecek, evlat da diyeni?
Şaban Piriş:
Ayetlerimizi küfredenleri gördün mü? Bana mal ve çocuk verilecek, diyor.
Edip Yüksel:
Ayetlerimizi reddeden ve, "Bana mal ve çocuk verilecek!," diyeni gördün mü?
Ali Bulaç:
Ayetlerimizi inkar edip, bana: "Elbette mal ve çocuklar verilecektir" diyeni gördün mü?
Suat Yıldırım:
Baksana şu âyetlerimizi inkâr edip: “Mutlaka malım mülküm de olacak, çoluk çocuğum da olacak!” diyen adamın haline!
Ömer Nasuhi Bilmen:
Gördün mü o kimseyi ki, Bizim âyetlerimizi inkâr etti ve dedi ki: «Elbette bana mal ve veled verilecektir.»
Yaşar Nuri Öztürk:
Ayetlerimizi inkâr edip, "Bana mal da evlat da kesinlikle verilecek." diyeni gördün mü?
Bekir Sadak:
Kafirlerin uzerine onlari kiskirtan seytanlar gonderdigimizi bilmiyor musun?
İbni Kesir:
Ayetlerimizi inkar eden
Adem Uğur:
(Resûlüm!) Âyetlerimizi inkâr eden ve "
İskender Ali Mihr:
Öyleyse (hâlâ) âyetlerimizi inkâr ederek: “Bana mutlaka mal ve evlât verilecektir.” diyeni gördün mü?
Celal Yıldırım:
Âyetlerimizi inkâr edip, «bana elbette mal ve çocuk verilecektir» diyeni gördün mü ?
Tefhim ul Kuran:
Ayetlerimizi inkâr edip, bana: «Elbette mal ve çocuklar verilecektir» diyeni gördün mü?
Fransızca:
As-tu vu celui qui ne croit pas à Nos versets et dit : "On me donnera certes des biens et des enfants" ?
İspanyolca:
¿Y te parece que quien no cree en Nuestros signos y dice: «Recibiré, ciertamente, hacienda e hijos»
İtalyanca:
Che ti sembra di colui che ha rinnegato i Nostri segni asserendo: «Certo avrò beni e figli»?
Almanca:
Auch sollst du Mitteilung machen über denjenigen, der Unseren Ayat gegenüber Kufr betrieben und gesagt hat: "Ganz gewiß werden mir Vermögen und Kinder zuteil!"
Çince:
你告诉我吧!有人不信我的迹象,却说:我必要获得财产和子嗣。
Hollandaca:
Hebt gij hem gezien, die niet in onze teekenen gelooft, en zegt: Zekerlijk zullen mij rijkdommen en kinderen worden geschonken?
Rusça:
Видел ли ты того, кто не уверовал в Наши знамения и сказал: "Я непременно буду одарен богатством и детьми?"
Somalice:
ka warran midka ka gaalooby aayaadkanaga oo yidhi waxaa lay siin (aakhiro) xoolo iyo carruur.
Swahilice:
Je, umemwona aliye zikanya Ishara zetu na akasema: Kwa hakika mimi nitapewa mali na wana!
Uygurca:
بىزنىڭ ئايەتلىرىمىزنى ئىنكار قىلغان ۋە ماڭا (ئاخىرەتتە) ئەلۋەتتە مال - مۈلۈك، ئەۋلاد بېرىلىدۇ دېگەن ئادەمنى كۆردۈڭمۇ؟
Japonca:
あなたはわが印を拒否した者を見たか。だがかれは,「わたしは富と子孫とに,きっと恵まれるであろう。」と言う。
Arapça (Ürdün):
«أفرأيت الذي كفر بآياتنا» العاص بن وائل «وقال» لخباب بن الأرث القائل له نبعث بعد الموت والمطالب له بمال «لأوتينَّ» على تقدير البعث «مالاً وولدا» فأقضيك، قال تعالى:
Hintçe:
(ऐ रसूल) क्या तुमने उस शख्स पर भी नज़र की जिसने हमारी आयतों से इन्कार किया और कहने लगा कि (अगर क़यामत हुईतो भी) मुझे माल और औलाद ज़रूर मिलेगी
Tayca:
เจ้าเห็นหรือไม่ว่า ผู้ที่ปฏิเสธโองการทั้งหลายของเรา แล้วเขากล่าวอ้างว่า ฉันจะได้รับทรัพย์สมบัติและลูกหลานนั้น
İbranice:
הראית את זה אשר כפר באותותינו, באומרו : 'ודאי יהיה לי רכוש רב ויהיו לי בנים (ביום הדין)
Hırvatça:
Zar nisi vidio onoga koji u ajete Naše ne vjeruje i govori: "Zacijelo će mi biti dat imetak i djeca!"
Rumence:
L-ai văzut pe cel care tăgăduieşte semnele Noastre? El spune: “Mi se vor da averi şi copii.”
Transliteration:
Afaraayta allathee kafara biayatina waqala laootayanna malan wawaladan
Türkçe:
Ayetlerimizi inkâr edip, "Bana mal da evlat da kesinlikle verilecek." diyeni gördün mü?
Sahih International:
Then, have you seen he who disbelieved in Our verses and said, "I will surely be given wealth and children [in the next life]?"
İngilizce:
Hast thou then seen the (sort of) man who rejects Our Signs, yet says: "I shall certainly be given wealth and children?"
Azerbaycanca:
(Ya Rəsulum!) Ayələrimizi inkar edib: “(Əgər qiyamət qopsa, axirətdə) mənə mütləq mal-dövlət və övlad veriləcəkdir!” – deyən adamı (As ibn Vaili) gördünmü?
Süleyman Ateş:
Ayetlerimizi inkar edip: "Bana mal ve evlad verilecek" diyen adamı gördün mü?
Diyanet Vakfı:
(Resulüm!) Âyetlerimizi inkar eden ve "Muhakkak surette bana mal ve evlat verilecek" diyen adamı gördün mü?
Erhan Aktaş:
Âyetlerimizi inkâr edip, yine de “Bana kesinlikle mal ve evlat verilecek.” diyen kimseyi(1) görüyor musun?
Kral Fahd:
(Rasûlüm!) Âyetlerimizi inkâr eden ve «Muhakkak suretle bana mal ve evlât verilecek» diyen adamı gördün mü?
Hasan Basri Çantay:
(Şu) âyetlerimizi (inkâr ile) kâfir olan ve «Bana elbette mal ve evlâd verilecekdir» diyen adamı gördün mü?
Muhammed Esed:
Mesajlarımızı inkara şartlanmış olan ve "Şüphesiz, bana mal mülk ve evlat verilecektir" diyen kimseyi hiç düşündün mü?"
Gültekin Onan:
Ayetlerimize küfredip "
Ali Fikri Yavuz:
Şimdi şu âyetlerimizi inkâr eden ve “Elbette bana mal ve evlâd verilecektir,” diyen adamı (As İbni Vail’i) gördün mü? (Ashabdan Habbab’ın (r.a.), kâfirlerden As İbni Vail’de alacağı vardı. Bu alacağını istemeğe gittiği zaman, As: “- Peygambere küfretmedikçe sana ödemem.” dedi. Habbab (r.a.) da “Ebediyyen ben ona küfretmem.” dedi. Bunun üzerine As: “- O halde, dirildiğim zaman, kıyamette bana gelirsin, orada benim malım ve evlâdım olacak, sana veririm.” söyledi. İşte geçen âyeti kerime, bu hâdise üzerine nâzil olmuştur.)
Portekizce:
Não reparaste naquele que negava os Nossos versículos e dizia: Ser-me-ão dados bens e filhos?
İsveççe:
Vad anser du om den som, fastän han förnekar Våra budskap, säger: "Helt visst skall både rikedom och [många] söner komma på min lott"?
Farsça:
آیا دیدی آن کسی را که به آیات ما کافر شد وگفت: [به خاطر انتخاب آیین شرک و کفر] به من مال و اولاد بسیار خواهند داد؟
Kürtçe:
ئایا ئەو کەسەت دیوە بێ باوەڕ بوو بە نیشانە و ئایەتەکانی ئێمە ووتی (لە ڕۆژی دواییشدا) ماڵ و کوڕم پێ دەدرێت
Özbekçe:
Оятларимизга куфр келтирган ва: «Албатта, (охиратда) менга молу дунё ҳамда бола-чақа берилажак», деганни кўрдингми?!
Malayca:
Maka tidakkah engkau merasa hairan memikirkan (wahai Muhammad), akan orang yang kufur ingkar kepada ayat-ayat keterangan Kami serta ia berkata: "Demi sesungguhnya aku akan diberikan harta kekayaan dan anak-pinak pada hari akhirat?"
Arnavutça:
Vallë, a e ke parë atë që nuk beson në argumentet Tona dhe thotë: “Mua do të më jepet (Ditën e Kijametit) edhe pasuria edhe fëmijët”.
Bulgarca:
Не видя ли ти онзи, който отхвърли Нашите знамения и рече: “Непременно ще ми бъдат дадени имот и деца.”
Sırpça:
Зар ниси видео онога који у Наше речи и доказе не верује и говори: „Засигурно ће ми бити дато богаство и деца!“
Çekçe:
Co soudíš o tom, jenž ve znamení Naše nevěří a hovoří: 'Věru že dostane se mi majetku i dětí'?
Urduca:
پھر تو نے دیکھا اُس شخص کو جو ہماری آیات کو ماننے سے انکار کرتا ہے اور کہتا ہے کہ میں تو مال اور اولاد سے نوازا ہی جاتا رہوں گا؟
Tacikçe:
Оё он касеро, ки ба оёти Мо кофир буд, дидӣ, ки мегуфт: «Албатта, ба ман молу фарзанд дода хоҳад шуд!»
Tatarca:
Әйә белдеңме аятьләребезне инкяр итүчене, ул кәфер әйтте: "Әгәр кубарылсам, әлбәттә, малларым вә балаларым миңа бирелер дә, бурычларымны анда түләрмен", – дип.
Endonezyaca:
Maka apakah kamu telah melihat orang yang kafir kepada ayat-ayat Kami dan ia mengatakan: "Pasti aku akan diberi harta dan anak".
Amharca:
ያንንም በአንቀጾቻችን የካደውን «(በትንሣኤ ቀን) ገንዘብም ልጅም በእርግጥ እስሰጣለሁ ያለውንም አየህን»
Tamilce:
எவன் நமது வசனங்களை நிராகரித்தானோ; இன்னும், “நிச்சயமாக நான் செல்வமும் சந்ததியும் கொடுக்கப்படுவேன்” என்று கூறினானோ அவனைப் பற்றி நீர் அறிவிப்பீராக!
Korece:
하나님의 말씀을 불신하면서 재산과 자손이 주어질 것이라 말하는 자를 그대는 보았느뇨
Vietnamca:
(Chắc có lẽ) Ngươi (hỡi Muhammad,) đã thấy kẻ vô đức tin nơi những Lời Mặc Khải của TA khẳng định: “Chắc chắn tôi sẽ được ban cấp của cải và con cái (sau khi được phục sinh)”.
Ayet Linkleri: