Arapça:
وَالَّذِينَ هُمْ لِلزَّكَاةِ فَاعِلُونَ
Çeviriyazı:
velleẕîne hüm lilzekâti fâ`ilûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Onlar ki, zekat (vazifelerini) yerine getirirler,
Diyanet İşleri:
Onlar zekatlarını verirler.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve öyle kişilerdir onlar ki zekatlarını verirler.
Şaban Piriş:
Onlar zekâtı ifa eder (kendilerini maddeten ve manen arındırırlar).
Edip Yüksel:
Zekatı pratiğe geçirirler.
Ali Bulaç:
Onlar, zekata ilişkin (söz ve görevlerini mutlaka) yerine getirenlerdir;
Suat Yıldırım:
Onlar zekâtı ifa eder (kendilerini maddeten ve manen arındırırlar). [91,9-10; 41,6-7]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve o mü´minler ki, onlar zekatı da ifâ edenlerdir.
Yaşar Nuri Öztürk:
Zekâtı vermek için faaliyettedir onlar.
Bekir Sadak:
(10-11) iste onlar, temelli kalacaklari Firdevs cennetine varis olanlardir.
İbni Kesir:
23:2
Adem Uğur:
Onlar ki, zekâtı verirler
İskender Ali Mihr:
Ve onlar, zekâtı verenlerdir.
Celal Yıldırım:
Onlar ki zekâtı verip (emredildiği şekilde) yerine getirirler.
Tefhim ul Kuran:
Onlar, zekâta ilişkin (söz ve görevlerini mutlaka) yerine getirenlerdir.
Fransızca:
qui s'acquittent de la Zakat,
İspanyolca:
que dan el azaque,
İtalyanca:
che versano la decima
Almanca:
Und diejenigen, welche die Zakat entrichten.
Çince:
他们是完纳天课的,
Hollandaca:
En die aalmoezen geven;
Rusça:
которые выплачивают закят,
Somalice:
Oo ah kuwa Fala Zakada «bixiya».
Swahilice:
Na ambao wanatoa Zaka,
Uygurca:
ئۇلار زاكات بەرگۈچىلەردۇر
Japonca:
施し〔ザカート〕のために励み,
Arapça (Ürdün):
«والذين هم للزكاة فاعلون» مؤدون.
Hintçe:
और जो ज़कात (अदा) किया करते हैं
Tayca:
และบรรดาผู้ที่พวกเขาเป็นผู้บริจาคซะกาต
İbranice:
ואשר הם נותנים זכאת (צדקת חובה)
Hırvatça:
i koji zekat - čišćenje izvršavaju,
Rumence:
ce dau milostenie,
Transliteration:
Waallatheena hum lilzzakati faAAiloona
Türkçe:
Zekâtı vermek için faaliyettedir onlar.
Sahih International:
And they who are observant of zakah
İngilizce:
Who are active in deeds of charity;
Azerbaycanca:
O kəslər ki, zakat verərlər;
Süleyman Ateş:
Onlar zekatı verirler.
Diyanet Vakfı:
Onlar ki, zekatı verirler;
Erhan Aktaş:
Ve onlar, zekât için(1) çalışanlardır.
Kral Fahd:
Onlar ki, zekâtı verirler;
Hasan Basri Çantay:
(Öyle mü´minler) ki onlar zekât (vazîfe) lerini yapanlardır.
Muhammed Esed:
arınmak için yapılması gerekeni yaparlar;
Gültekin Onan:
Onlar, zekata ilişkin (söz ve görevlerini mutlaka) yerine getirenlerdir.
Ali Fikri Yavuz:
Onlar ki, zekâtlarını verirler.
Portekizce:
Que são ativos em pagar o zakat.
İsveççe:
som gör en insats för hjälpen till de behövande,
Farsça:
و آنان که پرداخت کننده زکات اند،
Kürtçe:
وە ئەوانەی کەزەکاتی (سامانیان) دەردەکەن
Özbekçe:
Улар закотни адо қилгувчилардир.
Malayca:
Dan mereka yang berusaha membersihkan hartanya (dengan menunaikan zakat harta itu);
Arnavutça:
dhe të cilët japin zeqatin,
Bulgarca:
и които милостинята закат дават,
Sırpça:
и који милостињу удељују,
Çekçe:
kteří almužny rozdávají,
Urduca:
زکوٰۃ کے طریقے پر عامل ہوتے ہیں
Tacikçe:
ва онон, ки закотро медиҳанд
Tatarca:
Вә малларының зәкятен бирерләр.
Endonezyaca:
dan orang-orang yang menunaikan zakat,
Amharca:
እነዚያም እነርሱ ዘካን ሰጭዎች፡፡
Tamilce:
இன்னும், அவர்கள் ஸகாத்தை சரியாக நிறைவேற்றுவார்கள்.
Korece:
이슬람세를 바치는 자들이며
Vietnamca:
Họ là những người tích cực xuất Zakah.
Ayet Linkleri: