Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

19

Sûredeki Ayet No: 

32

Ayet No: 

2282

Sayfa No: 

307

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَبَرًّا بِوَالِدَتِي وَلَمْ يَجْعَلْنِي جَبَّارًا شَقِيًّا

Çeviriyazı: 

veberram bivâlidetî. velem yec`alnî cebbâran şeḳiyyâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Beni anneme hürmetkar kıldı. Beni zorba ve isyankar yapmadı.

Diyanet İşleri: 

Çocuk: "Ben şüphesiz Allah'ın kuluyum. Bana kitap verdi ve beni peygamber yaptı, nerede olursam olayım beni mübarek kıldı. Yaşadığım müddetçe namaz kılmamı, zekat vermemi ve anneme iyi davranmamı emretti. Beni bedbaht bir zorba kılmadı. Doğduğum günde, öleceğim günde, dirileceğim günde bana selam olsun" dedi.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve anama itaatli etmiştir beni ve cebbar, kötü kişi olarak yaratmamıştır beni.

Şaban Piriş: 

Bir de anneme iyi davranışlı kıldı ve beni zorba ve asi kılmadı.

Edip Yüksel: 

anneme karşı iyi huylu olmamı emretti. Beni baş kaldıran bir zorba yapmadı.

Ali Bulaç: 

Anneme itati de. Ve beni mutsuz bir zorba kılmadı.

Suat Yıldırım: 

“Anneme saygılı, hayırlı evlat kılıp, asla zorba, bedbaht ve hayırsız biri yapmadı” [17,23; 31,14]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

«Ve beni valideme itaatkar kıldı ve beni bir zorba, isyankâr kılmadı.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Anneme iyilik etmemi önerdi. Beni zorba bir eşkıya yapmadı.

Bekir Sadak: 

Bize geldikleri gun neler gorup neler isitecekler! Ama zalimler bugun apacik bir sapiklik icindedirler.

İbni Kesir: 

Bir de anneme iyi davranmamı. Ve beni bedbaht bir zorba kılmadı.

Adem Uğur: 

Beni anneme saygılı kıldı

İskender Ali Mihr: 

Ve anneme karşı birr sahibi olmayı (emretti). Ve beni, cebbar (zorba) şâkî kılmadı (yapmadı).

Celal Yıldırım: 

Anama iyilikte bulunmamı emretti

Tefhim ul Kuran: 

«Anneme itaati de. Ve beni mutsuz bir zorba kılmadı.»

Fransızca: 

et la bonté envers ma mère. Il ne m'a fait ni violent ni malheureux.

İspanyolca: 

y que sea piadoso con mi madre. No me ha hecho violento, desgraciado.

İtalyanca: 

e la bontà verso colei che mi ha generato. Non mi ha fatto né violento né miserabile.

Almanca: 

(ER machte mich) auch zu einem Gütigen meiner Mutter gegenüber. Doch ER machte mich nicht zu einem widerspenstigen Widersacher!

Çince: 

(他使我)孝敬我的母亲,他没有使我做霸道的、薄命的人。

Hollandaca: 

Hij heeft mij gehoorzaam omtrent mijne moeder gemaakt en hij zal mij niet trotsch of ellendig doen worden.

Rusça: 

Он сделал меня почтительным к моей матери и не сделал меня надменным и несчастным.

Somalice: 

wuxuuna iga yeelay baarriga waalidaday (hooyaday) igamana yeelin madax adage xun.

Swahilice: 

Na nimtendee wema mama yangu. Wala hakunifanya niwe jeuri, mwovu.

Uygurca: 

مېنى ئانامغا كۆيۈمچان قىلدى، مېنى مۇتەكەببىر، شەقى قىلمىدى

Japonca: 

またわたしの母に孝養を尽くさせ,高慢な恵まれない者になされませんでした。

Arapça (Ürdün): 

«وبرا بوالدتي» منصوب بجعلني مقدرا «ولم يجعلني جبارا» متعاظما «شقيا» عاصيا لربه.

Hintçe: 

और (अलहमदोलिल्लाह कि) मुझको सरकश नाफरमान नहीं बनाया

Tayca: 

“และทรงให้ฉันทำดีต่อมารดาของฉันและจะไม่ทรงทำให้ฉันเป็นผู้หยิ่งยะโส ผู้เลวทรามต่ำช้า”

İbranice: 

ועשה אותי ממושמע כלפי אמי ולא עשה אותי מתנשא אומלל

Hırvatça: 

i da majci svojoj dobar budem, a neće me učiniti silnikom, nesretnikom.

Rumence: 

şi să fiu bun cu mama mea. El nu m-a făcut nici nestăpânit, nici năpăstuit.

Transliteration: 

Wabarran biwalidatee walam yajAAalnee jabbaran shaqiyyan

Türkçe: 

"Anneme iyilik etmemi önerdi. Beni zorba bir eşkıya yapmadı."

Sahih International: 

And [made me] dutiful to my mother, and He has not made me a wretched tyrant.

İngilizce: 

(He) hath made me kind to my mother, and not overbearing or miserable;

Azerbaycanca: 

O, həmçinin məni anama qarşı olduqca itaətkar (nəvazişkar) etdi, (heç kəsə qarşı) zülmkar, asi (dikbaş) eləmədi!

Süleyman Ateş: 

(Beni) anneme iyilik eder (kıldı), beni baş kaldıran bir zorba yapmadı.

Diyanet Vakfı: 

"Beni anneme saygılı kıldı; beni bedbaht bir zorba yapmadı."

Erhan Aktaş: 

Ve anneme karşı birr(1) yaptı. Ve beni bir zorba, bir isyankâr yapmadı.”

Kral Fahd: 

«Beni anneme saygılı kıldı beni bedbaht bir zorba yapmadı.»

Hasan Basri Çantay: 

«Beni anneme hürmetkar kıldı. Beni bir zorba, bir bedbaht yapmadı».

Muhammed Esed: 

ve anamı saygıyla gözetmemi; ve beni merhametten yoksun bir zorba kılmadı.

Gültekin Onan: 

19:31

Ali Fikri Yavuz: 

Beni, anneme ihsankâr kıldı ve beni azgın bir zorba yapmadı.

Portekizce: 

E me fez piedoso para com a minha mãe, não permitindo que eu seja arrogante ou rebelde.

İsveççe: 

och att älska min moder och visa henne aktning - och Han har inte gjort mig till en eländig tyrann.

Farsça: 

و مرا نسبت به مادرم نیکوکار [و خوش رفتار] گردانیده و گردنکش و تیره بختم قرار نداده است.

Kürtçe: 

و (کردومی) بە ڕۆڵەیەکی چاکەکارو گوێرایەڵ بۆ دایکم نەی کردووم بە ملھوڕێکی بەد ڕەفتار

Özbekçe: 

Мени онамга меҳрибон қилди ва жабр-ситам қилгувчи, бадбахт қилмади.

Malayca: 

" Serta (diperintahkan daku) taat dan berbuat baik kepada ibuku, dan Ia tidak menjadikan daku seorang yang sombong takbur atau derhaka.

Arnavutça: 

(Më ka bërë) bamirës ndaj nënës sime e nuk më ka bërë të ashpër dhe të padëgjueshëm.

Bulgarca: 

И да бъда нежен към своята майка. И не ме стори Той горделив, непокорен.

Sırpça: 

и да мајци својој будем добар, а неће ми допустити да будем дрзак и непристојан.

Çekçe: 

a také úctu k matce své; a ani násilníkem, ani bídníkem mne neučinil.

Urduca: 

اور اپنی والدہ کا حق ادا کرنے والا بنایا، اور مجھ کو جبّار اور شقی نہیں بنایا

Tacikçe: 

Ва низ некӣ кардан ба модарам. Ва маро гарданкашу бадбахт насохтааст.

Tatarca: 

Янә анама изгелек итүче кылды, мине тәкәбберләнүче вә үзенә гөнаһ эшләүче кылмады.

Endonezyaca: 

dan berbakti kepada ibuku, dan Dia tidak menjadikan aku seorang yang sombong lagi celaka.

Amharca: 

«ለእናቴም ታዛዥ (አድርጎኛል)፡፡ ትዕቢተኛ እምቢተኛም አላደረገኝም፡፡

Tamilce: 

இன்னும், என் தாய்க்கு நன்மை செய்பவனாகவும் (என்னை ஆக்கினான்). இன்னும், அவன் என்னை பெருமையடிப்பவனாக (-இறைவனுக்கு கீழ்ப்படியாதவனாக) தீயவனாக ஆக்கவில்லை.

Korece: 

저의 모친에게 효도하라 하셨고 저로 하여금 거만하지 아니하고불행함이 없도록 하셨습니다

Vietnamca: 

“(Ngài ra lệnh cho Ta) phải hiếu thảo với mẹ của Ta; và Ngài không chỉ định Ta thành kẻ ngạo mạn và vô phúc.”

Rubu tag: 

Hizb tag: