Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

18

Sûredeki Ayet No: 

107

Ayet No: 

2247

Sayfa No: 

304

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

إِنَّ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ كَانَتْ لَهُمْ جَنَّاتُ الْفِرْدَوْسِ نُزُلًا

Çeviriyazı: 

inne-lleẕîne âmenû ve`amilu-ṣṣâliḥâti kânet lehüm cennâtü-lfirdevsi nüzülâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

İman edip salih ameller işleyenlere gelince, onlar için Firdevs cennetleri konak olmuştur.

Diyanet İşleri: 

Ama inanıp yararlı iş işleyenlerin konakları Firdevs cennetleridir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

İnanıp iyi işlerde bulunanların konak yerleriyse Firdevs cennetleridir.

Şaban Piriş: 

İman edip salih amellerde bulunanlar ise, konak olarak Firdevs Cennetleri vardır.

Edip Yüksel: 

İnanıp erdemli davrananlara gelince, onlar durak olarak neşe ve mutluluk dolu cennetleri haketmişlerdir.

Ali Bulaç: 

İman edip salih amellerde bulunanlar... Firdevs cennetleri onlar için bir 'konaklama yeridir.'

Suat Yıldırım: 

İman edip makbul ve güzel işler yapanlara gelince, onlara da konak olarak Firdevs cennetleri hazırlandı. [23,11] {KM, Neşideler 4,12; Luka 23,43; II Korintos. 12,4}

Ömer Nasuhi Bilmen: 

O kimseler ki, imân ettiler ve sâlih sâlih amellerde bulundular, onlar için Firdevs cennetleri elbetteki bir konak olmuştur.

Yaşar Nuri Öztürk: 

İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlara gelince, onların konuk evleri Firdevs cennetleri olacaktır.

Bekir Sadak: 

Bu, Rabbinin kulu Zekeriya´ya olan rahmetini anmadir.

İbni Kesir: 

Muhakkak ki iman edip salih amel işleyenlerin konakları, Firdevs cennetleridir.

Adem Uğur: 

İman edip iyi davranışlarda bulunanlara gelince, onlar için makam olarak Firdevs cennetleri vardır.

İskender Ali Mihr: 

Âmenû olanlar (ölmeden önce Allah´a ulaşmayı dileyenler) ve salih amel (nefs tezkiyesi) yapanlar

Celal Yıldırım: 

imân edip iyi-yararlı amellerde bulunanlara ise, Firdevs Cennetleri onlar için konaktır.

Tefhim ul Kuran: 

İman edip salih amellerde bulunanlar

Fransızca: 

Ceux qui croient et font de bonnes oeuvres auront pour résidence les Jardins du "Firdaws," (Paradis),

İspanyolca: 

En cambio, los que hayan creído y obrado bien se alojarán en los jardines del paraíso,

İtalyanca: 

Coloro che credono e compiono il bene avranno per dimora i giardini del Paradiso,

Almanca: 

Gewiß, diejenigen, die den Iman verinnerlichen und gottgefällig Gutes tun - für sie sind die Dschannat von Al-Firdaus als Unterkunft bestimmt.

Çince: 

信道而且行善者,得以乐园为招待所,

Hollandaca: 

Maar wat hen betreft, die gelooven en goede werken doen, zij zullen de gaarden van het paradijs tot hun verblijf hebben.

Rusça: 

Воистину, обителью тех, которые уверовали и совершали праведные деяния, будут сады Фирдауса.

Somalice: 

kuwa rumeeyey (xaqa) oo fala camal fiican waxay u ahaatay jannada firdowso degid, (martiqaad).

Swahilice: 

Hakika wale walio amini na wakatenda mema mashukio yao yatakuwa kwenye Pepo za Firdausi.

Uygurca: 

شۈبھىسىزكى، ئىمان ئېيتقان ۋە ياخشى ئەمەللەرنى قىلغانلارنىڭ مەنزىلگاھى فىردەۋس جەننەتلىرى بولىدۇ

Japonca: 

本当に信仰して善行に励む者に対する歓待は,天国の楽園である。

Arapça (Ürdün): 

«إن الذين آمنوا وعملوا الصالحات كانت لهم» في علم الله «جناتُ الفردوس» هو وسط الجنة وأعلاها والإضافة إليه للبيان «نُزُلاً» منزلاً.

Hintçe: 

बेशक जिन लोगों ने ईमान क़ुबूल किया और अच्छे-अच्छे काम किये उनकी मेहमानदारी के लिए फिरदौस (बरी) के बाग़ात होंगे जिनमें वह हमेशा रहेंगे

Tayca: 

แท้จริง บรรดาผู้ศรัทธาและปฏิบัติความดีสำหรับพวกเขานั้นคือสวนสวรรค์ชั้นฟิรเดาส เป็นที่พำนัก

İbranice: 

אך אלה אשר האמינו ועושי הטוב, בגן העדן יהיה מקום מנוחתם

Hırvatça: 

Onima koji budu vjerovali i dobra djela činili - bašče Firdevsa će ugošćenje biti,

Rumence: 

Cei care au crezut şi au săvârşit fapte bune vor avea drept locuinţă Grădinile Raiului,

Transliteration: 

Inna allatheena amanoo waAAamiloo alssalihati kanat lahum jannatu alfirdawsi nuzulan

Türkçe: 

İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlara gelince, onların konuk evleri Firdevs cennetleri olacaktır.

Sahih International: 

Indeed, those who have believed and done righteous deeds - they will have the Gardens of Paradise as a lodging,

İngilizce: 

As to those who believe and work righteous deeds, they have, for their entertainment, the Gardens of Paradise,

Azerbaycanca: 

İman gətirib yaxşı işlər görənlərin mənzili isə Firdovs cənnətləri olacaqdır!

Süleyman Ateş: 

İnanıp iyi işler yapanlara gelince, onların konağı da Firdevs cennetleridir.

Diyanet Vakfı: 

İman edip iyi davranışlarda bulunanlara gelince, onlar için makam olarak Firdevs cennetleri vardır.

Erhan Aktaş: 

İmân edip, sâlihâtı yapanların ikramı Firdevs Cennetleridir.

Kral Fahd: 

İman edenler ve sâlih amel işleyenler ise, onlar için, kalacak Firdevs cennetleri vardır.

Hasan Basri Çantay: 

Hakıykaten îman edib de iyi iyi amel (ve hareket) lerde bulunanlar (a gelince): Onların konakları da Firdevs cennetleridir.

Muhammed Esed: 

(Ama) imana erişip dürüst ve erdemli davranışlar ortaya koyanlara gelince; onları konak yeri olarak cennetin hasbahçeleri beklemektedir:

Gültekin Onan: 

İnanıp salih amellerde bulunanlar... Firdevs cennetleri onlar için bir ´konaklama yeridir.´

Ali Fikri Yavuz: 

İman edip sâlih amel işleyenlere gelince, onlar için Firdevs cennetleri bir konukluk olmuştur.

Portekizce: 

Por outra, os fiéis, que praticarem o bem, terão por abrigo os jardins do Paraíso,

İsveççe: 

Men paradisets lustgårdar står beredda att ta emot dem som tror och lever ett gott och rättskaffens liv;

Farsça: 

مسلماً کسانی که ایمان آورده و کارهای شایسته انجام داده اند، بهشت های فردوس جای پذیرایی آنان است.

Kürtçe: 

بەڕاستی ئەوانەی کەئیمان و باوڕیان ھێناوە وەکردەوەی چاکیان کردووە بەھەشتەکانی فیردەوس جێگای (میوانداری) ئەوانە

Özbekçe: 

Албатта, иймон келтирган ва яхши амалларни қилганларга Фирдавс жаннати манзил бўлгандир.

Malayca: 

Sesungguhnya orang-orang yang beriman dan beramal soleh, disediakan bagi mereka Syurga-syurga Firdaus, sebagai tempat tetamu (yang serba mewah).

Arnavutça: 

Me të vërtetë, ata që besojnë dhe bëjnë vepra të mira, kopshtet e Firdevsit (xhennetit) do t’i kenë banesa.

Bulgarca: 

А онези, които вярват и вършат праведни дела, техни ще са Градините на Фирдаус - прием [от Аллах],

Sırpça: 

Онима који буду веровали и добра дела чинили припадају најузвишенији степени у Рају,

Çekçe: 

Však věru ti, kdož uvěřili a zbožné skutky konali, ti budou mít zahrady rajské obydlím,

Urduca: 

البتّہ وہ لوگ جو ایمان لائے اور جنہوں نے نیک عمل کیے، ان کی میزبانی کے لیے فردوس کے باغ ہوں گے

Tacikçe: 

Касоне, ки имон оварданд ва корҳое шоиста карданд, меҳмонсарояшон боғҳои фирдавс аст.

Tatarca: 

Дөреслектә иман китереп Коръән юлы белән изге гамәлләр кылган хак мөэминнәргә Фирдәүс җәннәте иңә торган кунак йорты булыр.

Endonezyaca: 

Sesungguhnya orang-orang yang beriman dan beramal saleh, bagi mereka adalah surga Firdaus menjadi tempat tinggal,

Amharca: 

እነዚያ ያመኑና መልካም ሥራዎችን የሠሩ የፊርደውስ ገነቶች ለእነሱ መስፈሪያ ናቸው፡፡

Tamilce: 

நிச்சயமாக எவர்கள் நம்பிக்கை கொண்டு, நன்மைகளை செய்தார்களோ அவர்களுக்கு ‘ஃபிர்தவ்ஸ்’ என்னும் சொர்க்கங்கள் தங்குமிடங்களாக இருக்கும்.

Korece: 

그러나 믿음으로 선을 행하는 이들은 가장 높은 천국을 가 질 것이라

Vietnamca: 

Quả thật, những ai có đức tin và hành thiện thì sẽ được ân thưởng các Ngôi Vườn Firdaws (nơi Thiên Đàng) làm chốn cư ngụ.