Arapça:
إِنَّ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ كَانَتْ لَهُمْ جَنَّاتُ الْفِرْدَوْسِ نُزُلًا
Çeviriyazı:
inne-lleẕîne âmenû ve`amilu-ṣṣâliḥâti kânet lehüm cennâtü-lfirdevsi nüzülâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
İman edip salih ameller işleyenlere gelince, onlar için Firdevs cennetleri konak olmuştur.
Diyanet İşleri:
Ama inanıp yararlı iş işleyenlerin konakları Firdevs cennetleridir.
Abdulbakî Gölpınarlı:
İnanıp iyi işlerde bulunanların konak yerleriyse Firdevs cennetleridir.
Şaban Piriş:
İman edip salih amellerde bulunanlar ise, konak olarak Firdevs Cennetleri vardır.
Edip Yüksel:
İnanıp erdemli davrananlara gelince, onlar durak olarak neşe ve mutluluk dolu cennetleri haketmişlerdir.
Ali Bulaç:
İman edip salih amellerde bulunanlar... Firdevs cennetleri onlar için bir 'konaklama yeridir.'
Suat Yıldırım:
İman edip makbul ve güzel işler yapanlara gelince, onlara da konak olarak Firdevs cennetleri hazırlandı. [23,11] {KM, Neşideler 4,12; Luka 23,43; II Korintos. 12,4}
Ömer Nasuhi Bilmen:
O kimseler ki, imân ettiler ve sâlih sâlih amellerde bulundular, onlar için Firdevs cennetleri elbetteki bir konak olmuştur.
Yaşar Nuri Öztürk:
İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlara gelince, onların konuk evleri Firdevs cennetleri olacaktır.
Bekir Sadak:
Bu, Rabbinin kulu Zekeriya´ya olan rahmetini anmadir.
İbni Kesir:
Muhakkak ki iman edip salih amel işleyenlerin konakları, Firdevs cennetleridir.
Adem Uğur:
İman edip iyi davranışlarda bulunanlara gelince, onlar için makam olarak Firdevs cennetleri vardır.
İskender Ali Mihr:
Âmenû olanlar (ölmeden önce Allah´a ulaşmayı dileyenler) ve salih amel (nefs tezkiyesi) yapanlar
Celal Yıldırım:
imân edip iyi-yararlı amellerde bulunanlara ise, Firdevs Cennetleri onlar için konaktır.
Tefhim ul Kuran:
İman edip salih amellerde bulunanlar
Fransızca:
Ceux qui croient et font de bonnes oeuvres auront pour résidence les Jardins du "Firdaws," (Paradis),
İspanyolca:
En cambio, los que hayan creído y obrado bien se alojarán en los jardines del paraíso,
İtalyanca:
Coloro che credono e compiono il bene avranno per dimora i giardini del Paradiso,
Almanca:
Gewiß, diejenigen, die den Iman verinnerlichen und gottgefällig Gutes tun - für sie sind die Dschannat von Al-Firdaus als Unterkunft bestimmt.
Çince:
信道而且行善者,得以乐园为招待所,
Hollandaca:
Maar wat hen betreft, die gelooven en goede werken doen, zij zullen de gaarden van het paradijs tot hun verblijf hebben.
Rusça:
Воистину, обителью тех, которые уверовали и совершали праведные деяния, будут сады Фирдауса.
Somalice:
kuwa rumeeyey (xaqa) oo fala camal fiican waxay u ahaatay jannada firdowso degid, (martiqaad).
Swahilice:
Hakika wale walio amini na wakatenda mema mashukio yao yatakuwa kwenye Pepo za Firdausi.
Uygurca:
شۈبھىسىزكى، ئىمان ئېيتقان ۋە ياخشى ئەمەللەرنى قىلغانلارنىڭ مەنزىلگاھى فىردەۋس جەننەتلىرى بولىدۇ
Japonca:
本当に信仰して善行に励む者に対する歓待は,天国の楽園である。
Arapça (Ürdün):
«إن الذين آمنوا وعملوا الصالحات كانت لهم» في علم الله «جناتُ الفردوس» هو وسط الجنة وأعلاها والإضافة إليه للبيان «نُزُلاً» منزلاً.
Hintçe:
बेशक जिन लोगों ने ईमान क़ुबूल किया और अच्छे-अच्छे काम किये उनकी मेहमानदारी के लिए फिरदौस (बरी) के बाग़ात होंगे जिनमें वह हमेशा रहेंगे
Tayca:
แท้จริง บรรดาผู้ศรัทธาและปฏิบัติความดีสำหรับพวกเขานั้นคือสวนสวรรค์ชั้นฟิรเดาส เป็นที่พำนัก
İbranice:
אך אלה אשר האמינו ועושי הטוב, בגן העדן יהיה מקום מנוחתם
Hırvatça:
Onima koji budu vjerovali i dobra djela činili - bašče Firdevsa će ugošćenje biti,
Rumence:
Cei care au crezut şi au săvârşit fapte bune vor avea drept locuinţă Grădinile Raiului,
Transliteration:
Inna allatheena amanoo waAAamiloo alssalihati kanat lahum jannatu alfirdawsi nuzulan
Türkçe:
İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlara gelince, onların konuk evleri Firdevs cennetleri olacaktır.
Sahih International:
Indeed, those who have believed and done righteous deeds - they will have the Gardens of Paradise as a lodging,
İngilizce:
As to those who believe and work righteous deeds, they have, for their entertainment, the Gardens of Paradise,
Azerbaycanca:
İman gətirib yaxşı işlər görənlərin mənzili isə Firdovs cənnətləri olacaqdır!
Süleyman Ateş:
İnanıp iyi işler yapanlara gelince, onların konağı da Firdevs cennetleridir.
Diyanet Vakfı:
İman edip iyi davranışlarda bulunanlara gelince, onlar için makam olarak Firdevs cennetleri vardır.
Erhan Aktaş:
İmân edip, sâlihâtı yapanların ikramı Firdevs Cennetleridir.
Kral Fahd:
İman edenler ve sâlih amel işleyenler ise, onlar için, kalacak Firdevs cennetleri vardır.
Hasan Basri Çantay:
Hakıykaten îman edib de iyi iyi amel (ve hareket) lerde bulunanlar (a gelince): Onların konakları da Firdevs cennetleridir.
Muhammed Esed:
(Ama) imana erişip dürüst ve erdemli davranışlar ortaya koyanlara gelince; onları konak yeri olarak cennetin hasbahçeleri beklemektedir:
Gültekin Onan:
İnanıp salih amellerde bulunanlar... Firdevs cennetleri onlar için bir ´konaklama yeridir.´
Ali Fikri Yavuz:
İman edip sâlih amel işleyenlere gelince, onlar için Firdevs cennetleri bir konukluk olmuştur.
Portekizce:
Por outra, os fiéis, que praticarem o bem, terão por abrigo os jardins do Paraíso,
İsveççe:
Men paradisets lustgårdar står beredda att ta emot dem som tror och lever ett gott och rättskaffens liv;
Farsça:
مسلماً کسانی که ایمان آورده و کارهای شایسته انجام داده اند، بهشت های فردوس جای پذیرایی آنان است.
Kürtçe:
بەڕاستی ئەوانەی کەئیمان و باوڕیان ھێناوە وەکردەوەی چاکیان کردووە بەھەشتەکانی فیردەوس جێگای (میوانداری) ئەوانە
Özbekçe:
Албатта, иймон келтирган ва яхши амалларни қилганларга Фирдавс жаннати манзил бўлгандир.
Malayca:
Sesungguhnya orang-orang yang beriman dan beramal soleh, disediakan bagi mereka Syurga-syurga Firdaus, sebagai tempat tetamu (yang serba mewah).
Arnavutça:
Me të vërtetë, ata që besojnë dhe bëjnë vepra të mira, kopshtet e Firdevsit (xhennetit) do t’i kenë banesa.
Bulgarca:
А онези, които вярват и вършат праведни дела, техни ще са Градините на Фирдаус - прием [от Аллах],
Sırpça:
Онима који буду веровали и добра дела чинили припадају најузвишенији степени у Рају,
Çekçe:
Však věru ti, kdož uvěřili a zbožné skutky konali, ti budou mít zahrady rajské obydlím,
Urduca:
البتّہ وہ لوگ جو ایمان لائے اور جنہوں نے نیک عمل کیے، ان کی میزبانی کے لیے فردوس کے باغ ہوں گے
Tacikçe:
Касоне, ки имон оварданд ва корҳое шоиста карданд, меҳмонсарояшон боғҳои фирдавс аст.
Tatarca:
Дөреслектә иман китереп Коръән юлы белән изге гамәлләр кылган хак мөэминнәргә Фирдәүс җәннәте иңә торган кунак йорты булыр.
Endonezyaca:
Sesungguhnya orang-orang yang beriman dan beramal saleh, bagi mereka adalah surga Firdaus menjadi tempat tinggal,
Amharca:
እነዚያ ያመኑና መልካም ሥራዎችን የሠሩ የፊርደውስ ገነቶች ለእነሱ መስፈሪያ ናቸው፡፡
Tamilce:
நிச்சயமாக எவர்கள் நம்பிக்கை கொண்டு, நன்மைகளை செய்தார்களோ அவர்களுக்கு ‘ஃபிர்தவ்ஸ்’ என்னும் சொர்க்கங்கள் தங்குமிடங்களாக இருக்கும்.
Korece:
그러나 믿음으로 선을 행하는 이들은 가장 높은 천국을 가 질 것이라
Vietnamca:
Quả thật, những ai có đức tin và hành thiện thì sẽ được ân thưởng các Ngôi Vườn Firdaws (nơi Thiên Đàng) làm chốn cư ngụ.
Ayet Linkleri: