Arapça:
وَوُضِعَ الْكِتَابُ فَتَرَى الْمُجْرِمِينَ مُشْفِقِينَ مِمَّا فِيهِ وَيَقُولُونَ يَا وَيْلَتَنَا مَالِ هَٰذَا الْكِتَابِ لَا يُغَادِرُ صَغِيرَةً وَلَا كَبِيرَةً إِلَّا أَحْصَاهَا ۚ وَوَجَدُوا مَا عَمِلُوا حَاضِرًا ۗ وَلَا يَظْلِمُ رَبُّكَ أَحَدًا
Çeviriyazı:
vevuḍi`a-lkitâbü fetere-lmücrimîne müşfiḳîne mimmâ fîhi veyeḳûlûne yâ veyletenâ mâ lihâẕe-lkitâbi lâ yügâdiru ṣagîratev velâ kebîraten illâ aḥṣâhâ. vevecedû mâ `amilû ḥâḍirâ. velâ yażlimü rabbüke eḥadâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
O gün herkesin amel defteri ortaya konulmuştur. Ey Muhammed! Günahkârların, amel defterlerinden korkarak: "Eyvah bize! Bu nasıl deftermiş ki, büyük küçük hiçbir şey bırakmadan hepsini saymış dökmüş" dediklerini görürsün. Onlar, bütün yaptıklarını hazır bulmuşlardır. Senin Rabbin hiç kimseye zulmetmez.
Diyanet İşleri:
Amel defteri ortaya konunca, suçluların, onda yazılı olanlardan korktuklarını görürsün, "Vah bize, eyvah bize! Bu defter nasıl olmuş da küçük büyük bir şey bırakmadan hepsini saymış!" derler. İşlediklerini hazır bulurlar. Rabbin kimseye haksızlık etmez.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Kitap ortaya konmuştur, suçluları görürsün ki o kitapta yazılı olan şeyler yüzünden korku içinde ve eyvahlar olsun bize derler, ne biçim kitap bu, ne küçük bir şey bırakmış, ne büyük, hepsini de sayıp dökmüş ve ne yaptılarsa hepsini de karşılarında bulurlar ve Rabbin hiçbir kimseye zulmetmez.
Şaban Piriş:
Kitap ortaya konulduğunda suçluların onda yazılı olandan korktuklarını görürsün. Eyvah bize, bu kitap büyük küçük bırakmamış, hepsini saymış. Yaptıklarını hazır bulurlar, Rabbin hiç kimseye zulmetmez.
Edip Yüksel:
Kitap ortaya konmuştur. Suçluların onun içeriğinden korkuya kapıldığını ve "Bize yazıklar olsun, meğer bu kitap küçük büyük hiç bir şeyi bırakmayıp saymış," dediklerini görürsün. Yaptıkları her şeyi önlerinde hazır bulmuşlardır. Rabbin hiç kimseye haksızlık etmez.
Ali Bulaç:
(Önlerine) Kitap konulmuştur; artık suçlu-günahkarların, onda olanlardan dolayı dehşetle-korkuya kapıldıklarını görürsün. Derler ki: "Eyvahlar bize, bu kitaba ne oluyor ki, küçük büyük bırakmayıp herşeyi sayıp-döküyor?" Yapıp-ettiklerini (önlerinde) hazır bulmuşlardır. Rabbin hiç kimseye zulmetmez.
Suat Yıldırım:
İşte herkesin hesap defteri önüne konuldu. Mücrimlerin defterdeki kayıtlardan korktuklarını ve şöyle dediklerini görürsün:“Eyvah bize! Bu deftere de ne oluyor?Ne küçük komuş, ne büyük, yazılmadık şey bırakmamış!”Böylece yaptıkları her şeyi yanlarında buldular.Şu kesin ki Rabbin kimseye zulmetmez. [3,30; 75,13; 4,40; 21,47]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve kitap (suhuf-u âmâl) meydana konmuştur. Artık günahkârları, onda olanlardan dolayı korkar kimseler görürsün ve derler ki: «Eyvah bizlere! Bu kitaba ne oluyor ki, küçük büyük bir şey bırakmaksızın hepsini saymış, tesbit etmiş!» Ve yapmış oldukları şeyleri hazır buldular ve Rabbin hiçbir kimseye zulmetmez.
Yaşar Nuri Öztürk:
Kitap ortaya konulmuştur. Günahkârların, onun içindekilerden korkup ürpererek şöyle dediklerini görürsün: "Vay başımıza! Ne biçim kitap bu! Ne küçük bırakmış ne büyük. Hepsini sayıp dökmüş!" Yapıp ettiklerini hazır bulmuşlardır. Rabbin hiç kimseye zulmetmiyor.
Bekir Sadak:
And olsun ki, Biz bu Kuran´da insanlara turlu turlu misali gosterip acikladik. Insanin encok yaptigi is tartismadir.
İbni Kesir:
Kitab konulduğunda suçluların onda yazılı olandan korktuklarını görürsün Vah bize, eyvah bize, bu kitab nasıl olmuş da küçük büyük bir şey bırakmaksızın hepsini saymış, derler. Çünkü bütün işlediklerini hazır bulurlar. Ve Rabbın, kimseye asla zulmetmez.
Adem Uğur:
Kitap ortaya konmuştur: Suçluların, onda yazılı olanlardan korkmuş olduklarını görürsün. "
İskender Ali Mihr:
Ve kitap (hayat filmi ortaya) kondu. O zaman mücrimleri görürsün. Onun (kitabın) içindekilerden korkarlar ve “Bize yazıklar olsun. Bu kitap, nasıl ki (nasıl bir kitap ki), küçük ve büyük hiçbir şeyi sayıp hesap etmeden bırakmıyor.” derler. Ve yaptıkları şeyleri (hayat filmlerinde) hazır buldular. Ve senin Rabbin, (hiç) kimseye zulmetmez.
Celal Yıldırım:
Amel defteri konulmuştur. Suçlu günahkârların onda yazılı bulunanlardan titreyerek korktuklarını görürsün. «Eyvah bize, bu nasıl bir defterdir ki, küçük büyük bir şey bırakmayıp hepsini sayıp dökmüştür!» derler. (Dünya´da) işlediklerini (önlerinde) hazır bulurlar. Rabbin hiçbir kimseye haksızlık etmez.
Tefhim ul Kuran:
(Önlerine) Kitap konulmuştur
Fransızca:
Et on déposera le livre (de chacun). Alors tu verras les criminels, effrayés à cause de ce qu'il y a dedans, dire : "Malheur à nous, qu'a donc ce livre à n'omettre de mentionner ni pêché véniel ni pêché capital ? " Et ils trouveront devant eux tout ce qu'ils ont oeuvré. Et ton Seigneur ne fait du tort à personne.
İspanyolca:
Se expondrá la Escritura y oirás decir a los pecadores, temiendo por su contenido: «¡Ay de nosotros! ¿Qué clase de Escritura es ésta, que no deja de enumerar nada, ni grande ni pequeño?» Allí encontrarán ante ellos lo que han hecho. Y tu Señor no será injusto con nadie.
İtalyanca:
E vi si consegnerà il Registro. Allora vedrai gli empi, sconvolti da quel che contiene. Diranno: «Guai a noi! Cos'è questo Registro che non lascia passare azione piccola o grande senza computarla!». E vi troveranno segnato tutto quello che avranno fatto. Il tuo Signore non farà torto ad alcuno.
Almanca:
Und das Register wurde aufgelegt. Dann siehst du die schwer Verfehlenden voller Furcht vor dem, was in ihm ist, und sie sagen: "Unser Untergang! Was ist das für ein Register, das weder kleine noch schwere Verfehlung wegläßt, ohne sie umfassend zu erfassen?!" Und sie fanden präsent, was sie taten, und dein HERR fügt keinem Unrecht zu.
Çince:
功过簿将展现出来,所以你将会看到罪人们畏惧其中的记录。他们说:啊呀!这个功过簿怎么啦,不论小罪大罪,都毫不遗漏,一切都加以记录。他们将发现自己所做的事都一一记录在本子上。你的主不亏枉任何人。
Hollandaca:
Het boek, waarin ieders daden zijn opgeschreven, zal in zijne hand worden gegeven, en gij zult de zondaren in grooten schrik zien verkeeren, om hetgeen daar in staat, en zij zullen zeggen: Wee over ons! wat bedoelt dit boek? Het vergeet noch eene kleine daad noch eene groote, maar het stelt die allen op, en zij zullen voor hunne oogen vinden wat zij hebben verricht; en uw Heer zal met niemand onrechtvaardig handelen.
Rusça:
Будет положена книга, и ты увидишь, как грешники будут трепещать от того, что в ней. Они скажут: "Горе нам! Что это за книга! В ней не упущен ни малый, ни великий грех - все подсчитано". Они обнаружат перед собой все, что совершили, и твой Господь ни с кем не поступит несправедливо.
Somalice:
waxaana la dejin (keeni) Kitaabkii (camalka) waxaadna arkaysaa dambiilayaashii oo ka cabsan waxaa ku sugan oo dhihi halaaganee muxuu leeyahay kitaabkan oosan uga tagayn wax yar iyo wax wayn ee uu koobay wayna heli waxay camal faleen oo jooga, manadulmiyo Eebahaa cidna.
Swahilice:
Na kitawekwa kitabu. Basi utawaona wakosefu wanavyo ogopa kwa yale yaliomo humo. Na watasema: Ole wetu! Kitabu hichi kina nini! Hakiachi dogo wala kubwa ila huliandika? Na watayakuta yote waliyo yatenda yamehudhuria hapo. Na Mola wako Mlezi hamdhulumu yeyote.
Uygurca:
كىشىلەرنىڭ نامە - ئەمالى ئوتتۇرىغا قويۇلىدۇ، گۇناھكارلارنىڭ ئۇنىڭدىكى خاتىرىلەردىن قورققانلىقىنى كۆرىسەن، ئۇلار: «ۋاي بىزگە! بۇ نامە - ئەمالغا چوڭ - كىچىك گۇناھنىڭ ھەممىسى خاتىرىلىنىپتىغۇ؟» دەيدۇ، ئۇلار قىلغان - ئەتكەنلىرىنىڭ ھەممىسىنىڭ نامە - ئەمالىغا خاتىرىلەنگەنلىكىنى كۆرىدۇ، پەرۋەردىگارىڭ ھېچ ئادەمگە زۇلۇم قىلمايدۇ
Japonca:
(行いを記録した)書冊が(前に)置かれ,犯罪者がその中にあることを恐れているのを,あなたがたは見るであろう。かれらは言う。「ああ,情けない。この書冊は何としたことだ。細大漏らすことなく,数えたててあるとは。」かれらはその行った(凡ての)ことが,かれらの前にあるのを見る。あなたの主は誰も不当に扱われない。
Arapça (Ürdün):
«ووضع الكتاب» كتاب كل امرئ في يمينه من المؤمنين وفي شماله من الكافرين «فترى المجرمين» الكافرين «مشفقين» خائفين «مما فيه ويقولن» عند معاينتهم ما فيه من السيئات «يا» للتنبيه «ويلتنا» هلكتنا وهو مصدر لا فعل له من لفظه «ما لهذا الكتاب لا يغادر صغيرة ولا كبيرة» من ذنوبنا «إلا أحصاها» عدها وأثبتها تعجبوا منه في ذلك «ووجدوا ما عملوا حاضرا» مثبتا في كتابهم «ولا يظلم ربك أحدا» لا يعاقبه بغير جرم ولا ينقص من ثواب مؤمن.
Hintçe:
और लोगों के आमाल की किताब (सामने) रखी जाएँगी तो तुम गुनेहगारों को देखोगे कि जो कुछ उसमें (लिखा) है (देख देख कर) सहमे हुए हैं और कहते जाते हैं हाए हमारी यामत ये कैसी किताब है कि न छोटे ही गुनाह को बे क़लमबन्द किए छोड़ती है न बड़े गुनाह को और जो कुछ इन लोगों ने (दुनिया में) किया था वह सब (लिखा हुआ) मौजूद पाएँगें और तेरा परवरदिगार किसी पर (ज़र्रा बराबर) ज़ुल्म न करेगा
Tayca:
และบันทึกจะถูกวางไว้ ดังนั้น เจ้าจะเห็นผู้กระทำผิดทั้งหลายหวั่นกลัวสิ่งที่มีอยู่ในบันทึกและพวกเขาจะกล่าวว่า “โอ้ความวิบัติของเราเอ๋ย! บันทึกอะไรกันนี่ มันมิได้ละเว้นสิ่งเล็กน้อยและสิ่งใหญ่โตเลย เว้นแต่ได้บันทึกไว้ครบถ้วน” และพวกเขาได้พบสิ่งที่พวกเขาได้ปฏิบัติไว้ปรากฏอยู่ต่อหน้าและพระผู้เป็นเจ้าของเจ้ามิทรงอธรรมต่อผู้ใดเลย
İbranice:
ויינתן ספר הרישום (המתעד מעשי כל אדם,) ואז תראה את (הכופרים המכחשים) חרדים ממה שרשום המערה בו ואומרים: 'אוי ואבוי לנו! מה לו לספר הזה אשר אינו מעלים או מזניח דבר קטן או גדול בלי לרשום אותו'? כך ימצאו את מעשיהם לנוכח פניהם, וריבונך לא יקפח אף אחד
Hırvatça:
I Knjiga će biti postavljena i vidjet ćete prestupnike prestravljene zbog onoga što je u njoj. "Teško nama!", govorit će, "kakva je ovo knjiga, ni mali ni veliki grijeh nije propustila, sve je nabrojala!" I naći će upisano ono što su radili. Gospodar tvoj neće nikome zulum učiniti.
Rumence:
Cartea va fi aşezată şi îi vei vedea atunci pe nelegiuiţi înfricoşaţi de ceea ce este în ea. Ei vor spune: “Vai nouă! De ce această Carte nu scapă nimic, fie mare, fie mic, fără să-l socoată?” Ei vor găsi înaintea lor ceea ce au făptuit. Domnul tău nu va
Transliteration:
WawudiAAa alkitabu fatara almujrimeena mushfiqeena mimma feehi wayaqooloona ya waylatana ma lihatha alkitabi la yughadiru sagheeratan wala kabeeratan illa ahsaha wawajadoo ma AAamiloo hadiran wala yathlimu rabbuka ahadan
Türkçe:
Kitap ortaya konulmuştur. Günahkârların, onun içindekilerden korkup ürpererek şöyle dediklerini görürsün: "Vay başımıza! Ne biçim kitap bu! Ne küçük bırakmış ne büyük. Hepsini sayıp dökmüş!" Yapıp ettiklerini hazır bulmuşlardır. Rabbin hiç kimseye zulmetmiyor.
Sahih International:
And the record [of deeds] will be placed [open], and you will see the criminals fearful of that within it, and they will say, "Oh, woe to us! What is this book that leaves nothing small or great except that it has enumerated it?" And they will find what they did present [before them]. And your Lord does injustice to no one.
İngilizce:
And the Book (of Deeds) will be placed (before you); and thou wilt see the sinful in great terror because of what is (recorded) therein; they will say, "Ah! woe to us! what a Book is this! It leaves out nothing small or great, but takes account thereof!" They will find all that they did, placed before them: And not one will thy Lord treat with injustice.
Azerbaycanca:
(Qiyamət günü hər kəsin) əməl dəftəri qarşısına qoyulacaq. (Ya Rəsulum! O zaman) günahkarların orada (yazılmış) olanlardan qorxduqlarını görəcəksən. Onlar belə deyəcəklər: “Vay halımıza! Bu necə bir kitab imiş! O Bizim heç bir kiçik və böyük günahımızı gözdən qaçırmadan hamısını sayıb yazmışdır ki!” Onlar (dünyada) etdikləri bütün əməllərin (öz qarşılarında) hazır durduğunu görəcəklər. Rəbbin heç kəsə haqsızlıq etməz! (Hər kəs öz əməlinin cəzasını alacaqdır!)
Süleyman Ateş:
Kitap (ortaya) konulmuştur. Suçluların onun içindekilerden korkarak: "Vah bize, bu Kitaba da ne oluyor, ne küçük ne de büyük hiçbir şey bırakmıyor, her (yaptığımız) şeyi sayıp döküyor!" dediklerini görürsün. Yaptıklarını hazır bulmuşlardır. Rabbin kimseye zulmetmez.
Diyanet Vakfı:
Kitap ortaya konmuştur: Suçluların, onda yazılı olanlardan korkmuş olduklarını görürsün. "Vay halimize! derler, bu nasıl kitapmış! Küçük büyük hiçbir şey bırakmaksızın (yaptıklarımızın) hepsini sayıp dökmüş!" BöyIece yaptıklarını karşılarında bulmuşlardır. Senin Rabbin hiç kimseye zulmetmez.
Erhan Aktaş:
Ve kitâp ortaya kondu. O zaman suçluların onda olanlardan ürperdiklerini görürsün. “Eyvah bize! Bu nasıl bir kitâp ki, büyük-küçük saymadık hiçbir şey bırakmamış.” derler. Yaptıkları her şeyi hazır buldular. Senin Rabb’in, hiç kimseye haksızlık yapmaz.
Kral Fahd:
Kitap ortaya konmuştur: Suçluların, onda yazılı olanlardan korkmuş olduklarını görürsün. «Vay halimize! derler, bu nasıl kitapmış! Küçük büyük hiçbir şey bırakmaksızın (yaptıklarımızın) hepsini sayıp dökmüş!» böylece yaptıklarını karşılarında bulmuşlardır. Senin Rabbin hiç kimseye zulmetmez.
Hasan Basri Çantay:
Kitab (meydana) konmuşdur. Görürsün ki günahkârlar onun içinde (yazılı) olanlardan (müdhiş) korkudadırlar. «Eyvah bize, derler, bu kitaba ne olmuş, küçük büyük hiç bir şey bırakmayıb onları saymış»! Onlar (bütün) işlediklerini hazır bulmuşlardır. Rabbin hiçbir (kimseye) haksızlık etmez.
Muhammed Esed:
Ve (o Gün, herkesin dünyada yapıp ettiklerine dair) sicil(ler) önlerine konduğunda, suçluların orada (yazılı) olanlardan irkildiklerini görürsün; "Vah bize! Nasıl bir sicilmiş bu! Küçük, büyük hiçbir şey bırakmamış, her şeyi hesaba geçirmiş!" derler. Ve yapıp ettikleri her şeyi (kaydedilmiş olarak) önlerinde bulurlar; ve Rabbinin kimseye haksızlık yapmadığını (anlarlar).
Gültekin Onan:
(Önlerine) Kitap konulmuştur
Ali Fikri Yavuz:
Amel defterleri (ellerine) konmuştur. Artık o mücrimleri göreceksin ki, (defterlerinde yazılı) günahlardan korkmuşlar ve şöyle diyorlar
Portekizce:
O Livro-registro será exposto. Verás os pecadores atemorizados por seu conteúdo, e dirão: Ai de nós! Que significa esteLivro? Não omite nem pequena, nem grande falta, senão que as enumera! E encontrarão registrado tudo quanto tiverem feito.Teu Senhor não defraudará ninguém.
İsveççe:
Och boken [där allt i människans liv är upptecknat] skall läggas fram, och du får se de trotsiga syndarna ängslas inför dess innehåll och höra deras rop: "Vi är förlorade! Vad är detta för en bok, som varken utelämnar små felsteg eller grova överträdelser?" I den skall de få återse [alla] sina handlingar; men din Herre skall inte låta någon tillfogas orätt.
Farsça:
کتاب [اعمال] هر کسی [در برابر دیدگانش] نهاده می شود، پس می رمان را می بینی که از آنچه در آن است هراسان و بیمناکند و می گویند: ای وای بر ما، این چه کتابی است که هیچ عمل کوچک و بزرگی را فرو نگذاشته است مگر آنکه آن را به حساب آورده؟! و هر عملی را انجام داده اند، حاضر می یابند، و پروردگارت به هیچ کس ستم نخواهدکرد.
Kürtçe:
نامەی کردەوەکان دابەش دەکرێت (دەدرێتە دەستی ڕاست چاکان و دەستی چەپی تاوانباران) ئەمجا تاوانباران دەبینیت زۆر دەترسن لەو (ھەموو تاوان و خراپەی) کە تێیدایە و دەڵێن ئای ھاوار بۆ ئێمە ئەم نامە و دەفتەرە چییە؟ ھیچ کردەوەیەکی بچووک و گەورەی بەجێ نەھێشتووە و تۆماری کردووە ھەر کردەوەیەکیان کردبێت (تیایدا) ئامادەیە و پەروەردگارت ستەم لە کەس ناکات
Özbekçe:
Ва китоб қўйилди. Бас, жиноятчиларни ундаги нарсадан қўрққан ҳолларида кўрасан. Улар: «Вой, шўримиз қурисин. Бу қандай китоб, кичикни ҳам, каттани ҳам ҳеч қўймай ҳисоб қилибди-я», дерлар. Ва қилган амалларини ҳозир ҳолда топдилар. Роббинг ҳеч кимга зулм қилмас.
Malayca:
Dan "Kitab-kitab Amal" juga tetap akan dibentangkan, maka engkau akan melihat orang-orang yang berdosa itu, merasa takut akan apa yang tersurat di dalamnya; dan mereka akan berkata:" Aduhai celakanya kami, mengapa kitab ini demikian keadaannya? Ia tidak meninggalkan yang kecil atau yang besar, melainkan semua dihitungnya!" Dan mereka dapati segala yang mereka kerjakan itu sedia (tertulis di dalamnya); dan (ingatlah) Tuhanmu tidak berlaku zalim kepada seseorangpun.
Arnavutça:
Dhe, do të sillet Libri (i punëve që kanë bërë), e do t’i shohësh mëkatarët se si tmerrohen nga ato që gjenden në të dhe thonë: “Të mjerët ne, çfarë është ky libër! Nuk po lëjka as të voglën as të madhen (punë) pa e numëruar”. Dhe, do të gjejnë të shënuar atë që kanë punuar. Zoti yt, nuk i bënë askujt padrejtësi.
Bulgarca:
И ще бъде изложена книгата [на делата]. Тогава ще видиш престъпниците в уплах от онова, което е в нея, и ще кажат: “О, горко ни!” Каква е тази книга, която не пропуска нищо, нито малко, нито голямо, без да го пресметне?” И ще намерят пред себе си всичко,
Sırpça:
И Књига ће бити постављена и видећеш грешнике престрављене због оног што је у њој. “Тешко нама!” Говориће, “каква је ово Књига: ни мали ни велики грех није пропустила, све је набројала!” – И наћи ће уписано оно што су радили. Господар твој неће ником неправду учинити.
Çekçe:
A předložena bude Kniha každého a uvidíš provinilé v obavách z toho, co v ní je obsaženo. A řeknou:,, Běda nám, co je to za knihu, že ani malé, ani velké skutky zaznamenat neopominula?' A naleznou před sebou vše, co dělali, a neošidí Pán tvůj z nich jedi
Urduca:
اور نامہ اعمال سامنے رکھ دیا جائے گا اس وقت تم دیکھو گے کہ مجرم لوگ اپنی کتاب زندگی کے اندراجات سے ڈر رہے ہوں گے اور کہہ رہے ہوں گے کہ ہائے ہماری کم بختی، یہ کیسی کتاب ہے کہ ہماری کوئی چھوٹی بڑی حرکت ایسی نہیں رہی جو اس میں درج نہ ہو گئی ہو جو جو کچھ انہوں نے کیا تھا وہ سب اپنے سامنے حاضر پائیں گے اور تیرا رب کسی پر ذرا ظلم نہ کرے گا
Tacikçe:
Дафтари аъмол кушода шавад. Гунаҳкоронро бинӣ, ки аз он чӣ дар он омадааст, бимноканд ва мегӯянд: «Вой бар мо, ин чӣ дафтарест, ки ҳеҷ гуноҳи хурду бузургеро ҳисоб ношуда нагузоштааст». Он гоҳ амалҳои худро дар муқобили худ биёбанд ва Парвардигори ту ба касе ситам намекунад,
Tatarca:
Ул көндә һәркемнең гамәл дәфтәре алдына куелыр вә гөнаһлы кешеләрне дәфтәрләренә язылган гөнаһларыннан куркучы күрерсең һәм әйтерләр: "Безгә һәлакәтлек килде, ни булды бу дәфтәргә, гөнаһларыбызның кечкенәсен дә, зурысын да калдырмаган, мәгәр барын да санаган, язган", – дип. Вә кылган эшләренең җәзасын хәзерләнеп куелган табарлар. Раббың һичкемгә золым итмәс.
Endonezyaca:
Dan diletakkanlah kitab, lalu kamu akan melihat orang-orang bersalah ketakutan terhadap apa yang (tertulis) di dalamnya, dan mereka berkata: "Aduhai celaka kami, kitab apakah ini yang tidak meninggalkan yang kecil dan tidak (pula) yang besar, melainkan ia mencatat semuanya; dan mereka dapati apa yang telah mereka kerjakan ada (tertulis). Dan Tuhanmu tidak menganiaya seorang juapun".
Amharca:
(ለሰው ሁሉ) መጽሐፉም ይቀርባል፡፡ ወዲያውም ከሓዲዎችን በውስጡ ካለው ነገር ፈሪዎች ኾነው ታያቸዋለህ፡፡ «ዋ ጥፋታችን! ለዚህ መጽሐፍ (ከሥራ) ትንሽንም ትልቅንም የቆጠራት ቢኾን እንጂ የማይተወው ምን አለው» ይላሉም፡፡ የሰሩትንም ነገር ሁሉ ቀራቢ ኾኖ ያገኙታል፡፡ ጌታህም አንድንም አይበድልም፡፡
Tamilce:
இன்னும், (செயல்கள் பதியப்பட்ட) புத்தகம் (மக்கள் முன்) வைக்கப்படும். ஆக, குற்றவாளிகளோ அ(ந்த புத்தகத்)தில் உள்ளவற்றினால் பயந்தவர்களாக இருப்பதைப் பார்ப்பீர். இன்னும், எங்கள் நாசமே! இந்த புத்தகத்திற்கு என்ன? (குற்றங்களில்) சிறியதையும் பெரியதையும் அவற்றைக் கணக்கிட்டே தவிர (-அவற்றைப் பதிவு செய்து வைக்காமல்) அது விடவில்லையே! எனக் கூறுவார்கள். அவர்கள் செய்ததை (எல்லாம் அவர்கள் தங்கள் கண்களுக்கு) முன்னால் காண்பார்கள். இன்னும், உம் இறைவன் (யார்) ஒருவருக்கும் (அவரின் நன்மையை குறைத்தோ, பாவத்தை கூட்டியோ) தீங்கிழைக்க மாட்டான்.
Korece:
행위의 기록이 제시될 때 이기록이 도대체 무엇이뇨 작은 일 도 큰 일도 빠뜨리지 아니하고 전부다 기록되어 있으니 라고 기록 된 것이 두려워 말하는 죄인들을 그대가 보게 되리라 이때 그들은 그들이 행하였던 모든 것을 그곳 에서 발견하리니 실로 주님은 어 느 누구에게도 부당하게 대하시지아니 하노라
Vietnamca:
Và quyển sổ (ghi chép các việc làm) sẽ được mang ra đặt trước mặt. Rồi Ngươi (Muhammad) sẽ thấy những kẻ tội lỗi hoảng sợ về những điều được ghi trong đó. Và họ sẽ than: “Ôi, thật khổ thân! Quyển sổ gì như thế này! Sao nó ghi không sót một điều gì dù nhỏ hay lớn vậy.” Và họ sẽ nhìn thấy trước mặt họ tất cả những điều mà mình đã làm. Và Thượng Đế của Ngươi sẽ không đối xử bất công đối với một ai.
Ayet Linkleri: