Arapça:
إِنَّا جَعَلْنَا مَا عَلَى الْأَرْضِ زِينَةً لَّهَا لِنَبْلُوَهُمْ أَيُّهُمْ أَحْسَنُ عَمَلًا
Çeviriyazı:
innâ ce`alnâ mâ `ale-l'arḍi zînetel lehâ lineblüvehüm eyyühüm aḥsenü `amelâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Biz yeryüzündeki şeyleri kendisine süs olsun diye yarattık ki, insanların hangisinin daha güzel amel edeceğini deneyelim.
Diyanet İşleri:
İnsanların hangisinin daha iyi iş işlediğini ortaya koyalım diye, yeryüzünde olan şeyleri, yeryüzünün süsü yaptık.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Biz, gerçekten de insanların hangisi daha iyi ve güzel iş işleyecek, bunu sınamak için yeryüzünde ne varsa, yere biz ziynet olarak halkettik onu.
Şaban Piriş:
İnsanların hangisi daha güzel amel işleyecek diye imtihan etmek için yeryüzünde bulunanları, oranın süsü yaptık.
Edip Yüksel:
Biz, kimlerin erdemli davranacağını sınamak için, üzerindeki maddelerle yeryüzünü süsledik.
Ali Bulaç:
Şüphesiz Biz, yeryüzü üzerindeki şeyleri ona bir süs kıldık; onların hangisinin daha güzel davranışta bulunduğunu deneyelim diye.
Suat Yıldırım:
Biz, yeryüzünde bulunan her şeyi bir dünya zineti kıldık. Böylece insanlardan kimin daha iyi iş gerçekleştireceğini ortaya koymak istedik.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Biz yeryüzünde olanları onun için bir ziynet kıldık ki, hangisi amelce daha güzeldir diye insanları imtihan edelim.
Yaşar Nuri Öztürk:
Biz, yeryüzündeki şeyleri ona bir süs yaptık ki, insanları, içlerinden hangisi amel yönünden daha güzeldir diye imtihan edelim.
Bekir Sadak:
18:11
İbni Kesir:
İnsanlardan hangisinin daha güzel amel işlediğini deneyelim diye, yeryüzünde olan şeylere bir süs verdik.
Adem Uğur:
Biz, insanların hangisinin daha güzel amel edeceğini deneyelim diye yeryüzündeki her şeyi dünyanın kendine mahsus bir zinet yaptık.
İskender Ali Mihr:
Muhakkak ki Biz, yeryüzünde olan şeyleri, onların hangisi daha güzel amel edecek diye imtihan etmemiz için, ona (arza) ziynet kıldık.
Celal Yıldırım:
Şüphesiz ki biz yeryüzünde bulunan şeyleri ona bir süs yaptık, tâ ki onlardan (insanlardan) hangisinin daha güzel-iyi amel ettiğini deneyelim.
Tefhim ul Kuran:
Şüphesiz biz, yeryüzü üzerindeki şeyleri ona bir süs kıldık
Fransızca:
Nous avons placé ce qu'il y a sur la terre pour l'embellir, afin d'éprouver (les hommes et afin de savoir) qui d'entre eux sont les meilleurs dans leurs actions.
İspanyolca:
Hemos adornado la tierra con lo que en ella hay para probarles y ver quién de ellos es el que mejor se porta
İtalyanca:
In verità abbiamo voluto abbellire la terra di tutto quel che vi si trova per verificare chi di loro opera al meglio;
Almanca:
Gewiß, WIR machten das, was auf der Erde ist, als deren Schmuck, damit WIR sie prüfen, wer von ihnen der besser Handelnde ist.
Çince:
我确已使大地上的一切事物成为大地的装饰品,以便我考验世人,看谁的工作是最优美的。
Hollandaca:
Wij hebben hetgeen op de aarde ter harer versiering is, beschikt om de menschen te beproeven, ten einde te weten wie door zijne daden uitmunt.
Rusça:
Воистину, все, что есть на земле, Мы сделали украшением для нее, чтобы испытать людей и выявить, чьи деяния окажутся лучше.
Somalice:
Waxaan ka yeellay waxa Dhulka Korkiisa ah Quruxdiisa, si aan u Imtixaanno Midkooda Fiican-Camal.
Swahilice:
Kwa hakika tumevifanya vilioko juu ya ardhi kuwa ni pambo lake ili tuwafanyie mtihani, ni nani kati yao wenye vitendo vizuri zaidi.
Uygurca:
ئىنسانلارنىڭ قايسىلىرىنىڭ ئەمەلى ئەڭ ياخشى ئىكەنلىكىنى سىناش ئۈچۈن، بىز ھەقىقەتەن يەر يۈزىدىكى شەيئىلەرنىڭ ھەممىسىنى يەر يۈزىنىڭ زىننىتى قىلدۇق
Japonca:
本当に地上の凡ての有は,それ(大地)の装飾としてわれが設けたもので,かれらの中誰が最も優れた行いをするかを,試みるためである。
Arapça (Ürdün):
«إنا جعلنا ما على الأرض» من الحيوان والنبات والشجر والأنهار وغير ذلك «زينة لها لنبلوهم» لنختبر الناس ناظرين إلى ذلك «أيهم أحسن عملاً» فيه أي أزهد له.
Hintçe:
और जो कुछ रुए ज़मीन पर है हमने उसकी ज़ीनत (रौनक़) क़रार दी ताकि हम लोगों का इम्तिहान लें कि उनमें से कौन सबसे अच्छा चलन का है
Tayca:
แท้จริง เราได้ทำให้สิ่งที่อยู่บนแผ่นดินเป็นที่ประดับสำหรับมัน เพื่อเราจะทดสอบพวกเขาว่า ผู้ใดในหมู่พวกเขามีผลงานที่ดีเยี่ยม
İbranice:
את כל אשר על הארץ עשינו כהדר לה, כדי לבחון אותם מי יעשה מעשים טובים יותר
Hırvatça:
Sve što je na Zemlji Mi smo kao ukras njoj stvorili da iskušamo ljude ko će od njih bolje postupati
Rumence:
Noi am împodobit pământul ca să vedem care dintre ei este mai bun la faptă.
Transliteration:
Inna jaAAalna ma AAala alardi zeenatan laha linabluwahum ayyuhum ahsanu AAamalan
Türkçe:
Biz, yeryüzündeki şeyleri ona bir süs yaptık ki, insanları, içlerinden hangisi amel yönünden daha güzeldir diye imtihan edelim.
Sahih International:
Indeed, We have made that which is on the earth adornment for it that We may test them [as to] which of them is best in deed.
İngilizce:
That which is on earth we have made but as a glittering show for the earth, in order that We may test them - as to which of them are best in conduct.
Azerbaycanca:
Biz yer üzündə olanları onun (sakinləri) üçün (və ya onun özünə məxsus) bir zinət yaratdıq ki, onlardan hansının daha gözəl əməl sahibi olduğunu yoxlayıb ayırd edək.
Süleyman Ateş:
Biz yeryüzündeki şeyleri, kendisine süs olsun diye yarattık ki onların, hangisinin daha güzel iş yaptığını deneyelim.
Diyanet Vakfı:
Biz, insanların hangisinin daha güzel amel edeceğini deneyelim diye yeryüzündeki her şeyi dünyanın kendine mahsus bir zinet yaptık.
Erhan Aktaş:
Biz, hangisinin daha iyi şeyler yapacağına sınav olsun diye, yeryüzünde olan şeyleri ilgi çekici yaptık.
Kral Fahd:
Biz, insanların hangisinin daha güzel amel edeceğini deneyelim diye yer yüzündeki her şeyi dünyanın kendine mahsus bir ziyneti yaptık.
Hasan Basri Çantay:
Biz yer üzerinde olan şeylere, onlara mahsus, birer zînet verdik, (insanların) hangisinin ameli daha güzel, onları imtihan edelim diye.
Muhammed Esed:
Gerçek şu ki, yeryüzünde güzel olan ne varsa Biz hepsini, hangisinin daha iyi davrandığını ortaya koymak üzere, insanları sınamak için bir araç kıldık;
Gültekin Onan:
Şüphesiz biz, yeryüzü üzerindeki şeyleri ona bir süs kıldık
Ali Fikri Yavuz:
Biz, yeryüzünde olan şeyleri, yer halkına bir süs yaptık ki, insanların hangisi daha güzel bir amelde bulunacağını imtihan edelim.
Portekizce:
Tudo quanto existe sobre a terra, criamo-lo para ornamentá-la, a fim de os experimentarmos e vermos aqueles, dentreeles, que melhor se comportam.
İsveççe:
Vi har smyckat jorden med sköna ting för att sätta människorna på prov [och för att de med sitt handlande skall visa] vilka som är de bästa ibland dem;
Farsça:
مسلماً ما آنچه را [از درخت، نبات، حیوان، دریا و دیگر آثار] روی زمین است، زینت زمین قرار دادیم تا آنان را آزمایش کنیم که کدامشان از جهت عمل نیکوترند.
Kürtçe:
بەڕاستی ئێمە ھەرچی وا بەسەر زەویەوە کردوومانە بەزینەت و جوانی بۆ زەوی بۆ ئەوەی خەڵکی تاقی بکەینەوە کامیان کردەوەی جوانتر و چاکترە؟
Özbekçe:
Биз ер юзидаги нарсаларни, уларнинг қайсилари гўзалроқ амал қилишини синаш учун, зебу зийнат қилиб қўйганмиз.
Malayca:
Sesungguhnya Kami telah jadikan apa yang ada di muka bumi sebagai perhiasan baginya, kerana kami hendak menguji mereka, siapakah di antaranya yang lebih baik amalnya.
Arnavutça:
Na, çdo gjë që gjendet në Tokë, e kemi bërë stoli për të (njerëzit e Tokës), për të provuar se kush prej tyre është veprues më i mirë.
Bulgarca:
Ние сторихме това, което е на земята, да е нейна украса, за да ги изпитаме кой от тях е по-добър по деяние.
Sırpça:
Све што је на Земљи Ми смо створили као украс да би искушали људе ко ће од њих боље да се влада.
Çekçe:
To, co na zemi jest, učinili jsme okrasou její, abychom vyzkoušeli, kdo z nich v konání svém je nejlepší.
Urduca:
واقعہ یہ ہے کہ یہ جو کچھ سر و سامان بھی زمین پر ہے اس کو ہم نے زمین کی زینت بنایا ہے تاکہ اِن لوگوں کو آزمائیں اِن میں کون بہتر عمل کرنے والا ہے
Tacikçe:
Мо ҳар чӣ дар рӯи замин аст, зиннати он қарор додем то имтиҳонашон кунем, ки қадомашон ба амал беҳтаранд.
Tatarca:
Дөреслектә, Без җир өстендәге барча нәрсәне җиргә зиннәт өчен яраттык, кешеләрдән кайсылары бу төзелешне Аллаһудан дип белер һәм яхшы эшләрне, изге гамәлләрне күбрәк кылыр дип кешеләрне сынамак өчен дөньяны төзедек һәм зиннәтләдек.
Endonezyaca:
Sesungguhnya Kami telah menjadikan apa yang di bumi sebagai perhiasan baginya, agar Kami menguji mereka siapakah di antara mereka yang terbaik perbuatannya.
Amharca:
እኛ ማንኛቸው ሥራው ያማረ መኾኑን ልንፈትናቸው በምድር ላይ ያለን ሁሉ ለእርሷ ጌጥ አደረግን፤
Tamilce:
நிச்சயமாக நாம், பூமியின் மேலுள்ளதை அதற்கு அலங்காரமாக ஆக்கினோம், அவர்களில் யார் செயலால் மிக அழகியவர் என்று அவர்களை நாம் சோதிப்பதற்காக.
Korece:
실로 하나님은 대지위의 모든것을 장식으로 두었을 뿐 이는 그들 가운데 어느 것이 가장 훌륭한 가를 시험코자 함이라
Vietnamca:
Quả thật, TA (Allah) đã tạo ra những gì trên trái đất là để tô điểm, trang hoàng mục đích thử thách họ xem ai trong số họ là người làm tốt nhất.
Ayet Linkleri: