Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

21

Sûredeki Ayet No: 

108

Ayet No: 

2591

Sayfa No: 

331

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

قُلْ إِنَّمَا يُوحَىٰ إِلَيَّ أَنَّمَا إِلَٰهُكُمْ إِلَٰهٌ وَاحِدٌ ۖ فَهَلْ أَنتُم مُّسْلِمُونَ

Çeviriyazı: 

ḳul innemâ yûḥâ ileyye ennemâ ilâhüküm ilâhüv vâḥid. fehel entüm müslimûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

De ki, bana ancak şöyle vahyolunuyor: "İlâhınız ancak tek bir ilâhtır. Şimdi siz artık müslüman oluyor musunuz?"

Diyanet İşleri: 

De ki: "Doğrusu tanrınızın tek bir Tanrı olduğu bana şüphesiz vahyolundu. Artık müslüman olacak mısınız?"

Abdulbakî Gölpınarlı: 

De ki: Bana, mabudumuzun, bir tek mabut olduğu vahyedildi ancak, Müslüman oluyor musunuz siz de?

Şaban Piriş: 

De ki: Ancak bana, ilahınızın tek bir ilah olduğu vahyolunuyor. Hâlâ Müslüman olmayacak mısınız?

Edip Yüksel: 

De ki, "Sizin tanrınızın bir tek tanrı olduğu bana vahyediliyor. Artık teslim olacak mısınız?"

Ali Bulaç: 

De ki: "Gerçekten bana: -Sizin İlahınız yalnızca bir tek İlah'tır" diye vahyolunuyor; artık siz Müslüman olacak mısınız?"

Suat Yıldırım: 

De ki: “Bana yalnız ve yalnız şu gerçek vahyolunuyor “Sizin ilahınız tek İlahtır. Hâlâ mı O'na teslim olmayacaksınız?” [14,28-29; 41,44; 2,185]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

De ki: «Bana muhakkak vahyolunuyor ki, sizin ilâhınız, şüphe yok bir ilâhtır. Artık siz İslâmiyet´i kabul etmiş kimseler misiniz?»

Yaşar Nuri Öztürk: 

De ki: "Bana şu vahyediliyor: "Tanrınız ancak bir tek tanrıdır. Peki, siz, müslümanlar/Allah'a teslim olanlar mısınız?"

Bekir Sadak: 

Kiyameti goren her emzikli kadin emzirdigini unutur, her hamile kadin cocugunu dusurur. insanlar sarhos gibi gorursun oysa sarhos degildirler, fakat bu sadece Allah´in azabinin cetin olmasindandir.

İbni Kesir: 

De ki: Gerçekten bana, sizin tanrınızın yalnızca bir tek tanrı olduğu vahyolunuyor. Artık Müslüman olacak mısınız?

Adem Uğur: 

De ki: Bana sadece, sizin ilâhınızın ancak bir tek Allah olduğu vahyedildi. Hâla müslüman olmayacak mısınız?

İskender Ali Mihr: 

De ki: “Bana, sizin ilâhınızın sadece tek bir ilâh olduğu vahyedildi.” Öyleyse siz müslümanlar mısınız (Allah´a teslim olanlar) mısınız?

Celal Yıldırım: 

De ki: Bana ancak ilâhınızın tek bir ilâh olduğu vahyediliyor. Artık siz Müslüman olmuyor musunuz?

Tefhim ul Kuran: 

De ki: «Gerçekten bana: Sizin ilahınız yalnızca bir tek ilahtır» diye vahyolunuyor

Fransızca: 

Dis : "Voilà ce qui m'est révélé : Votre Dieu est un Dieu unique; êtes-vous Soumis ? " [décidés à embrasser l'Islam]

İspanyolca: 

Di: «Sólo se me ha revelado que vuestro Dios es un Dios Uno ¡,Os someteréis, pues, a Él?»

İtalyanca: 

Di': «In verità mi è stato rivelato che Il vostro Dio è un Dio unico. Sarete musulmani?».

Almanca: 

Sag: "Es wird mir nur alsWahy zuteil, daß euer Gott nur ein einziger Gott ist. Werdet ihr dann nicht Muslime sein?"

Çince: 

你说:我只奉到启示说:你们所当崇拜的,只是独一的主宰。你们归顺吗?

Hollandaca: 

Zeg: Mij is niets geopenbaard, dan dat uw God een eenig God is: zult gij u dus aan hem onderwerpen?

Rusça: 

Скажи: "Мне внушено в откровении, что ваш Бог - Бог Единственный. Не станете ли вы мусульманами?"

Somalice: 

Waxaad Dhahdaa waxaa uun lay Waxyooday Aniga in Ilaaheennu Ilaah kaliya yahay ee Idinku Muslimiin ma Tihiin (Ma Hogaansameysaan).

Swahilice: 

Sema: Hakika imefunuliwa kwangu ya kwamba hakika Mungu wenu ni Mungu Mmoja tu. Je! Mmesilimu?

Uygurca: 

(ئى مۇھەممەد! مۇشرىكلارغا) «ماڭا ۋەھيى قىلىندىكى، سىلەرنىڭ ئىلاھىڭلار بىر ئىلاھتۇر، سىلەر بويسۇنامسىلەر؟» دېگىن

Japonca: 

言ってやるがいい。「わたしに啓示されたのは,あなたがたの神は唯一の神であると言うことである。ところであなたがたは,帰依しているのか。」

Arapça (Ürdün): 

«قل إنما يوحى إليَّ أنما إلهكم إله واحد» أي ما يوحى إليَّ في أمر الإله إلا وحدانيته «فهل أنتم مسلمون» منقادون لما يوحى إليَّ من وحدانية الإله والاستفهام بمعنى الأمر.

Hintçe: 

तुम कह दो कि मेरे पास तो बस यही ''वही'' आई है कि तुम लोगों का माबूद बस यकता खुदा है तो क्या तुम (उसके) फरमाबरदार बन्दे बनते हो

Tayca: 

จงกล่าวเถิดมุฮัมมัด “แท้จริงฉันได้รับวะฮีมา ให้ประกาศว่า แท้จริงพระเจ้าของพวกท่านนั้นคือพระเจ้าองค์เดียว ดังนั้นพวกท่านยังมิยอมนอนน้อมอีกหรือ?”

İbranice: 

אמור: 'כבר התגלה אלי, אלוהכם העלייה לרגל הוא רק אלוה אחד. המתמסרים אתם לו

Hırvatça: 

Reci: "Meni se objavljuje da je vaš Bog- Jedan Bog, pa samo Njemu budite predani!"

Rumence: 

Spune: “Mi s-a dezvăluit că Dumnezeul vostru este Dumnezeu, Unul. Îi sunteţi Lui supuşi?

Transliteration: 

Qul innama yooha ilayya annama ilahukum ilahun wahidun fahal antum muslimoona

Türkçe: 

De ki: "Bana şu vahyediliyor: "Tanrınız ancak bir tek tanrıdır. Peki, siz, müslümanlar/Allah'a teslim olanlar mısınız?"

Sahih International: 

Say, "It is only revealed to me that your god is but one God; so will you be Muslims [in submission to Him]?"

İngilizce: 

Say: "What has come to me by inspiration is that your Allah is One Allah: will ye therefore bow to His Will (in Islam)?"

Azerbaycanca: 

(Müşriklərə) de ki, mənə, həqiqətən, belə vəhy olunur: “Sizin tanrınız ancaq bir olan Allahdır. Bundan sonra (Ona) itaət etməyə (müsəlman olmağa) boyun qoyacaqsınızmı?”

Süleyman Ateş: 

De ki: "Bana, Tanrınız, ancak bir tek Tanrıdır; diye vahyolunur. O'na teslim ol(up putperestliği bırak)cak mısınız?

Diyanet Vakfı: 

De ki: Bana sadece, sizin ilahınızın ancak bir tek Allah olduğu vahyedildi. Hala müslüman olmayacak mısınız?

Erhan Aktaş: 

De ki: “Bana, sizin ilâhınızın ancak tek bir ilâh olduğu vahyolundu. Artık O’na teslim olacak mısınız?”

Kral Fahd: 

De ki: "Bana, ilâhınız tek bir ilâhtır, diye vahyolunuyor. Artık müslüman olacak mısınız"?

Hasan Basri Çantay: 

De ki: «Bana sâde Tanrınızın ancak bir Tanrı olduğu vahy olunuyor. Artık siz (bu vech ile) müslüman oluyor musunuz»?

Muhammed Esed: 

De ki: "Bana yalnızca, tanrınızın tek bir Tanrı olduğu vahyedildi; o halde artık O´na boyun eğecek misiniz?"

Gültekin Onan: 

De ki: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

De ki, bana ancak şöyle vahy olunuyor: “- İlâhınız, ancak bir İlâh’dır. Şimdi siz (ey müşrikler), müslüman oluyor musunuz?”

Portekizce: 

Dize: Em verdade, tem-me sido revelado que o vosso Deus é Único. Sereis portanto submissos?

İsveççe: 

Säg: "Genom uppenbarelsen, och enbart genom den, vet jag att er Gud är den Ende Guden. Vill ni underkasta er Hans vilja?"

Farsça: 

بگو: به من فقط وحی می شود که معبود شما خدای یکتاست؛ پس آیا تسلیم [فرمان ها و احکام او] می شوید؟

Kürtçe: 

بڵێ بێگومان تەنھا شتێک کەنیگا کراوە بۆ من (ئەمەیە) کە بەڕاستی پەرستراوی ئێوە خوای تاک و تەنھایە، دەی ئایا ئێوە ملکەچ دەبن؟

Özbekçe: 

Сен: «Менга фақат, албатта, сизнинг илоҳингиз битта илоҳдир, деб ваҳий этилади. Бас, сизлар мусулмон бўласизларми?!» деб айт.

Malayca: 

Katakanlah: "Sesungguhnya yang diwahyukan kepadaku (mengenai ketuhanan ialah) bahawa Tuhan kamu hanyalah Tuhan yang bersifat Esa, maka adakah kamu mahu menurut apa yang diwahyukan kepadaku?"

Arnavutça: 

Thuaj: “Mua më është shpallur vetëm (ajo), që Zoti juaj është vetëm një Zot, pra i jeni të përulur ju kësaj (Shpallje)”.

Bulgarca: 

Кажи: “Разкрито ми бе, че вашият Бог е единственият Бог. Няма ли да Му се отдадете?”

Sırpça: 

Реци: „Мени се објављује да је ваш Бог један једини Бог, па само Њему будите предани и покорни!“

Çekçe: 

Rci: 'Bylo mi vnuknuto jenom, že božstvem vaším je Bůh jediný. Odevzdáte se tedy do Jeho vůle?'

Urduca: 

اِن سے کہو "میرے پاس جو وحی آتی ہے وہ یہ ہے کہ تمہارا خدا صرف ایک خدا ہے، پھر کیا تم سرِ اطاعت جھکاتے ہو؟"

Tacikçe: 

Бигӯ: «Ба ман ваҳй шуда, ки Худой шумо Худоест якто, оё ба Ӯ гардан мениҳед?»

Tatarca: 

Әйт: "Миңа вәхий ителде тәхкыйк сезнең Илаһәгез – ялгыз бер генә Аллаһ, әйә сез ихлас күңел белән Ул – Аллаһуга итагать итәсезме?

Endonezyaca: 

Katakanlah: "Sesungguhnya yang diwahyukan kepadaku adalah: "Bahwasanya Tuhanmu adalah Tuhan Yang Esa. maka hendaklah kamu berserah diri (kepada-Nya)".

Amharca: 

«ያ ወደኔ የሚወረደው አምላካችሁ አንድ አምላክ ብቻ ነው ማለት ነው፤ ታዲያ እናንተ ፍጹም ታዛዦች ናችሁን» በላቸው፡፡

Tamilce: 

(நபியே!) நீர் கூறுவீராக! எனக்கு வஹ்யி அறிவிக்கப்படுவதெல்லாம் நிச்சயமாக (வணங்கத் தகுதியான) உங்கள் கடவுள் எல்லாம் ஒரே ஒரு கடவுள்தான். நீங்கள் (அவனுக்கு) முற்றிலும் கட்டுப்பட்டு கீழ்ப்படிந்து நடப்பீர்களா?

Korece: 

일러 가로되 실로 내게 계 시가 내려졌으되 너희의 신도 하 나님 한분이거늘 순종하지 않겠 느뇨

Vietnamca: 

Ngươi hãy bảo họ: “Quả thật Ta được mặc khải cho biết Thượng Đế của các người chỉ là một Thượng Đế duy nhất. Thế các người sẽ không là những người Muslim (thần phục Ngài) sao?”