Kur'an Ayetleri

  • Nahl Suresi, Kur'an'ın 16. suresidir. Sure, 128 ayetten oluşur. Medine döneminde inmiş olan son üç ayetin dışındakilerin Mekke döneminde indirildiğine inanılmaktadır. Sure, ismini 68. ayette geçen ve "bal arısı" anlamına gelen "nahl" kelimesinden almıştır. Sure, "Allah'ın emri gelecektir!" ifadesiyle başlar. Vikipedi

    Ayet sayısı: 128

    Başka isimleri: Arı Suresi

    Geliş zamanı: Mekke Dönemi

    Harf sayısı: 7642

    İsmin anlamı: Bal arısı

    Kelime sayısı: 1845

    Sure numarası: 16

Sûre No: 

16

Sûredeki Ayet No: 

124

Ayet No: 

2025

Sayfa No: 

281

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

إِنَّمَا جُعِلَ السَّبْتُ عَلَى الَّذِينَ اخْتَلَفُوا فِيهِ ۚ وَإِنَّ رَبَّكَ لَيَحْكُمُ بَيْنَهُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ فِيمَا كَانُوا فِيهِ يَخْتَلِفُونَ

Çeviriyazı: 

innemâ cü`ile-ssebtü `ale-lleẕîne-ḫtelefû fîh. veinne rabbeke leyaḥkümü beynehüm yevme-lḳiyâmeti fîmâ kânû fîhi yaḫtelifûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Cumartesi günü (avlanmamak), ancak onda ihtilafa düşenlere farz kılındı. Şüphesiz Rabbin onların ihtilaf edip durdukları şeyler hakkında kıyamet günü, aralarında elbette hükmünü verecektir.

Diyanet İşleri: 

Cumartesi ibadeti, ancak o gün üzerinde çekişenlere farz kılındı. Rabbin, ayrılığa düştükleri şeylerde, kıyamet günü aralarında hükmedecektir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Cumartesi gününün hürmeti, ancak o gün hakkında ihtilafa düşenlere farzedilmiştir ve şüphe yok ki Rabbin, kıyamet günü, ihtilafa düştükleri şeyler hususunda aralarında hükmeder onların.

Şaban Piriş: 

Cumartesi gününü (avlanmayarak tazim etmek) sadece onun hakkında ihtilaf edenlere buyrulmuştur. Rabbin, onların hakkında ihtilafa düştükleri konuda, kıyamet günü aralarında hüküm verecektir.

Edip Yüksel: 

Cumartesi (tatili), sadece onda ayrılığa düşenlere farz kılınmıştı. Rabbin, ayrılığa düştükleri konuda diriliş günü aralarında hüküm verecektir.

Ali Bulaç: 

Cumartesi, ancak onda ihtilafa düşenlere (farz) kılındı. Şüphesiz Rabbin, onların ihtilaf ettikleri şeyler hakkında kıyamet günü aralarında hükmedecektir.

Suat Yıldırım: 

Sebt (cumartesi) tatili, ancak onda ihtilaf edenlere farz edilmişti.Rabbin kıyamet günü ihtilaf ettikleri hususlarda onlar hakkında elbette hükmünü verecektir.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Cumartesi tatili, ancak onda ihtilâf edenlere (farz) kılınmıştı. Ve şüphe yok ki, senin Rabbin Kıyamet günü onların arasında ihtilâf ettikleri şey hakkında elbette hükmedecektir.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Cumartesi tatili, sadece onda ihtilaf edenlere farz kılındı. Rabbin, tartışmakta oldukları şey hakkında, onlar arasında kıyamet günü hüküm verecektir.

Bekir Sadak: 

Kulunu (Muhammed´i) bir gece Mescidi Haram´dan, kendisine bir kisim ayetlerimizi gostermek icin, cevresini mubarek kildigimiz Mescidi Aksa´ya goturen Allah´in sani yucedir. dogrusu O, isitir ve gorur.

İbni Kesir: 

Cumartesi

Adem Uğur: 

Cumartesi tatili, ancak onda ihtilaf edenlere (farz) kılınmıştı. Kıyamet günü Rabbin, muhakkak onların ihtilafa düştükleri şey hakkında aralarında hüküm verecektir.

İskender Ali Mihr: 

Sadece onun hakkında ihtilâfa düşenlerin üzerine cumartesi (balık avlama yasak) kılındı. Ve muhakkak ki senin Rabbin, kıyâmet günü, onların arasında hakkında ihtilâf etmiş oldukları şeyde elbette hüküm verecek.

Celal Yıldırım: 

Cumartesi (tatil ve ibâdeti) ancak onda görüş ayrılığına düşüp çekişenlere farz kılınmıştır. Şüphesiz ki Rabbin, onların ayrılığa düşüp çekiştikleri şey hakkında Kıyamet günü aralarında hükmedecektir.

Tefhim ul Kuran: 

Cumartesi, ancak onda ihtilafa düşenlere (farz) kılındı. Şüphesiz senin Rabbin, onların ihtilaf ettikleri şeyler hakkında kıyamet günü aralarında hükmedecektir.

Fransızca: 

Le Sabbat n'a été imposé qu'à ceux qui divergeaient à son sujet. Au Jour de la Résurrection, ton Seigneur jugera certainement au sujet de ce dont ils divergeaient.

İspanyolca: 

El sábado se impuso solamente a los que sobre él discrepaban. Tu Señor, ciertamente, decidirá entre ellos el día de la Resurrección sobre aquello en que discrepaban.

İtalyanca: 

In verità il Sabato fu istituito solo per coloro che divergevano in proposito. Nel Giorno della Resurrezione il tuo Signore giudicherà tra di loro in merito alle loro divergenze.

Almanca: 

Der Sabbat wurde nur denen auferlegt, die darüber uneins waren. Und gewiß, dein HERR wird doch am Tag der Auferstehung zwischen ihnen richten über das, worin sie uneins zu sein pflegten.

Çince: 

安息日是那些为之而争论的人所应当遵守的定制。复活日,你的主必判决他 们所争论的是非。

Hollandaca: 

De Sabbat werd alleen voor hen bepaald, die daaromtrent met hunnen profeet verschillen , en uw Heer zal op den dag der opstanding zekerlijk tusschen hen richten, nopens datgene, waaromtrent zij verschillen.

Rusça: 

Воистину, суббота была предписана только тем, кто впал в разногласия по этому поводу. Воистину, твой Господь в День воскресения рассудит между ними в том, в чем они расходились во мнениях.

Somalice: 

Sabtida waxaa uun looyeelay kuwii isku khilaafay, Eebahaana wuu kala xukumi dhexdooda Maalinta Qiyaame waxay isku Khilaafayeen.

Swahilice: 

Hakika siku ya Sabato (Jumaamosi) waliwekewa wale walio khitalifiana kwa ajili yake. Na hakika Mola wako Mlezi bila ya shaka atahukumu baina yao Siku ya Kiyama katika yale waliyo kuwa wakikhitalifiana.

Uygurca: 

شەنبە كۈنى ئۈستىدە ئىختىلاپ قىلغۇچىلار ئۈچۈنلا ئۇنى ئۇلۇغلاش بەلگىلەندى (يەنى شەنبە كۈنىنى ئۇلۇغلاش ۋە بۇ كۈندە ئىشلىمەسلىك ئىبراھىمنىڭ شەرىئىتىدە يوق ئىدى. يەھۇدىيلار اﷲ نىڭ ئەمرىگە ئاسىيلىق قىلىپ دىندا ئىختىلاپ قىلىشقانلىقلىرى سەۋەبىدىن ئۇلارغا ئېغىرچىلىق تۇغدۇرۇش ئۈچۈن شۇنداق بەلگىلىمىنى چىقاردۇق). شۈبھىسىزكى، پەرۋەردىگارىڭ قىيامەت كۈنى ئۇلار ئىختىلاپ قىلىشقان ھەق - ناھەق ئۈستىدە چوقۇم ھۆكۈم چىقىرىدۇ

Japonca: 

安息日は,それに就いて異論ある者に対し,定められたものに過ぎない。だがかれらの争うことに就いては,審判の日に,あなたの主は,かれらの間を必ず裁かれる。

Arapça (Ürdün): 

«إنما جعل السبت» فرض تعظيمه «على الذين اختلفوا فيه» على نبيهم، وهم اليهود أمروا أن يتفرغوا للعبادة يوم الجمعة فقالوا: لا نريده واختاروا السبت فشدد عليه فيه «وإن ربك ليحكم بينهم يوم القيامة فيما كانوا يختلفون» من أمره بأن يثيب الطائع ويعذب العاصي بانتهاك حرمته.

Hintçe: 

(ऐ रसूल) हफ्ते (के दिन) की ताज़ीम तो बस उन्हीं लोगों पर लाज़िम की गई थी (यहूद व नसारा इसके बारे में) एख्तिलाफ करते थे और कुछ शक़ नहीं कि तुम्हारा परवरदिगार उनके दरमियान जिस अग्र में वह झगड़ा करते थे क़यामत के दिन फैसला कर देगा

Tayca: 

แท้จริง วันเสาร์ได้ถูกกำหนดขึ้นแก่บรรดาผู้ขัดแย้งกันในเรื่องนั้น และแท้จริงพระเจ้าของเจ้าจะตัดสินระหว่างพวกเขาอย่างแน่นอนในวันกิยามะฮ์ ในสิ่งที่พวกเขาขัดแย้งกันในเรื่องนั้น

İbranice: 

הן, (קידוש) השבת נקבע לאלה אשר נחלקו בו, ריבונך יפסוק ביניהם ביום תחיית-המתים בכל אשר נחלקו בו

Hırvatça: 

Svetkovanje subote propisano je onima koji su imali različita mišljenja o njoj, i Gospodar tvoj će im na Kijametskom danu presuditi u vezi s onim u čemu su se razilazili.

Rumence: 

Sabbatul n-a fost făcut decât pentru cei care se certau asupra lui. Domnul tău va judeca între ei în Ziua Învierii pentru ce se certau.

Transliteration: 

Innama juAAila alssabtu AAala allatheena ikhtalafoo feehi wainna rabbaka layahkumu baynahum yawma alqiyamati feema kanoo feehi yakhtalifoona

Türkçe: 

Cumartesi tatili, sadece onda ihtilaf edenlere farz kılındı. Rabbin, tartışmakta oldukları şey hakkında, onlar arasında kıyamet günü hüküm verecektir.

Sahih International: 

The sabbath was only appointed for those who differed over it. And indeed, your Lord will judge between them on the Day of Resurrection concerning that over which they used to differ.

İngilizce: 

The Sabbath was only made (strict) for those who disagreed (as to its observance); But Allah will judge between them on the Day of Judgment, as to their differences.

Azerbaycanca: 

Şənbə günü (ibadət etmək) ancaq onun barəsində ixtilafda olanlara (ibadət və istirahət günümüz cümə deyil, şənbə olsun deyə, mübahisə edən yəhudilərə) vacib edildi. Həqiqətən, Rəbbin qiyamət günü ixtilafda olduqları məsələlər barəsində onların arasında hökm verəcəkdir.

Süleyman Ateş: 

Cumartesi (gününü ta'til ve ibadet günü yapmak), onda ayrılığa düşen(yahudi)lere (farz) kılındı. Rabbin, elbette ayrılığa düştükleri şey hakkında kıyamet günü aralarında hükmünü verecektir.

Diyanet Vakfı: 

Cumartesi tatili, ancak onda ihtilaf edenlere (farz) kılınmıştı. Kıyamet günü Rabbin, muhakkak onların ihtilafa düştükleri şey hakkında aralarında hüküm verecektir.

Erhan Aktaş: 

Sebt(1) yalnızca ihtilafa düşenler üzerine kılındı.(2) Kuşkusuz, senin Rabb’in ihtilaf edip durdukları şeyler hakkında Kıyamet Günü, aralarında kesinlikle hüküm verecektir.

Kral Fahd: 

Cumartesi tatili, ancak onda ihtilaf edenlere (farz) kılınmıştı. Kıyamet günü Rabbin, muhakkak onların ihtilafa düştükleri şey hakkında aralarında hüküm verecektir.

Hasan Basri Çantay: 

Cumartesi ta´tîli ancak onda ihtilâfa düşenlere (farz) edilmişdi. Şübhesiz ki Rabbin onların ihtilâf edegeldikleri şeyler hakkında kıyamet günü aralarında hükmedecekdir.

Muhammed Esed: 

Sebt gününün gözetilmesi sadece, onun hakkında uyuşmaz görüşler ileri sürüp çekişenlere emredilmişti; şüphe yok ki, bu çekişip durdukları konuda, Kıyamet Günü onların aralarında elbette senin Rabbin hükmedecektir.

Gültekin Onan: 

Cumartesi, ancak onda ihtilafa düşenlere (farz) kılındı. Şüphesiz rabbin, onların ihtilaf ettikleri şeyler hakkında kıyamet günü aralarında hükmedecektir.

Ali Fikri Yavuz: 

(İbadet etmek için tatil günümüz, Cuma olmasında Cumartesi olsun diye) hakkında ayrılığa düştükleri Cumartesi günü, (Mûsa’ya itiraz eden) o yahûdi’lere (ibadet için) farz kılındı. Elbette Rabbin, onların ihtilâf edip durdukları şeyler hakkında kıyamet günü, aralarında hükmünü verecektir.

Portekizce: 

O sábado foi instituído para aqueles que disputaram a seu propósito (os judeus); mas teu Senhor julgará entre eles,devido às suas divergências, no Dia da Ressurreição.

İsveççe: 

Sabbatsbudet infördes enbart [för att straffa] dem som inte kunde enas om [vad Abrahams tro innebar]. Men din Herre skall helt visst döma mellan dem på Uppståndelsens dag i alla frågor där de hade skiljaktiga meningar.

Farsça: 

[تحریم ماهی گیری در] روز شنبه فقط برای کسانی که در آن [از نظر آزادی و ممنوعیت کار] اختلاف کردند، قرار داده شده است، و بی تردید پروردگارت در روز قیامت درباره آنچه در آن اختلاف می کردند، داوری خواهد کرد.

Kürtçe: 

بێگومان (ڕێزگرتنی) ڕۆژانی شەممە تەنھا لەسەر ئەوانە دانرا کە جیاواز بوون تیایدا وە بەڕاستی پەروەردگارت دادوەری دەکات لە نێوانیاندا لە ڕۆژی دواییدا لەوەی کە ئەوان تیایدا جیاواز بوون

Özbekçe: 

Шанба фақат у тўғрисида ихтилоф қилганлар зиммасига юкланди, холос. Албатта, Роббинг қиёмат кунида улар орасида ихтилоф қилган нарсалари ҳақида ҳукм чиқарур. (Яҳудийларга фарз қилинган шанба кунини улуғлаш ҳам Иброҳимнинг (а. с.) миллатларида йўқ нарса. Аллоҳ яҳудийлар ихтилоф қилганлари учун жазо сифатида жорий этгандир. )

Malayca: 

Sesungguhnya hari Sabtu itu dijadikan (Hari kelepasan yang wajib dihormati) atas orang-orang (Yahudi) yang telah berselisihan padanya; dan sesungguhnya Tuhanmu akan menghukum di antara mereka pada hari kiamat, tentang apa yang mereka telah berselisihan padanya.

Arnavutça: 

(Kremtja) e ditës së shtunë, është urdhëruar për ata, të cilët janë përçarë për këtë. Dhe, me të vërtetë, Zoti yt do t’i gjykojë ata në Ditën e Kijametit, për atë që nuk pajtoheshin ata.

Bulgarca: 

Съботата бе сторена само за онези, които бяха в разногласие за нея. В Деня на възкресението твоят Господ ще отсъди между тях за онова, по което бяха в разногласие.

Sırpça: 

Светковање суботе прописано је онима који су имали о њој различита мишљења, и твој Господар ће на Судњем дану да пресуди у вези са оним у чему су се разилазили.

Çekçe: 

Den sobotní byl ustanoven pouze pro ty, kdož o něm jsou různého mínění. Pán tvůj pak věru rozsoudí mezi nimi v den zmrtvýchvstání to, o čem ve sporu byli.

Urduca: 

رہا سبت، تو وہ ہم نے اُن لوگوں پر مسلط کیا تھا جنہوں نے اس کے احکام میں اختلاف کیا، اور یقیناً تیرا رب قیامت کے روز ان سب باتوں کا فیصلہ کر دے گا جن میں وہ اختلاف کرتے رہے ہیں

Tacikçe: 

Шанбе гирифтанро (бузург доштани шанберо) барои т; асоне, ки дар он ихтилоф карда буданд, фарз кардаанд ва Парвардигори ту дар рӯзи қиёмат дар бораи он чӣ ихтилоф мекарданд, ҳукм хоҳад кард!

Tatarca: 

Шимбә көнне олугъламак шул кәферләр зарарына кылынды ки, алар үзләре шимбә көнне олугълар өчен тартыштылар, ягъни Муса г-м яһүдләргә җомга көнне зурлагыз диде. Әмма яһүдләр Мусага карышып шимбә көнне зурлый торган булдылар. Шуның өчен Аллаһу тәгалә яһүдләргә шимбә көнне бик зарарлы кылды, дөнья кәсебен аларга хәрам кылды. Аллаһ аларга дөнья кәсебен хәрам иткәннән соң шимбә көн балык тотып Аллаһуны ачуландырдылар, аннары Аллаһ аларны маймыл итте. Алар төрле сүзләр сөйләп ихтилаф кылышкан эшләре хакында Аллаһу тәгалә кыямәт көнне әлбәттә хөкем итәр.

Endonezyaca: 

Sesungguhnya diwajibkan (menghormati) hari Sabtu atas orang-orang (Yahudi) yang berselisih padanya. Dan sesungguhnya Tuhanmu benar-benar akan memberi putusan di antara mereka di hari kiamat terhadap apa yang telah mereka perselisihkan itu.

Amharca: 

ሰንበት (ክልክል) የተደረገው በእነዚያ በእርሱ በተለያዩበት ሰዎች ላይ ብቻ ነው፡፡ ጌታህም በትንሣኤ ቀን ይለያዩበት በነበሩት ነገር በመካከላቸው በእርግጥ ይፈርዳል፡፡

Tamilce: 

சனிக்கிழமையை(க் கண்ணியப்படுத்துவது கடமையாக) ஆக்கப்பட்டதெல்லாம், அதில் (தங்கள் நபியிடம்) கருத்து வேறுபாடு கொண்டவர்கள் மீதுதான். மேலும், நிச்சயமாக உம் இறைவன் மறுமை நாளில் அவர்களுக்கிடையில், அவர்கள் கருத்து வேறுபாடு கொண்டிருந்தவற்றில் தீர்ப்பளிப்பான்.

Korece: 

그 안식일은 그것의 준수에관하여 다투었던 백성들만을 위해 규정된 것이라 그리하여 하나님은 부활의 날 그들이 달리한 것에 관 하여 그들을 심판하시리라

Vietnamca: 

Quả thật, ngày Sa-bat (ngày thứ bảy) chỉ được qui định cho những kẻ đã tranh cãi về nó. Và quả thật, vào Ngày Phán Xét Cuối Cùng, Thượng Đế của Ngươi (Thiên Sứ Muhammad) sẽ phân xử giữa chúng về những gì chúng đã tranh chấp.