Arapça:
قَالَ مَوْعِدُكُمْ يَوْمُ الزِّينَةِ وَأَن يُحْشَرَ النَّاسُ ضُحًى
Çeviriyazı:
ḳâle mev`idüküm yevmü-zzîneti veey yuḥşera-nnâsü ḍuḥâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Musa: "Sizinle buluşma zamanı, süs (bayramı) günü ve insanların toplanacağı kuşluk vaktidir." dedi.
Diyanet İşleri:
Musa: "Buluşma zamanımız sizin bayram gününüzde, insanların toplandığı kuşluk vaktidir" dedi.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Musa dedi ki: Herkesin süslenip bayram ettiği ziynet gününü buluşma zamanı olarak tayin ediyorum size, halkın toplandığı kuşluk çağında buluşalım.
Şaban Piriş:
Musa da: Buluşma zamanımız bayram günü ve insanların bir araya toplandığı kuşluk vaktidir, dedi.
Edip Yüksel:
Dedi ki: "Buluşma zamanınız bayram günüdür. Öğleden önce halk orada toplansın."
Ali Bulaç:
(Musa) Dedi ki: "Buluşma zamanımız, (ülkenin ulusal) bayram günü ve insanların toplanacağı kuşluk vakti (olsun)."
Suat Yıldırım:
Mûsâ: “Karşılaşma zamanı, bayram günü olsun, halk sabahleyin toplansın.” dedi.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Hazreti Mûsa dedi ki: «Size vaadedilen vakit, ziynet günü ve nâsın toplanacağı kuşluk zamanıdır.»
Yaşar Nuri Öztürk:
Mûsa dedi: "Bizimle buluşacağınız zaman, süs günü olsun. İnsanlar kuşluk vakti bir araya getirilsin."
Bekir Sadak:
«Ey Musa! Marifetini ya sen ortaya koy, ya da once biz koyalim» dediler.
İbni Kesir:
Buluşma zamanımız
Adem Uğur:
Musa: Buluşma zamanınız, bayram günü, kuşluk vaktinde insanların toplanma zamanı olsun, dedi.
İskender Ali Mihr:
(Musa A.S): “Sizin (bizimle) buluşma zamanınız, ziynet (bayram) günü ve insanların toplandığı, duhan (kuşluk) vakti olsun.” dedi.
Celal Yıldırım:
Musâ: Buluşma yerimiz ve zamanımız o şenlik günü ve insanların toplanacağı kuşluk vaktidir, dedi.
Tefhim ul Kuran:
(Musa) Dedi ki: «Buluşma zamanımız, (ülkenin ulusal) bayram günü ve insanların toplanacağı kuşluk vakti (olsun) .»
Fransızca:
Alors Moïse dit : "Votre rendez-vous, c'est le jour de la fête. Et que les gens se rassemblent dans la matinée" .
İspanyolca:
Dijo: «Vuestra cita será para el día de la Gran Fiesta. Que la gente sea convocada por la mañana».
İtalyanca:
Rispose: «L'incontro sarà nel giorno della festa. Che la gente sia riunità al mattino».
Almanca:
Er sagte: "Euer Termin ist der Tag der Festlichkeit. Und die Menschen sollen am Vormittag versammelt werden.
Çince:
他说:你们的约期定在节日,当众人在早晨集合的时候。
Hollandaca:
Mozes antwoordde: Laat onze ontmoeting zijn op den dag van uw plechtig feest, en laat het volk zich op den vollen dag verzamelen.
Rusça:
Он сказал: "Сроком для вас будет день украшения, и пусть люди соберутся утром".
Somalice:
Wuxuu yidhi (Nabi Muuse) Ballankeennu waa Maalinta Quruxda (Kulankooda) waana in la soo kulmiyo Dadka Barqin.
Swahilice:
Akasema: Miadi yenu ni siku ya Sikukuu; na watu wakusanywe kabla ya adhuhuri.
Uygurca:
مۇسا ئېيتتى: «سىلەرگە ۋەدە قىلىنغان چاغ بايرام كۈنى بولۇپ، كىشىلەر چاشكا ۋاقتىدا يىغىلسۇن»
Japonca:
かれ(ムーサー)は言った。「あなたとの会合の約束は,祭の日である。人びとを昼前に御集め下さい。」
Arapça (Ürdün):
«قال» موسى «موعدكم يوم الزينة» يوم عيد لهم يتزينون فيه ويجتمعون «وأن يُحشر الناس» يجمع أهل مصر «ضحى» وقته للنظر فيما يقع.
Hintçe:
मूसा ने कहा तुम्हारे (मुक़ाबले) की मीयाद ज़ीनत (ईद) का दिन है और उस रोज़ सब लोग दिन चढ़े जमा किए जाँए
Tayca:
มูซากล่าวว่า “กำหนดวันของพวกท่านคือวันอีดวันรื่นเริง โดยให้ประชาชนมาร่วมชุมนุมกันในตอนสาย”
İbranice:
אמר: 'המועד הוא יום החג, ובו יקובצו האנשים בשעות הבוקר
Hırvatça:
"Neka mjesto i vrijeme susreta bude na dan gizdanja?' reče Musa, "i nek se narod izjutra sakupi."
Rumence:
Moise spuse: “Întâlnirea voastră este hotărâtă pentru ziua de sărbătoare când oamenii se vor strânge dis-de-dimineaţă.”
Transliteration:
Qala mawAAidukum yawmu alzzeenati waan yuhshara alnnasu duhan
Türkçe:
Mûsa dedi: "Bizimle buluşacağınız zaman, süs günü olsun. İnsanlar kuşluk vakti bir araya getirilsin."
Sahih International:
[Moses] said, "Your appointment is on the day of the festival when the people assemble at mid-morning."
İngilizce:
Moses said: "Your tryst is the Day of the Festival, and let the people be assembled when the sun is well up."
Azerbaycanca:
(Musa) dedi: “Sizə verilən və’də sizin bayram gününüz və camaatın (bir yerə) toplaşacağı günorta vaxtıdır!”
Süleyman Ateş:
(Musa): "Buluşma zamanınız, Süs (bayram) günü ve insanaların toplanacağı kuşluk vakti olsun" dedi.
Diyanet Vakfı:
Musa: Buluşma zamanınız, bayram günü, kuşluk vaktinde insanların toplanma zamanı olsun, dedi.
Erhan Aktaş:
“Sizinle buluşma zamanı, Ziynet(1) Günü insanların toplanma zamanı olan kuşluk vakti olsun.” dedi.
Kral Fahd:
Musa: Buluşma zamanınız, bayram günü, kuşluk vaktinde insanların toplanma zamanı olsun, dedi.
Hasan Basri Çantay:
(Musa) da: «Sizinle karşılaşma zamanımız, dedi, zînet günü ve insanların toplanacağı kuşluk vaktidir».
Muhammed Esed:
Musa: "Bayram günü olsun, buluşma gününüz; ve (o gün) kuşluk vaktinde ahali toplansın" diye cevap verdi.
Gültekin Onan:
(Musa) Dedi ki: "
Ali Fikri Yavuz:
(Mûsa, Firavun’a cevaben) dedi ki: “- Sizinle buluşma zamanı, süs (bayram) günü ve insanların toplanacağı kuşluk vaktidir.”
Portekizce:
Disse-lhe (Moisés): Que a reunião se celebre no Dia do Festival, em que o povo é congregado, em plena luz da manhã.
İsveççe:
[Moses] svarade: "Det möte som du [vill kalla till] skall äga rum på er stora högtidsdag och låt folket samlas redan på förmiddagen."
Farsça:
موسی گفت: وعده گاه شما روز جشن است [روزی که] همه مردم را پیش از ظهر گرد هم می آورند.
Kürtçe:
(موسا) فەرمووی کاتی دیاریکراوتان ڕۆژی خۆڕازاندنەوە (ڕۆژی چەژن) بێت بەمەرجێک لە کاتی چێشتەنگاودا خەڵکی کۆبکرێنەوە
Özbekçe:
У: «Ваъда вақтингиз зийнат куни. Одамларнинг чошгоҳда тўпланиши», деди. (Мисрликларнинг «зийнат куни» катта байрами бўлиб, унда барча халойиқ зийнатли кийимлар кийиб чиқар эдилар. Мусо алайҳиссалом ҳамма гувоҳ бўлсин деб зийнат кунини танладилар.)
Malayca:
Nabi Musa menjawab: "Tempoh yang aku tetapkan untuk kamu itu ialah hari perayaan, dan hendaklah orang ramai berhimpun pada waktu dhuha".
Arnavutça:
(Musai) tha: “Takimi me ju është në ditën e kremtës dhe njerëzia lë të tubohen para mesditës”.
Bulgarca:
Каза [Муса]: “Срещата с вас ще бъде в деня за разкрасяване и хората да се съберат сутринта!”
Sırpça:
„Нека време сусрета буде на дан вашег празника“, рече Мојсије, „и нека се народ ујутру сакупи.“
Çekçe:
Mojžíš odpověděl: 'Naše schůzka budiž v den Svátku zdobení a nechť se lidé shromáždí dopoledne!'
Urduca:
موسیٰؑ نے کہا "جشن کا دن طے ہوا، ا ور دن چڑھے لوگ جمع ہوں"
Tacikçe:
Гуфт; «Ваъдагоҳи шумо рӯзи зинат аст ва ҳамаи мардум бад-он ҳангом, ки офтоб баланд гардад гирд оянд.
Tatarca:
Муса әйтте: "Җыелачак көн сезнең бәйрәм көнегез булсын, Мысыр халкы ул урынга төшкә хәтле җыелсыннар."
Endonezyaca:
Berkata Musa: "Waktu untuk pertemuan (kami dengan) kamu itu ialah di hari raya dan hendaklah dikumpulkan manusia pada waktu matahari sepenggalahan naik".
Amharca:
«ቀጠሯችሁ በማጌጫው ቀን ሰዎቹም በረፋድ በሚሰበሰቡበት ነው» አለ፡፡
Tamilce:
அவர் கூறினார்: உங்களுக்கு குறிக்கப்பட்ட நேரம் “யவ்முஸ் ஸீனா” (என்ற உங்கள் பெருநாள்) ஆகும். இன்னும், (அந்த நாளில்) மக்கள் முற்பகலில் ஒன்று திரட்டப்பட வேண்டும்!
Korece:
모세가 말하길 당신의 약속 은 축제날로 하되 태양이 솟은 후에 사람들을 모이게 하시요
Vietnamca:
(Musa) nói: “Hẹn quí ngài vào Ngày Đại Hội và quí ngài hãy triệu tập dân chúng vào lúc mặt trời đã lên cao khoảng một sào.”
Ayet Linkleri: