Arapça:
مَا عِندَكُمْ يَنفَدُ ۖ وَمَا عِندَ اللَّهِ بَاقٍ ۗ وَلَنَجْزِيَنَّ الَّذِينَ صَبَرُوا أَجْرَهُم بِأَحْسَنِ مَا كَانُوا يَعْمَلُونَ
Çeviriyazı:
mâ `indeküm yenfedü vemâ `inde-llâhi bâḳ. velenecziyenne-lleẕîne ṣaberû ecrahüm biaḥseni mâ kânû ya`melûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Sizin yanınızdaki dünya malı tükenir, Allah'ın katındakiler ise tükenmez. Muhakkak ki biz, Allah yolunda sabredenleri, yaptıkları amelin daha güzeliyle mükafatlandıracağız.
Diyanet İşleri:
Sizde olanlar tükenir ama, Allah katında olanlar sonsuzdur, tükenmez. Sabredenlere ecirlerini, yaptıklarından daha güzeli ile ödeyeceğiz.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Sizde ne varsa bitip tükenir, Allah'ın katındakiyse kalır. Sabredenlerin mükafatını, yaptıkları en güzel işlere karşılık olarak mutlaka vereceğiz.
Şaban Piriş:
Sizin yanınızda olanlar tükenir, fakat Allah’ın yanındakiler tükenmez. Sabredenlere yapmakta oldukları amellerin en güzeliyle mükâfatlarını vereceğiz.
Edip Yüksel:
Sizin yanınızda bulunanlar biter; ancak ALLAH'ın yanındakiler ise süreklidir. Güçlüklere karşı direnenlerin ödüllerini, yaptıkları iyiliklere uygun olarak elbette vereceğiz.
Ali Bulaç:
Sizin yanınızda olan tükenir, Allah'ın Katında olan ise kalıcıdır. Sabredenlerin karşılığını yaptıklarının en güzeliyle Biz muhakkak vereceğiz.
Suat Yıldırım:
Sizin elinizdekiler tükenir, ama Allah'ın elinde olanlar bakidir.Biz sabredenleri, işledikleri en güzel işleri esas alarak ödüllendirecek, kötülüklerini bağışlayacağız.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Sizin katınızdaki fenâ bulur, Allah´ın katındaki ise bâkidir. Ve sabredenleri amellerinin daha güzeli ile muhakkak ki mükâfaata nâil edeceğiz.
Yaşar Nuri Öztürk:
Sizin yanınızdaki tükenir ama Allah'ın yanındaki sonsuza dek kalıcıdır. Sabredenlere ödüllerini biz, işleyip ürettiklerinin en güzeliyle mutlaka vereceğiz.
Bekir Sadak:
Bir ayetin yerini baska bir ayetle degistirdigimizde, ki Allah ne indirdigini gayet iyi bilir onlar, «Sen sadece uyduruyorsun» derler. Hayir, oyle degildir, ama onlarin cogu bunu bilmezler.
İbni Kesir:
Sizin yanınızdaki tükenir. Allah´ın katında olanlar ise sonsuzdur. Sabredenlere mükafatlarını, yaptıklarının daha güzeli ile ödeyeceğiz.
Adem Uğur:
Sizin yanınızdaki (dünya malı) tükenir, Allah katındakiler ise bâkidir. Elbette sabırlı davrananlara yapmakta olduklarının en güzeliyle mükâfatlarını vereceğiz.
İskender Ali Mihr:
Sizin yanınızda olan şeyler biter. Allah´ın indinde (katında) olan şeyler bakidir (tükenmez). Ve sabredenleri, yapmış oldukları amellerin ecirlerini (bedellerini), mutlaka daha güzeli ile mükâfatlandıracağız (karşılığını vereceğiz).
Celal Yıldırım:
Sizin yanınızdaki şeyler tükenir. Allah yanındaki ise sonsuzdur (sınırsızdır) tükenmez. Biz elbette sabredenleri, yapageldikleri şeyden daha güzeliyle mükâatlandıracağız.
Tefhim ul Kuran:
Sizin yanınızda olan tükenir, Allah´ın katında olan ise kalıcıdır. Sabredenlerin karşılığını yaptıklarının en güzeliyle biz muhakkak vereceğiz.
Fransızca:
Tout ce que vous possédez s'épuisera, tandis que ce qui est auprès d'Allah durera. Et Nous récompenserons ceux qui ont été constants en fonction du meilleur de ce qu'ils faisaient.
İspanyolca:
Lo que vosotros tenéis se agota. En cambio, lo que Alá tiene perdura. A los que tengan paciencia les retribuiremos, sí, con arreglo a sus mejores obras.
İtalyanca:
Quello che è presso di voi si esaurisce, mentre ciò che è presso Allah rimane. Compenseremo coloro che sono stati costanti in ragione delle loro azioni migliori.
Almanca:
Worüber ihr verfügt, geht zu Ende, und was ALLAH hat, dies bleibt! Und WIR werden denjenigen, die sich in Geduld übten, gewiß ihre Belohnung vergelten mit Besserem als das, was sie zu tun pflegten.
Çince:
你们所有的是要耗尽的,在真主那里的是无穷的。我誓必要以坚忍者所行的最大善功报酬他们。
Hollandaca:
Datgene wat gij bezit, gaat voorbij, maar hetgeen bij God is, blijft; en wij zullen hen die volharden, zekerlijk overeenkomstig de verdienste hunner daden beloonen.
Rusça:
То, что есть у вас, иссякнет, а то, что есть у Аллаха, останется навсегда. А тем, которые проявляли терпение, Мы непременно воздадим наградой за лучшее из того, что они совершали.
Somalice:
waxa agtiinna ah wuu dhamaan waxa Eebe agtiisa ahna wuu hadhi waxaana ku abaal marinaynaa kuwa samra (adkaysta) Ajirkooda midka ugu fiican ee ay falsayeen.
Swahilice:
Mlivyo navyo vitakwisha na vilivyoko kwa Mwenyezi Mungu ndivyo vitakavyo bakia. Na kwa yakini Sisi tutawapa walio subiri ujira wao kwa bora ya waliyo kuwa wakiyatenda.
Uygurca:
(ئى ئىنسانلار!) سىلەرنىڭ ئىلكىڭلاردىكى نەرسىلەر تۈگەيدۇ، اﷲ نىڭ دەرگاھىدىكى نەرسىلەر تۈگىمەستۇر. سەۋر قىلغۇچىلارغا، ئەلۋەتتە، ئۇلارنىڭ قىلغان ئەمەلىدىنمۇ ياخشىراق ساۋاب بېرىمىز
Japonca:
あなたがたの持つものは凡て消滅する。だがアッラーの御許のものは残る。われは耐え忍ぶ者に対し,かれらが行った最も優れた行為によって,報奨を与える。
Arapça (Ürdün):
«ما عندكم» من الدنيا «يَنفدُ» يفنى «وما عند الله باقي» دائم «وليجزينَّ» بالياء والنون «الذين صبروا» من الوفاء بالعهود «أجرهم بأحسن ما كانوا يعملون» أحسن بمعنى حسن.
Hintçe:
(क्योंकि माल दुनिया से) जो कुछ तुम्हारे पास है एक न एक दिन ख़त्म हो जाएगा और (अज्र) ख़ुदा के पास है वह हमेशा बाक़ी रहेगा और जिन लोगों ने दुनिया में सब्र किया था उनको (क़यामत में) उनके कामों का हम अच्छे से अच्छा अज्र व सवाब अता करेंगें
Tayca:
สิ่งที่อยู่กับพวกเจ้าย่อมอันตรธาน และสิ่งที่อยู่กับอัลลอฮ์นั้นย่อมจีรัง และแน่นอน เราจะตอบแทนบรรดาผู้อดทนซึ่งรางวัลของพวกเขาที่ดียิ่งกว่าที่พวกเขาได้เคยกระทำไว้
İbranice:
כל מה שיש לכם יאזל, ורק מה שאצל אלוהים יישאר, ואנו נגמול לבעלי הסבלנות את הגמול הטוב ביותר על מעשיהם
Hırvatça:
Ono što je u vas-prolazno je, a ono što je u Allaha-vječno je. Mi ćemo, sigurno, one koji su strpljivi bili prema onom boljem što su činili nagraditi.
Rumence:
Ceea ce se află în jurul vostru se sfârşeşte, însă ceea ce se află la Dumnezeu veşnic rămâne. Noi le vom da răsplata lor celor răbdători, după faptele lor cele mai bune.
Transliteration:
Ma AAindakum yanfadu wama AAinda Allahi baqin walanajziyanna allatheena sabaroo ajrahum biahsani ma kanoo yaAAmaloona