Kur'an Ayetleri

  • Nahl Suresi, Kur'an'ın 16. suresidir. Sure, 128 ayetten oluşur. Medine döneminde inmiş olan son üç ayetin dışındakilerin Mekke döneminde indirildiğine inanılmaktadır. Sure, ismini 68. ayette geçen ve "bal arısı" anlamına gelen "nahl" kelimesinden almıştır. Sure, "Allah'ın emri gelecektir!" ifadesiyle başlar. Vikipedi

    Ayet sayısı: 128

    Başka isimleri: Arı Suresi

    Geliş zamanı: Mekke Dönemi

    Harf sayısı: 7642

    İsmin anlamı: Bal arısı

    Kelime sayısı: 1845

    Sure numarası: 16

Sûre No: 

16

Sûredeki Ayet No: 

88

Ayet No: 

1989

Sayfa No: 

277

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

الَّذِينَ كَفَرُوا وَصَدُّوا عَن سَبِيلِ اللَّهِ زِدْنَاهُمْ عَذَابًا فَوْقَ الْعَذَابِ بِمَا كَانُوا يُفْسِدُونَ

Çeviriyazı: 

elleẕîne keferû veṣaddû `an sebîli-llâhi zidnâhüm `aẕâben fevḳa-l`aẕâbi bimâ kânû yüfsidûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

İnkâr eden ve (insanları) Allah yolundan çevirenler, diğer kimseleri de bozdukları için onlara azab üstüne azab artırdık.

Diyanet İşleri: 

İnkar eden, Allah'ın yolundan alıkoyanlara, bozgunculuklarına karşılık azap üstüne azap veririz.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Kafir olup halkı Allah yolundan menedenleri, yaptıkları bozgunculuk yüzünden azap üstüne azap katarak cezalandırırız.

Şaban Piriş: 

Küfredenlere ve Allah’ın yolundan alıkoyanlara, bozgunculuk yaptıkları için azap üstüne azap veririz.

Edip Yüksel: 

İnkar edip ALLAH'ın yolundan sapanlar... Yaptıkları bozgunculuktan ötürü azap üstüne azap arttırırız.

Ali Bulaç: 

İnkar edip de Allah'ın yolundan alıkoyanlar; Biz, işledikleri bozgunculuğa karşılık, onlara azap üstüne azap ilave ettik.

Suat Yıldırım: 

Onlar ki kendileri kâfir oldukları gibi başkalarını da Allah yolundan çevirirler...İşte başka insanları da ifsad ettikleri için, onların cezalarını kat kat artırırız.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

O kimseler ki, kâfir olmuşlardır ve Allah´ın yolundan men eylemişdir, onlar için ifsat eder olduklarından dolayı azap üstüne bir azap arttırmışızdır.

Yaşar Nuri Öztürk: 

İnkâra sapıp Allah yolundan geri çevirenler var ya, bozgunculuk edip durmalarından ötürü onların azaplarına azap katmışızdır.

Bekir Sadak: 

N/A

İbni Kesir: 

Küfredip de Allah yolundan alıkoyanlara

Adem Uğur: 

İnkâr edip de (insanları) Allah yolundan alıkoyanlar var ya, işte onlara, yapmakta oldukları bozgunculuklar sebebiyle, azaplarını kat kat artıracağız.

İskender Ali Mihr: 

İnkâr edenlere (kâfirlere) ve Allah´ın yolundan men edenlere, fesat çıkarmış olduklarından dolayı azap üstüne azabı arttırdık.

Celal Yıldırım: 

Onlar ki inkâr edip başkalarını da Allah yolundan alıkoydular, —çıkardıkları fesâd sebebiyle— kendilerine azâb üstüne azâb artırırız.

Tefhim ul Kuran: 

Küfre sapıp da Allah´ın yolundan alıkoyanlar

Fransızca: 

Ceux qui ne croyaient pas et obstruaient le sentier d'Allah, Nous leur ajouterons châtiment sur châtiment, pour la corruption qu'ils semaient (sur terre).

İspanyolca: 

A los que no creyeron y desviaron a otros del camino de Alá, les infligiremos castigo sobre castigo por haber corrompido.

İtalyanca: 

Quanto ai miscredenti che distolgono le genti dal sentiero di Allah, aggiungeremo loro castigo su castigo, per la corruzione che hanno sparso.

Almanca: 

Denjenigen, die Kufr betrieben und von ALLAHs Weg abhielten, ihnen werden WIR noch zusätzliche Peinigung über die (eigentliche) Peinigung zufügen für das, was sie an Verderben anzurichten pflegten.

Çince: 

不信道而且阻碍主道者,我将因他们的破坏而增加他们所受的刑罚。

Hollandaca: 

Wat hen betreft, die ongeloovig waren, en anderen van Gods weg hebben afgeleid. Wij zullen hen straf op straf doen ondergaan, omdat zij anderen hebben verleid.

Rusça: 

Для тех, которые не уверовали и сбивали других с пути Аллаха, Мы будем прибавлять мучения к мучениям за то, что они распространяли нечестие.

Somalice: 

Kuwii gaaloobay ee ka awday dadka jidka Eebe waxaan ugu siyaadinnaa Cadaab Korka cadaabka Faasuqnimadooda Darteed.

Swahilice: 

Wale walio kufuru na kuzuilia Njia ya Mwenyezi Mungu tutawazidishia adhabu juu ya adhabu, kwa walivyo kuwa wakifisidi.

Uygurca: 

كاپىر بولغانلارغا ۋە (كىشىلەرنى) اﷲ نىڭ يولىدىن (يەنى دىنىدىن) توسقانلارغا ئۇلارنىڭ قىلغان بۇزغۇنچىلىقلىرى ئۈچۈن ئازاب قىلىمىز

Japonca: 

(自ら)信じないで,また(人びとを)アッラーの道から妨げた者には,かれらが災害を広げていたことに対し,われは懲罰の上に懲罰を加えるであろう。

Arapça (Ürdün): 

«الذين كفروا وصدوا» الناس «عن سبيل الله» دينه «زدناهم عذابا فوق العذاب» الذي استحقوه بكفرهم قال ابن مسعود: عقارب أنيابها كالنخل الطوال «بما كانوا يفسدون» بصدهم الناس عن الإيمان.

Hintçe: 

जिन लोगों ने कुफ्र एख्तेयार किया और लोगों को ख़ुदा की राह से रोका उनके फ़साद वाले कामों के बदले में उनके लिए हम अज़ाब पर अज़ाब बढ़ाते जाएँगें

Tayca: 

บรรดาผู้ปฏิเสธศรัทธาและปิดกั้นทางของอัลลอฮ์ เราได้เพิ่มการลงโทษแก่พวกเขาให้มากขึ้น เนื่องจากพวกเขาได้ก่อความเสียหาย

İbranice: 

אלה אשר כפרו ומנעו (אחרים) מללכת בשבילו של אלוהים, הוספנו להם עונש על-גבי עונש מפני שהם היו מפיצי שחיתות

Hırvatça: 

Onima koji nisu vjerovali i koji su od Allahova puta odvraćali, povećat ćemo patnju preko patnje, zato što su smutnju pravili.

Rumence: 

Celor care tăgăduiesc, celor care îndepărtează de la calea lui Dumnezeu, Noi le vom adăuga osândă după osândă pentru stricăciunea ce-au semănat.

Transliteration: 

Allatheena kafaroo wasaddoo AAan sabeeli Allahi zidnahum AAathaban fawqa alAAathabi bima kanoo yufsidoona

Türkçe: 

İnkâra sapıp Allah yolundan geri çevirenler var ya, bozgunculuk edip durmalarından ötürü onların azaplarına azap katmışızdır.

Sahih International: 

Those who disbelieved and averted [others] from the way of Allah - We will increase them in punishment over [their] punishment for what corruption they were causing.

İngilizce: 

Those who reject Allah and hinder (men) from the Path of Allah - for them will We add Penalty to Penalty; for that they used to spread mischief.

Azerbaycanca: 

Törətdikləri fitnə-fəsada görə (insanları) Allah yolundan döndərən kafirlərin əzablarının üstünə bir əzab da artıracağıq!

Süleyman Ateş: 

Nankörlük edip Allah'ın yoluna engel olan kimselerin, -bozgunculuklarından dolayı- azaplarının üstüne azab katmışızdır!

Diyanet Vakfı: 

İnkar edip de (insanları) Allah yolundan alıkoyanlar var ya, işte onlara, yapmakta oldukları bozgunculuklar sebebiyle, azaplarını kat kat artıracağız.

Erhan Aktaş: 

Allah’ın yolundan alıkoyan Kâfirlere, yaptıkları bozgunculuk nedeniyle azâp üstüne azâp katarız.

Kral Fahd: 

İnkâr edip de (insanları) Allah yolundan alıkoyanlar var ya, işte onlara, yapmakta oldukları bozgunculuklar sebebiyle, azaplarını kat kat artıracağız.

Hasan Basri Çantay: 

Kâfir olub da (insanları) Allahın yolundan men´ edenler (yok mu?) biz onların (çekdikleri) azabın üstünde, (dünyâda) çıkarageldikleri fesadlara mukaabil, bir azâb daha katıb artırdık.

Muhammed Esed: 

Hakkı inkara kalkışan ve başkalarını Allah´ın yolundan çeviren kimselerin üzerine, çıkardıkları bozgunculuktan ötürü, azap üstüne azap yığacağız.

Gültekin Onan: 

Küfredip de Tanrı´nın yolundan alıkoyanlar

Ali Fikri Yavuz: 

O kâfir olanlara ve Allah yolundan (İslâm’dan) insanları çevirenlere

Portekizce: 

Quanto aos incrédulos, que desencaminham os demais da senda de Deus, aumentar-lhe-emos o castigo, por suacorrupção.

İsveççe: 

Över alla dem som förnekade sanningen och som hindrade [andra] att följa Guds väg skall Vi hopa straff på straff för all den skada de har åstadkommit.

Farsça: 

آنان که کافر شدند، و مردم را از راه خدا بازداشتند، به سبب فسادی که همواره مرتکب می شدند، عذابی بر عذابشان می افزاییم.

Kürtçe: 

ئەوانەی کە بێ باوەڕ بوون و ڕێگری خەڵکیشیان کردووە لە ڕێگەی خوا جگە لە سزاکەی خۆیان سزایان بۆ زیاد دەکەین لەبەر ئەوەی کە خراپەکاریان دەکرد

Özbekçe: 

Куфр келтирган ва Аллоҳнинг йўлидан тўсганларга фасод қилганлари учун азоб устига азоб зиёда қилдик. (Кофирлик ёмон фасоддир. Одамларни Аллоҳнинг динидан тўсиш ундан ҳам ёмонроқ фасод саналади.)

Malayca: 

Orang-orang yang kafir dan menghalangi (dirinya serta orang lain) dari jalan Allah, Kami tambahi mereka azab seksa di samping azab (yang menimpa mereka), disebabkan mereka membuat kerosakan.

Arnavutça: 

Ata që nuk kanë besuar dhe që kanë penguar në rrugën e Perëndisë, atyre ua shtojmë dënimin mbi dënim, ngase kanë bërë ngatërresa.

Bulgarca: 

На онези, които отричат и възпират от пътя на Аллах, надбавяме мъчение върху мъчението, задето сеят развала.

Sırpça: 

Онима који нису веровали и који су од Аллаховог пута одвраћали, Ми ћемо двоструком казном казнити зато што су правили смутњу.

Çekçe: 

Těm, kdož nevěřící byli a od cesty Boží odvraceli, těm k trestu trest přidáme za to, že pohoršení šířili.

Urduca: 

جن لوگوں نے خود کفر کی راہ اختیار کی اور دوسروں کو اللہ کی راہ سے روکا انہیں ہم عذاب پر عذاب دیں گے اُس فساد کے بدلے جو وہ دنیا میں برپا کرتے رہے

Tacikçe: 

Онон, ки кофир шуданд ва дигаронро аз роҳи Худо боздоштанд, ба ҷазои фасоде, ки мекарданд, азобе бар азобашон хоҳем афзуд.

Tatarca: 

Кәферләргә кәфер булганнары өчен вә явызлыклар кылып вә кешеләрне Аллаһ юлыннан тыйганнары өчен ґәзаб өстенә ґәзаб арттырып, ґәзаб кылырбыз.

Endonezyaca: 

Orang-orang yang kafir dan menghalangi (manusia) dari jalan Allah, Kami tambahkan kepada mereka siksaan di atas siksaan disebabkan mereka selalu berbuat kerusakan.

Amharca: 

እነዚያ የካዱ፣ ከአላህም መንገድ የከለከሉ ያጠፉ በነበሩት ምክንያት ቅጣትን በቅጣት ላይ ጨመርንባቸው፡፡

Tamilce: 

எவர்கள் நிராகரித்தார்களோ, இன்னும், அல்லாஹ்வுடைய பாதையை விட்டு (பிற மக்களை) தடுத்தார்களோ - அவர்களுக்கு, அவர்கள் விஷமம் செய்து கொண்டிருந்த காரணத்தால் தண்டனைக்கு மேல் தண்டனையை அதிகப்படுத்துவோம்.

Korece: 

하나님을 불신하며 하나님의길을 방해하는 그들에게 하나님 은 그들이 저지른 해악으로 말미 암아 벌을 더하여 주리라

Vietnamca: 

Đối với những kẻ không tin và ngăn cản (người khác) khỏi con đường của Allah, TA sẽ thêm sự trừng phạt chồng lên sự trừng phạt bởi những điều thối nát mà chúng đã làm.