Kur'an Ayetleri

  • Nahl Suresi, Kur'an'ın 16. suresidir. Sure, 128 ayetten oluşur. Medine döneminde inmiş olan son üç ayetin dışındakilerin Mekke döneminde indirildiğine inanılmaktadır. Sure, ismini 68. ayette geçen ve "bal arısı" anlamına gelen "nahl" kelimesinden almıştır. Sure, "Allah'ın emri gelecektir!" ifadesiyle başlar. Vikipedi

    Ayet sayısı: 128

    Başka isimleri: Arı Suresi

    Geliş zamanı: Mekke Dönemi

    Harf sayısı: 7642

    İsmin anlamı: Bal arısı

    Kelime sayısı: 1845

    Sure numarası: 16

Sûre No: 

16

Sûredeki Ayet No: 

65

Ayet No: 

1966

Sayfa No: 

274

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَاللَّهُ أَنزَلَ مِنَ السَّمَاءِ مَاءً فَأَحْيَا بِهِ الْأَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَا ۚ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَآيَةً لِّقَوْمٍ يَسْمَعُونَ

Çeviriyazı: 

vellâhü enzele mine-ssemâi mâen feaḥyâ bihi-l'arḍa ba`de mevtihâ. inne fî ẕâlike leâyetel liḳavmiy yesme`ûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Allah gökten bir su indirdi ve onunla yeryüzüne ölümünden sonra hayat verdi. Şüphesiz ki bunda dinleyen bir millet için büyük bir ibret vardır.

Diyanet İşleri: 

Allah gökten su indirir ve ölümünden sonra yeryüzünü diriltir. Kulak veren kimseler için bunda ibret vardır.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve Allah, gökten yağmur yağdırır da yeryüzünü, ölümünden sonra diriltir onunla; şüphe yok ki duyan topluluğa bunda bir delil var.

Şaban Piriş: 

Allah, gökten su indirdi ve onunla ölümünden sonra yere hayat verdi. Şüphesiz bunda, işiten bir toplum için bir ayet vardır.

Edip Yüksel: 

ALLAH gökten bir su indirir ve onunla yeryüzünü ölümünden sonra diriltir. Dinleyen bir toplum için bunda bir işaret vardır.

Ali Bulaç: 

Allah gökten su indirdi, ölümünden sonra yeri onunla diriltti; işitebilen bir topluluk için bunda gerçekten bir ayet vardır.

Suat Yıldırım: 

Allah gökten yağmur indirip onunla ölmüş olan yeryüzüne hayat verir.Elbette bunda gerçeğe kulak verecek kimseler için ibret ve delil vardır.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve Allah Teâlâ gökten suyu indirdi de, onunla yeryüzünü ölümünden sonra hayata erdirdi. Şüphe yok ki, bunda dinleyiciler olan bir kavim için elbette bir ibret vardır.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Allah, gökten bir su indirdi de onunla, ölümünden sonra yeryüzüne hayat verdi. Kuşkusuz, bunda kulak verip dinleyen bir topluluk için mutlaka bir mucize vardır.

Bekir Sadak: 

Allah sizi yaratmistir, sonra oldurecektir, icinizden bir kismi da omrunun en fena zamanina ulastirilir ki, bilirken bilmez olurlar. Dogrusu Allah bilendir, her seye Kadir´dir. *

İbni Kesir: 

Allah

Adem Uğur: 

Allah gökten bir su indirdi ve onunla yeryüzünü ölümünden sonra diriltti. Şüphesiz ki bunda dinleyen toplum için bir ibret vardır.

İskender Ali Mihr: 

Ve Allah, semadan suyu indirdi. Böylece onunla, ölümünden sonra arza (yeryüzüne) hayat verdi. Muhakkak ki bunda, işiten bir kavim için elbette bir âyet (delil) vardır.

Celal Yıldırım: 

Allah gökten su indirdi d9, onunla yeryüzünü ölümünden sonra diriltti. Şüphesiz bunda kulak verip dinleyen bir millet için âyet (=belge, ibret ve öğüt) vardır.

Tefhim ul Kuran: 

Allah gökten su indirdi, ölümünden sonra yeri onunla diriltti

Fransızca: 

Allah a fait descendre du ciel une eau avec laquelle Il revivifie la terre après sa mort. Il y a vraiment là une preuve pour des gens qui entendent.

İspanyolca: 

Alá ha hecho bajar agua del cielo, vivificando con ella la tierra después de muerta. Ciertamente, hay en ello un signo para gente que oye.

İtalyanca: 

Allah fa scendere l'acqua dal cielo e suo tramite rivivifica la terra che già era morta. Questo è certamente un segno per gente che ascolta.

Almanca: 

Und ALLAH ließ vom Himmel Wasser fallen, dann belebte ER mit ihm die Landschaft nach ihrem Tod. Gewiß, dies ist zweifelsohne eine Aya für Leute, die zuhören.

Çince: 

真主从云中降下雨水,并借雨水使已死的大地复活;对善于听话的民众,此中确有一种迹象。

Hollandaca: 

God zendt water van den hemel neder en doet de aarde na haren dood herleven. Waarlijk, hierin is een teeken der opstanding, voor hen die luisteren.

Rusça: 

Аллах ниспослал с неба воду и оживил ею мертвую землю. Воистину, в этом - знамение для людей внимающих.

Somalice: 

Eebana waa kan ka soo Dejiya Samada Biyo, kuna Nooleeya Dhulka Abaar ka dib, Arrintaasna Calaamad yaa ugu sugan Ciddii wax maqli.

Swahilice: 

Na Mwenyezi Mungu ameteremsha maji kutoka mbinguni na kwa hayo akaihuisha ardhi baada ya kufa kwake. Kwa hakika katika hayo imo Ishara kwa watu wanao sikia.

Uygurca: 

اﷲ بۇلۇتتىن يامغۇر ياغدۇرۇپ، شۇنىڭ بىلەن قاغجىراپ قالغان زېمىندا (تۈرلۈك زىرائەتلەرنى) ئۈندۈردى، بۇنىڭدا (ۋەز - نەسىھەت) ئاڭلايدىغان قەۋم ئۈچۈن، ئەلۋەتتە، (اﷲ نىڭ قۇدرىتىنىڭ چوڭلۇقىنى كۆرسىتىدىغان) دەلىللەر بار

Japonca: 

アッラーは雨を天から降らせ,それで死に果てた大地を甦らせる。本当にその中には,耳を傾ける民への一つの印がある。

Arapça (Ürdün): 

«والله أنزل من السماء ماء فأحيا به الأرض» بالنبات «بعد موتها» يبسها «إن في ذلك» المذكور «لآية» دالة على البعث «لقوم يسمعون» سماع تدبر.

Hintçe: 

और ख़ुदा ही ने आसमान से पानी बरसाया तो उसके ज़रिए ज़मीन को मुर्दा होने के बाद ज़िन्दा (शादाब) (हरी भरी) किया क्या कुछ शक नहीं कि इसमें जो लोग बसते हैं उनके वास्ते (कुदरते ख़ुदा की) बहुत बड़ी निशानी है

Tayca: 

และอัลลอฮ์ทรงประทานน้ำลงมาจากฟากฟ้า เพื่อให้แผ่นดินมีชีวิตด้วยมัน หลังจากการแห้งแล้งของมัน แท้จริงในการนี้ แน่นอนย่อมเป็นสัญญาณแก่กลุ่มชนผู้รับฟัง (การตักเตือนเพื่อนำมาใคร่ครวญ)

İbranice: 

אלוהים הוריד מן השמים מים והחייה בהם את האדמה לאחר מותה (יובש,) ובזה אות לאנשים אשר שומעים

Hırvatça: 

Allah vodu s neba spušta i njome život mrtvoj zemlji vraća! Tu je, zaista, dokaz za ljude koji čuju.

Rumence: 

Dumnezeu a trimis din cer apă cu care învie pământul după moartea sa. Întru aceasta este un semn pentru un popor ce aude.

Transliteration: 

WaAllahu anzala mina alssamai maan faahya bihi alarda baAAda mawtiha inna fee thalika laayatan liqawmin yasmaAAoona

Türkçe: 

Allah, gökten bir su indirdi de onunla, ölümünden sonra yeryüzüne hayat verdi. Kuşkusuz, bunda kulak verip dinleyen bir topluluk için mutlaka bir mucize vardır.

Sahih International: 

And Allah has sent down rain from the sky and given life thereby to the earth after its lifelessness. Indeed in that is a sign for a people who listen.

İngilizce: 

And Allah sends down rain from the skies, and gives therewith life to the earth after its death: verily in this is a Sign for those who listen.

Azerbaycanca: 

Allah göydən bir yağış endirər, onunla yer üzünü öldükdən (quruduqdan) sonra dirildər. (Öyüd-nəshihətə) qulaq asanlar üçün bunda bir ibrət vardır. (Allah quru torpağa həyat verə bildiyi kimi, insanları da öləndən sonra diriltməyə qadirdir!)

Süleyman Ateş: 

Allah, gökten bir su indirdi, onunla yeri ölümünden sonra diriltti, şüphesiz bunda işiten bir millet için ibret vardır.

Diyanet Vakfı: 

Allah gökten bir su indirdi ve onunla yeryüzünü ölümünden sonra diriltti. Şüphesiz ki bunda dinleyen toplum için bir ibret vardır.

Erhan Aktaş: 

Allah, gökyüzünden suyu indirerek, ölümünden sonra yeryüzüne hayat verdi. Bunda dinleyen(1) bir halk için kesinlikle bir âyet(2) vardır.

Kral Fahd: 

Allah gökten bir su indirdi ve onunla yeryüzünü ölümünden sonra diriltti. Şüphesiz ki bunda dinleyen toplum için bir ibret vardır.

Hasan Basri Çantay: 

Allah gökden (bulutdan) su (yağmur) indirdi de onunla yer (yüzün) e, ölümünden sonra, can verdi. Şübhesiz ki bunda dinleyecek bir kavm için (ibret verici) bir âyet vardır.

Muhammed Esed: 

Gökten su indirip onunla, kuruyup katılaştıktan sonra toprağa yeniden hayat veren Allah´tır. Şüphesiz bu olguda dinlemeye niyetli olanlar için bir ders vardır.

Gültekin Onan: 

Tanrı gökten su indirdi, ölümünden sonra yeri onunla diriltti

Ali Fikri Yavuz: 

Allah gökten bir yağmur indirdi de onunla Arz’a, ölümünden (bitkileri kuruduktan) sonra hayat verdi

Portekizce: 

Deus envia a água do céus, mediante a qual faz vivificar a terra, depois de a mesma haver sido árida. Nisso há sinal paraos que escutam.

İsveççe: 

OCH GUD låter regn falla från skyn och ger på så sätt nytt liv åt den jord som varit död; i detta ligger helt visst ett budskap till dem som lyssnar.

Farsça: 

و خدا از آسمان آبی نازل کرد، و زمین را به وسیله آن پس از مردگی اش زنده ساخت، یقیناً در این [فعل و انفعالات] نشانه ای [بر توحید، ربوبیّت و قدرت خدا] ست برای قومی که شنوای [حقایق] اند.

Kürtçe: 

وە خوا لە ئاسمانەوە بارانی باراندووە جا بەو (بارانە) زەوی زیندوو کردەوە دوای ئەوەی کە مرد بوو بەڕاستی لەمەدا نیشانە و بەڵگەیەکی ڕوون ھەیە بۆ کەسانێک کە (ڕاستی) دەبیستن

Özbekçe: 

Аллоҳ осмондан сув тушириб, у ила ерни ўлимидан кейин тирилтирди. Албатта, бунда эшитадиган қавмлар учун оят-белгилар бордир. ( Ер ўлик бўлса, ер юзидаги нарсалар ҳам жонсиз бўлади. Ер тирилиши билан унинг устидаги ҳамма нарсаларга жон киради. Демак, сув ҳамма нарсага ҳаёт бағишлайди. Сувни эса, фақатгина Аллоҳ таоло тушира олади. Ҳамма нарсага ҳаётни фақат Аллоҳгина бера олади. Демак, ҳамма нарсага маъбуд бўлишга фақат Аллоҳгина ҳақлидир.)

Malayca: 

Dan Allah menurunkan hujan dari langit, lalu Ia menghidupkan dengan air hujan itu akan bumi sesudah matinya; sesungguhnya pada yang demikian itu terdapat satu tanda (yang membuktikan kebijaksanaan Allah) bagi kaum yang mendengar (peringatan ini dan memahaminya).

Arnavutça: 

Perëndia ka zbritur ujin nga qielli, e me të, ka ngjallë tokën pasi që ishte tharë ajo! Kjo, me të vërtetë, është argument për njerëzit që duan të dëgjojnë.

Bulgarca: 

И изсипва Аллах вода от небето, и съживява с нея земята след нейната смърт. В това има знамение за хора чуващи.

Sırpça: 

Аллах воду с неба спушта и њоме живот мртвој земљи враћа! То је, заиста, доказ за људе који хоће да чују.

Çekçe: 

Bůh sesílá z nebe vodu a oživuje jí zemi poté, co zemřela - a věru je v tom znamení pro lid slyšící.

Urduca: 

(تم ہر برسات میں دیکھتے ہو کہ) اللہ نے آسمان سے پانی برسایا اور یکا یک مردہ پڑی ہوئی زمین میں اُس کی بدولت جان ڈال دی یقیناً اس میں ایک نشانی ہے سننے والوں کے لیے

Tacikçe: 

Ва Худо аз осмон борон фиристод ва замини мурдаро бо он зинда кард. Барои мардуме, ки гӯши шунаво доранд, дар ин ибратест!

Tatarca: 

Аллаһ күктән яңгыр яудырып үлгән җирне тергезде. Сүзне ишетеп фәһемли белүчеләргә Аллаһуның бу эшендә Аның берлегенә дәлил бар.

Endonezyaca: 

Dan Allah menurunkan dari langit air (hujan) dan dengan air itu dihidupkan-Nya bumi sesudah matinya. Sesungguhnya pada yang demikian itu benar-benar terdapat tanda-tanda (kebesaran Tuhan) bagi orang-orang yang mendengarkan (pelajaran).

Amharca: 

አላህም ከሰማይ ውሃን አወረደ፡፡ በእርሱም ምድርን ከሞተች በኋላ ሕያው አደረገ፡፡ በዚህ ውስጥ ለሚሰሙ ሕዝቦች በእርግጥ ተዓምር አልለ፡፡

Tamilce: 

அல்லாஹ் மேகத்திலிருந்து மழையை இறக்குகிறான்; ஆக, அதன் மூலம் பூமியை - அது இறந்த பின்னர் - உயிர்ப்பிக்கின்றான். (நல்லுபதேசத்திற்கு) செவிசாய்க்கின்ற மக்களுக்கு நிச்சயமாக இதில் ஓர் அத்தாட்சி இருக்கிறது.

Korece: 

하나님께서 하늘로부터 비를내리게 하사 죽은 대지를 재생케 하시니 이는 실로 귀를 기울이는 백성을 위한 예증이라

Vietnamca: 

Allah đã ban nước mưa từ trên trời xuống làm sống lại đất đai đã chết khô. Quả thật, trong sự việc đó là các dấu hiệu dành cho đám người biết lắng nghe.