Kur'an Ayetleri

  • Nahl Suresi, Kur'an'ın 16. suresidir. Sure, 128 ayetten oluşur. Medine döneminde inmiş olan son üç ayetin dışındakilerin Mekke döneminde indirildiğine inanılmaktadır. Sure, ismini 68. ayette geçen ve "bal arısı" anlamına gelen "nahl" kelimesinden almıştır. Sure, "Allah'ın emri gelecektir!" ifadesiyle başlar. Vikipedi

    Ayet sayısı: 128

    Başka isimleri: Arı Suresi

    Geliş zamanı: Mekke Dönemi

    Harf sayısı: 7642

    İsmin anlamı: Bal arısı

    Kelime sayısı: 1845

    Sure numarası: 16

Sûre No: 

16

Sûredeki Ayet No: 

29

Ayet No: 

1930

Sayfa No: 

270

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

فَادْخُلُوا أَبْوَابَ جَهَنَّمَ خَالِدِينَ فِيهَا ۖ فَلَبِئْسَ مَثْوَى الْمُتَكَبِّرِينَ

Çeviriyazı: 

fedḫulû ebvâbe cehenneme ḫâlidîne fîhâ. felebi'se meŝve-lmütekebbirîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

O halde içinde ebedî kalacağınız cehennemin kapılarından girin denir. Kibirlenenlerin yeri ne kötüdür!

Diyanet İşleri: 

Temelli kalacağınız cehennemin kapılarından girin. Büyüklenenlerin durağı ne kötüdür!

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Artık girin cehennem kapılarından, ebedi kalacaksınız orada. Ululuk satanların yurtları, ne de kötüdür.

Şaban Piriş: 

Öyleyse, içinde ebedi kalacağınız Cehennem kapılarından girin. Büyüklük taslayanların ikametgâhı ne kötüdür!

Edip Yüksel: 

İçinde sürekli kalacağınız cehennemin kapsından girin. Kibirlenenlerin yeri ne kötüdür.

Ali Bulaç: 

Öyleyse içinde ebedi kalıcılar olarak cehennemin kapılarından girin. Büyüklük taslayanların konaklama yeri ne kötüdür.

Suat Yıldırım: 

Kendi öz canlarına zulmederlerken meleklerin canlarını aldıkları kimseler azabı görünce:“Biz, bir kötülük olsun diye yapmıyorduk!” diye başlarını öne eğerler.Kendilerine iman ilmi nasib edilmiş olanlar da:“Hayır, hayır! Allah yaptığınız işi ne maksatla yaptığınızı pek iyi biliyor! O halde girin bakalım içinde ebediyyen kalmak üzere cehennemin kapılarından! Ne fena bir yerdir o kibirlilerin yeri!” derler. [6,23; 58,18] [35,36; 40,46]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Artık giriniz cehennemin kapılarına içinde müebbet kalmak üzere. Artık mütekebbirlerin yurdu ne kadar fena!

Yaşar Nuri Öztürk: 

Hadi, girin cehennem kapılarından; sürekli kalacaksınız orada. Gerçekten kötü yermiş kibre sapanların barınağı.

Bekir Sadak: 

Bu yuzden, isledikleri kotuluklere ugradilar ve alay ettikleri sey onlari kusatti. *

İbni Kesir: 

Haydi cehennemin kapılarından girin. Orada temelli kalacaksınız. Büyüklenenlerin durağı ne kötüdür.

Adem Uğur: 

O halde, içinde ebedî kalacağınız cehennemin kapılarından girin! Kibirlenenlerin yeri ne kötüdür!

İskender Ali Mihr: 

Haydi, orada ebediyyen kalmak üzere cehennemin kapılarından girin. Kibirlenenlerin (büyüklük taslayanların) kaldığı yer ne kötüdür.

Celal Yıldırım: 

O sebeple, içinde ebedî kalacağınız Cehennem kapılarından giriniz ! Büyüklük taslayıp gururlananların makamı ne kötüdür!

Tefhim ul Kuran: 

Öyleyse içinde ebedi kalıcılar olarak cehennemin kapılarından girin. Büyüklük taslayanların konaklama yeri ne kötüdür.

Fransızca: 

Entrez donc par les portes de l'Enfer pour y demeurer éternellement. Combien est mauvaise la demeure des orgueilleux !

İspanyolca: 

¡Entrad por las puertas de la gehena, por toda la eternidad!» ¡Qué mala es la morada de los soberbios!

İtalyanca: 

Oltrepassate le porte dell'Inferno per rimanervi in perpetuo. Com'è atroce la dimora dei superbi!».

Almanca: 

Also tretet ein in die Tore von Dschahannam, darin ewig bleibend. Und gewiß erbärmlich ist der Aufenthaltsort der Arroganten.

Çince: 

他们被押进火狱而永居其中。自大者的住处真恶劣!

Hollandaca: 

Gaat dus de poorten der hel binnen, om daarin voor eeuwig te verblijven; en het verblijf van den trotsche zal ellendig zijn.

Rusça: 

Войдите во врата Геенны и пребудьте там вечно. Как же скверна обитель возгордившихся!"

Somalice: 

ee ka gala irridaha Jahannamo idinkoo ku waari dhexdeeda waxaana xumaan badan Hooyga kuwa iskibriya.

Swahilice: 

Basi ingieni milango ya Jahannamu, humo mdumu. Ni maovu mno makaazi ya wafanyao kiburi!

Uygurca: 

سىلەر (ئىچىدە) مەڭگۈ قالىدىغان جەھەننەمنىڭ دەرۋازىلىرىدىن كىرىڭلار، چوڭچىلىق قىلىپ، (اﷲ قا ئىتائەت قىلىشتىن باش تارتقۇچىلارنىڭ بارىدىغان جايى نېمىدېگەن يامان!

Japonca: 

だから地獄の門を入り,その中に住みなさい。」(と言うであろう)。高慢な者の住まいの何と哀れなことよ。

Arapça (Ürdün): 

ويقال لهم «فادخلوا أبواب جهنم خالدين فيها فلبئس مثوى» مأوى «المتكبرين».

Hintçe: 

(अच्छा तो लो) जहन्नुम के दरवाज़ों में दाख़िल हो और इसमें हमेशा रहोगे ग़रज़ तकब्बुर करने वालो का भी क्या बुरा ठिकाना है

Tayca: 

ดังนั้น พวกเจ้าจงเข้าประตูนรกเพื่ออยู่ในนั้นตลอดกาล ฉะนั้น ที่พำนักของพวกหยิ่งผยองมันชั่วช้ายิ่ง

İbranice: 

היכנסו בשערי גיהינום והישארו בו לנצח'! כמה נורא יהיה משכן הגאוותנים

Hırvatça: 

Zato, ulazite na kapije Džehennema, u njemu ćete vječno ostati! O kako će prebivalište onih koji su se oholili- grozno biti!"

Rumence: 

“Intraţi pe porţile Gheenei, unde veţi veşnici!” Cât de rea este şederea îngâmfaţilor!

Transliteration: 

Faodkhuloo abwaba jahannama khalideena feeha falabisa mathwa almutakabbireena

Türkçe: 

Hadi, girin cehennem kapılarından; sürekli kalacaksınız orada. Gerçekten kötü yermiş kibre sapanların barınağı.

Sahih International: 

So enter the gates of Hell to abide eternally therein, and how wretched is the residence of the arrogant.

İngilizce: 

So enter the gates of Hell, to dwell therein. Thus evil indeed is the abode of the arrogant.

Azerbaycanca: 

Haydı, girin əbədi qalacağınız Cəhənnəmin qapılarına (təbəqələrinə). Təkəbbürlülərin (Allaha iman gətirməyi özlərinə ar bilənlərin) məskəni necə də pisdir!”

Süleyman Ateş: 

Onun için, içinde sürekli kalmak üzere cehennemin kapılarına girin. Kibirlenenlerin yeri ne kötüdür!

Diyanet Vakfı: 

"O halde, içinde ebedi kalacağınız cehennemin kapılarından girin! Kibirlenenlerin yeri ne kötüdür!"

Erhan Aktaş: 

O halde, içinde ebedi kalıcılar olarak Cehennem’in kapılarından girin! Büyüklük taslayanlar için ne kötü bir yerdir orası.

Kral Fahd: 

«O halde, içinde ebedî kalacağınız cehennemin kapılarından girin! Kibirlenenlerin yeri ne kötüdür!»

Hasan Basri Çantay: 

O halde, içinde ebedî kalıcı olarak, girin cehennemin kapılarından. (Bak) büyüklük taslayanların mevkii ne kötüdür!

Muhammed Esed: 

Haydi, girin kapılarından bakalım, içinde kalıp duracağınız cehennemin! Gerçekten de, ne kötü olacak (o gün), kendilerini boş yere büyüklük duygusuna kaptırmış olanların düştüğü durum!

Gültekin Onan: 

Öyleyse içinde ebedi kalıcılar olarak cehennemin kapılarından girin. Büyüklük taslayanların konaklama yeri ne kötüdür.

Ali Fikri Yavuz: 

O halde, içinde ebedî kalmak üzere, hepiniz cehennem kapılarından giriniz bakalım!... İşte büyüklenenlerin (hakkı kabul etmiyenlerin) yeri ne kötüdür!...

Portekizce: 

Adentrai as portas do inferno, onde permanecereis eternamente. Que péssima é a morada dos arrogantes!

İsveççe: 

Gå därför in genom helvetets portar! Där skall ni förbli till evig tid." - Hur vedervärdig är inte denna de högmodigas sista boning!

Farsça: 

بنابراین از درهای دوزخ وارد شوید در حالی که در آن جاودانه اید؛ و بد جایی است جایگاه مستکبران.

Kürtçe: 

کەواتە لە دەرگاکانی دۆزەخەوە بڕۆنە ژورەوە تێیدا بمێننەوە بە ھەمیشەیی و (ھەتا ھەتایی) ئای جێگەی خۆ بەگەورە زانان چەند ناخۆش و خراپە

Özbekçe: 

Бас, жаҳаннам эшикларидан, унда абадий қолгувчи бўлган ҳолингизда киринг! Бас, мутакаббирларнинг қайтар жойи қандоқ ҳам ёмон! (Бу дунёда мутакаббирлик билан динни инкор қилганингиз, одамларни дин йўлидан қайтариб, адаштирганингиз учун жаҳаннам эшикларидан киринг. Кирганда ҳам, унда абадул-абад қоладиган бўлиб киринг. Мутакаббирларнинг жазоси шу бўлади.)

Malayca: 

"Oleh itu, masukilah pintu-pintu neraka, tinggal kekalah kamu di dalamnya; maka sesungguhnya (neraka itu) seburuk-buruk tempat bagi orang-orang yang sombong takbur".

Arnavutça: 

(Ju tuhet atyre): “hyni në portet e skëterrës, ku do të mbeteni përgjithmonë!” E, sa vendbanim i shëmtuar është ai për mendjemëdhenjt!

Bulgarca: 

Влезте през вратите на Ада, там ще пребивавате вечно! Колко лошо е обиталището на надменните!

Sırpça: 

Зато, улазите на капије Пакла, у њему ћете да останете вечно! О како ће да буде грозно пребивалиште оних који су се охолили!“

Çekçe: 

Vejděte do bran pekla, nesmrtelní v něm budete! Jak hnusný bude příbytek hrdopyšných!

Urduca: 

اب جاؤ، جہنم کے دروازوں میں گھس جاؤ وہیں تم کو ہمیشہ رہنا ہے" پس حقیقت یہ ہے کہ بڑا ہی برا ٹھکانہ ہے متکبروں کے لیے

Tacikçe: 

Аз дарҳои ҷаҳаннам дохил шавед ва то абад дар он ҷо бимонед. Бад ҷойгоҳест ҷойгоҳи гарданкашон!

Tatarca: 

Иңде керегез җәһәннәм ишекләреннән, анда мәңге калырсыз. Дөньяда вакытта Коръән белән гамәл кылырга тәкәбберләнгән кешеләрнең урыны нинди яман урын.

Endonezyaca: 

Maka masukilah pintu-pintu neraka Jahannam, kamu kekal di dalamnya. Maka amat buruklah tempat orang-orang yang menyombongkan diri itu.

Amharca: 

«የገሀነምንም ደጃፎች በውስጧ ዘውታሪዎች ስትኾኑ ግቡ» (ይባላሉ)፡፡ የኩሩዎችም መኖሪያ (ገሀነም) በእርግጥ ከፋች!

Tamilce: 

ஆக, “நரகத்தின் வாசல்களில் நுழையுங்கள், அதில் நிரந்தரமாக தங்கி விடுங்கள்.” ஆக, பெருமையடிப்பவர்களின் தங்குமிடம் மிகக் கெட்டதாகும்.

Korece: 

그러므로 지옥의 문으로 들 어가 그곳에서 영생하라 저주가 오만한 자들의 거주지 위에 있으 리라

Vietnamca: 

“Vì vậy, các ngươi hãy vào các cổng Hỏa Ngục để sống muôn đời trong đó. Thật tồi tệ cho một nơi ở của những kẻ tự cao, kiêu ngạo!”