-
Nahl Suresi, Kur'an'ın 16. suresidir. Sure, 128 ayetten oluşur. Medine döneminde inmiş olan son üç ayetin dışındakilerin Mekke döneminde indirildiğine inanılmaktadır. Sure, ismini 68. ayette geçen ve "bal arısı" anlamına gelen "nahl" kelimesinden almıştır. Sure, "Allah'ın emri gelecektir!" ifadesiyle başlar. Vikipedi
Ayet sayısı: 128
Başka isimleri: Arı Suresi
Geliş zamanı: Mekke Dönemi
Harf sayısı: 7642
İsmin anlamı: Bal arısı
Kelime sayısı: 1845
Sure numarası: 16
Arapça:
وَلَكُمْ فِيهَا جَمَالٌ حِينَ تُرِيحُونَ وَحِينَ تَسْرَحُونَ
Çeviriyazı:
veleküm fîhâ cemâlün ḥîne türîḥûne veḥîne tesraḥûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
O hayvanları, akşam vakti getirirken ve sabahleyin salarken, onlarda sizin için bir güzellik ve zevk vardır.
Diyanet İşleri:
Onları getirirken de, gönderirken de zevk alırsınız.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Akşamleyin yayımdan getirir, sabahleyin yayıma götürürken de güzellikleri var, zevk alırsınız onlardan.
Şaban Piriş:
Sizin için onlarda (akşamleyin) geri getirirken, sabahleyin salıverirken bir güzellik vardır.
Edip Yüksel:
Ayrıca boş zamanlarınızda ve seyahatlerinizde sizin için onlarda bir konfor ve zevk vardır.
Ali Bulaç:
Akşamları getirir, sabahları götürürken onlarda sizin için bir güzellik vardır.
Suat Yıldırım:
Onları akşamleyin ağıllarına getirir, sabahleyin otlaklara götürürken bambaşka bir zevk alırsınız! [6,142]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve sizin için onları akşamleyin getirdiğiniz ve sabahleyin salıverdiğiniz sırada bir ziynet vardır
Yaşar Nuri Öztürk:
Bir güzellik de vardır onlarda sizin için: Sabah saldığınız sırada, akşam topladığınız sırada.
Bekir Sadak:
Allah onunla size ekinler, zeytin ve hurma agaclari, uzumler ve her turlu urunu yetistirir. Dusunen kimseler icin bunda ders vardir.
İbni Kesir:
Akşamleyin getirir, sabah salarken onlarda sizin için bir güzellik vardır
Adem Uğur:
Sizin için onlardan ayrıca akşamleyin getirirken, sabahleyin salıverirken bir güzellik (bir zevk) vardır.
İskender Ali Mihr:
(Onları), akşamları otlaktan döndürdüğünüz zaman ve sabahları otlatmaya çıkardığınız zaman sizin için onda bir güzellik vardır.
Celal Yıldırım:
Onları (ağıllarına) sürüp getirdiğinizde ve (otlaklara) sürüp götürdüğünüzde, sizin için onlarda içinizi açan güzellik ve çekicilik vardır.
Tefhim ul Kuran:
Akşamları getirir, sabahları götürürken onlarda sizin için bir güzellik vardır.
Fransızca:
Ils vous paraissent beaux quand vous les ramenez, le soir, et aussi le matin quand vous les lâchez pour le pâturage.
İspanyolca:
Disfrutáis viéndolos cuando los volvéis por la tarde o cuando los sacáis a pastar por la mañana.
İtalyanca:
E come è bello per voi, quando le riconducete
Almanca:
Und durch sie genießt ihr Schönheit, wenn ihr sie abends eintreibt und wenn ihr sie morgens austreibt.
Çince:
你们把牲畜赶回家或放出去吃草的时候,牲畜对于你们都有光彩。
Hollandaca:
Het is tegelijk eene eer voor u als gij het des avonds naar huis drijft, en als gij het des morgens wegvoert om het te weiden.
Rusça:
Они украшают вас, когда вы пригоняете их обратно вечерами и выводите на пастбище по утрам.
Somalice:
quruxbaana idiinku sugan dhexdooda markaad dheelmaysaan iyo markaad foofinaysaan.
Swahilice:
Na wanakupeni furaha pale mnapo warudisha jioni na mnapo wapeleka malishoni asubuhi.
Uygurca:
ئۇلارنى كەچتە ئوتلاقتىن قايتۇرۇپ كەلگەن ۋە ئەتىگەندە ئوتلاققا ئېلىپ چىققان ۋاقتىڭلاردا، چارۋا ماللار سىلەرگە زىننەت بولۇپ (خۇشاللىق بېغىشلايدۇ)
Japonca:
夕方にそれらを(家に)駆り戻す時,また朝に(牧地へ)駆りたてる時,あなたがたはそれらに優美さを感じる。
Arapça (Ürdün):
«ولكم فيها جمال» زينة «حين تريحون» تردونها إلى مراحها بالعشي «وحين تسرحون» تخرجونها إلى المرعى بالغداة.
Hintçe:
इसके अलावा और भी फायदें हैं और उनमें से बाज़ को तुम खाते हो और जब तुम उन्हें सिरे याम चराई पर से लाते हो जब सवेरे ही सवेरे चराई पर ले जाते हो
Tayca:
และในตัวมันมีความสง่างามสำหรับพวกเจ้า ขณะที่มันกลับจากทุ่งหญ้าและขณะที่นำมันออกไปเลี้ยง
İbranice:
ולכם בו תפארת כאשר משיבים אותו (הביתה בערב,) וכאשר אתם מוציאים אותם לרעות (בבוקר.) והם נושאים את מטענכם הכבד אל ארץ אשר לא תוכלו להגיע אליה
Hırvatça:
ona vam je ukras kad je sa ispaše vraćate i kad je na pašu izgonite.
Rumence:
Ele vă sunt dragi când le strângeţi seara şi când slobode le lăsaţi dimineaţa.
Transliteration:
Walakum feeha jamalun heena tureehoona waheena tasrahoona
Türkçe:
Bir güzellik de vardır onlarda sizin için: Sabah saldığınız sırada, akşam topladığınız sırada.
Sahih International:
And for you in them is [the enjoyment of] beauty when you bring them in [for the evening] and when you send them out [to pasture].
İngilizce:
And ye have a sense of pride and beauty in them as ye drive them home in the evening, and as ye lead them forth to pasture in the morning.
Azerbaycanca:
Onları səhər naxıra, axşam axura gətirdikdə (səhər otlamaq üçün çölə göndərib axşam tövləyə qaytardıqda) baxıb zövq alırsınız (fərəhlənirsiniz).
Süleyman Ateş:
Ve akşamleyin mer'adan getirdiğiniz, sabahleyin mer'aya götürdüğünüz zaman onlarda sizin için bir güzellik de vardır. (Onların gidiş gelişleri size ayrı bir güzellik ve zevk verir.)
Diyanet Vakfı:
Sizin için onlardan ayrıca akşamleyin getirirken, sabahleyin salıverirken bir güzellik (bir zevk) vardır.
Erhan Aktaş:
Akşamları yayılmaktan gelirlerken de sabahları yayılıma gönderirken de onlarda sizin için bir güzellik vardır.(1)
Kral Fahd:
Akşamları meradan getirdiğinizde ve sabahları meraya gönderdiğinizde, sizin için onlarda bir güzellik vardır.
Hasan Basri Çantay:
Akşamlayın getirirken, sabahlayın salıverirken onlarda sizin için (ne) güzel bir zînet (ve zevk) vardır!
Muhammed Esed:
akşam eve getirirken, sabah otlağa çıkarırken onlarda bir güzellik bulursunuz.
Gültekin Onan:
Akşamları getirir, sabahları götürürken onlarda sizin için bir güzellik vardır.
Ali Fikri Yavuz:
O hayvanları, akşam vakti getirirken ve sabahleyin salarken, onlarda sizin için bir zevk ve güzellik var.
Portekizce:
E tendes nele encanto, quer quando o conduzis ao apriscos, quer quando, pela manhã, os levais para o pasto.
İsveççe:
och ni ser skönheten i dessa [djur], när ni på kvällen driver hem dem [från betet] och när ni på morgonen [åter] släpper ut dem till betesmarkerna.
Farsça:
و برای شما در آنها زیبایی [و شکوه] است، آن گاه که [آنها را] شبان گاه از چراگاه بر می گردانید و هنگامی که صبح گاهان به چراگاه می برید.
Kürtçe:
وە بۆ ئێوە ھەیە لەو (ئاژەڵانەدا دیمەنی) جوانی و ڕازاوە کاتێک (بە ئێواران) دەیان ھێننەوە لە لەوەڕگا و کاتێکیش (بەیانیان) دەیانبەن بۆ لەوەڕگا
Özbekçe:
Ва сиз учун уларда кечки пайт (ўтлоқдан) қайтаётганларида ва эрталаб (ўтлоққа) кетаётганида чиройли-жамол бор.
Malayca:
Dan bagi kamu pada binatang-binatang ternak itu, keindahan (yang menarik hati) ketika kamu membawanya balik untuk berihat (pada waktu petang), dan ketika kamu membawanya keluar (pada waktu pagi).
Arnavutça:
dhe ju në to – keni hijeshi kur i ktheni nga kullosa dhe kur i qitni në kullosë,
Bulgarca:
В него има и хубост за вас, когато го прибирате вечер и когато го подкарвате на паша.
Sırpça:
она вам је украс кад је враћате са испаше и кад је на пашу изгоните.
Çekçe:
a je v nich pro vás krása, když navečer se z pastvy navracíte i když za jitra je vyháníte.
Urduca:
اُن میں تمہارے لیے جمال ہے جب کہ صبح تم انہیں چرنے کے لیے بھیجتے ہو اور جبکہ شام انہیں واپس لاتے ہو
Tacikçe:
Ва чун шабҳангом бозмегардонед ва бомдодон берун мефиристед, нишони зинату обрӯи шумоянд;
Tatarca:
Ул хайваннарны иртә белән кырга чыгарганда вә кич белән өегезгә кайтарганда сезгә зиннәт вә шатлыктыр.
Endonezyaca:
Dan kamu memperoleh pandangan yang indah padanya, ketika kamu membawanya kembali ke kandang dan ketika kamu melepaskannya ke tempat penggembalaan.
Amharca:
ለእናንተም በእርሷ ወደ ማረፊያዋ በምትመልሷት ጊዜ በምታሰማሩዋትም ጊዜ ውበት አላችሁ፡፡
Tamilce:
இன்னும், நீங்கள் அவற்றை மாலையில் (இருப்பிடங்களுக்கு) ஓட்டி வரும் நேரத்திலும் (காலையில்) மேய்க்க ஓட்டிச் செல்லும் நேரத்திலும் அவற்றில் உங்களுக்கு அழகு(ம் மகிழ்ச்சியும்) இருக்கிறது.
Korece:
너희가 그 가축들을 집으로 데려올 때와 목장으로 안내하는 그 안에는 너희를 위한 아름다움 이 있으며
Vietnamca:
Và các ngươi tìm thấy vẻ đẹp ở nơi chúng khi các ngươi lùa chúng về chuồng vào buổi chiều tối và khi các ngươi lùa chúng ra đồng vào buổi sớm mai.
Ayet Linkleri: