Türkçe:
Gökleri ve yeri hak olarak yarattı. Arınmıştır onların ortak tuttukları şeylerden.
Sahih International:
He created the heavens and earth in truth. High is He above what they associate with Him.
İngilizce:
He has created the heavens and the earth for just ends: Far is He above having the partners they ascribe to Him!
Azerbaycanca:
(Allah) göyləri və yeri haqq olaraq yaratmışdır, (Allah) Ona şərik qoşulan bütlərdən ucadır!
Süleyman Ateş:
(Allah), gökleri ve yeri hak ile (hikmeti uyarınca) yarattı. (O), onların ortak koştuklarından yücedir.
Diyanet Vakfı:
(Allah) gökleri ve yeri hak ile yarattı. O, koştukları ortaklardan münezzehtir.
Kral Fahd:
(Allah) gökleri ve yeri hak ile yarattı. O, onların koştukları ortaklardan münezzehtir.
Hasan Basri Çantay:
O, gökleri ve yeri hak (kın ikaamesine sebeb) olarak yaratdı. O, (kâfirlerin) eş tutmakda oldukları şeylerden (münezzeh ve) yücedir.
Muhammed Esed:
O (ki,) gökleri ve yeri (içsel) bir gerçeklik, (şaşmaz bir düzen) üzere yaratmıştır; insanların tanrısal nitelikler yakıştırarak kendisine ortak koştukları her şeyin, herkesin üstünde, ötesindedir O.
Gültekin Onan:
Gökleri ve yeri hak ile yarattı: O, şirk koştukları şeylerden yücedir.
Ali Fikri Yavuz:
Allah gökleri ve Arz’ı gerçek bir kanun ile yarattı. O, kâfirlerin koştukları ortaklardan beridir ve çok yücedir.
Portekizce:
Ele criou, com justa finalidade, os céus e a terra. Exaltado seja, pelos parceiros que Lhe atribuem.
İsveççe:
Han har skapat himlarna och jorden i enlighet med en plan och ett syfte; höjd [är Han] högt över allt vad [människor] vill sätta vid Hans sida.
Farsça:
آسمان ها و زمین را به حق آفرید. از آنچه شریک او قرار می دهند، برتر است.
Kürtçe:
(خوا) ئاسمانەکان و زەوی بەھەق دروستکرد بەرزو بڵندە لە ھەرچی ئەوانە دەیکەنە ھاوەڵ و ھاوبەشی
Özbekçe:
У осмонлару ерни ҳақ ила яратди. У улар ширк келтираётган нарсалардан олий бўлди.
Malayca:
Ia menciptakan langit dan bumi dengan cara yang sungguh layak dan berhikmat; Maha Tinggilah Ia dari perbuatan syirik yang mereka lakukan.
Arnavutça:
Ai i krijoi qiejt dhe Tokën me mrekulli të madhe! Është i lartësuar (Perëndia) nga ajo që i bëjnë shok Atij!
Bulgarca:
Той сътвори небесата и земята с мъдрост. Превисоко е над онова, с което Го съдружават!
Sırpça:
Он је мудро небеса и Земљу створио; нека је Он врло високо изнад оних које поред Њега обожавају!
Çekçe:
On nebesa i zemi jako skutečnost stvořil a On vznešenější je než všechno, co k Němu přidružují.
Urduca:
اُس نے آسمان و زمین کو برحق پیدا کیا ہے، وہ بہت بالا و برتر ہے اُس شرک سے جو یہ لوگ کرتے ہیں
Tacikçe:
Осмонҳову заминро ба ҳақ биёфарид, аз ҳар чӣ бо Ӯ шарик месозанд, болотар аст.
Tatarca:
Аллаһ җир вә күкләрне хак төзү белән төзеде, Ул – Аллаһ мөшрикләр сыйфатлаган тиңдәшлек сыйфатларыннан пакь.
Endonezyaca:
Dia menciptakan langit dan bumi dengan hak. Maha Tinggi Allah daripada apa yang mereka persekutukan.
Amharca:
ሰማያትንና ምድርን በእውነት ፈጠረ ከሚያጋሩት ሁሉ ጠራ፡፡
Tamilce:
அவன் வானங்களையும் பூமியையும் உண்மையான நோக்கத்திற்கே படைத்தான். அவர்கள் இணைவைப்பதை விட்டும் அவன் முற்றிலும் உயர்ந்தவன்.
Korece:
그분께서 진리로 천지를 창조 하셨으니 그분만이 그들이 비유하 는 모든것 위에 계시노라
Vietnamca:
Ngài đã tạo ra trời đất vì chân lý. Ngài Tối Cao vượt bên trên những gì họ tổ hợp (với Ngài).