Arapça:
وَلَقَدْ نَعْلَمُ أَنَّكَ يَضِيقُ صَدْرُكَ بِمَا يَقُولُونَ
Çeviriyazı:
veleḳad na`lemü enneke yeḍîḳu ṣadruke bimâ yeḳûlûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Gerçekten biliriz ki, onların söylediklerine göğsün daralıyor.
Diyanet İşleri:
And olsun ki, söyledikleri şeylerden senin gönlünün daraldığını biliyoruz.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve andolsun biliriz ki şüphe yok, söyledikleri sözlerden yüreğin sıkılır.
Şaban Piriş:
Onların söyledikleri şeyler sebebiyle göğsünün daraldığını bilmekteyiz.
Edip Yüksel:
Söylediklerinden ötürü göğsünün daraldığını biliyoruz
Ali Bulaç:
Andolsun, onların söylemekte olduklarına karşı senin göğsünün daraldığını biliyoruz.
Suat Yıldırım:
Onların bu kabil iddialarından ötürü senin canının sıkıldığını çok iyi biliyoruz.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Andolsun ki, biliyoruz, söyledikleri şeyden dolayı senin göğsün muhakkak ki, darlaşıyor.
Yaşar Nuri Öztürk:
Yemin olsun ki, onların söyledikleri yüzünden senin göğsünün daraldığını biliyoruz.
Bekir Sadak:
Gokleri ve yeri geregince yaratmistir. Onlarin es kostuklari seylerden yucedir.
İbni Kesir:
Andolsun
Adem Uğur:
Onların söyledikleri şeyler yüzünden senin canının sıkıldığını andolsun biliyoruz.
İskender Ali Mihr:
Andolsun ki
Celal Yıldırım:
Şanıma yemin olsun ki, biz onların dediklerinden dolayı senin göğsünün daraldığını biliyoruz.
Tefhim ul Kuran:
Andolsun, onların söylemekte olduklarına karşı senin göğsünün daraldığını biliyoruz.
Fransızca:
Et Nous savons certes que ta poitrine se serre, à cause de ce qu'ils disent.
İspanyolca:
Bien sabemos que te angustias por lo que dicen.
İtalyanca:
Ben sappiamo che il tuo petto si affligge per quello che dicono.
Almanca:
Und gewiß, bereits wissen WIR, daß du von dem bedrückt bist, was sie sagen.
Çince:
我确已知道你为他们的谰言而烦闷。
Hollandaca:
En wij weten, dat gij diep gegriefd zijt door het verhaal van hetgeen zij zeggen.
Rusça:
Мы знаем, что твоя грудь сжимается от того, что они говорят.
Somalice:
waxaana ognahay Laabtaadu inay ka cidhiidhyami waxay sheegi (oo xun).
Swahilice:
Na Sisi tunajua kwa hakika kuwa wewe kifua chako kinaona dhiki kwa hayo wayasemayo.
Uygurca:
بىز ئۇلارنىڭ سۆزلىرىدىن يۈرىكىڭنىڭ سېقىلىۋاتقانلىقىنى ئوبدان بىلىمىز
Japonca:
われはかれらの口にすることで,あなたの胸が締めつけられるのを知っている。
Arapça (Ürdün):
«ولقد» للتحقيق «نعلم أنك يضيق صدرك بما يقولون» من الاستهزاء والتكذيب.
Hintçe:
कि तुम जो इन (कुफ्फारों मुनाफिक़ीन) की बातों से दिल तंग होते हो उसको हम ज़रुर जानते हैं
Tayca:
และโดยแน่นอน เรารู้ว่าแท้จริงเจ้านั้นหัวอกของเจ้าอึดอัดต่อสิ่งที่พวกเขากล่าว
İbranice:
אנחנו יודעים כי יכאב לך למשמע כל אשר יאמרו
Hırvatça:
Mi dobro znamo da ti se u prsima steže zbog onoga što oni govore,
Rumence:
Ştim că inima ţi se strânge de ceea ce spun,
Transliteration:
Walaqad naAAlamu annaka yadeequ sadruka bima yaqooloona
Türkçe:
Yemin olsun ki, onların söyledikleri yüzünden senin göğsünün daraldığını biliyoruz.
Sahih International:
And We already know that your breast is constrained by what they say.
İngilizce:
We do indeed know how thy heart is distressed at what they say.
Azerbaycanca:
(Ya Rəsulum!) Doğrusu, Biz onların (istehzalı) sözlərindən sənin ürəyinin qısıldığını bilirik!
Süleyman Ateş:
Andolsun onların söylediklerine senin göğsünün daraldığını (canının sıkıldığını) biliyoruz.
Diyanet Vakfı:
Onların söyledikleri şeyler yüzünden senin canının sıkıldığını andolsun biliyoruz.
Erhan Aktaş:
Ant olsun; Biz, onların söylediklerinden dolayı senin göğsünün daraldığını biliyoruz.
Kral Fahd:
Onların söyledikleri şeyler yüzünden senin canının sıkıldığını andolsun biliyoruz.
Hasan Basri Çantay:
Andolsun, biliyoruz ki onların söyleyip durduklarından göğsün cidden daralıyor (habîbim).
Muhammed Esed:
Söyledikleri (karalayıcı) şeylerden ötürü içinin daraldığını kuşkusuz, biliyoruz:
Gültekin Onan:
Andolsun, onların söylemekte olduklarına karşı senin göğsünün daraldığını biliyoruz.
Ali Fikri Yavuz:
Gerçekten biliriz ki, onların sözlerine göğsün daralıyor, için sıkılıyor.
Portekizce:
Bem sabemos que o teu coração se angustia pelo que dizem.
İsveççe:
Vi vet att de [hädiska] ord som de yttrar gör dig djupt beklämd.
Farsça:
ما می دانیم که تو از آنچه [مشرکان] می گویند، دلتنگ می شوی.
Kürtçe:
سوێند بە خوا بێگومان ئێمە دەزانین کە بەڕاستی تۆ دڵت تەنگ دەبێت بەوەی ئەوانە دەیڵێن
Özbekçe:
Албатта, Биз уларнинг айтаётганларидан сенинг дилинг сиқилишини яхши биламиз.
Malayca:
Dan demi sesungguhnya Kami mengetahui, bahawa engkau bersusah hati dengan sebab apa yang mereka katakan.
Arnavutça:
Na e dimë mirë, që ty të ngushtohet zemra, për atë që thonë ata,
Bulgarca:
И знаем Ние, че сърцето ти се свива от техните думи.
Sırpça:
Ми добро знамо да ти је тешко у прсима због онога што они говоре,
Çekçe:
A víme již, že hruď tvá je stísněna tím, co říkají,
Urduca:
ہمیں معلوم ہے کہ جو باتیں یہ لوگ تم پر بناتے ہیں ان سے تمہارے دل کو سخت کوفت ہوتی ہے
Tacikçe:
Ва медонем, ки ту аз гуфторашон дилтанг мешавӣ.
Tatarca:
Әлбәттә, беләбез кәферләрнең вә бидеґәтчеләрнең хакка каршы ялган сүзләренә күңелең тарыгып хәтерең каладыр.
Endonezyaca:
Dan Kami sungguh-sungguh mengetahui, bahwa dadamu menjadi sempit disebabkan apa yang mereka ucapkan,
Amharca:
አንተም በሚሉት ነገር ልብህ የሚጠብ መኾኑን በእርግጥ እናውቃለን፡፡
Tamilce:
(நபியே!) நிச்சயமாக நீர் (உம்மைப் பற்றி) அவர்கள் (தரக் குறைவாக) கூறுவதால் உம் நெஞ்சம் நெருக்கடிக்குள்ளாகிறது என்பதை திட்டவட்டமாக அறிவோம்.
Korece:
그들이 거짓하는 것으로 그 대의 마음이 근심됨을 알고 있나 니
Vietnamca:
TA thực sự biết rõ lòng của Ngươi buồn phiền bởi những gì chúng nói.
Ayet Linkleri: