Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

15

Sûredeki Ayet No: 

97

Ayet No: 

1899

Sayfa No: 

267

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَلَقَدْ نَعْلَمُ أَنَّكَ يَضِيقُ صَدْرُكَ بِمَا يَقُولُونَ

Çeviriyazı: 

veleḳad na`lemü enneke yeḍîḳu ṣadruke bimâ yeḳûlûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Gerçekten biliriz ki, onların söylediklerine göğsün daralıyor.

Diyanet İşleri: 

And olsun ki, söyledikleri şeylerden senin gönlünün daraldığını biliyoruz.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve andolsun biliriz ki şüphe yok, söyledikleri sözlerden yüreğin sıkılır.

Şaban Piriş: 

Onların söyledikleri şeyler sebebiyle göğsünün daraldığını bilmekteyiz.

Edip Yüksel: 

Söylediklerinden ötürü göğsünün daraldığını biliyoruz

Ali Bulaç: 

Andolsun, onların söylemekte olduklarına karşı senin göğsünün daraldığını biliyoruz.

Suat Yıldırım: 

Onların bu kabil iddialarından ötürü senin canının sıkıldığını çok iyi biliyoruz.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Andolsun ki, biliyoruz, söyledikleri şeyden dolayı senin göğsün muhakkak ki, darlaşıyor.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Yemin olsun ki, onların söyledikleri yüzünden senin göğsünün daraldığını biliyoruz.

Bekir Sadak: 

Gokleri ve yeri geregince yaratmistir. Onlarin es kostuklari seylerden yucedir.

İbni Kesir: 

Andolsun

Adem Uğur: 

Onların söyledikleri şeyler yüzünden senin canının sıkıldığını andolsun biliyoruz.

İskender Ali Mihr: 

Andolsun ki

Celal Yıldırım: 

Şanıma yemin olsun ki, biz onların dediklerinden dolayı senin göğsünün daraldığını biliyoruz.

Tefhim ul Kuran: 

Andolsun, onların söylemekte olduklarına karşı senin göğsünün daraldığını biliyoruz.

Fransızca: 

Et Nous savons certes que ta poitrine se serre, à cause de ce qu'ils disent.

İspanyolca: 

Bien sabemos que te angustias por lo que dicen.

İtalyanca: 

Ben sappiamo che il tuo petto si affligge per quello che dicono.

Almanca: 

Und gewiß, bereits wissen WIR, daß du von dem bedrückt bist, was sie sagen.

Çince: 

我确已知道你为他们的谰言而烦闷。

Hollandaca: 

En wij weten, dat gij diep gegriefd zijt door het verhaal van hetgeen zij zeggen.

Rusça: 

Мы знаем, что твоя грудь сжимается от того, что они говорят.

Somalice: 

waxaana ognahay Laabtaadu inay ka cidhiidhyami waxay sheegi (oo xun).

Swahilice: 

Na Sisi tunajua kwa hakika kuwa wewe kifua chako kinaona dhiki kwa hayo wayasemayo.

Uygurca: 

بىز ئۇلارنىڭ سۆزلىرىدىن يۈرىكىڭنىڭ سېقىلىۋاتقانلىقىنى ئوبدان بىلىمىز

Japonca: 

われはかれらの口にすることで,あなたの胸が締めつけられるのを知っている。

Arapça (Ürdün): 

«ولقد» للتحقيق «نعلم أنك يضيق صدرك بما يقولون» من الاستهزاء والتكذيب.

Hintçe: 

कि तुम जो इन (कुफ्फारों मुनाफिक़ीन) की बातों से दिल तंग होते हो उसको हम ज़रुर जानते हैं

Tayca: 

และโดยแน่นอน เรารู้ว่าแท้จริงเจ้านั้นหัวอกของเจ้าอึดอัดต่อสิ่งที่พวกเขากล่าว

İbranice: 

אנחנו יודעים כי יכאב לך למשמע כל אשר יאמרו

Hırvatça: 

Mi dobro znamo da ti se u prsima steže zbog onoga što oni govore,

Rumence: 

Ştim că inima ţi se strânge de ceea ce spun,

Transliteration: 

Walaqad naAAlamu annaka yadeequ sadruka bima yaqooloona

Türkçe: 

Yemin olsun ki, onların söyledikleri yüzünden senin göğsünün daraldığını biliyoruz.

Sahih International: 

And We already know that your breast is constrained by what they say.

İngilizce: 

We do indeed know how thy heart is distressed at what they say.

Azerbaycanca: 

(Ya Rəsulum!) Doğrusu, Biz onların (istehzalı) sözlərindən sənin ürəyinin qısıldığını bilirik!

Süleyman Ateş: 

Andolsun onların söylediklerine senin göğsünün daraldığını (canının sıkıldığını) biliyoruz.

Diyanet Vakfı: 

Onların söyledikleri şeyler yüzünden senin canının sıkıldığını andolsun biliyoruz.

Erhan Aktaş: 

Ant olsun; Biz, onların söylediklerinden dolayı senin göğsünün daraldığını biliyoruz.

Kral Fahd: 

Onların söyledikleri şeyler yüzünden senin canının sıkıldığını andolsun biliyoruz.

Hasan Basri Çantay: 

Andolsun, biliyoruz ki onların söyleyip durduklarından göğsün cidden daralıyor (habîbim).

Muhammed Esed: 

Söyledikleri (karalayıcı) şeylerden ötürü içinin daraldığını kuşkusuz, biliyoruz:

Gültekin Onan: 

Andolsun, onların söylemekte olduklarına karşı senin göğsünün daraldığını biliyoruz.

Ali Fikri Yavuz: 

Gerçekten biliriz ki, onların sözlerine göğsün daralıyor, için sıkılıyor.

Portekizce: 

Bem sabemos que o teu coração se angustia pelo que dizem.

İsveççe: 

Vi vet att de [hädiska] ord som de yttrar gör dig djupt beklämd.

Farsça: 

ما می دانیم که تو از آنچه [مشرکان] می گویند، دلتنگ می شوی.

Kürtçe: 

سوێند بە خوا بێگومان ئێمە دەزانین کە بەڕاستی تۆ دڵت تەنگ دەبێت بەوەی ئەوانە دەیڵێن

Özbekçe: 

Албатта, Биз уларнинг айтаётганларидан сенинг дилинг сиқилишини яхши биламиз.

Malayca: 

Dan demi sesungguhnya Kami mengetahui, bahawa engkau bersusah hati dengan sebab apa yang mereka katakan.

Arnavutça: 

Na e dimë mirë, që ty të ngushtohet zemra, për atë që thonë ata,

Bulgarca: 

И знаем Ние, че сърцето ти се свива от техните думи.

Sırpça: 

Ми добро знамо да ти је тешко у прсима због онога што они говоре,

Çekçe: 

A víme již, že hruď tvá je stísněna tím, co říkají,

Urduca: 

ہمیں معلوم ہے کہ جو باتیں یہ لوگ تم پر بناتے ہیں ان سے تمہارے دل کو سخت کوفت ہوتی ہے

Tacikçe: 

Ва медонем, ки ту аз гуфторашон дилтанг мешавӣ.

Tatarca: 

Әлбәттә, беләбез кәферләрнең вә бидеґәтчеләрнең хакка каршы ялган сүзләренә күңелең тарыгып хәтерең каладыр.

Endonezyaca: 

Dan Kami sungguh-sungguh mengetahui, bahwa dadamu menjadi sempit disebabkan apa yang mereka ucapkan,

Amharca: 

አንተም በሚሉት ነገር ልብህ የሚጠብ መኾኑን በእርግጥ እናውቃለን፡፡

Tamilce: 

(நபியே!) நிச்சயமாக நீர் (உம்மைப் பற்றி) அவர்கள் (தரக் குறைவாக) கூறுவதால் உம் நெஞ்சம் நெருக்கடிக்குள்ளாகிறது என்பதை திட்டவட்டமாக அறிவோம்.

Korece: 

그들이 거짓하는 것으로 그 대의 마음이 근심됨을 알고 있나 니

Vietnamca: 

TA thực sự biết rõ lòng của Ngươi buồn phiền bởi những gì chúng nói.