Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

15

Sûredeki Ayet No: 

82

Ayet No: 

1884

Sayfa No: 

266

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَكَانُوا يَنْحِتُونَ مِنَ الْجِبَالِ بُيُوتًا آمِنِينَ

Çeviriyazı: 

vekânû yenḥitûne mine-lcibâli büyûten âminîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Onlar, dağlardan emniyetli emniyetli evler yontuyorlardı.

Diyanet İşleri: 

Dağlarda, güven içinde olarak evler yontuyorlardı.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve evlerini dağlarda oyarlar, emin bir halde yaşarlardı.

Şaban Piriş: 

Onlar, dağları oyarak evler yapıyorlardı. Güven içindeydiler.

Edip Yüksel: 

Dağlardan güvenli evler yontuyorlardı.

Ali Bulaç: 

Dağlardan güvenli evler yontuyorlardı.

Suat Yıldırım: 

Dağlarda evler yontarak güven içinde bulunuyorlardı.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve onlar emniyet içinde olarak dağlardan evler yontar olmuşlardı.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Dağlardan güvenli güvenli evler yontuyorlardı.

Bekir Sadak: 

And olsun ki, sana daima tekrarlanan yedi ayetli Fatiha´yi ve Kurani Azim´i verdik.

İbni Kesir: 

Onlar, dağlardan emin evler yontup oyarlardı.

Adem Uğur: 

Onlar, dağlardan emniyet içinde kalacakları evler oyarlardı.

İskender Ali Mihr: 

Ve onlar, dağlardan (sağlamlığına) güvenilir evler (yontarak) oyuyorlardı.

Celal Yıldırım: 

(82-83) Dağlarda evler yontarak güven içinde bulunuyorlardı

Tefhim ul Kuran: 

Dağlardan güvenli evler yontuyorlardı.

Fransızca: 

Et ils taillaient des maisons dans leur montagnes, vivant en sécurité.

İspanyolca: 

Excavaban, tranquilos, casas en las montañas.

İtalyanca: 

Scavavano nelle montagne [le loro] case sicure,

Almanca: 

Und sie pflegten in die Felsenberge Wohnstätten zu meißeln, in voller Sicherheit.

Çince: 

他们安全地凿山为屋,

Hollandaca: 

Zij hieuwen huizen in de bergen uit om zich te beveiligen.

Rusça: 

Они высекали в горах безопасные жилища.

Somalice: 

Waxaana ahaayeen kuwo ka qota Buuraha Guryo aamina.

Swahilice: 

Nao walikuwa wakichonga majumba katika milima kwa amani.

Uygurca: 

ئۇلار (ئازابتىن) ئەمىن بولغان ھالدا تاغلارنى تېشىپ (بۇ بىزنى اﷲ نىڭ ئازابىدىن ساقلايدۇ دەپ) ئۆي سالاتتى

Japonca: 

かれらは(岩)山に家を彫り込み,安全であると考えていた。

Arapça (Ürdün): 

«وكانوا ينحتون من الجبال بيوتا آمنين».

Hintçe: 

और बहुत दिल जोई से पहाड़ों को तराश कर घर बनाते रहे

Tayca: 

และพวกเขาได้สะกัดภูเขาเป็นบ้านพักอย่างปลอดภัย

İbranice: 

הם חצבו בתים בהרים ושכנו שם בבטחה

Hırvatça: 

Oni su kuće u brdima klesali, vjerujući da su sigurni,

Rumence: 

Pe când scobeau, în tihnă, locuinţe în munţi,

Transliteration: 

Wakanoo yanhitoona mina aljibali buyootan amineena

Türkçe: 

Dağlardan güvenli güvenli evler yontuyorlardı.

Sahih International: 

And they used to carve from the mountains, houses, feeling secure.

İngilizce: 

Out of the mountains did they hew (their) edifices, (feeling themselves) secure.

Azerbaycanca: 

Onlar (Allahın əzabından) salamat qurtarmaq üçün dağları yonub (özlərinə) evlər qurudular.

Süleyman Ateş: 

Dağlardan güvenli evler yontuyorlardı.

Diyanet Vakfı: 

Onlar, dağlardan emniyet içinde kalacakları evler oyarlardı

Erhan Aktaş: 

Güya dağlardan güvenli evler yontuyorlardı.

Kral Fahd: 

Onlar, dağlardan emniyet içinde kalacakları evler oyarlardı.

Hasan Basri Çantay: 

Onlar dağlardan emîn, emîn evler yontub oyarlardı.

Muhammed Esed: 

güya, dağları yontarak kendilerine güvenli konutlar yapıyorlardı:

Gültekin Onan: 

Dağlardan güvenli (aminiyn) evler yontuyorlardı.

Ali Fikri Yavuz: 

Dağlarda (kendilerini düşmanlardan, hırsızdan veya Allah’ın azabından kurtaracak) emniyetli zannettikleri evler yontup kuruyorlardı.

Portekizce: 

E talharam as suas casas nas montanhas, crendo-se seguros!

İsveççe: 

De högg ut bostäder åt sig ur klippan och bodde där i trygghet.

Farsça: 

و همواره از کوه ها خانه ها می تراشیدند در حالی که [به خیال خود به سبب استحکام آن خانه ها] ایمن [از حوادث] بودند.

Kürtçe: 

ئەوانە لە شاخەکاندا دەیانتاشی خانووی زۆر (قایمی) بێ ترس و بیم

Özbekçe: 

Улар тоғдан ўйиб уй ясаб, омонликда юрар эдилар.

Malayca: 

Dan mereka memahat sebahagian dari gunung-ganang, sebagai tempat tinggal dengan keadaan aman (dari sesuatu bahaya).

Arnavutça: 

Ata gëdhendnin shtëpia me gurë-malesh, duke besuar se nuk do t’i gjejë asgjë,

Bulgarca: 

И изсичаха домове в планините - в безопасност.

Sırpça: 

Они су клесали куће у брдима, верујући да су сигурни,

Çekçe: 

V horách si příbytky své, jsouce bezpečni, vysekávali

Urduca: 

وہ پہاڑ تراش تراش کر مکان بناتے تھے اور اپنی جگہ بالکل بے خوف اور مطمئن تھے

Tacikçe: 

Хонаҳои худро, то тинҷ бошанд, дар куҳҳо меканданд.

Tatarca: 

Ґәзабтан котылыр өчен таш тавын тишеп өйләр ясадылар.

Endonezyaca: 

dan mereka memahat rumah-rumah dari gunung-gunung batu (yang didiami) dengan aman.

Amharca: 

ከኮረብታዎችም ቤቶችን ጸጥተኞች ኾነው ይጠርቡ ነበር፡፡

Tamilce: 

மேலும், அச்சமற்றவர்களாக, மலைகளில் வீடுகளைக் குடைந்து (வாழ்ந்து) கொண்டிருந்தனர்.

Korece: 

그 산에 집을 세위 하나님의벌을 피하고 안전하게 살려고 하 였으나

Vietnamca: 

Chúng đã đục núi làm nhà ở và luôn cảm thấy an toàn (trong các ngôi nhà của chúng).