Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

2

Sûredeki Ayet No: 

181

Ayet No: 

188

Sayfa No: 

27

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

فَمَن بَدَّلَهُ بَعْدَمَا سَمِعَهُ فَإِنَّمَا إِثْمُهُ عَلَى الَّذِينَ يُبَدِّلُونَهُ ۚ إِنَّ اللَّهَ سَمِيعٌ عَلِيمٌ

Çeviriyazı: 

femem beddelehû ba`de mâ semi`ahû feinnemâ iŝmühû `ale-lleẕîne yübeddilûneh. inne-llâhe semî`un `alîm.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Şimdi her kim, bunu duyduktan sonra onu değiştirirse, her halde vebali, sırf o değiştirenlerin boynunadır. Şüphe yok ki Allah, her şeyi işitir ve bilir.

Diyanet İşleri: 

Vasiyeti işittikten sonra değiştiren olursa, bunun günahı değiştirenin üzerinedir. Allah şüphesiz işitir ve bilir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Vasiyeti duyduktan sonra değiştiren olursa şüphe yok ki bu işin vebali, ancak değiştirenedir. Muhakkak ki Allah, her şeyi duyar ve bilir.

Şaban Piriş: 

Vasiyeti işittikten sonra değiştiren olursa bunun günahı değiştirenlerin üzerinedir. Allah, şüphesiz işiten ve bilendir.

Edip Yüksel: 

Kim işittikten sonra onu değiştirirse, günahı onu değiştirenleredir. ALLAH İşitendir, Bilendir.

Ali Bulaç: 

Bundan böyle kim onu (vasiyeti) işittikten sonra değiştirirse, günahı elbette onu değiştirenlerin üzerinedir. Şüphesiz Allah, işitendir, bilendir.

Suat Yıldırım: 

Kim bu vasiyeti işittikten sonra değiştirirse, artık vebali değiştirenlerin boynunadır. Şüphesiz Allah her şeyi hakkıyla işitir ve bilir.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Artık her kim bunu işitip bildikten sonra tebdîl ederse şüphe yok ki bunun günahı o tebdîl edenlerin üzerinedir. Allah Teâlâ muhakkak semîdir, alîmdir.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Kim işittikten sonra vasiyeti değiştirirse hiç kuşkusuz bunun günahı onu değiştirenler üzerinedir. Allah her şeyi işitir, her şeyi bilir.

Bekir Sadak: 

Vasiyeti isittikten sonra degistiren olursa, bunun gunahi degistirenin uzerinedir. Allah suphesiz isitir ve bilir.

İbni Kesir: 

Kim de onu işittikten sonra değiştirirse

Adem Uğur: 

Her kim bunu işittikten ve kabullendikten sonra vasiyeti değiştirirse, günahı onu değiştirenleredir. Şüphesiz Allah (her şeyi) işitir ve (her şeyi) bilir.

İskender Ali Mihr: 

Artık kim onu (vasiyeti) işittikten sonra değiştirirse, o taktirde onun günahı (vebali), sadece onu değiştirenlerin üzerinedir. Muhakkak ki Allah, Sem´î´dir (en iyi işitendir), Alîm´dir (en iyi bilendir).

Celal Yıldırım: 

Artık vasiyyeti İşittikten sonra onu kim değiştirirse, günah ve vebalı değiştirenler üzerinedir. Şüphesiz ki Allah işitendir, bilendir.

Tefhim ul Kuran: 

Bundan böyle kim onu (vasiyeti) işittikten sonra değiştirirse, günahı elbette onu değiştirenlerin üzerinedir. Şüphesiz Allah, işitendir, bilendir.

Fransızca: 

Quiconque l'altère après l'avoir entendu, le péché ne reposera que sur ceux qui l'ont altéré; certes, Allah est Audient et Omniscient.

İspanyolca: 

Si alguien lo cambia luego de haberlo oído, pecará sólo el que lo cambie. Alá todo lo oye, todo lo sabe.

İtalyanca: 

E chi lo altererà dopo averlo ascoltato, ebbene il peccato grava su coloro che l'hanno alterato. Allah è audiente, sapiente.

Almanca: 

Wer dieses (Vermächtnis) verändert, nachdem er es vernommen hat, so lastet deren Verfehlung doch nur auf denjenigen, die es verändern. Gewiß, ALLAH ist allhörend, allwissend.

Çince: 

既闻遗嘱之後,谁将遗嘱加以更改,谁负更改的罪过。真主确是全聪的,确是全知的。

Hollandaca: 

Die echter dit testament vervalscht, nadat hij het kent, laadt schuld op zich. God hoort en weet alles.

Rusça: 

Если же кто-либо изменит завещание после того, как он выслушал его, то вина ложится только на тех, кто его изменил. Воистину, Аллах - Слышащий, Знающий.

Somalice: 

ruuxiise badala dardaaranka intuu maqlay ka dib dambigu wuxuu saaranyahay uun kuwa wax badala, Eebana waa maqle og.

Swahilice: 

Na atakaye ubadilisha wasia baada ya kuusikia, basi dhambi yake ni juu ya wale watakao ubadilisha; hakika Mwenyezi Mungu ni Mwenye kusikia Mwenye kujua.

Uygurca: 

ۋەسىيەتنى ئاڭلىغاندىن كىيىن، كىمكى ئۇنى ئۆزگەرتىدىكەن، ئۇنىڭ گۇناھى ئۆزگەرتكەنلەرگە يۈكلىنىدۇ. اﷲ ھەقىقەتەن ھەممىنى ئاڭلاپ تۇرغۇچىدۇر، ھەممىنى بىلىپ تۇرغۇچىدۇر

Japonca: 

それを聞いた後,(その遺言を勝手に)変更する者があれば,罪はそれを変更した者の上にある。本当にアッラーは,全聴にして全知であられる。

Arapça (Ürdün): 

«فمن بدَّله» أي الإيصاء من شاهد ووصي «بعد ما سمعه» علمه «فإنما إثمه» أي الإيصاء المبدل «على الذين يبدلونه» فيه إقامة الظاهر مقام المضمر «إن الله سميع» لقول الموصي «عليم» بفعل الوصي فمجاز عليه.

Hintçe: 

फिर जो सुन चुका उसके बाद उसे कुछ का कुछ कर दे तो उस का गुनाह उन्हीं लोगों की गरदन पर है जो उसे बदल डालें बेशक ख़ुदा सब कुछ जानता और सुनता है

Tayca: 

แล้วผู้ใดเปลี่ยนแปลงพินัยกรรม หลังจากที่เขาได้ยินมันแล้ว โทษแห่งการเปลี่ยนแปลงพินัยกรรมนั้นก็ตกอยู่แก่บรรดาผู้เปลี่ยนแปลงพินัยกรรมนั้นเท่านั้น แท้จริงอัลลอฮ์ทรงได้ยิน ทรงรอบรู้

İbranice: 

כל המשנה צוואה לאחר שהיה עד-שמיעה לה, תחול האשמה על המשנים. כי אלוהים שומע ויודע

Hırvatça: 

Ko god to zamijeni nakon što je čuo kako glasi, grijeh za to pada na one koji to mijenjaju. A Allah je, doista, Onaj Koji sve čuje i Onaj Koji sve zna.

Rumence: 

Păcatul va fi doar al celor care-l schimbă după ce l-a auzit. Dumnezeu este Auzitorul, Ştiutorul.

Transliteration: 

Faman baddalahu baAAdama samiAAahu fainnama ithmuhu AAala allatheena yubaddiloonahu inna Allaha sameeAAun AAaleemun

Türkçe: 

Kim işittikten sonra vasiyeti değiştirirse hiç kuşkusuz bunun günahı onu değiştirenler üzerinedir. Allah her şeyi işitir, her şeyi bilir.

Sahih International: 

Then whoever alters the bequest after he has heard it - the sin is only upon those who have altered it. Indeed, Allah is Hearing and Knowing.

İngilizce: 

If anyone changes the bequest after hearing it, the guilt shall be on those who make the change. For Allah hears and knows (All things).

Azerbaycanca: 

(Ölənin vəsiyyətini) eşitdikdən sanra onu dəyişənlər günah sahibi olarlar. Şübhəsiz ki, Allah (hər şeyi) eşidəndir, biləndir.

Süleyman Ateş: 

Kim işittikten sonra vasiyyeti değiştirirse, günahı, onu değiştirenlerin boynunadır. Şüphesiz Allah işitendir, bilendir.

Diyanet Vakfı: 

Her kim bunu işittikten ve kabullendikten sonra vasiyeti değiştirirse, günahı onu değiştirenleredir. Şüphesiz Allah (her şeyi) işitir ve (her şeyi) bilir.

Erhan Aktaş: 

Her kim, bu vasiyeti duyduktan sonra onu değiştirirse, doğrusu onun günahı değiştirenin üzerinedir. Kuşkusuz Allah, Her Şeyi Duyan’dır, Her Şeyi Bilen’dir.

Kral Fahd: 

Her kim bunu işittikten ve kabullendikten sonra vasiyeti değiştirirse, günahı onu değiştirenlerin üzerinedir. Şüphesiz Allah hakkıyla işiten, hakkıyla bilendir.

Hasan Basri Çantay: 

Artık kim bunu (ölünün bu vasıyyetini) işitdikden sonra onu tebdil ederse her halde vebali onu değişdirenlerin üzerinedir. Şübhesiz ki Allah hakkıyle işidici, kemâliyle bilicidir.

Muhammed Esed: 

Ve kim, öğrendikten sonra böyle bir hükmü değiştirirse, böyle davranmanın günahı, yalnızca onu değiştirenedir. Doğrusu Allah, her şeyi işitendir, her şeyi bilendir.

Gültekin Onan: 

Bundan böyle kim onu (vasiyeti) işittikten sonra değiştirirse, günahı elbette onu değiştirenlerin üzerinedir. Kuşkusuz Tanrı işitendir, bilendir.

Ali Fikri Yavuz: 

Artık ölünün vasiyyetini işittikten sonra onu değiştirenin günahı ölüye değil, değiştirenin üzerinedir. Şüphesiz ki Allah vasıyyet edenin vasiyyetini işitici ve vasiyyeti değiştirenin işini bilicidir.

Portekizce: 

E aqueles que o alterarem, depois de o haverem ouvido, estarão cometendo (grave) delito. Sabeis que Deus éOnipotente, Sapientíssimo.

İsveççe: 

Om [testamentet] ändras efter att ha blivit uppläst, faller skulden för detta uteslutande på dem som gjort ändringen. Gud hör allt, vet allt.

Farsça: 

پس کسانی که بعد از شنیدن وصیت، آن را تغییر دهند، گناهش فقط بر عهده آنانی است که تغییرش می دهند؛ یقیناً خدا شنوا و داناست.

Kürtçe: 

ئەمجا ھەر کەسێک وەسیەتەکەی گۆڕی دوای بیستنی ئەوە گوناھی (تاوانی) ھەر لە ملی ئەو کەسانەدایە کە دەیگۆڕن بێگومان خواش بیسەر و زانایە

Özbekçe: 

Ким уни эшитгандан сўнг ўзгартирса, бас, гуноҳи фақат ўзгартирганларнинг ўзига бўлади. Албатта, Аллоҳ эшитувчи ва билувчидир. (Яъни, ўлаётган одамнинг васиятини эшитган одам у ўлгач, васиятини ўзгартириб, мол-дунёсининг васиятга мувофиқ тақсимланмаслигига сабаб бўлса, гуноҳкорлардандир. Гуноҳ васият қилувчи ёки васият қилинган кишига эмас, балки ўша ўзгартирувчининг ўзига бўлади. Аллоҳ эшитувчи ва билувчи зотдир.)

Malayca: 

Kemudian sesiapa yang mengubah mana-mana wasiat sesudah ia mendengarnya, maka sesungguhnya dosanya hanya ditanggung oleh orang-orang yang mengubahnya; sesungguhnya Allah Maha Mendengar, lagi Maha Mengetahui.

Arnavutça: 

Kush e ndryshon (porosinë – testamentin) pasi e ka mësuar të vërtetën, - mëkat është vetëm për ata që e ndryshojnë; - e Perëndia, me të vërtetë, i dëgjon dhe i di të gjitha.

Bulgarca: 

А който подмени [завещанието], след като го е чул, грехът е само над онези, които са го подменили. Аллах е всечуващ, всезнаещ.

Sırpça: 

Онај ко је измени, након што чује како гласи, грех за то пада на оне који је мењају. А Аллах је, заиста, Онај Који све чује и Онај Који све зна.

Çekçe: 

A kdo změní závěť poté, co ji uslyšel, bude potrestán a vina za změnu tuto padne jen na ty, kdož tak učinili, vždyť Bůh je věru slyšící, všemohoucí.

Urduca: 

پھر جنہوں نے وصیت سنی اور بعد میں اُسے بدل ڈالا، توا س کا گناہ ان بدلنے والوں پر ہوگا اللہ سب کچھ سنتا اور جانتا ہے

Tacikçe: 

Пас ҳар кас, ки он васиятро бишнавад ва он гоҳ дигаргунаш созад, гуноҳаш бар он касест, ки онро дигаргун сохтааст. Худо шунаво ва доност!

Tatarca: 

Берәү ишеткәннән соң васыятьне үзгәртсә, гөнаһы үзгәртүчегә булыр. Бит Аллаһ ишетүче һәм белүче.

Endonezyaca: 

Maka barangsiapa yang mengubah wasiat itu, setelah ia mendengarnya, maka sesungguhnya dosanya adalah bagi orang-orang yang mengubahnya. Sesungguhnya Allah Maha Mendengar lagi Maha Mengetahui.

Amharca: 

(ኑዛዜውን) ከሰማውም በኋላ የለወጠው ሰው ኃጢአቱ በነዚያ በሚለውጡት ላይ ብቻ ነው፡፡ አላህ ሰሚ ዐዋቂ ነውና፡፡

Tamilce: 

ஆக, எவர் (மரண சாசனம் கூறுபவரிடமிருந்து) அ(வரது மரண சாசனத்)தை செவியுற்றதற்குப் பின்னர், அதை மாற்றுவாரோ அதன் பாவமெல்லாம் மாற்றுகிறவர்கள் மீதே (சாரும்). நிச்சயமாக அல்லாஹ் நன்கு செவியுறுபவன், மிக அறிந்தவன் ஆவான்.

Korece: 

그러나 유언을 듣고서 그것을 변조하는자 있나니 변조하는 것은 죄악이라 실로 하나님은 모 든 것을 들으시고 아시노라

Vietnamca: 

Ai sửa đổi lời di chúc sau khi đã nghe rõ nó thì chỉ những kẻ sửa đổi mới phải chịu tội. Quả thật, Allah là Đấng Hằng Nghe, Đấng Hiểu Biết.