Arapça:
وَإِذَا قِيلَ لَهُ اتَّقِ اللَّهَ أَخَذَتْهُ الْعِزَّةُ بِالْإِثْمِ ۚ فَحَسْبُهُ جَهَنَّمُ ۚ وَلَبِئْسَ الْمِهَادُ
Çeviriyazı:
veiẕâ ḳîle lehü-tteḳi-llâhe eḫaẕethü-l`izzetü bil'iŝmi feḥasbühû cehennem. velebi'se-lmihâd.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Ona: "Allah'tan kork!" dendiği zaman da kendisini onuru (gururu) günah işlemeye sevkeder. Cehennem de onun hakkından gelir. O ne kötü bir yataktır!
Diyanet İşleri:
Ona: "Allah'tan sakın" denince, gururu kendisine günah işletir, artık ona cehennem yetişir, ne kötü yataktır!..
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ona, Allah'tan sakın, kork dendi mi suçla, günahla ululanmaya girişir. Cehennem gelir onun hakkından. Orası, gerçekten de ne kötü, ne pis yataktır.
Şaban Piriş:
Ona: Allah’tan kork, denince gururu kendisine günah işletir. Ona cehennem yeter. Gerçekten (orası, varılacak) yerin en kötüsüdür.
Edip Yüksel:
Kenidisine "ALLAH'ı dinle," dendiğinde kibir ve gurur içinde hiddetlenir. Onun hakkından cehennem gelir; ne kötü bir meskendir!
Ali Bulaç:
Ona: "Allah'tan kork" denildiğinde, büyüklük gururu onu günaha sürükler, kuşatır. Böylesine cehennem yeter; ne kötü bir yataktır o.
Suat Yıldırım:
O adama: “Allah'tan kork da fesat çıkarma!” denildiğinde, Kendini benlik ve gurur kaplar ve bu, onu daha fazla günaha sürükler. Böylesinin hakkından cehennem gelir. Gerçekten ne fena yataktır o cehennem!
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve ona, «Allah´tan kork!» denildiği zaman kendisini günah ile izzet-i nefs yakalar. Artık ona cehennem kâfidir. Ve ne fena bir yataktır.
Yaşar Nuri Öztürk:
Ona, "Allah'tan sakın!" dendiğinde, gurur kendisini günaha götürür. Böylesine, cehennem yeter. Gerçekten ne kötü yataktır o!
Bekir Sadak:
Ona: «Allah´tan sakin» denince, gururu kendisine gunah isletir, artik ona cehennem yetisir, ne kotu yataktir!..
İbni Kesir:
Ona
Adem Uğur:
Böylesine "
İskender Ali Mihr:
Ve ona: “Allah´a karşı takva sahibi ol.” denildiği zaman izzet (nefsin gururu) onu günahla tutar (mani olup onu günaha sokar). Artık ona cehennem yeter ve elbette (o) kötü bir döşektir.
Celal Yıldırım:
Ona, Allah´tan kork, denilince onur ve gururu tutar da kendisini günaha iter. Artık ona Cehennem yeter
Tefhim ul Kuran:
Ona: «Allah´tan kork» denildiği zaman, onu büyüklük gururu günaha sürükleyerek alıp kuşatır. Böylesine cehennem yeter
Fransızca:
Et quand on lui dit : "Redoute Allah", l'orgueil criminel s'empare de lui, l'Enfer lui suffira, et quel mauvais lit, certes !
İspanyolca:
Y. cuando se le dice: «¡Teme a Alá!», se apodera de él un orgullo criminal. Tendrá la gehena como retribución. ¡Qué mal lecho...!
İtalyanca:
E quando gli si dice: "Temi Allah", un orgoglio criminale lo agita. L'Inferno gli basterà, che tristo giaciglio!
Almanca:
Und wenn ihm gesagt wird: "Handle Taqwa gemäß ALLAH gegenüber!", ermutigt ihn der Stolz zur Verfehlung. So genügt Ihm Dschahannam. Und gewiß erbärmlich ist der Aufenthaltsort.
Çince:
有人对他说:你当敬畏真主,他就因羞愤而犯罪。火狱将使他满足,那卧褥真恶劣。
Hollandaca:
En indien iemand tot hem zegt: "Vrees God" dan maken zich trotschheid en misdaad van hem meester; maar de hel zal zijne belooning zijn, en dat is eene ongelukkige rustplaats.
Rusça:
Когда ему говорят: "Побойся Аллаха!" - гордыня подталкивает его на грех. Довольно с него Геенны! Как же скверно это ложе!
Somalice:
marka loo dhoho ka dhawrso Eebana waxa qabata isla weyni dambi dartiis, waxaa ku filan jahannamo iyadaana u xun gogol.
Swahilice:
Na akiambiwa: Mwogope Mwenyezi Mungu, hupandwa na mori wa kutenda madhambi. Basi huyo inamtosha Jahannam. Paovu mno hapo kwa mapumziko.
Uygurca:
ئۇنىڭغا (ۋەز - نەسىھەت قىلىنىپ يامان سۆز - ھەرىكەتلىرىڭدىن قايتىپ) اﷲ تىن قورققىن دېيىلسە، غۇرۇرى ئۇنىڭغا گۇناھ يۈكلەيدۇ (يەنى ھەقتىن تەكەببۇرلۇق بىلەن باش تارتىپ، پىتنە - پاساتتا تېخىمۇ ئەزۋەيلەيدۇ)، ئۇنىڭغا جەھەننەم يېتەرلىكتۇر، جەھەننەم ناھايىتى يامان جايدۇر
Japonca:
かれらは「アッラーを畏れなさい。」と言われると,その高慢さのため(更に)罪に走る。かれらには地獄こそ適しい。だが何と悪い臥所であろうか。
Arapça (Ürdün):
«وإذا قيل له اتق الله» في فعلك «أخذته العزة» حملته الأنفة والحمية على العمل «بالإثم» الذي أُمر باتقائه «فحسبه» كافيه «جهنم ولبئس المهاد» الفراش هي.
Hintçe:
और जब कहा जाता है कि ख़ुदा से डरो तो उसे ग़ुरुर गुनाह पर उभारता है बस ऐसे कम्बख्त के लिए जहन्नुम ही काफ़ी है और बहुत ही बुरा ठिकाना है
Tayca:
และเมื่อถูกกล่าวแก่เขาว่า จงยำเกรงอัลลอฮ์เถิด ความหยิ่งในเกียรติก็ยึดเขาไว้ให้กระทำบาปต่อไป สิ่งที่พอเพียงแก่เขานั้นก็คือ ญะฮันนัมและแน่นอนเป็นสิ่งที่หลับนอนอันเลวร้ายยิ่ง
İbranice:
ואם ייאמר לו: 'ירא את אלוהים'! כוח ההתנגדות ידחף אותו לפשוע יותר. לכן, דינו בגיהינום, ומה נורא היצוע (העינוי בגיהינום)
Hırvatça:
A kada mu se kaže: "Allaha se boj!", on se onda ponosi grijesima. Pa dosta mu je Džehennem, a to je, doista, grozno boravište!
Rumence:
Când i se spune: “Teme-te de Dumnezeu!”, puterea păcatului pune stăpânire pe el şi de Gheena va avea parte. Ce rău aşternut!
Transliteration:
Waitha qeela lahu ittaqi Allaha akhathathu alAAizzatu bialithmi fahasbuhu jahannamu walabisa almihadu
Türkçe:
Ona, "Allah'tan sakın!" dendiğinde, gurur kendisini günaha götürür. Böylesine, cehennem yeter. Gerçekten ne kötü yataktır o!
Sahih International:
And when it is said to him, "Fear Allah," pride in the sin takes hold of him. Sufficient for him is Hellfire, and how wretched is the resting place.
İngilizce:
When it is said to him, "Fear Allah", He is led by arrogance to (more) crime. Enough for him is Hell;-An evil bed indeed (To lie on)!
Azerbaycanca:
Ona: “Allahdan qorx!” – deyildiyi zaman lovğalıq onu günah törətməyə vadar edər. Beləsinə cəhənnəm kifayətdir. Ora nə pis məskəndir!
Süleyman Ateş:
Ona: "Allah'tan kork!" dense gururu, kendisini günaha sürükler. Artık ona cehennem yetişir; ne kötü bir yataktır o!..
Diyanet Vakfı:
Böylesine "Allah'tan kork!" denilince benlik ve gurur kendisini günaha sevkeder. (Ceza ve azap olarak) ona cehennem yeter. O ne kötü yerdir!
Erhan Aktaş:
Ona, “Allah’a karşı takvâlı ol.” dendiği zaman, kendisini üstün görmesi onu günaha sevk eder. İşte böylesine Cehennem yeter. O, ne kötü bir döşektir!
Kral Fahd:
Böylesine «Allah’tan kork!» denilince benlik ve gurur kendisini günaha sevkeder. (Ceza ve azap olarak) ona cehennem yeter. O ne kötü yerdir!
Hasan Basri Çantay:
Ona: «Allahdan kork» denildiği zaman izzet (-i nefsi, cahilane kibr) i kendisini (daha ziyâde) günâh işlemeye götürür. İşte öylesine cehennem yetişir. O, hakıykat ne kötü yatakdır!..
Muhammed Esed:
Kendisine ne zaman "Allah´a karşı sorumluluğunun bilincinde ol!" dense, yersiz gururu onu günaha sevk eder: Böylelerinin payına cehennem düşecektir; ne kötü bir konaklama yeridir orası!
Gültekin Onan:
Ona: "
Ali Fikri Yavuz:
Ona: “Allah’tan kork” dendiği zaman, cahiliyyet duygusu izzeti onu günah işlemeye götürür. İşte buna cehennem kâfidir
Portekizce:
Quando lhe é dito que tema a Deus, apossa-se dele a soberbia, induzindo-o ao pecado. Mas o inferno ser-lhe-ásuficiente castigo. Que funesta morada!
İsveççe:
Och när någon uppmanar honom att frukta Gud, driver hans högmod honom ut i ytterligare synd. Helvetet är gott nog för honom - detta eländiga vilorum!
Farsça:
و چون به او گویند: از خدا پروا کن، غرور و سرسختی و تعصّب و لجاجت، او را به گناه وا می دارد؛ پس دوزخ او را بس است، و یقیناً بد جایگاهی است.
Kürtçe:
وە کاتێک پێ ی بووترێت لەخوا بترسە دەمار دەیگرێ بۆ بەد کرداریی جا ئەو دۆزەخی بەسە کە بەدترین جێگایە
Özbekçe:
Агар унга, Аллоҳдан қўрқгин, дейилса, уни кибру ҳавоси гуноҳга етаклайди. Жаҳаннам унга етарлидир. У қандай ҳам ёмон ўрин-а?
Malayca:
Dan apabila dikatakan kepadanya: "Bertaqwalah engkau kepada Allah" timbulah kesombongannya dengan (meneruskan) dosa (yang dilakukannya itu). Oleh itu padanlah ia (menerima balasan azab) neraka jahannam dan demi sesungguhnya, (neraka jahannam itu) adalah seburuk-buruk tempat tinggal.
Arnavutça:
E kur atij i thuhet: “Druaju Perëndisë!” ai atëherë mburret për mëkatë. Atij i mjafton skëterra. E, sa vendbanim i keq është ai vend!
Bulgarca:
И когато му се каже: “Бой се от Аллах!”, го обзема гордост от греха. Стига му Адът и колко лоша постеля е той!
Sırpça:
А када му се каже: "Аллаха се бој!" Он се онда поноси гресима. Па довољан му је Пакао, а то је, заиста, грозно боравиште!
Çekçe:
A když se mu řekne 'Boj se Boha!', zmocní se ho hříšná pýcha. A údělem jeho bude peklo, a jak hnusné to bude lože!
Urduca:
اور جب اس سے کہا جاتا ہے کہ اللہ سے ڈر، تو اپنے وقار کا خیال اُس کو گناہ پر جما دیتا ہے ایسے شخص کے لیے تو بس جہنم ہی کافی ہے اور وہ بہت برا ٹھکانا ہے
Tacikçe:
Ва чун ба ӯ гӯянд, ки аз Худо битарс, худхоҳиаш ӯро ба гуноҳ кашонанд. Ҷаҳаннам --- он ҷойгоҳи бад ӯро бас бошад!
Tatarca:
Әгәр ул залимга Аллаһудан курык дип әйтелсә, тотар аны ачу һәм наданлык гайрәте тәкәбберләнеп явыз эшләрне, төрле гөнаһларны эшләмәк өчен. Аңа ґәзаб йөзеннән җәһәннәм газабы җитәр. Ул җәһәннәм – анда кайтучылар өчен нинди яман урын.
Endonezyaca:
Dan apabila dikatakan kepadanya: "Bertakwalah kepada Allah", bangkitlah kesombongannya yang menyebabkannya berbuat dosa. Maka cukuplah (balasannya) neraka Jahannam. Dan sungguh neraka Jahannam itu tempat tinggal yang seburuk-buruknya.
Amharca:
ለእርሱ «አላህን ፍራ» በተባለም ጊዜ፤ ትዕቢቱ በኃጢኣት (ሥራ) ላይ ትገፈፋዋለች፡፡ ገሀነምም በቂው ናት፤ (እርሷም) በእርግጥ የከፋች ምንጣፍ ናት፡፡
Tamilce:
இன்னும், “அல்லாஹ்வை அஞ்சிக்கொள்’’ என அவனுக்குக் கூறப்பட்டால், (அவனது) கர்வம் அவனை (மேலும்) குற்றம் செய்ய தூண்டுகிறது. ஆகவே, அவனுக்கு (தண்டனையால்) நரகமே போதும். அது மிக கெட்ட தங்குமிடமாகும்.
Korece:
하나님을 공경하라 일렀거 늘 거만으로 죄악을 낳았으니 악 마의 휴식처인 지옥에서 기거할 것이라
Vietnamca:
Rồi khi có lời khuyên bảo y “Hãy kính sợ Allah” thì y lại hãnh diện với tội lỗi mà y đã làm, y đáng bị đày vào Ngục Lửa, một chốn cư ngụ thật tồi tệ.
Ayet Linkleri: