Arapça:
وَلَوْ فَتَحْنَا عَلَيْهِم بَابًا مِّنَ السَّمَاءِ فَظَلُّوا فِيهِ يَعْرُجُونَ
Çeviriyazı:
velev fetaḥnâ `aleyhim bâbem mine-ssemâi feżallû fîhi ya`rucûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Onlara gökten bir kapı açsak da oradan yukarı çıksalar,
Diyanet İşleri:
Onlara gökten bir kapı açsak da, oradan çıkmağa koyulsalar: "Gözlerimiz döndü, biz herhalde büyülendik" derler.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Onlara gökten bir kapı açsak da melekler, o kapıdan inip çıksalar.
Şaban Piriş:
Onlara gökten bir kapı açsak da onlar oradan yukarı çıksalar bile…
Edip Yüksel:
Onlara gökten bir kapı açsak ve onun içinde yükselecek olsalardı,
Ali Bulaç:
Onların üzerlerine gökyüzünden bir kapı açsak, ordan yukarı yükselseler de,
Suat Yıldırım:
Hatta o kâfirlere gökten bir kapı açsak, onlar da yukarı yükselip çıksalar, yine de “Galiba gözlerimiz bağlandı, belki de büyüye tutulduk!” derler.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve eğer onların üzerine gökten bir kapı açsak da oradan yukarıya çıkacak olsalar,
Yaşar Nuri Öztürk:
Üzerlerine gökten bir kapı açsak da oradan yükseliyor olsalardı.
Bekir Sadak:
Yeri yaydik, oraya sabit daglar yerlestirdik, orada her seyi bir olcuye gore bitirdik.
İbni Kesir:
Onlara gökten bir kapı açsak da çıkmaya koyulsalardı
Adem Uğur:
Onlara gökten bir kapı açsak da oradan yukarı çıksalar,
İskender Ali Mihr:
Ve onlara semadan bir kapı açsak, böylece oradan yükselseler (çıksalar) bile.
Celal Yıldırım:
(14-15) Kendilerine gökten bir kapı açsak, onlar da yukarı yükselip çıksalar yine de diyecekler ki, gözlerimize perde kapanmış, belki de biz büyülenmiş bir milletiz.
Tefhim ul Kuran:
Onların üzerlerine gökyüzünden bir kapı açsak da ordan yukarı yükselseler de,
Fransızca:
Ils ne croiront pas en lui [le Messager ou le Coran] bien que se soit accompli le sort traditionnel des anciens.
İspanyolca:
Aun si les abriéramos una puerta del cielo y pudieran ascender a él,
İtalyanca:
Se anche aprissimo loro una porta del cielo perché possano ascendervi,
Almanca:
Und würden WIR über ihnen ein Tor vom Himmel öffnen, durch das sie im Tageslicht hinaufsteigen könnten,
Çince:
假若我为他们开辟一道天门,而他们从那道天门继续登天,
Hollandaca:
Indien wij hun de poorten der hemelen zouden ontsluiten, en zij reeds gereed zouden zijn daar binnen te gaan.
Rusça:
И даже если бы Мы разверзли для них врата небесные, чтобы они поднялись туда,
Somalice:
haddaan uga furro korkooda irrid samada ooy ahaadaan kuwo kora
Swahilice:
Na lau tungeli wafungulia mlango wa mbingu, wakawa wanapanda,
Uygurca:
بىز ئۇلارغا ئاسماندىن بىر ئىشىك ئېچىپ بەرگىن، ئۇلار ئۇنىڭدىن ئاسمانغا ئۆرلەپ (ئالەمى ئەرۋاھنى، پەرىشتىلەرنى كۆرگەن تەقدىردىمۇ)
Japonca:
仮令われがかれらのために天の門を開いて,(随時)かれらを登らせようとしても,
Arapça (Ürdün):
«ولو فتحنا عليهم بابا من السماء فظلوا فيه» في الباب «يعرجون» يصعدون.
Hintçe:
और अगर हम अपनी कुदरत से आसमान का एक दरवाज़ा भी खोल दें और ये लोग दिन दहाड़े उस दरवाज़े से (आसमान पर) चढ़ भी जाएँ
Tayca:
และหาเราเปิดประตูแห่งชั้นฟ้าแก่พวกเขา แล้วพวกเขาจะขึ้นต่อไปเรื่อยๆ
İbranice:
אפילו אם פתחנו להם שער ברקיע והם התחילו לעלות בו
Hırvatça:
Kad bismo im kapiju na nebu otvorili i oni se kroz nju uspinjali,
Rumence:
Chiar de le-am fi deschis o poartă a cerului şi ei ar fi putut urca,
Transliteration:
Walaw fatahna AAalayhim baban mina alssamai fathalloo feehi yaAArujoona
Türkçe:
Üzerlerine gökten bir kapı açsak da oradan yükseliyor olsalardı.
Sahih International:
And [even] if We opened to them a gate from the heaven and they continued therein to ascend,
İngilizce:
Even if We opened out to them a gate from heaven, and they were to continue (all day) ascending therein,
Azerbaycanca:
Əgər onlara göydən bir qapı açsaq (nərdivan endirsək) və onunla durmadan yuxarı dırmaşsalar (göydə Allahın qüdrətini və əzamətini görsələr) yenə də (inanmayıb):
Süleyman Ateş:
Onlara gökten bir kapı açsak da oraya çıkacak olsalardı:
Diyanet Vakfı:
Onlara gökten bir kapı açsak da oradan yukarı çıksalar,
Erhan Aktaş:
Gökten bir kapı açsak da oraya çıksalar bile.
Kral Fahd:
Onlara gökten bir kapı açsak da oradan yukarı çıksalar,
Hasan Basri Çantay:
(14-15) Onlara gökden bir kapı açsak da oradan yukarı çıksalar (o zaman da) muhakkak ki: «Gözlerimiz (bir serhoş gözü gibi) döndürülmüşdür. Belki de biz büyülenmişler zümresiyiz» diyeceklerdir.
Muhammed Esed:
Hatta onlara gökten bir kapı açsaydık ve oraya biteviye yükseliyor olsalardı,
Gültekin Onan:
Onların üzerlerine gökyüzünden bir kapı açsak, ordan yukarı yükselseler de,
Ali Fikri Yavuz:
(14-15) O müşriklere, gökten bir kapı açsak da oradan yukarı çıksalar (gözleriyle göreceklerini görseler), şöyle diyeceklerdi: “- Muhakkak ki gözlerimiz döndürüldü
Portekizce:
E se abríssemos uma porta para o céu, pela qual eles ascendesse,
İsveççe:
Även om Vi [lät dem stiga upp] till himlen och Vi där öppnade en port för dem, så att de fick fortsätta sin uppstigning [och se de största tecken],
Farsça:
و اگر [برای دریافت حقایق ومعارف] دری از آسمان به روی آنان بگشاییم، که همواره از آن بالا روند.
Kürtçe:
ئەگەر بۆمان بکردنایەتەوە دەرگایەک لە ئاسمانەوە و ئەوان پیایدا بڕۆشتنایەتە سەرەوە
Özbekçe:
Агар уларга осмондан бир эшик очсагу ундан чиқиб турсалар ҳам.
Malayca:
Dan kalau Kami bukakan kepada mereka mana-mana pintu langit, kemudian mereka dapat naik melalui pintu itu (pada siang hari yang membolehkan mereka menyaksikan segala kenyataan yang ada):
Arnavutça:
Sikur Ne ta hapnim një derë të qiellit dhe ata të ngjiteshin nëpër të,
Bulgarca:
И да разтворехме над тях врата в небето, и да продължаха там да се изкачват,
Sırpça:
Кад бисмо им отворили капију на небу и кад би се они кроз њу успињали,
Çekçe:
A i kdybychom jim bránu nebeskou otevřeli a oni stoupali by k ní,
Urduca:
اگر ہم اُن پر آسمان کا کوئی دروازہ کھول دیتے اور وہ دن دہاڑے اُس میں چڑھنے بھی لگتے
Tacikçe:
Агар барояшон аз осмон даре бикушоем, ки аз он боло раванд,
Tatarca:
Ул кяферларга күктән ишек ачсак, вә ул ишектән фәрештәләр югары менсәләр, кәферләр шуны күреп торсалар,
Endonezyaca:
Dan jika seandainya Kami membukakan kepada mereka salah satu dari (pintu-pintu) langit, lalu mereka terus menerus naik ke atasnya,
Amharca:
በእነርሱም ላይ ከሰማይ ደጃፍን በከፈትንላቸውና በእርሱ ሲወጡ በዋሉ ኖሮ፤
Tamilce:
அவர்கள் மீது வானத்திலிருந்து ஒரு வாசலை நாம் திறந்து, அதில் பகல் நேரத்தில் அவர்கள் ஏறினாலும்,
Korece:
하나님이 그들에게 하늘의 문을 열어 그들이 그곳을 향하여 오르게 한다 하여도
Vietnamca:
Cho dù TA có mở riêng một cửa trời dành cho chúng tự do lên xuống,
Ayet Linkleri: