Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

15

Sûredeki Ayet No: 

11

Ayet No: 

1813

Sayfa No: 

262

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَمَا يَأْتِيهِم مِّن رَّسُولٍ إِلَّا كَانُوا بِهِ يَسْتَهْزِئُونَ

Çeviriyazı: 

vemâ ye'tîhim mir rasûlin illâ kânû bihî yestehziûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Onlara hiçbir peygamber gelmiyordu ki onunla alay etmiş olmasınlar.

Diyanet İşleri: 

Onlara gelen her peygamberi alaya alıyorlardı.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Hiçbir peygamber göndermedik ki alay etmesinler onunla.

Şaban Piriş: 

Onlara hiçbir rasûl gelmedi ki onunla alay etmemiş olsunlar.

Edip Yüksel: 

Onlara her ne zaman bir elçi geldiyse onu alaya aldılar.

Ali Bulaç: 

Onlara herhangi bir elçi gelmeyegörsün, mutlaka onunla alay ederlerdi.

Suat Yıldırım: 

Senden önce gelip geçen milletlere de Biz Peygamberler gönderdik. Ama onlara hiç bir resul gelmedi ki onunla alay etmiş olmasınlar.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve onlara bir peygamber gelmezdi ki, illâ onunla istihzâda bulunur olmuşlardı.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Onlara bir Tanrı elçisi gelir gelmez, onunla mutlaka alay ederlerdi.

Bekir Sadak: 

And olsun ki, gokte burclar meydana getirdik, onlari bakanlar icin donattik.

İbni Kesir: 

Onlara gelen her peygamberle alay ediyorlardı.

Adem Uğur: 

Onlara bir peygamber gelmeyedursun, hemen onunla alay ederlerdi.

İskender Ali Mihr: 

Onlara (hiç) bir resûl gelmedi ki

Celal Yıldırım: 

Ne var ki onlara ne kadar bir peygamber geldiyse, mutlaka onu alaya aldılar.

Tefhim ul Kuran: 

Onlara herhangi bir peygamber gelmeyegörsün, mutlaka onunla alay ederlerdi.

Fransızca: 

Et nous avons certes envoyé, avant toi, [des Messagers] parmi les peuples des Anciens .

İspanyolca: 

No vino a ellos enviado que no se burlaran de él.

İtalyanca: 

E non venne loro messaggero di cui non si burlassero.

Almanca: 

Und kein Gesandter kam zu ihnen, ohne daß sie ihn verspotteten.

Çince: 

没有一个使者来临他们则已,但有使者来临,他们都加以嘲笑。

Hollandaca: 

En er kwam geen gezant tot hen, dien zij niet tot het voorwerp hunner spotternijen maakten.

Rusça: 

Какой бы посланник ни приходил к ним, они издевались над ним.

Somalice: 

Rasuul kasta oo u yimaaddana waxay ahaayeen kuwo ku jeesjeesa.

Swahilice: 

Na hakuwafikia Mtume ila walimkejeli.

Uygurca: 

ئۇلار ئۆزلىرىگە پەيغەمبەر كەلسىلا ئۇنى مەسخىرە قىلىشتى

Japonca: 

だが使徒たちがかれらの許に来る度に,かれらによって嘲笑されない者はなかった。

Arapça (Ürdün): 

«وما» كان «يأتيهم من رسول إلا كانوا به يستهزئون» كاستهزاء قومك بك وهذا تسلية له صلى الله عليه وسلم.

Hintçe: 

और (उनकी भी यही हालत थी कि) उनके पास कोई रसूल न आया मगर उन लोगों ने उसकी हँसी ज़रुर उड़ाई

Tayca: 

และไม่มีร่อซูลคนใดมายังพวกเขา เว้นแต่พวกเขาจะต้องเย้ยหยัน

İbranice: 

כל אימת שנשלח להם שליח , היו מזלזלים בו

Hırvatça: 

I nijedan im poslanik nije došao a da mu se nisu izrugivali.

Rumence: 

Nici un trimis nu a venit însă la ei, fără ca ei să nu-l batjocorească.

Transliteration: 

Wama yateehim min rasoolin illa kanoo bihi yastahzioona

Türkçe: 

Onlara bir Tanrı elçisi gelir gelmez, onunla mutlaka alay ederlerdi.

Sahih International: 

And no messenger would come to them except that they ridiculed him.

İngilizce: 

But never came a messenger to them but they mocked him.

Azerbaycanca: 

Onlara elə bir peyğəmbər gəlmədi ki, ona istehza etməsinlər!

Süleyman Ateş: 

Onlara hiçbir elçi gelmezdi ki, onunla alay etmesinler.

Diyanet Vakfı: 

Onlara bir peygamber gelmeyedursun, hemen onunla alay ederlerdi.

Erhan Aktaş: 

Kendilerine gelen resûllerden alay etmedikleri olmadı.

Kral Fahd: 

Onlara bir peygamber gelmeye dursun, hemen onunla alay ederlerdi.

Hasan Basri Çantay: 

Onlara her hangi bir peygamber gelmeye dursun ille onunla istihza (alay) ederlerdi.

Muhammed Esed: 

onlara hiçbir elçi gelmedi ki, o´nunla alay etmesinler.

Gültekin Onan: 

Onlara herhangi bir elçi gelmeyegörsün, mutlaka onunla alay ederlerdi.

Ali Fikri Yavuz: 

Onlara hiç bir Peygamber gelmiyordu ki, onunla eğlenir olmasınlar.

Portekizce: 

Porém, jamais se apresentou a eles algum mensageiro, sem que o escarnecessem.

İsveççe: 

men inget sändebud kom till [sitt folk] utan att de gjorde narr av honom.

Farsça: 

و هیچ پیامبری به سوی آنان نمی آمد مگر آنکه او را مسخره می کردند.

Kürtçe: 

ھیچ پێغەمبەرێکیان بۆ نەھاتووە ئیللا گاڵتە و لاقرتیـیان پێ کردووە

Özbekçe: 

Уларга қайси бир Пайғамбар келса, уни масхара қилмасдан қўймас эдилар.

Malayca: 

Dan tiadalah seseorang Rasul pun yang datang kepada mereka, melainkan mereka mempersenda dan mengejek-ejeknya.

Arnavutça: 

dhe asnjë pejgamber nuk ka ardhur e që ata të mos talleshin me të.

Bulgarca: 

И не дойде при тях пратеник, без да го подиграят.

Sırpça: 

И ниједан им посланик није дошао а да му се нису изругивали.

Çekçe: 

však nepřišel k nim posel žádný, by se mu neposmívali.

Urduca: 

کبھی ایسا نہیں ہوا کہ اُن کہ پاس کوئی رسول آیا ہو اور اُنہوں نے اُس کا مذاق نہ اڑایا ہو

Tacikçe: 

Ҳар паёмбаре бар онҳо фиристода шуд, албатта масхарааш карданд.

Tatarca: 

Мәгәр аларга пәйгамбәр килде исә, алар аны мәсхәрә кылыр булдылар.

Endonezyaca: 

Dan tidak datang seorang rasulpun kepada mereka, melainkan mereka selalu memperolok-olokkannya.

Amharca: 

ማንኛውም መልእክተኛ በእርሱ የሚያላግጡበት ኾነው እንጅ አይመጣቸውም ነበር፡፡

Tamilce: 

அவர்களிடம் எந்த ஒரு (இறைத்) தூதரும் வருவதில்லை, அவரை அவர்கள் கேலி செய்பவர்களாக இருந்தே தவிர.

Korece: 

선지자가 그들에게 이르면 그들은 오허려 그를 조롱하였더 라

Vietnamca: 

Và không một Sứ Giả nào đến mà lại không bị họ nhạo báng và giễu cợt.