Arapça:
لَّوْ مَا تَأْتِينَا بِالْمَلَائِكَةِ إِن كُنتَ مِنَ الصَّادِقِينَ
Çeviriyazı:
lev mâ te'tînâ bilmelâiketi in künte mine-ṣṣâdiḳîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Eğer peygamberlik davanda doğru kimselerdensen, bize melekleri getirmeliydin.
Diyanet İşleri:
Onlar: "Ey kendisine Kitap indirilen kimse! Sen mutlaka delisin. Doğrulardan isen melekleri bize getirsene" dediler.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Gerçeklerdensen neden meleklerle gelmiyorsun bize?
Şaban Piriş:
Eğer doğru söylüyorsan, bize melekleri getirmeli değil miydin?
Edip Yüksel:
Doğru sözlü isen bize melekleri getirsene.
Ali Bulaç:
Eğer doğruyu söylüyor isen, bizlere melekleri getirmeli değil miydin?
Suat Yıldırım:
O kâfirler, alay ederek: “Ey o kendisine kitap indirilmiş olan dediler; mutlaka sen bir delisin!Eğer iddianda tutarlı isen, ne diye bize o melekleri getirip göstermiyorsun?” [23,70; 43,53; 25,21-22] {KM, Markos 3,22; Matta 11,18}
Ömer Nasuhi Bilmen:
«Eğer sen sâdıklardan isen bize melekleri getirmeli değil misin?»
Yaşar Nuri Öztürk:
Hadi getirsene bize o melekleri, eğer doğru sözlülerdensen!
Bekir Sadak:
(12-13) Ayni sekilde biz de Kitap´i suclularin kalblerine sokariz, ama ona yine de inanmazlar. Oysa kendilerinden oncekilerin ugradiklari meydandadir.
İbni Kesir:
Doğru söyleyenlerden isen
Adem Uğur:
Eğer doğru söyleyenlerden idiysen, bize melekleri getirmeliydin.
İskender Ali Mihr:
Eğer sen sadıklardansan, bize melekleri getirmen gerekmez miydi?
Celal Yıldırım:
Eğer doğrulardan isen bize melekleri getirseneI.»
Tefhim ul Kuran:
«Eğer doğruyu söyleyenlerden isen, bizlere melekleri getirmeli değil miydin?»
Fransızca:
Pourquoi ne nous es-tu pas venu avec les Anges, si tu es du nombre des véridiques ? "
İspanyolca:
Si es verdad lo que dices, ¿por qué no nos traes a los ángeles?»
İtalyanca:
Perché, se sei sincero, non sei accompagnato dagli angeli?».
Almanca:
Würdest du doch uns die Engel bringen, solltest du einer der Wahrhaftigen sein!"
Çince:
你怎不昭示我们一些天神呢?如果你是说实话的。
Hollandaca:
Zoudt gij niet met een gevolg van engelen tot ons zijn gekomen, indien gij de waarheid hadt gesproken?
Rusça:
Почему ты не привел к нам ангелов, если ты - один из тех, кто говорит правду?"
Somalice:
Maad malaa'ig noo keentid haddaad run Sheegi.
Swahilice:
Mbona hutuletei Malaika ikiwa wewe ni miongoni mwa wasemao kweli?
Uygurca:
ئەگەر سەن (مەن رەسۇلۇللاھ دېگەن سۆزۈڭدە) راستچىللاردىن بولساڭ، (پەيغەمبەرلىكىڭگە گۇۋاھلىق بېرىدىغان) پەرىشتىلەرنى ئالدىمىزغا ئېلىپ كەلسەڭچۇ؟»
Japonca:
もしあなた(の言うこと)が真実であるならば,何故天使を連れて来ないのか。」
Arapça (Ürdün):
«لو ما» هلا «تأتينا بالملائكة إن كنت من الصادقين» في قولك إنك نبي وإن هذا القرآن من عند الله.
Hintçe:
अगर तू अपने दावे में सच्चा है तो फरिश्तों को हमारे सामने क्यों नहीं ला खड़ा करता
Tayca:
“ทำไมท่านไม่นำมะลาอิกะฮ์มาที่เรา หากท่านอยู่ในหมู่ผู้สัตย์จริง”
İbranice:
מדוע לא תביא אלינו את המלאכים אם אתה אכן מן הצודקים
Hırvatça:
Zašto nam meleke ne dovedeš, ako si jedan od iskrenih?!
Rumence:
De ce, dacă spui adevărul, nu ai venit la noi cu îngerii?
Transliteration:
Law ma tateena bialmalaikati in kunta mina alssadiqeena
Türkçe:
"Hadi getirsene bize o melekleri, eğer doğru sözlülerdensen!"
Sahih International:
Why do you not bring us the angels, if you should be among the truthful?"
İngilizce:
Why bringest thou not angels to us if it be that thou hast the Truth?
Azerbaycanca:
Əgər sən doğru danışanlardansansa (Peyğəmbər olduğun barədəki iddian düzgündürsə), mələkləri bizə gətirsənə!”
Süleyman Ateş:
Eğer doğrulardansan, bize melekleri getirsene!
Diyanet Vakfı:
"Eğer doğru söyleyenlerden idiysen, bize melekleri getirmeliydin."
Erhan Aktaş:
“Eğer doğru söylüyorsan, bize melekleri getir de görelim!(1)”
Kral Fahd:
«Eğer doğru söyleyenlerden idiysen, bize melekleri getirmeliydin.»
Hasan Basri Çantay:
«(Da´vanda) doğru söyleyenlerdendin de bize melekleri getirmeli değil miydin»?
Muhammed Esed:
"Doğru sözlü biriysen, bize melekleri getirsene!"
Gültekin Onan:
"
Ali Fikri Yavuz:
Eğer Peygamberlik dâvanda sadık kimselerdensen, bize (doğruluğuna şâhidlik edecek veya azap edecek) melekleri getirsen ya!...”
Portekizce:
Por que não te apresentas a nós com os anjos, se és um dos verazes?
İsveççe:
Varför har du inte kommit till oss med änglarna [i följe], om du är en av dem som talar sanning?"
Farsça:
اگر [درباره پیامبری ات] راست می گویی، چرا فرشتگان را نزد ما نمی آوری؟!
Kürtçe:
دەی بۆ فریشتەمان بۆ ناھێنی (شایەتی بدات تۆ پێغەمبەری) ئەگەر تۆ لە ڕاست گۆیانیت
Özbekçe:
«Агар ростгўйлардан бўлсанг, бизга фаришталарни келтирсанг-чи», дерлар. (Бу гап ҳам, аввал айтиб ўтилгандек, ўзларига ўхшаган одамни Пайғамбар бўлишини ақлига сиғдира олмасликдан келиб чиқади.)
Malayca:
"Sepatutnya engkau membawakan malaikat kepada kami (untuk menjadi saksi tentang kerasulanmu), jika betul engkau dari orang-orang yang benar!"
Arnavutça:
Të na sillshe engjëjt, nëse je i drejtë?”
Bulgarca:
Защо не ни доведеш ангелите, ако говориш истината?”
Sırpça:
Зашто нам анђеле не доведеш, ако је истина то што говориш!”
Çekçe:
Pročpak k nám nepřivedeš anděly, pravdu mluvíš-li?'
Urduca:
اگر تو سچا ہے تو ہمارے سامنے فرشتوں کو لے کیوں نہیں آتا؟"
Tacikçe:
Агар рост мегӯӣ, чаро фариштагонро барои мо намеоварӣ?»
Tatarca:
Әгәр хак пәйгамбәр булсаң, сүзеңне дөресләр өчен безгә фәрештә китерсәң иде".
Endonezyaca:
Mengapa kamu tidak mendatangkan malaikat kepada kami, jika kamu termasuk orang-orang yang benar?"
Amharca:
«ከእውነተኞቹ እንደ ኾንክ በመላእክት (መስካሪ) ለምን አትመጣንም» (አሉ)፡፡
Tamilce:
“நீர் உண்மையாளர்களில் ஒருவராக இருந்தால், நம்மிடம் (உமக்கு சாட்சிகளாக) வானவர்களை நீர் கொண்டு வரலாமே?”
Korece:
그대가 진실한 자 중에 있다 면 왜 천사들을 이르게 하지 않느뇨 라고 하니
Vietnamca:
“Tại sao ngươi không mang các Thiên Thần đến gặp bọn ta nếu ngươi là một người nói thật?”
Ayet Linkleri: