Arapça:
وَجَعَلُوا لِلَّهِ أَندَادًا لِّيُضِلُّوا عَن سَبِيلِهِ ۗ قُلْ تَمَتَّعُوا فَإِنَّ مَصِيرَكُمْ إِلَى النَّارِ
Çeviriyazı:
vece`alû lillâhi endâdel liyüḍillû `an sebîlih. ḳul temette`û feinne meṣîraküm ile-nnâr.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Allah'ın yolundan saptırmak için Allah'a eşler koştular. De ki: "Şimdilik eğleniniz! Çünkü varacağınız yer ateştir. "
Diyanet İşleri:
Allah'ın yolundan sapıtmak için O'na eşler koşmuşlardı. De ki: "Yaşayın bakalım, hiç şüphesiz varacağınız yer ateş olacaktır."
Abdulbakî Gölpınarlı:
Onlar, halkı onun yolundan çıkarıp saptırmak için Allah'a benzerler kabul ettiler. De ki: Geçinin şimdilik, çünkü gerçekten de dönüp varacağınız yurt ateştir.
Şaban Piriş:
Allah’ın yolundan saptırmak için O’na eşler koşmuşlardı. De ki: Yaşayın bakalım, hiç şüphesiz varacağınız yer ateş olacaktır.
Edip Yüksel:
ALLAH'ın yolundan saptırmak için O'na eşler koştular. De ki: "Biraz eğlenin, son yolculuğunuz ateşe olacaktır."
Ali Bulaç:
O'nun yolundan saptırmak için Allah'a eşler koştular. De ki: "Yararlanın. Çünkü elbette sizin varışınız ateşedir."
Suat Yıldırım:
İnsanları Allah'ın yolundan saptırmak için birtakım ortaklar uydurdular.De ki: “Azıcık yararlanın bakalım, nasılsa sonunda gideceğiniz yer ateştir!” [10,70]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve Allah için şerikler edindiler, O´nun yolundan saptırmak için. De ki: «Faidelenin, sonra muhakkak ki, dönüp gideceğiniz yer, ateştir.»
Yaşar Nuri Öztürk:
Yolundan saptırmak için Allah'a eşler uydurdular. De ki: "Hadi, nimetlenin! Sonunda varacağınız yer ateştir."
Bekir Sadak:
Ibrahim soyle demisti: «Rabbim! Bu sehri guvenli kil
İbni Kesir:
Onlar
Adem Uğur:
(İnsanları) Allah yolundan saptırmak için O´na ortaklar koştular. De ki: (İstediğiniz gibi) yaşayın! Çünkü dönüşünüz ateşedir.
İskender Ali Mihr:
Onun yolundan saptırmak için Allah´a eşler koştular. “Metalanın (refah içinde yaşayın)” de. Artık sizin dönüşünüz ateşedir.
Celal Yıldırım:
(Halkı) Allah´ın yolundan saptırmak için O´na ortaklar, benzerler koştular. De ki: Bir süre keyfinize bakıp yararlanın
Tefhim ul Kuran:
O´nun yolundan saptırmak için Allah´a eşler koştular. De ki: «Yararlanın. Çünkü elbette sizin varışınız ateşedir.»
Fransızca:
Et ils ont donné à Allah des égaux afin d'égarer (les gens) de Son sentier. - Dis : "Jouissez [de cette vie] car votre destination sera le feu".
İspanyolca:
Atribuyeron iguales a Alá para extraviar a otros de Su camino. Di: «¡Gozad brevemente! ¡Estáis destinados al Fuego!»
İtalyanca:
Attribuirono consimili ad Allah per sviare [la gente] dal Suo sentiero. Di': &laqno; Godete pure: la vostra destinazione è il Fuoco!».
Almanca:
Und sie schrieben ALLAH etwas Ebenbürtiges zu, damit sie von Seinem Weg abhalten. Sag: "Lasst euch nur vergnügen. Denn euer Werden führt unweigerlich ins Feuer."
Çince:
他们为真主树立许多匹敌,以便他们使人背离主的大道。你说:你们享受吧,因为你们必归于火狱!
Hollandaca:
Zij richten ook afgodsbeelden op als Gods gelijken, opdat zij de menschen van zijnen weg zouden afleiden. Zeg hun: Geniet de geneugten van dit leven voor eenigen tijd; maar daarna zal uw verblijf in het hellevuur zijn.
Rusça:
Они признавали равных Аллаху, чтобы сбить других с Его пути. Скажи: "Пользуйтесь благами, но ваш путь лежит в Огонь".
Somalice:
waxayna u yeeleen Eebe shariig inay ka dhumiyaan jidkiisa, waxaad dhahdaa raaxaysta ahaanshihiinnu waa Naare.
Swahilice:
Na walimfanyia Mwenyezi Mungu washirika ili wapoteze watu kwenye Njia yake. Sema: Stareheni! Kwani marejeo yenu ni Motoni!
Uygurca:
ئۇلار (كىشىلەرنى) اﷲ نىڭ يولىدىن (يەنى ئىسلام دىنىدىن) ئازدۇرۇش ئۈچۈن، اﷲ قا نۇرغۇن بۇتلارنى شېرىك قىلىۋالدى. ئۇلارغا: «(دۇنيانىڭ نېمەتلىرىدىن) بەھرىمەن بولدۇڭلار، شۈبھىسىزكى، سىلەرنىڭ بارىدىغان جايىڭلار دوزاختۇر» دېگىن
Japonca:
かれらは(人びとを)主の道から背かせるために,アッラーに同位者を配した。言ってやるがいい。「楽しみなさい(はかないこの世の生活を)。本当にあなたがたの道行きの果ては火獄である。」
Arapça (Ürdün):
«وجعلوا لله أندادًا» شركاء «ليَُضِلُّوا» بفتح الياء وضمها «عن سبيله» دين الإسلام «قل» لهم «تمتعوا» بدنياكم قليلا «فإن مصيركم» مرجعكم «إلى النار».
Hintçe:
और वह लोग दूसरो को ख़ुदा का हमसर (बराबर) बनाने लगे ताकि (लोगों को) उसकी राह से बहका दे (ऐ रसूल) तुम कह दो कि (ख़ैर चन्द रोज़ तो) चैन कर लो फिर तो तुम्हें दोज़ख की तरफ लौट कर जाना ही है
Tayca:
และพวกเขาได้ตั้งภาคีคู่เคียงกับอัลลอฮ เพื่อให้พวกเขาหลงทางของพระองค์ จงกล่าวเถิดมุฮัมมัด “พวกท่านจงร่าเริงกันเถิด เพราะแท้จริงทางกลับของพวกท่านย่อมไปสู่ไฟนรก”
İbranice:
והם עשו לאלוהים שותפים, כדי להדיח אנשים מהדרך של אלוהים. אמור: 'התענגו לכם, אך סופכם שתושלכו אל אש הגיהינום
Hırvatça:
I koji su Allahu druge kao ravne dodavali da bi zavodili s puta Njegova? Reci: "Naslađujte se, završit ćete, sigurno, u Vatri!"
Rumence:
Ei au făcut semeni lui Dumnezeu ca să ducă în rătăcire de la calea Sa. Spune: “Bucuraţi-vă o vreme de această viaţă, căci sfârşitul vostru va fi Focul!”
Transliteration:
WajaAAaloo lillahi andadan liyudilloo AAan sabeelihi qul tamattaAAoo fainna maseerakum ila alnnari
Türkçe:
Yolundan saptırmak için Allah'a eşler uydurdular. De ki: "Hadi, nimetlenin! Sonunda varacağınız yer ateştir."
Sahih International:
And they have attributed to Allah equals to mislead [people] from His way. Say, "Enjoy yourselves, for indeed, your destination is the Fire."
İngilizce:
And they set up (idols) as equal to Allah, to mislead (men) from the Path! Say: "Enjoy (your brief power)! But verily ye are making straightway for Hell!"
Azerbaycanca:
Onlar (xalqı) Allah yolundan döndərmək üçün Ona (özlərindən uydurub cürbəcür) şəriklər qoşdular. (Ya Rəsulum! Onlara) belə de: “Hələ ki, (dünyada bir qədər) əylənib keg çəkin. Axırda məskəniniz atəş (Cəhənnəm) olacaqdır!”
Süleyman Ateş:
Allah'ın yolundan saptırmak için O'na eşler koştular. De ki: "(Şimdilik) eğlenin, gideceğiniz yer ateştir!"
Diyanet Vakfı:
(İnsanları) Allah yolundan saptırmak için O'na ortaklar koştular. De ki: (İstediğiniz gibi) yaşayın! Çünkü dönüşünüz ateşedir.
Erhan Aktaş:
O’nun yolundan saptırmak için Allah’a birtakım eşler koştular. De ki: “Yararlanın bakalım! Gideceğiniz yer ateştir.”
Kral Fahd:
(İnsanları) Allah yolundan saptırmak için O'na ortaklar koştular. De ki: (İstediğiniz gibi) yaşayın! Çünkü dönüşünüz ateşedir.
Hasan Basri Çantay:
Onlar Allaha, (insanları) Onun yolundan sapdırmak için, (eşler), benzerler tutdular. De ki: «(Şimdilik) eğlenin. Çünkü (nasıl olsa) dönüşünüz, hiç şübhesiz ki, ateşedir».
Muhammed Esed:
Çünkü, onlar Allah´a rekabet edebilecek güçlerin var olduğunu vehmettiler ve sonuç olarak O´nun yolundan saptılar. De ki: "(Bu dünyada) avunup durun bakalım, nasıl olsa yolunuzun sonu ateş olacak!"
Gültekin Onan:
O´nun yolundan saptırmak için Tanrı´ya eşler koştular. De ki: "
Ali Fikri Yavuz:
Onlar, Allah’ın yolundan saptırmak için Allah’a eşler uydurdular. De ki: “-Eğlenip keyfinize bakın, çünkü gidişiniz muhakkak ateştir.”
Portekizce:
E atribuem semelhantes a Deus, para desviar os demais da Sua senda. Dize-lhes: Deletai-vos (nesta vida), porque o fogoserá o vosso destino.
İsveççe:
De satte medgudar vid Guds sida och ledde därigenom [andra] bort från Hans väg. Säg: "Gläds [åt livet medan ni kan]; målet för er färd är Elden!"
Farsça:
و برای خدا همتایانی قرار دادند تا مردم را از راه او گمراه کنند؛ بگو: [چند روزی از زندگی زودگذر دنیا] برخوردار شوید، ولی یقیناً بازگشت شما به سوی آتش است.
Kürtçe:
(بێ باوەڕان) چەند ھاوتایان بۆ خوا بڕیاردا بۆ ئەوەی (خەڵک) گومڕابکەن لەڕێگەی خوا ئەی (موحەممەد ﷺ) بڵێ بەوانە ڕابوێرن (لە دونیادا بۆ کوێ دەچن؟) چونکە بێگومان چارەنوستان ھەر دۆزەخ دەبێت
Özbekçe:
Улар Аллоҳнинг йўлидан адаштириш учун Унга тенгдошлар қилдилар. Сен уларга: «Ҳузурланиб қолинг! Бас, албатта, борадиган жойингиз дўзахдир», деб айт! (Одамларни Аллоҳнинг йўлидан адаштириб, ўзингиз айтган йўлга юргизиб, гапингизни қилдириб, ўзингизча ҳузурланяпсизми? Майли, ҳозирча ҳузурланиб тураверинг. Аммо билиб қўйингки, албатта, охир-оқибат борадиган жойингиз жаҳаннамдир.)
Malayca:
Dan mereka mengadakan sekutu-sekutu bagi Allah untuk menyesatkan manusia dari jalanNya. Katakanlah (wahai Muhammad): "Bersenang-senanglah kamu (bagi sementara di dunia), kerana sesungguhnya kesudahan kamu ke neraka".
Arnavutça:
dhe i kanë trilluar shok Perëndisë për t’i larguar (njerëzit tjerë) nga rruga e Tij. Thuaj: “Kënaquni, se kthimi juaj është në zjarr!”
Bulgarca:
И сториха подобия на Аллах, за да отклоняват от Неговия път. Кажи: “Понаслаждавайте се! Вашето завръщане е в Огъня.”
Sırpça:
И који су поред Аллаха друга божанства узели да би заводили са Његовог пута? Реци: „Уживајте, завршићете, сигурно, у Ватри!“
Çekçe:
Oni Bohu rovné přidávali, aby lid od cesty Jeho svedli. Rci: 'Jen si užívejte, vždyť cíl váš konečný je oheň pekelný!'
Urduca:
اور اللہ کے کچھ ہمسر تجویز کر لیے تاکہ وہ انہیں اللہ کے راستے سے بھٹکا دیں اِن سے کہو، اچھا مزے کر لو، آخرکار تمہیں پلٹ کر جانا دوزخ ہی میں ہے
Tacikçe:
Барои Худо шариконе қарор доданд, то мардумро аз роҳи Ӯ гумроҳ созанд. Бигӯ: «Акнун баҳраманд гардед, ки бозгаштатон ба оташ аст».
Tatarca:
Ул мөшрикләр, кешеләрне хак юлдан адаштырыр өчен Аллаһуга тиңдәшләр ясадылар. Аларга әйт: "Хәзер файдаланып калыгыз, теләгәнчә кыланыгыз, чөнки ни кылансагыз да кайтачак урыныгыз җәһәннәм, аңда теләгәнегезне кыла алмассыз.
Endonezyaca:
Orang-orang kafir itu telah menjadikan sekutu-sekutu bagi Allah supaya mereka menyesatkan (manusia) dari jalan-Nya. Katakanlah: "Bersenang-senanglah kamu, karena sesungguhnya tempat kembalimu ialah neraka".
Amharca:
ለአላህም ከመንገዱ ያሳስቱ ዘንድ ባላንጣዎችን አደረጉለት፡፡ «(ጥቂትን) ተጠቀሙ መመለሻችሁም ወደ እሳት ነው» በላቸው፡፡
Tamilce:
இன்னும், அவர்கள் அல்லாஹ்விற்கு (பல) இணை (தெய்வங்)களை ஏற்படுத்தினர். (அதன்) நோக்கம், அவனுடைய பாதையிலிருந்து (மக்களை) வழிகெடுப்பதாகும். (நபியே!) கூறுவீராக! “(இவ்வுலகில்) நீங்கள் சுகமனுபவியுங்கள். நிச்சயமாக உங்கள் மீளுமிடம் நரகத்தின் பக்கம்தான்.”
Korece:
그들은 하나님에 대적할 우 상을 세워 백성을 그분의 길에서 벗어나게 하니 일러가로되 만끽하라 실로 그들의 목적지는 불지옥 이 되리라
Vietnamca:
(Sở dĩ chúng bị thiêu đốt trong Hoả Ngục) là do chúng đã dựng lên những thần linh ngang vai với Allah hầu lôi kéo thiên hạ đi lạc khỏi con đường của Ngài. (Hỡi Thiên Sứ Muhammad), Ngươi hãy nói với chúng: “Các ngươi hãy cứ tận hưởng (một thời gian), vì rồi đây điểm đến cuối cùng của các ngươi sẽ là Hỏa Ngục.”
Ayet Linkleri: