Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

13

Sûredeki Ayet No: 

21

Ayet No: 

1728

Sayfa No: 

252

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَالَّذِينَ يَصِلُونَ مَا أَمَرَ اللَّهُ بِهِ أَن يُوصَلَ وَيَخْشَوْنَ رَبَّهُمْ وَيَخَافُونَ سُوءَ الْحِسَابِ

Çeviriyazı: 

velleẕîne yeṣilûne mâ emera-llâhü bihî ey yûṣale veyaḫşevne rabbehüm veyeḫâfûne sûe-lḥisâb.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Ve onlar ki, Allah'ın riayet edilmesini emrettiği şeye riayet ederler ve Rablerine saygı gösterirler ve hesabın kötülüğünden korkarlar.

Diyanet İşleri: 

Onlar, Allah'ın birleştirilmesini emrettiği şeyi birleştirirler, Rablerinden korkarlar; kötü hesaptan ürkerler.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Onlardır Allah neyi ulaştırmayı emrettiyse ulaştıranlar ve Rablerinden ürkerler ve kötü hesaptan korkarlar.

Şaban Piriş: 

Allah’ın birleştirilmesini emrettiği şeyi birleştirenler, Rablerinden korkup çekinen, kötü hesaptan korkanlardır.

Edip Yüksel: 

Onlar ki ALLAH'ın birleştirmesini emrettiği şeyi birleştirirler, Rab'lerini sayarlar ve kötü hesaptan korkarlar.

Ali Bulaç: 

Ve onlar Allah'ın ulaştırılmasını emrettiği şeyi ulaştırırlar. Rablerinden içleri saygı ile titrer, kötü hesaptan korkarlar.

Suat Yıldırım: 

Allah'ın gözetilmesini emrettiği şeyleri gözetirler.Rab’lerinden çekinir ve pek çetin bir hesaptan endişe ederler.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Onlar ki, Allah Teâlâ´nın bitiştirilmesini emrettiği şeyi bitiştirirler ve Rablerinden haşyette bulunurlar ve fena hesaptan korkarlar.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Onlar, Allah'ın ulaştırılmasını emrettiği şeyi ulaştırırlar, Rablerinden korkarlar ve hesabın kötüsünden ürperti duyarlar.

Bekir Sadak: 

Allah diledigi kimsenin rizkini genisletir ve bir olcuye gore verir. Dunya hayatiyla ovunenler bilsinler ki dunyadaki hayat ahiret yaninda sadece bir gecimlikten ibarettir. *

İbni Kesir: 

Ve onlar ki

Adem Uğur: 

Onlar Allah´ın gözetilmesini emrettiği şeyleri gözeten, Rablerinden sakınan ve kötü hesaptan korkan kimselerdir.

İskender Ali Mihr: 

Ve onlar Allah´ın (ölümden evvel), Allah´a ulaştırılmasını emrettiği şeyi (ruhlarını), O´na (Allah´a) ulaştırırlar. Ve Rab´lerine karşı huşû duyarlar ve kötü hesaptan (cehenneme girmekten) korkarlar.

Celal Yıldırım: 

Onlar ki, Allah´ın ulaştırıp (yerine getirilmesini) emrettiği şeyi ulaştırırlar ve hesabın kötüye gitmesinden endişe duyarlar.

Tefhim ul Kuran: 

Ve onlar Allah´ın ulaştırılmasını emrettiği şeyi ulaştırırlar, Rablerinden içleri saygı ile titrer, kötü hesaptan korkarlar.

Fransızca: 

qui unissent ce qu'Allah a commandé d'unir , redoutent leur Seigneur et craignent une malheureuse reddition de compte,

İspanyolca: 

quienes mantienen los lazos que Alá ha ordenado mantener y tienen miedo de su Señor y de que les vaya mal al ajustar las cuentas,

İtalyanca: 

coloro che uniscono quello che Allah ha ordinato di unire, temono il loro Signore, paventano che il loro bilancio sia negativo,

Almanca: 

Auch diejenigen, die das verbinden, dessen Verbindung ALLAH gebot, ihrem HERRN gegenüber ehrfürchtig sind und sich vor dem Übel des Zur-Rechenschaft-Ziehens fürchten.

Çince: 

他们是连结真主命人连接者的,是敬爱他们的主,畏惧严厉的清算的。

Hollandaca: 

Die verbinden wat God heeft bevolen te verbinden en die God vreezen en eene slechte rekening duchten.

Rusça: 

которые поддерживают то, что Аллах велел поддерживать, страшатся своего Господа и боятся ужасного расчета,

Somalice: 

ee ah kuwa xidhiidhiya waxa Eebe faray in la xidhiidhiyo kana cabsada Eebahood kana cabsada xisaab xun.

Swahilice: 

Na wale ambao huyaunga aliyo amrisha Mwenyezi Mungu yaungwe, na wanaikhofu hisabu mbaya.

Uygurca: 

ئۇلار اﷲ نىڭ (خىش - ئەقرىبالارغا) سىلە - رەھىم قىلىشتىن ئىبارەت ئەمرىنى بەجا كەلتۈرىدۇ، اﷲ تىن قورقىدۇ، قاتتىق ھېساب ئېلىنىشىدىن قورقىدۇ

Japonca: 

結ばれるようアッラーが命じられる者と一緒になり,主を畏敬し,(審判の日の)悪い清算を恐れる者である。

Arapça (Ürdün): 

«والذين يصلون ما أمر الله به أن يوصل» من الإيمان والرحم وغير ذلك «ويخشون ربهم» أي وعيده «ويخافون سوء الحساب» تقدم مثله.

Hintçe: 

(ये) वह लोग हैं कि जिन (ताल्लुक़ात) के क़ायम रखने का ख़ुदा ने हुक्म दिया उन्हें क़ायम रखते हैं और अपने परवरदिगार से डरते हैं और (क़यामत के दिन) बुरी तरह हिसाब लिए जाने से ख़ौफ खाते हैं

Tayca: 

และบรรดาผู้เชื่อมสัมพันธ์ที่อัลลอฮทรงบัญชาให้เขาเชื่อมสัมพันธ์ และยำเกรงพระเจ้าของพวกเขา และกลัวการมีบัญชีที่ชั่ว

İbranice: 

ואלה המחזקים את הקשר, אשר אלוהים ציווה לחזק, והיראים מריבונם, ומפחדים מחשבון סופי חמור

Hırvatça: 

i oni koji održavaju ono što je Allah naredio da se održava i Gospodara svoga se boje i užasa obračuna se plaše.

Rumence: 

cei care ţin legăturile pe care Dumnezeu a poruncit să le ţină, cei care se tem de Domnul lor şi le este frică de răul socotelii,

Transliteration: 

Waallatheena yasiloona ma amara Allahu bihi an yoosala wayakhshawna rabbahum wayakhafoona sooa alhisabi

Türkçe: 

Onlar, Allah'ın ulaştırılmasını emrettiği şeyi ulaştırırlar, Rablerinden korkarlar ve hesabın kötüsünden ürperti duyarlar.

Sahih International: 

And those who join that which Allah has ordered to be joined and fear their Lord and are afraid of the evil of [their] account,

İngilizce: 

Those who join together those things which Allah hath commanded to be joined, hold their Lord in awe, and fear the terrible reckoning;

Azerbaycanca: 

O kəslər ki, Allahın birləşdirilməsini əmr etdiyi şeyləri birləşdirir (qohumluq əlaqələrini qoruyub saxlayır, mö’minlərə hörmət edir), Rəbbindən və (qiyamət günü çəkiləcək) pis haqq-hesabdan qorxurlar.

Süleyman Ateş: 

Ve onlar Allah'ın bitiştirilmesini istediği şeyi bitiştirirler. Rablerine karşı saygılı olur ve en kötü hesaptan korkarlar.

Diyanet Vakfı: 

Onlar Allah'ın gözetilmesini emrettiği şeyleri gözeten, Rablerinden sakınan ve kötü hesaptan korkan kimselerdir.

Erhan Aktaş: 

Ve o kimseler, Allah’ın bağlı kalınmasını emrettiği şeye bağlı(1) kalırlar, Rabb’lerini saygı ile yüceltirler, hesabın kötü olmasından korkarlar.

Kral Fahd: 

Allah'ın birleştirilmesini emrettiği (akrabalık bağlarını) birleştirenler, Rablerinden korkanlar ve kötü hesaptan çekinen kimselerdir.

Hasan Basri Çantay: 

Onlar ki Allahın ulaşdırılmasını (idâme ve riaayet edilmesini) emretdiği şey´i ulaşdırırlar (ona riaayet ederler). Rablerinden korkarlar, (bilhassa) kötü hesâbdan endîşe ederler.

Muhammed Esed: 

ve onlar ki, Allah´ın sıkı tutulmasını buyurduğu (bağları) sıkı tutarlar; Rablerine karşı son derece saygılı ve duyarlı davranır, (O´nun çağrısına sağır kalanları bekleyen) o pek kötü hesaptan korkarlar;

Gültekin Onan: 

Ve onlar Tanrı´nın ulaştırılmasını buyurduğu şeyi ulaştırırlar. Rablerinden içleri saygı ile titrer, kötü hesaptan korkarlar.

Ali Fikri Yavuz: 

Onlar ki, Allah’ın gözetilmesini emrettiği hakları gözetirler (akrabalık bağlarını devam ettirirler ve iyilikte bulunurlar)? Rablerine saygı beslerler ve kötü hesabdan korkarlar.

Portekizce: 

Que unem o que Deus ordenou fosse unido, temem seu Senhor e receiam o terrível ajuste de contas.

İsveççe: 

de som håller samman det som Gud har befallt skall vara sammanfogat, de som står i bävan inför sin Herre och ängslas för räkenskapens svåra stund;

Farsça: 

و آنچه را خدا به پیوند آن فرمان داده پیوند، می دهند و از [عظمت و جلال] پروردگارشان همواره در هراسند و از حساب سخت و دشوار بیم دارند.

Kürtçe: 

وە ئەوانەی کە پەیوەندی خزمایەتی بەجێ دەھێن بەوەی خوا فەرمانی داوە کەپەیوەست بکرێت لەگەڵیاندا (وەک بەسەرکردنەوەی خزمان) وە لە پەروەردگاریان دەترسن وە لەخراپە و سەختی لێپرسینەوە دەترسن

Özbekçe: 

Улар Аллоҳ боғланишига амр этган нарсани боғларлар, Роббиларидан чўчирлар ва ёмон ҳисобдан қўрқарлар. (Бу ишларнинг бошида «силайи раҳм»–қариндошлик алоқаларини боғлаш, уларга яхшилик қилиш туради. Шунингдек, бева-бечора, етим-есир ва барча муҳтожларга, бутун мавжудодга яхшилик қилишлик мусулмон инсонга вазифа қилиб юклатилгандир.)

Malayca: 

Dan orang-orang yang menghubungkan perkara-perkara yang disuruh oleh Allah supaya dihubungkan, dan yang menaruh bimbang akan kemurkaan Tuhan mereka, serta takut kepada kesukaran yang akan dihadapi semasa soaljawab dan hitungan amal (pada hari kiamat); -

Arnavutça: 

dhe ata që ruajnë atë që ka urdhëruar Perëndia që të ruhet dhe i druajnë Zotit të tyre, dhe i frikohen llogarisë së rëndë;

Bulgarca: 

и които свързват онова, което Аллах повелява да се свърже, и се боят от своя Господ, и се страхуват от лошата равносметка,

Sırpça: 

И они који одржавају оно што је Аллах наредио да се одржава и свога Господара се боје и плаше се ужасног обрачуна.

Çekçe: 

i ti, kdož spojují to, co Bůh přikázal, aby bylo spojeno, a Pána svého a účtováni hrozného se obávají,

Urduca: 

اُن کی روش یہ ہوتی ہے کہ اللہ نے جن جن روابط کو برقرار رکھنے کا حکم دیا ہے انہیں برقرار رکھتے ہیں، اپنے رب سے ڈرتے ہیں اور اس بات کا خوف رکھتے ہیں کہ کہیں ان سے بری طرح حساب نہ لیا جائے

Tacikçe: 

онон, ки он чиро Худо ба пайвастани он фармон дода, пайванд мекунанд ва аз Парвардигорашон метарсанд ва аз сахтии ҳисоби Худованд бимноканд;

Tatarca: 

Вә ул гакыллы кешеләр Аллаһ шәфкать, мәрхәмәт кылырга кушкан кешеләргә шәфкать мәрхәмәт кылалар, дәхи алар Раббыларыннан куркып яхшы эшләр кылырлар, кыямәт көненең каты хисабыннан куркып явыз эшләрдән сакланырлар.

Endonezyaca: 

dan orang-orang yang menghubungkan apa-apa yang Allah perintahkan supaya dihubungkan, dan mereka takut kepada Tuhannya dan takut kepada hisab yang buruk.

Amharca: 

እነዚያም አላህ እንዲቀጠል በእርሱ ያዘዘውን ነገር የሚቀጥሉ ጌታቸውንም የሚያከብሩ መጥፎንም ቁጥጥር የሚፈሩ ናቸው፡፡

Tamilce: 

இன்னும், அவர்கள், எது சேர்க்கப்பட வேண்டும் என அல்லாஹ் ஏவினானோ அ(ந்த சொந்த பந்தத்)தை சேர்ப்பார்கள். இன்னும், அவர்கள், தங்கள் இறைவனை அஞ்சுவார்கள். மேலும், கடினமான விசாரணையைப் பயப்படுவார்கள்.

Korece: 

또한 이들은 하나님이 명령 하여 함께하라 함에 같이하고 주 님을 경외하며 불행한 심판을 두 려워 하고

Vietnamca: 

Những người hàn gắn (quan hệ thân tộc), điều mà Allah đã ra lệnh, họ sợ Thượng Đế của họ và sợ một sự phán quyết xấu (về việc làm của họ);